03 Ekim 2024 10:55
Son Güncellenme Tarihi: 03 Ekim 2024 12:56

Cem Garipoğlu'nun mezarı açıldı, cenaze adli tıpa götürüldü

Münevver Karabulut'u 15 yıl önce katleden Cem Garipoğlu'nun cezaevinde intihar edip etmediğinin ortaya çıkarılabilmesi için mezarı açıldı. Cenaze adli tıp kurumuna götürüldü.

Fotoğraf: DHA

Paylaş

İstanbul Bahçeşehir'de Münevver Karabulut'u öldüren Cem Garipoğlu, 10 Ekim 2014'te kaldığı hücrede ölü bulundu. Karabulut ailesinin 'Fethi Kabir İşlemi' talebi Silivri Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından kabul edildi. Cem Garipoğlu'nun mezarı saat 11.08'de açılmaya başladı. Mezardan alınan örnekler Adli Tıp Kurumu'na gönderildi. Mezarın açılmasının ardından gazetecilerin sorularını yanıtlayan Karabulut ailesinin avukatı Rezan Epözdemir, "1 hafta içinde kuvvetle muhtemel rapor tanzim edilecektir. Umut ediyorum maddi gerçeği ortaya çıkaran adaleti tecelli ettiren sonuçla karşılaşırız." dedi.

Münevver Karabulut, 3 Mart 2009 tarihinde Bahçeşehir'de Cem Garipoğlu tarafından öldürüldü. Olayın ardından uzun bir süre firar eden Garipoğlu tutuklandı ve 10 Ekim 2014 tarihinde kaldığı hücrede ölü bulundu. Garipoğlu'nun ölümünün ardından Karabulut ailesinin avukatları 'Fethi Kabir İşlemi' talep etti. Silivri Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından talep kabul edildi. Garipoğlu'nun mezarının açılması için Cumhuriyet savcısı, soruşturma savcısı, soruşturma katibi, polis ekipleri, Adli Tıp görevlileri ve mezarı açması için görevlendirilen 2 kişi Karacaahmet Mezarlığı'na sabah saatlerinde geldi. Çalışmalar çevredeki ağaçların temizlenmesi ve mezarın çevresine branda çekilmesiyle başladı. Mezardaki çalışmalar Cumhuriyet Savcısının gözetiminde tamamlandı.

“15 PARÇAYA YAKIN KEMİK ALINDI”

Cem Garipoğlu’nun mezarının açılması sırasında, mezarın iki katlı olduğu, ilk katın boş ikinci katın dolu olduğu ve mezar içerisinde kefen ve bezin olmadığı öğrenildi. İncelemeler sırasında Garipoğlu’nun mezarında kafatası kemiğinin yarım halde olduğu, mezardan yaklaşık 15 büyük kemik alındığı küçük kemiklerin alınmadığı bilgisi edinildi. Alınan örnekler ceset torbası içinde tabuta konuldu. Mezar açma işlemi yaklaşık 1 saat sürdü, tutanak tutulmasının ardından alınan örnekler incelenmek üzere Adli Tıp Kurumuna gönderildi.

AİLELER GELMEDİ

Mezarlıkta Münevver Karabulut'un ailesinin avukatı Rezan Epözdemir ve Cem Garipoğlu’nun avukatı Aytekin Kaya hazır bulundu. Karabulut ve Garipoğlu ailesi ise mezarlığa gelmedi.

“İNCELEMELER SAĞLIKLI YAPILACAKTIR DİYE DÜŞÜNÜYORUZ”

