02 Ekim 2024 01:24

Stajda ne umduk ne bulduk?

Temel bilimlerde staj yapmak deneyim kazanmaktan çok sermayenin arka bahçesine dönmüş günümüz akademisinde yaratılan rekabet ortamında ayak işi yapmak demek.

Kaynak: Pixabay

Paylaş

Pelin TURAN

Boğaziçi Üniversitesi

 

Doğa bilimleriyle uğraşan öğrencilerin sektörde veya akademide yer edinmeleri adına staj deneyimleri neredeyse zorunluluk haline geldi. Özellikle biyoloji ve kimya gibi yoğun laboratuvar işi gerektiren dallarda eğitim gören lisans öğrencileri teorik eğitimlerini laboratuvarlarda pekiştirmeye çalışırken bir yandan da nitelikli laboratuvar elemanı olarak bir deneyin çoğunlukla fiziksel yükünü üstleniyorlar. Halihazırda TÜBİTAK’tan burs alan bir stajyer eğer üniversite laboratuvarında çalışıyorsa neredeyse hiçbir koşulda ücret alamıyor ve emeğinin karşılığını mesleki eğitimi uğruna feda etmek zorunda kalıyor. Üniversitenin daha ilk yıllarından özgeçmişlerine yazmak veya deneyim kazanmak amacıyla staj peşinde koşmak durumunda kalan öğrencilerin durumu gösteriyor ki eğitimde bilim kâğıt üzerinde, pratik ve teknik eğitim yetersiz; bu sebeple alanlarına dair öğrendikleri bilgileri pratikte sınamak ve eğitim gördüğü alanı öğrenmek isteyen öğrenciler, aldıkları derslerin yükünün yanında “bir de bir şeyler öğrenirim” diye gittikleri stajların yükünü sırtlanıyor.

Boğaziçi Üniversitesi’nde okuyan farklı sınıflardan üç arkadaşımızın staj deneyimi hakkındaki görüşlerini derledik. İlk olarak kendi staj tanımları ve staj yapmaktaki motivasyonlarını anlatmaları için sözü arkadaşlarımıza bırakıyoruz:

MBG 3. sınıf öğrencisi Cemre:

“Bilimsel öğrenim, sıralarda öğrenilenden çok daha fazlasını içerir. Stajlar bu açıdan hem deney yapmayı, veri analizi ve sonuçları yorumlama becerisini öğretir hem de bilim üretimi sürecindeki diğer faktörleri -insan ilişkilerini, zaman yönetimi becerilerini ve iş-hayat dengesini- öğrenciye deneyimletir. Stajlar, sadece bilimsel becerilerin değil, profesyonel hayatta karşılaşılacak zorlukların da bir simülasyonu gibidir.”

 

MBG 2. sınıf öğrencisi:

“Lisans hayatımız sona ermeden, iyi bir yüksek lisans programına başvurmak adına staj yapmış olmanın gerekli olduğunu da hem hocalarımızdan hem de bölüm arkadaşlarımızdan duyarız. Ancak bu zorunluluğun getirdiği baskı, bazen bilim açısından daha çok şey öğrenme merakından çok ‘mezun olmadan önce staj yapmam gerekiyor’ düşüncesine dönüşebiliyor. Deneyimlediğim kadarıyla staj kavramı uygulamalı bilgiye erişmek, kendini ileride gördüğümüz ve yapacağımız işle özdeşleştirmekten çok daha uzakta meslekte yetersiz kalma korkusuna, bölüm arkadaşlarımızla sürekli bir rekabet içerisinde onları geride bırakma isteğine ve çalışmayı istediğimiz o nadide staj yerine ulaşmak için vermemiz gereken ‘mücadele’ kavramına biz farkında olmasak da itilmemize sebep olmakta.”

