Öğrencilerin sorunlarına çözüm: Demokratik üniversite
Yıldızlı öğrenciler tarafından seçilen bir rektör, kararları öğrencilerin ihtiyaçları ve isteklerini gözetmek zorunluluğunda olacak ve öğrenci odaklı eğitim sağlanabilecektir.
Fotoğraf: Evrensel
Ece AKTUĞ
Yıldız Teknik Üniversitesi
21 Eylül günü Cumhurbaşkanı tarafından okulumuza rektör olarak akademisyenlerimizden Eyüp Debik’in atandığını öğrendik. Yıldız Teknik Üniversitesi öğrencileri olarak bizlerin fikri alınmadan ve seçme hakkımız olmadan alınan bu kararı kabul etmiyoruz. Biz öğrenciler, üniversitenin misyonunun belirlenmesinin bir parçası olmalı ve aktif olarak rektörle irtibata geçebilmeliyiz ki üniversite demokrasisi içerisinde kaliteli eğitime ulaşabilelim.
Öğrenci odaklı eğitim amaçlanması gerekirken öğrencilerin taleplerinin dinlenmediğini ve öğrencilerin mağdur olduğu haberlerini her gün görüyoruz. Peki rektörün dışardan atanmasının etkisi nedir? Dışardan atanan bir rektör, bizlerin kararı gözetilmeden üniversiteye dair bir karar alınması demek. Üniversite içerisinde demokratik yapının yok sayılması, üniversite öğrencileri olarak taleplerimizin dinlenmemesi ve bizlerin isteğine karşı kararlar alınmasıyla sonlanabilir. Bu gibi örnekler üniversite içerisinde eğitimin aksaması, yeterli eğitim materyallerine ulaşılamaması veya sosyal olanaklarımızın azaltılması gibi sonuçlar doğurabiliyor.
CEMAAT-KAYYUM REKTÖR İLİŞKİSİ
Bugün açısından Yıldız’a atanan rektörün cemaatlerle ilişkisi olduğuna dair bir söylenti dolaşıyor. Bu söylentinin öğrenciler üzerinde yarattığı etkiden söz etmek gerekir. Öğrencilerin ilk aklına gelen ülke gündemine oturan cemaatler-tarikatlar tarafından hedefe konan Yıldızlı ağaç meselesi oluyor. Temel hak ve özgürlüklere dönük saldırıların bu rektörle birlikte artacağına ilişkin kaygılar mevcut. Bunun yanında geçtiğimiz senelere oranla, son dönemlerde okul içerisinde cemaatlerin varlığının daha görünür hâle gelmesi ve cemaatle ilişkisi olduğu söylentisi olan birinin atanmasıyla birlikte cemaatlerin daha da görünür olacağına ilişkin bir kaygı da yaratıyor: Öğrenciler ilk olarak, “Umarım festival yapabiliriz” diyor. Toplamda cemaat-tarikatların gericiliği içerisinde kendi özgürlüğünün, en azından üniversite içerisinde bir nebze de olsa daha rahat ettiği bu alanın, kısıtlanacağı, dönüştürüleceği kaygısı baş gösteriyor. Çünkü cemaat-tarikatların talebiyle hocamız Uğur Kutay’ın hedefe konması, görevinden alınması hafızalarda yer etti.
ÖĞRENCİLER NE YAPMALI?
Çoğu Yıldızlının istemediği, Davutpaşa Kampüsü’nün Millet Bahçesi olarak kullanılması kararı, Yıldız Kampüsü’ndeki Çukursaray dahil olmak üzere eğitim binaların faaliyetinin durdurularak öğrencilerin erişiminin engellenmesi ve ders anlatımı nedeniyle Uğur Kutay hocamızın üniversiteyle ilişiğinin kesilmesi gibi Yıldız öğrencilerini olumsuz yönde etkileyen ve mağduriyet yaratan olaylar yaşanmasının önünü kayyum rektör açmıştı. Geçmişte birçok öğrenci topluluğu bu konularda açıklama yaptı ve çeşitli eylemler gerçekleşti. Ancak bu açıklamalar/eylemler sonrasında sorulan sorular dönemin rektörleri tarafından cevapsız kaldı. Bu nedenle üniversiteye dair kararlar alınırken öğrencilerin seslerinin duyulabilmesi için rektör seçimleri bir zorunluluktur.
Üniversite öğrencilerinin seçimle belirlediği rektör, üniversite içerisinde nasıl bir değişime neden olabilir? Yıldızlı öğrenciler tarafından seçilen bir rektör, kararları öğrencilerin ihtiyaçları ve isteklerini gözeterek bize karşı sorumluluğunu yerine getirme zorunluluğunda olacak ve öğrenci odaklı eğitim sağlanabilecek; olumsuz bir durum yaşanması hâlindeyse öğrencilerin müdahale etme imkânı olacaktır.