Bursa'da hastalar randevu bulamıyor, cihaz eksik, tedavi aksıyor

Uğur ÖKDEMİR
Bursa

Türkiye’de sağlıkta dönüşüm programı ile hayata geçirilen neoliberal politikalar halk sağlığını tehdit ediyor. Sorunlar kronik hale gelirken hastalar randevu alamıyor, şehir hastaneleri için kamu hastaneleri kapatılıyor, birçok hastanede tıbbi cihaz eksik. Türkiye’nin 4. büyük kenti Bursa’da da benzer sorunlar var. Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası (SES) Bursa Eş Başkanı Alican Özden, kentte hastaların randevu için 15 gün ila 1 ay arasında beklemek zorunda kaldıklarına dikkat çekerek “Bu yüzden tedaviler aksıyor, kronik hastalar ilaca erişemiyor. Kamu hastaneleri bir bir kapatılırken yoğun bakımlar doluyor” dedi. 

İLÇELERDE UZMAN YOK

Kentte sağlık alanında yaşanan sorunları aktaran SES Bursa Eş Şube Balkanı Alican Özden, yurttaşların poliklinik randevusu için 1 ay beklemek zorunda kaldığına işaret etti. Bu sürede kronik hastalığı olan bir yurttaşın raporunu yazdıramadığı için düzenli kullanmak zorunda olduğu ilaca geç ulaştığını dile getiren Özden “Göz, cildiye, nöroloji, plastik cerrahi, kardiyoloji ve göğüs cerrahisi gibi bölümler randevu sorununda başı çekiyor” dedi. Aile ve Sosyal Hizmetler İl Müdürlüğüne bağlı İznik ve Yenişehir’de yaşlı bakım merkezlerinde kalan yaşlıların ilçe hastanelerinde uzman doktor olmadığı için merkezdeki hastanelere gelmek zorunda kaldıklarını anlatan Özden “Bu yerinde ve zamanında müdahaleyi engellediği gibi yaşlı vatandaşların uzun süren tedavi süreçlerinde ciddi sıkıntılara neden oluyor” diye konuştu. 

TEST İÇİN ÜÇ AY SONRAYA RANDEVU

Sahadaki gözlemlerini de aktaran Özden, çocuğuna otizm teşhisi konan bir ebeveynin çocuğunun özel eğitimi alması için klinik BERA testine yönlendirildiğini belirterek “Ama bu testi yapan cihaz ilimizde sadece 2 hastanede var. Ve en erken üç ay sonraya randevu veriliyor. Yine MR cihazlarının her hastanede olmaması da birçok ilçeden yurttaşların merkeze gelmesine ve yığılmaya neden oluyor” dedi. Yoğun bakım yatağında yer açılması için günlerce sedye üstünde bekleyen hastalar olduğunu bildiklerini dile getiren Özden “Yoğun bakım yataklarının sadece yüzde 50’si kamu hastanelerinde. Kalan yarısı özellerde, yani paralı. Bu tablo sağlığın ticarileşmesinin vahim sonucudur” dedi. Bursa Devlet Hastanesi, Prof. Dr. Türkan Akyol Göğüs Hastalıkları Hastanesi, Zübeyde Hanım Doğumevi gibi kamu hastaneleri kapatılarak kamu kaynaklarının şehir hastanelerine ve özel hastanelere aktarıldığına işaret eden Özden “Var olan kamu hastanelerinin de fiziksel koşulları iyileştirilmiyor. Dolaylı olarak hastalar özel hastanelere yönlendiriliyor” dedi. 

BEŞ DAKİKADA MUAYENE DAYATMASI

Dünya Sağlık Örgütünün nitelikli bir muayene için öngördüğü muayene süresinin ortalama 20 dakika olduğunu ancak Türkiye’de 5 dakikada bir muayene dayatması yapıldığını hatırlatan Özden “Neoliberal politikalar sağlık sistemini felç etti. Yaşanan olumsuzluklar nedeniyle hastaların tepkisi de ne yazık ki biz sağlık emekçilerine yöneliyor. Ağır çalışma koşulları, mobbing ve liyakatsiz yöneticilerin yanı sıra bir de artan sağlıkta şiddete maruz kalıyoruz” dedi. Şirketler tarafından işletilen şehirden uzağa kurulan, sağlık sistemi üzerinde büyük bir yük olan şehir hastanelerinin de var olan sorunları çözmek yerine artırdığına vurgu yapan Özden “18 şehir hastanesinin maliyeti ile 800 devlet hastanesi yapılabilir. Çözüm sağlık hizmetinin herkesin erişebileceği nitelikli ve kamusal olmasıdır” diye konuştu. 

SAĞLIK İNSAN GÜCÜ SAYISI YETERSİZ

Türkiye’de yüz bin kişi başına 22 doktor düşerken Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Teşkilatı (OECD) ülkelerinde yüz bin kişi başına ortalama 37 doktor düşüyor. Yüz bin kişi başına düşen hemşire sayısında ise Türkiye OECD ülkeleri arasında sondan ikinci sırada.