"DENEYİM" BAHANESİYLE HARCANAN SAATLER, SÖMÜRÜ

MBG 3. sınıf öğrencisi:

“Akademide devam etmek isteyen öğrencilerin yüksek lisans öncesinde bir laboratuvarda çalışması temel bilim öğrencilerine bir şart niteliğinde. Staja başladığımda bilgi birikimim sıfırdı ve tecrübe edinmek amacıyla girmiştim. Laboratuvara girdiğimde hiçbir şey bilmememe rağmen gerçekten öğretmeyi seven insanlar sayesinde ilerlemem hızlı oldu. Laboratuvarda bulunduğum ilk 3 ay içerisinde bir projede yer aldım ve sunum yapmayı öğrendim. Geriye kalan zamanda farklı deneyler tasarlamayı ve deney sürecinde yaşanan sorunları çözmeyi öğrendim. Bu süreç benim için çok yararlı olmakla beraber aynı zamanda yorucu da oldu.”

Arkadaşlarımızla konuştuğumuzda laboratuvarlardaki iş dağılımındaki dengesizlikler, “deneyim” diye güzellenerek harcanan saatler, laboratuvarın maddi yetersizlikleri bir öğrencinin staj deneyimini zorlaştıran unsurlar. Maddi yetersizlikler -ve kimi zaman maddi bolluklar- ise sermaye tabanlı bütçe dağıtımından kaynaklanıyor.

 

MBG 3. sınıf öğrencisi Cemre:

“Özellikle ticari odaklı kurumlarda yapılan stajlar, öğrencilere bilimsel üretim ve öğrenimden çok, ücretsiz ve deneyime ihtiyaç duyan iş gücü olarak yaklaşma eğiliminde olabilir. Ne yazık ki bu durum yalnızca ticari kuruluşlarla sınırlı değildir; bilimsel üretim ve öğrenim sürecinde büyük bir rol oynayan akademik stajlar da bir noktadan sonra öğrenciyi ücretsiz iş gücü olarak görerek öğrencinin bilim üretimine katkıda bulunma ve kendini geliştirme sürecini yavaşlatabilir.”

BİLİM ÜRETME YETKİNLİĞİ KAZANMIYORUZ

MBG 3. sınıf öğrencisi:

“Stajımı yaparken ülkemizde bilime verilen değerin ne kadar az olduğunu gördüm. Örneğin, laboratuvardaki para yetersizliğinden dolayı yapılması gereken ekstra işler çıkıyor ve bu işler stajyerler ve yüksek lisanslar arasında bölünüyor. Sonuç olarak laboratuvara bilim üretme sürecini öğrenmeye giren öğrenci zamanının belli bir kısmını normal şartlarda yapmaması gereken işlere harcıyor.”

Ders gördüğümüz sıralarda ve laboratuvarlarda, genel olarak ise üniversitelerimizde bugün gördüğümüz eğitim, bizlere bilim üretme yetkinliği kazandırmaktan uzakta. Bu durumun yarattığı açıksa sermaye ve giderek şirketleşen akademi tarafından “pratik deneyim, özgeçmiş malzemesi, bilimsel üretim” etiketleri taşıyan stajlarla dolduruluyor. Üniversite yönetimlerine öğrenciler olarak dahil olamadığımız, alacağımız eğitimin rotasını belirleyemediğimiz koşullarda ise bu durumun devam edeceği gün gibi ortada.

Moleküler Biyoloji ve Genetik öğrencilerinin staj deneyimleri hakkında belirli bir tablo çizmiş olmayı ummakla birlikte son kez arkadaşımızın sözleriyle sesleniyoruz:

MBG 2. Sınıf Öğrencisi:

“Kuralları önceden belirlenmiş, ne yapmamız gerektiği önceden çizilmiş bir bilim sahasında kendi yolumuzu çizmeye çalışıyoruz. Bazılarımız olağan koşullara ayak uydurmaya, içerisinde devinmeye çalışırken ben, karşılaştığım sorunlara itiraz eden arkadaşlara katılıyorum. Staj kavramının anlamlı yanlarının boşaltılmış yerine sistem tarafından dikte edilen, olması gerekli motivasyonları içeren yapay edinimleri dolduran bu sisteme biz, kendi yolumuzu çizerek, kendi isteklerimiz için ödün vermeyerek ve bizle birlikte içinde bu hisleri barındıran öğrenciler adına bu yazıda hepimize ses olmak ve staj konusundaki sorunları tekrardan dile getirmek isterim.”

ÖNCEKİ HABER

2024 girişliler seçeneksizliklerle karşı karşıya

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa