01 Ekim 2024 05:06

Yeni yasama yılı: "Meclis ancak halkın zoruyla adım atabilir"

TBMM 28. dönem 3. yasama yılı için açılıyor. Emekçiler insanca yaşama talepleri giderek daha yakıcı hale geldiğine dikkat çekerken, partiler de öncelikli gündemlerini anlattı.

TBMM | Fotoğraf: Besti Karalar / DHA

Paylaş

Kübra KIRIMLI
Damla KIRMIZITAŞ
Ankara

TBMM bugün çalışmalarına yeniden başlıyor. İktidarın gündemini kemer sıkma politikalarını sürdürecek bütçe ve Anayasa tartışmaları meşgul ederken, Meclisteki muhalefet partilerine yeni yasama yılında neler yapacaklarını sorduk. CHP ve DEM Parti geçim meselesini önümüzdeki dönem öncelikli gündemleri arasında sayarken Emek Partisi Milletvekili İskender Bayhan, Meclisten yaşam koşullarını iyileştirmesini beklemenin boş hayal olduğunu söyleyerek “Eğer bu Meclisten kendimiz için iyi bir şey yapmasını istiyorsak, bu ancak hepimizin örgütlü zoruyla, baskıyla olur” dedi.

CHP: TBMM SİYASİ GÜÇ OLMALI

Halkın her sorunda gözünü Meclise çevirdiğini söyleyen CHP Grup Başkan Vekili Murat Emir, “Bu nedenle TBMM’nin siyasi bir güç olması gerekiyor. Biz vatandaşın sorunlarının farkındayız. Ciddi bir ekonomik krizdeyiz. Milyonlarca yurttaşımız, emeklimiz ücretlerine zam bekliyor. Memurlarımız, atama bekleyen öğretmenlerimiz, işsiz gençlerimiz, üniversite mezunu çocuğunun SGK borcunu ödeyemeyen ailelerimiz, 20 milyonu aşan eğitim dünyamız, kısacası sorun yaşayan herkes TBMM’den çözüm bekliyor. Biz de bu süreç içerisinde elimizden ne geliyorsa yapacağız. Kavgalarıyla değil daha çok kaliteli tartışmalarıyla, yasaların ortak akılla oluşturulduğu bir süreci yaşatmak üzere katkı veriyoruz” dedi. Türkiye’nin özgürlükçü ve demokratik bir Anayasa’ya ihtiyacı olduğunu söyleyen Emir, ondan önce mevcut Anayasa’ya uyulması gerektiğini söyledi.

DEM PARTİ: KADINA VE ÇOCUĞA ŞİDDET BAŞAT GÜNDEMİMİZ

DEM Parti Grup Başkan Vekili Gülistan Kılıç Koçyiğit, Meclisi başta kadınların ve çocukların, işçi ve emekçilerin sorunlarına çözüm arayan yer olarak gördüklerini belirterek, “Bu anlamıyla Meclis açıldığında artan şiddet meselesini, bu olayla açığa çıkan kirli ilişkileri, özellikle hak kayıplarını ve çocuğa yönelik istismar ve şiddetin temel bir mesele olarak ele alınması gerektiğini düşünüyoruz. Bunun dışında işsizlik var, bununla birlikte çalışanların yoksulluğu gibi bir gerçekle de karşı karşıyayız. Şu an Türkiye çalışan yoksullar ülkesi durumuna gelmiş. Asgari ücretin reel olarak 13 bin liranın altına düştüğü bir Türkiye gerçeği var. Bir kerelik zamla asgari ücretlilerin kölelik koşullarına mahkum edilmesi gerçeği var. Yine emeklilerin 10 bin TL’ye mahkum edilmesi gerçeği var. Bir yaşlı yoksulluğu, emekli yoksulluğu sorunu var. Yoksulluk demek yetersiz kalıyor, bir açlık bu aslında” diye konuştu.

EMEP: ANCAK ÖRGÜTLÜ BASKIYLA YAPABİLİRİZ

Emek Partisi İstanbul Milletvekili İskender Bayhan, Meclisin son bir yılda aldığı kararlarla büyük sermayenin, yerli-yabancı tekellerin, Saray iktidarının ve Cumhur İttifakının çıkarlarına hizmet ettiğine dikkat çekti. Böyle bir Meclisten, işçilerin ve ezilen halk kesimlerinin çalışma ve yaşam koşullarını iyileştirecek bir düzenleme beklemenin boşa hayal olacağını ifade eden Bayhan, “Çünkü yenilenmiş OVP’nin bir yıllık hedefleri öncekinden daha kötü ve ağır politikaları içeriyor. İş yasası değişiklikleri, yeni vergi ve yargı paketleri, Öğretmen Meslek Kanunu, 2025 bütçesi ve yeni anayasa tartışmaları makyajlı propagandalarla emperyalist tekellere ve iş birlikçi sömürücülerine hizmet için gündeme gelecek” dedi. EMEP olarak Meclisi emekçilerin, ezilen halkların çıkarlarını dile getirmenin, mücadele ve örgütlenmesini ilerletmenin kürsüsü olarak kullanmaya devam edeceklerini belirten Bayhan, “Eğer bu Meclisten kendimiz için iyi bir şey yapmasını istiyorsak, bu ancak hepimizin örgütlü zoruyla, baskıyla olur” dedi.