Mezar açma işlemlerinin ardından konuşan Karabulut ailesinin Avukatı Rezan Epözdemir, "Yaklaşık 10.55'te heyet buraya gelmiş oldu. 11.08'de mezarın açılmasıyla ilgili çalışmalar başladı. 11.31'de de Cem Garipoğlu'nun cesedi olduğu iddia edilen kemiklere ve kafatasına ulaşıldı. Mezarlık iki parça halindeydi. Üst parça boş, üst kısım boş, alt kısımda ceset bütünlük arz etmiyor. Kemikler var, kafatası var ve kefen yok, steril bir bez yok. Dağınık bir şekilde toprak üstü sadece kemikler ve kafatasını görebildik. Çok su alan bir olmadığı için incelemeler sağlıklı yapılacaktır diye düşünüyoruz. Çünkü özellikle 10 yıl geçtikten sonra biliyorsunuz mezarlıkların içi doluyor ve oradaki incelemelerin akademik ve bilimsel perspektifte sağlıklı yapılabilmesinin hukuki ve fiili koşulları oluşmuyor. Burada biz mesela suyun mezarlığın içerisini doldurmadığı, dolayısıyla su nedeniyle cesedin bir fosilleşme sürecinin başlamadığını çok net bir şekilde gördük. Tekraren söyleyeyim iki tabaka vardı, ilk tabakada hiçbir şey yok. İkinci tabakada da kefen bekliyorduk biz, kefen ve bez yoktu. Toprağın üzerinde dağınık şekilde kemikler ve kafatası vardı" dedi.

“AİLEDEN GÜNCEL DNA ÖRNEKLERİ TALEP ETTİK”

Epözdemir, "O kemik parçaları küçükler bırakıldı ama büyük kemik parçaları ve kafatası steril bir beze konularak Adli Tıp Kurumu Morg İhtisas Dairesine götürülmek üzere hazır edildi. Tek tek incelenecek. Onlar özellikle dişler incelenecek. Garipoğlu ailesindeki erkek bireylerin DNA’larıyla güncel biyolojik verileriyle, DNA yöntemleriyle yapılmasını istiyoruz. Geçmişte alınanlar üzerinden yapılmasını sağlıklı bir sonuç vereceği kanaatinde değiliz. 2014’te veya geçmişte yapılan 2019'da yapılan DNA incelemeleri biyolojik verilerle yapılmasını biz sakıncalı buluyoruz. Gerçekten bizim amacımız adaletin tecellisi, maddi gerçeğin ortaya çıkmasıysa, yeniden bu DNA örneklerinin aileden alınması gerektiğini düşünüyoruz. Ona ilişkin talebimizi de keza sunduk. Bu ceset tekrar Garipoğlu ailesinin avukatına teslim edilecek. Avukatı ailenin gelip teslim almayacağını ifade etti. Cem Garipoğlu'nun annesinin ve babasının almayacağını ifade etti. Cesedi de kendisinin teslim alacağını söyledi. Bunun üzerine cesedin avukata teslim edilmesi için talimat yazılacak Adli Tıp Kurumuna. Daha sonra da yeniden buraya getirilip defnedilecek" dedi.

“KEMİK PARÇALARININ VE KAFATASININ DAĞINIK OLMASI MANTIKLI GELMEDİ”

Epözdemir, "Bize gösterilen yerine o mezar yeri olduğunu Mezarlıklar Şube Müdürlüğü beyanıyla kabul etmek durumunda kalıyoruz. Biz fiilen orası mı mezar yeri değil mi bilemiyoruz. İçeride kefen olmaması, steril bir bez olmaması kemik parçalarının ve kafatasının dağınık olması toprak üzerinde, o da açıkçası bize çok mantıklı gelmedi. İlk tabaka boş, ikinci tabakada bu var. İncelemeler yapılacak. Umut ediyorum güncel örnekler de alınır. Rapor çok kısa sürede tanzim edilecektir. Ne kadar hızlı Garipoğlu ailesi DNA örneklerini verirse Adli Tıp Kurumu'na başsavcılığın talimatıyla o kadar hızlı çıkar. Çok hızlı bir şekilde eş zamanlı hem rapor tanzim edilip hem de ceset ailenin avukatına teslim edilecek. Yani ben maksimum 4-5 gün veya bilemediğiniz 1 hafta içerisinde raporun tanzim edileceğini düşünüyorum" dedi.

“TÜRK HUKUK TARİHİNİN EN BÜYÜK SKANDALI OLUR”

Avukat Epözdemir, "Hala inanmayanlar olacaktır görüyoruz sosyal medyada, yazılı görsel medyada. Hala inanmayanlar mutlaka olacaktır; ama geldiğimiz noktada kamuoyu vicdanının bir nebze de olsa rahatlaması bakımından bu çalışma çok önemliydi" dedi. Epözdemir, Cem Garipoğlu'nun cenazesi yerine başka bir cenaze çıkması durumunda ne olur" sorusuna yanıt vererek, "Türk hukuk tarihinin en büyük skandalı olur kısa orta ve uzun vadede. Dönemin ceza infaz koruma memurları, cezaevi müdürleri, adli tıp hekimleri, adli tıp incelemesini yapan uzmanların tamamı, Ceza Muhakemesi Kanunu 100. maddesine göre tutuklanır, bir tutuklama tedbiri gelir. Cem Garipoğlu olmadığı tespit edilirse, Cem Garipoğlu'nun bulunması için bizim taleplerimize göre tutuklamaya esas yakalama kararı çıkar. Kırmızı bülten çıkması sözkonusu olabilir yurtdışında olması ihtimaline binaen. Türkiye bambaşka bir güne uyanır Bunu bir hukukçu olarak asla arzu etmiyorum. Türk hukuk tarihinin gelmiş geçmiş en büyük skandallarından biri olabilir " dedi.

“1 HAFTA İÇİNDE RAPOR TANZİM EDİLECEKTİR”

Epözdemir, mezarın açılması sırasında görüntü kaydı alındığını, Karabulut ve Garipoğlu ailelerinin avukatlarının da hazır bulunduğunu belirtti. Epözdemir, mezarın Cumhuriyet savcısı, soruşturma savcısı, katip, mezarlıklar şube müdürü, 3 adli tıp doktoruyla 2 olay yeri inceleme ekibi ve kolluk kuvvetlerinin eşliğinde açıldığını da söyledi. Epözdemir, "1 hafta içinde kuvvetle muhtemel rapor tanzim edilecektir. Umut ediyorum maddi gerçeği ortaya çıkaran adaleti tecelli ettiren sonuçla karşılaşırız. Adli Tıp'ta emniyette yargıda çok ciddi skandallar yaşandı. Bütün bunlar varken, bizim müvekkillerimizin de kafalarında soru işaretleri uyanması çok normal. Olayın bir tarihsel geçmişi ve kronolojisi var. İnşallah geldiğimiz noktada 15 yılın sonunda maddi gerçek ortaya çıkar. Adalet tecelli eder." dedi.

“HİÇBİR KEFEN BEZİ YOK”

Bir gazetecinin "Neden kefen yok" sorusuna da yanıt veren Epözdemir, "Onu anlayamadım hiçbir kefen bez yok. Bu birkaç alternatifi bize verebilir. En azından bu konuda bir kanaat ve intiba uyanabilir. 10 sene içinde kaybolmuş veya aşınmış olabilir mi ? O bana çok rasyonel ve makul gelmiyor. Sonradan kemiklerin bırakılma ihtimali kefenin olmadığı yerde çok kuvvetli bir ihtimal olarak karşımızda duruyor. O beni çok rahatsız etti açıkçası, ziyadesiyle rahatsız etti" dedi.

“KAYIT ALINMAMIŞ”

Cem Garipoğlu'nun 2014 yılında cenazesinin toprağa verilmesi sırasında görüntü kaydı alınıp alınmadığı sorusuna da yanıt veren Epözdemir, "2014 yılında defin işlemi sırasında da kayıt alınmamış. Biz de otopsiye girmedik yasal hakkımız da yok. Kamuoyunu da aydınlatalım. Otopsiye kendi aile üyeleri dahi giremiyor. Otopsi işlemi bir ceza muhakemesi işlemidir. Adli Tıp Kurumunda steril bir ortamda akademik ve bilimsel bir çerçevede yapılır. Ne ölenin yakınları girebilir ne karşı taraf girebilir ne avukatlar girebilir. Kamuoyunda bunu da okuyorum. Bizim otopsiyle ilgili hiçbir bilgimiz görgümüz yok" şeklinde konuştu.(DHA)

ÖNCEKİ HABER

Dört belediyede Hizmet-İş'in grev kararı nasıl okunmalı?

SONRAKİ HABER

Katledilen Reşit Kibar’ın soruşturması 1 aydır 'gizli'

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa