Reşit Kibar'ın katledilmesinin 1. ayında Halkevleri, Bakanlık önünden seslendi

Reşit Kibar’ın katledilmesinin birinci ayında, halkın Artvin’den yükselen taleplerini iletmek üzere Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı önünde açıklama yapmak isteyen Halkevleri heyeti polis tarafından engellenmeye çalışıldı. Bakanlık önünden polis zoruyla ve şiddet kullanılarak uzaklaştırılan heyetd, bakanlığın karşısında açıklama yaptı.

Halkevleri adına açıklama yapan Halkevleri Genel Başkanı Nebiye Merttürk şu ifadeleri kullandı:

“Bugün Reşit Kibar’ın ölümünün üzerinden tam bir ay geçti. Bir aydır hiçbir sorumlu hesap vermedi. Başta bugün önünde olduğumuz Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı ve AKP iktidarı bu katliamdan sorumludur.

Türkiye’nin dört  bir yanı maden şirketlerine peşkeş çekilmiş durumda. AKP iktidarı, onun kolladığı şirketler ve şirketlerin tetikçileri iş birliği halinde yaşam alanlarımıza saldırıyor. Buradan bakanlığı uyarıyoruz. Bir an önce vazgeçin bu projelerden. Murat Kurum istifa etmelidir. Cankurtaran başta olmak üzere bütün ruhsatlar iptal edilmelidir.”

Açıklamanın ardından Halkevleri Genel Başkanı Nebiye Merttürk ve Halkevleri MYK üyesi Linda Sevinç Hocaoğulları dilekçeleri ve hazırladıkları dosyayı bakanlığa sundu.

Dosyada yer alan dikkat çekici başlıklar şu yönde:

• Türkiye'de son zamanlarda yaşanan ekolojik yıkım ve yağmanın merkezine büyük oranda maden şirketleri ve bu şirketlerin faaliyetleri yerleşmiş durumda. Türkiye'de mevcut durumda 29 ilin yüzde 67'si IV. Grup madenlere ruhsatlandırılmıştır .
• Türkiye genelinde maden ruhsatlarına ilişkin bu olağanüstü artış ne yazık ki ekolojik tahribat nedeniyle son 10 yılda bir dizi felakete yol açtığı gibi aynı zamanda kimyasal artıkların hızlı bir şekilde havaya, suya ve toprağa karışması sonucunda insan sağılığı üzerinde ciddi ve yaşamsal tehlikelere neden olmaktadır.
• Maden ruhsat alanlarına bakılarak elde edilen verilerde özellikle Doğu Karadeniz'de ciddi bir halk sağılığı tehdidinin kapıda olduğu görülmektedir. TEMA vakfı tarafından 2019 yılından bu yana çıkartılan maden sahası haritası verilerine göre, IV. Grup madencilik faaliyetleri Doğu Karadeniz'de yoğunlaşmakta. 2024 yılının Şubat ayı verilerine göre, Giresun’un yüzde 85’i, Rize’nin yüzde 82’si, Trabzon’un yüzde 77’si, Ordu’nun yüzde 74’ü, Artvin'in yüzde 71’i, Gümüşhane’nin yüzde 93’ü madencilik faaliyetlerine ruhsatlı durumdadır.

Dosyada yer alan talepler:

Reşit Kibar’ın katledilmesinin birinci ayında, halkın Artvin’den yükselen talepleri ise şu şekilde:

• "Cankurtaran bölgesindeki tüm maden arama, işletme ruhsatları ve turizm mesire alanı için verilen ruhsatlar iptal edilmelidir. Ruhsatların iptal edildiği Bakanlığınız ve Artvin Valiliği tarafından ilan edilmelidir.
• Cerattepedeki maden projesinin yaşam hakkını ihlal eden boyutunu ortaya koyan Anayasa Mahkemesi kararı üzerine Artvin İli, Taşlıca Köyü Cerattepe Mevkiinde Eti Bakır Cerattepe İşletmesi tarafından işletilmekte olan ‘Cerattepe Bakır Madeni, Kırma Eleme Tesisi ve Teleferik Hattı’ projesine ait ÇED Olumlu Kararı hakkında Rize İdare Mahkemesi tarafından iptal kararı verilmiştir. Bu kararın arkası dolaşılarak yeniden ÇED süreci başlatılmış, bugün de ÇED toplantısı gerçekleştirilmektedir. Cerattepe ve tüm Doğu Karadeniz’de her türlü maden projesi ve ÇED sürecine derhal son verilmelidir.
• Yaşam alanlarımızı yağmalayan tüm maden ruhsatları iptal edilmelidir.
• Deprem sürecindeki sorumluluklarının henüz hesabını vermemiş, kentlere ve doğaya yönelik suçlarda bakanlık görevini yürütmekte olan, bugün birinci ayında bir insanın katledilmesine gelen süreçte halkın taleplerine kulaklarını tıkayan ve sürecin bu noktaya gelmesinde sorumluluğu olan Murat Kurum istifa etmelidir.
• Cankurtaran ve Karadeniz’deki doğa yağmasının parçası olan tüm kamu görevlileri derhal görevden çekilmeli, doğaya verdikleri tahribat nedeniyle idari ve adli olarak hesap vermelidir. 
• Yunus Merttürk’e ait şuan faaliyette olmayan Körfez Taşocağına ilişkin Meclis gündemine taşınan iddialarla ilgili Bakanlığınız tarafından açıklama yapılmalıdır. Kamuyu zarara uğratan, görevlerinin gereğini yapmayan kamu görevlileri derhal görevden alınmalı hesap vermelidir."

(HABER MERKEZİ)