DEVA, GELECEK VE SAADET’İN GÜNDEMİ ORTAK GRUP

DEVA, Gelecek ve Saadet Partisi ise ortak Meclis grubu kurma çabalarını sürdürüyor. DEVA Partisi Ankara Milletvekili İdris Şahin ilk olarak yoğunlaştıkları konunun olağanüstü kongreleri olacağını belirterek şöyle devam etti: “Gelecek Partisi ile bir kısım görüşmeler yapıyorduk. Onlara Mecliste geniş bir çatı altında birliktelik tesis edebiliriz diye teklifte bulunduk. Birleşmenin doğal olmasını ve çift başlılık olmamasını ve Cumhurbaşkanlığı adaylığı noktasında isim açıklamanın erken olduğunu ifade etmiştik. Arzu ettiğimiz manada bir ilerleme olmadığı için organik birleşmeyi zamana bırakıyoruz” dedi. Bütçenin de kendilerinin gündemlerinde olduğunu söyleyen Şahin, “Meclisin açılmasına yetişmese de bütçeye yetiştirmek istiyoruz.  Ayrıca bütçeye çok iyi hazırlanmamız gerekiyor” dedi. Şahin de Anayasa tartışmaları konusunda önceliğin mevcut Anayasa’nın uygulanması olduğunu vurguladı.

‘İKTİDAR TEMMUZDA ZAM YAPMAYINCA PATRON DA YAPMADI’

OSTİM işçisi: Ben düzgün bir ücret istiyorum. Temmuzda zam almadık. Ama patronlar “Nasılsa temmuzda zam yapacağız” diyerek düşük bir zam yapmıştı. Şimdi elimiz boş kaldı. Zam istediğimizde patronlar “Hükümet bile yapmadı, biz ne yapalım?​” diyor. Meclis bir adım atsın. İşe başladığımız zaman köşeye para koyuyorduk. Şimdi para pul oldu. Herkes kredi borçlusu. Yaşamak çok zor.

Erkunt Traktör işçisi: Meclis bizi temsil eden vekillerden oluşuyor. Ama bizim sorunlarımızı konuşmak, bizim yaşamımızı düzeltmek için değil yemek yemek, kavga etmek amacıyla bir araya geliyorlar. Meclisin yeni dönemi açılacak. Hayat çok pahalı, geçim çok zor. Aldığımız ücretler yetmiyor; vergiye çok kesiliyor, bu maaşla şubat ayını görmek imkansız. Meclis açılınca umarım hayvanları nasıl öldürürüz, doğayı nasıl katlederizi konuşmak yerine işçinin durumunu nasıl düzeltirizi konuşurlarsa görevlerini yapmış ve bizleri düşünmüş olurlar.

OSTİM’de 16 yaşındaki MESEM’li: Ben 18 yaşının altında çalışmanın yasaklanmasını istiyorum. En güzel yıllarımız burada, sanayide yitip gidiyor. Hiçbir düzen yok. Arkadaşım cumartesi çalışmıyor. Ben çalışıyorum. Kimisi 10 bin TL alıyor, kimisi başka. Ben sadece 5 bin 200 TL alıyorum. O da devletin verdiği para. Bedavaya çalışıyorum yani. Gençliğimin böyle yitip gitmesini istemiyorum.

Türk Traktör işçisi: Benim Meclisten bir beklentim yok. Meclistekilerin işçileri düşündüğünü düşünmüyorum. Onlar sadece kendi ceplerini düşünüyor. Kendileri Meclis Lokantasında 20 liraya et yerken, lüks makam araçlarında gezerken, okulda çocuklarımız 60 liraya tost parası vermek zorunda kalıyor. Hepsinin şirketi var, vergi bile vermiyorlar ama bizim vergi diliminden çekimlerimiz ortada kazancın çoğu vergiye gidiyor. 

ÖNCEKİ HABER

DEM’li Doğan, Temer Temel’in öldürülmesini Meclis gündemine taşıdı

SONRAKİ HABER

Yılmaz Çelik’in 36 yıllık sanatına dair muhabbet: Müzik sesine bu dağlardaki kokuyu sindiriyor

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa