ABD’nin kayıt dışı gerçeği

45 yaşındaki inşaat işçisi Louisiana ve kendi ekibinde çalışan iki düzine kayıt dışı işçi, New Orleans’ın varoşlarında küçük bir kasaba olan Kenner’da, patronlarından uzun süredir alamadıkları ücretlerini almak için eyleme gitmişlerdi. Eylem patronun uzlaşmaya varmasıyla sona erdi. İşçilerle görüşen patron işçilere ücretlerini almaları için kendi oturduğu sitenin otoparkına çağırdı. İşçiler hep birlikte otoparkta beklemeye başladılar. Fakat patronla buluşmak yerine, işçilerin etrafı bir grup silahlı polis tarafından sarıldı. Polis ekipleri ve görevliler, Göçmenlik ve Gümrük Muhafaza Ofinden geliyorlardı.
Zavala daha arabada beklerken şiddet görmeye başlamış ve kendine geldiğide araçtan dışarı atılmış halde yerde yatıyormuş. Yaşadığı olayı anlatırken hala gözlerindeki korku okunabiliyor, “ Silahları doğrultarak üzerimize hırsla yürüdüler, beni birden yere atıp tekmelemeye başladılar, çok korkunçtu” Zalava ve iş arkadaşları bu acı ve haksız durumla, kendileri gibi 11 milyon işçiden daha çok etkilendiler. Çünkü ABD ekonomisinin en alt tabakasını oluşturan bu kayıt dışı işçiler patronları karşılarına aldıklarında ya tutuklanıyorlar ya da şiddet görüyorlar.

PATRONLAR GÖÇMEN SEVER!

Bir çok patron kayıtdışı göçmen işçi çalıştırmak istiyor. Patronlar bu sayede sigorta ödemek zorunda kalmıyorlar, hem uzun sürede hem de çok düşük ücretle daha fazla işçi çalıştırıp daha fazla kâr elde ediyorlar. Ancak bir şikayet olduğu zaman yasal işlem yapılıyor. Ve çoğu zaman yasal işlemler uygulandığında işçiler göçmen durumda oldukları için korkuyorlar. Patronlar, bir yandan göçmenleri en kötü çalışma koşullarında en düşük ücretlerle çalıştırırken, öte yandan yerli işçilerin ücretlerini aşağı çekiyorlar. Ulusal İşçi Güvenliği Projesi yürütücülerinden Rebecca Smith, patronların bu durumu işçilere karşı kullandıklarını belirterek buna karşı bir kampanya başlattıklarını söyledi. Ama işçilerle iletişime geçmek ve kampanyı yürütmek oldukça zor

ÇALŞTIRAN PATRON CEZAYI ALAN İŞÇİ

ŞİLİ’den göç eden Maria Guadalupe Escobar uzun süre New York’da deniz ürünlerinin paketlendiği küçük bir atölyede çalışmaktadır. Ağır çalışma koşullarına karşı iş arkadaşlarıyla birlikte davacı olurlar. Davacı oldukları duyulunca işten atılırlar. Birgün polisler tarafından durdurulur ve kayıt dışı çalıştığı için gözaltına alınır. Escobar’a göre patron onların işgücünden yararlandı ve bir kenara attı, kayıt dışı çalıştıkları için kendilerine neden ceza kesildiğini sorgulayan Escobar yetkililere soruyor “ bizi kayıt dışı çalıştıran patrondu neden biz ceza alıyoruz.” Ama uzmanlara göre, göçmen yasası geçse bile, işçilerin çalışma koşullarının düzelmesi çok daha zor görünüyor. Uzmanlar işçilerin haklarının korunması için daha somut adımların atılmasının hayati önem taşıdığını söylüyor.

TEHDİT MESAJLARI GÖNDEREN PATRONLAR

Teksaslı Austin ve Antonio, ve diğer 5 arkadaşları geceleri kapalı halde çalışıyorlardı. Antonio’ya göre onlar bu işi aileleri  için yapmak zorundalar çünkü eğer onlar çalışmazlarsa aileleri aç kalıyor. Uzun süredir ücretlerini alamayınca bir şeyler yapılası gerektiğini düşünürler, ve yerelde ki işçi hakları ofisine başvururlar. Şikayette bulunduktan sonra işçiler tehdit mesajları almaya başlarlar.

SAĞLIKSIZ, GÜVENCESİZ KOŞULLARDA ÇALIŞMAK

FELIPE Villareal, 2000 yılından beri ABD’de yaşayan Meksikalı bir işçi. Villareal bir çok kimsenin yapmak istemediği işlerde çalışmış yıllar boyunca. En son Californya’da kimyasal atölyesinde zehirli gazların içinde hiçbir sağlık güvencesi olamadan çalışmış. Villareal, düşük ücretlere karşı susmak yerine şikayetçi olmayı seçtiğinde işten kovulmuş. Çünkü göçmen konumda oaln işçilerin neredeyse hiçbir hakları yok ve herhangi bir işlem başlatıldığında öncelikle işçilerin hem çalışma hemde oturma izinleri sorgulanıyor. Bu durumda her zaman kaybeden işçi oluyor. Villareal yasaların değişmesi gerektiğini düşünüyor çünkü ona göre patronlar işçilerin göçmen durumda olmasını kendine bir olanak olarak görüyor. (DIŞ HABERLER)