01 Ekim 2024 17:12

Bilkent Felsefe Şenliği'ne bir bakış

Öğrenci ve katılımcıların çoğu PHILFEST'in Türkiye'de başka örneğinin olmadığını, farklı ilgilere sahip insanları bir araya getirip bir topluluk oluşturması yönünden değerli olduğunu belirtti.

Fotoğraf: PhilFest'23 arşiv

Paylaş

Irmak GÜÇLÜ
Ankara

Bilkent Üniversitesi'nde düzenlenen, kampüs içinden ve dışından lise ve üniversite öğrencilerini konuk eden Felsefe Şenliği (PHILFEST) geçtiğimiz günlerde, Bilkent'teki protestoların ertesinde gerçekleşti. Birçok akademisyenin konuşmalar yaptığı, çeşitli yayınevlerinin kitaplarının satıldığı ve kimi dernek ve toplulukların stant açtığı festivali nasıl bulduklarını gelen öğrencilere, dernek ve topluluk temsilcilerine ve konuşmacılara sorduk.

Öğrenci ve katılımcıların birçoğu PHILFEST'in Türkiye'de başka örneğinin olmadığını, farklı ilgilere sahip insanları bir araya getirip bir topluluk oluşturduğunu ve bu yönüyle değerli olduğunu belirttiler. Kimi öğrenciler kitap stantlarını beğendiğini, kimileriyse bu festivalin kendilerini geliştirmelerine yardımcı olduğunu belirtti. Katılımcılar tarafından "felsefe hakkında sohbetler" edilmesini kolaylaştırdığı sıkça söylenen ve yapay zeka destekli aktivitelerden hayvan hakları konulu konferansa kadar birçok etkinliği içinde barından PHILFEST'te neyin olup neyin olmadığına ve PHILFEST'in beğenilen yönlerine yakından bakalım.

Felsefe Şenliği'nin öne çıkan tarafı, katılan öğrenciler tarafından da sıkça belirtildiği gibi, birçok farklı alandan insanı bir araya getirmesi oldu. Kimi öğrenciler, kalabalık sayıdaki katılımcıları daha da kaynaştıracak etkinliklerin olması gerektiğini, özelleşmiş ilgi alanlarıyla daha küçük toplulukların kurulmasının ve sürdürülmesinin gerekli olduğunu belirtti. Sıkça dile getirilen bu ifadeden aslında Türkiye'deki öğrencilerin görüşlerini dile getirebilecekleri, tartışabilecekleri, fikir alışverişinde bulunabilecekleri ortamlara ihtiyaç duyduğunu görebiliriz. İnsanların kitaplara bakarak ve dokunarak vakit geçirdikleri kitap stantlarından etkinliklere, vurgulanan taraf etkinliklerin veya stantların niteliğindense tanışma ve konuşma fırsatının olması, bilgi ve görüş alışverişinde bulunulabilmesi oldu.

Üniversitelerde de gittikçe daralan demokratik ve özgür tartışma alanları da böyle bir ortama duyulan özlemin sebeplerinden biri. Fakat burada, ne kadar katılımcıların ilgisi bir araya gelme yönünde de olsa, Felsefe Şenliği'nin tıpkı önceki senelerdeki gibi diğer üniversitelerin felsefe topluluklarına veya felsefenin farklı yaklaşım ve kollarına kapalı bir tutum izlediğini söylemek yanlış olmaz. Ayrıca Bilkent Üniversitesi'ndeki öğrenci topluluklarının festivalde standlarının olmadığını da eklemek gerekiyor.

FELSEFEDE NELER OLUYOR?

Bir katılımcının verdiği röportajda Felsefe Şenliği'nde felsefedeki güncel tartışmaları takip edebildiğini söylemesi dikkatimi çekti. Birtakım felsefi akımların ve yaklaşımların bulunmadığı bir tartışma alanında güncel meselelere dair edinilen bilgiler ne kadar tutarlı olabilir? Belki de bu sorunun cevabını, bulunduğu stanttaki Marksist ve sol literatüre dair kitaplara yönelik yoğun ilgiden bahseden stant görevlisinin bu ifadesini de ele alarak düşünmek gerekir.

Marx'a ve Marksist felsefeye dair herhangi bir konuşma, etkinlik vb. olmamasına rağmen kitap ve tanıtım stantları gibi alanlardan yükselen ilgi, aslında şenlikteki önemli bir eksikliği de gözler önüne seriyor. Eleştirenlerinden savunanlarına herkesin kabul edeceği gibi Marx, felsefe ve sosyal bilimler gibi alanlar ve bu alanlardaki çağdaş tartışmaları anlamak için olmazsa olmaz bir figür. Düşün alanındaki büyük devrimleri göz ardı ederek güncel tartışmalara dair bilgiler edinmek, konuşma ve konferansların niteliğini artırmak çok zor, hatta imkansız.

SÖYLEŞİLER İLE FESTİVAL KENDİNİ YENİLEDİ

Bütün bunların yanında, bu sene PHILFEST'te farklı konularda birçok söyleşi yapıldı. Teknoloji felsefesinden besteci olarak Nietzsche'ye, şiddet konusundan hayvan etiği ve veganizme kadar çeşitli konular tartışıldı. Yoğun ilgi gören söyleşilerden biri de "Hayvan Etiği ve Veganizm" başlıklı söyleşi oldu. Katliam yasasının gündeme gelmesinden beri daha çok tartışılıp konuşulan konulardan biri olan hayvan hakları ve veganizm konusunda konuşan konuşmacılar, hayvanlara atfedilen etik değerlerden ve canlıların nesneleştirilmesinden bahsetti. Bu doğrultuda yasa tasarısının da aslında özellikle köpeklerin metalaştırılması üzerinden konuşulduğu vurgulandı.

Hayvan hakları konusunda konuşmacılardan biri olan Özge Özmen verdiği röportajda, katliam yasasına karşı yapılan protestolarda ve direnişlerde öğrencilerin ve öğrenci topluluklarının önemine dikkat çekti. Ayrıca Özmen, sosyal medyadan yapılan yeni protesto yöntemlerinin önemli olduğunu ve PHILFEST gibi aslında farklı alanlarda yapılan etkinliklerde hayvan haklarına dair söyleşilerin yapılmasının farkındalığı artırdığını belirtti. Söyleşideki diğer konuşmacı Fırat Akova ise üniversite öğrencilerinin ilerici tutumlarından dolayı hayvan hakları konusunda da başı çektiğini söyledi. 

Bilkent'te bir Felsefe Şenliği daha geride kalırken bir yandan PHILFEST kendisini farklı konularda söyleşiler ve güncel etkinliklerle yeniledi ve katılımcılara olumlu bir topluluk ve bir aradalık deneyimi sundu. Diğer yandan da geliştirilebilecek birçok yönüyle bu yazıda da bahsedilen açılardan eksik kalmaya devam etti.

ÖNCEKİ HABER

Avustralya'dan Gazze eylemlerini yasaklama girişimi

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa