05 Ekim 2024 04:46

Öğretmenim yoksul ve güvencesiz

Türkiye’de kamudaki öğretmenlerin hepsi düşük ücrete mahkum. Yüz binler atama beklerken, ücertli öğretmenler güvencesiz, emekliler çalışmak zorunda, özel okullarda ise her türlü hak gasbı var.

Fotoğraf: ANKA

Paylaş

Eylem NAZLIER
İstanbul

Türkiye’de yeni eğitim öğretim yılı sorunlarla başlarken öğretmenlerin çalışma koşulları, ekonomik ve özlük hakları gittikçe geriliyor. Öğretmenlere farklı istihdam koşullarında çalışma dayatılıyor. Tüm dünyada 5 Ekim Öğretmenler Günü olarak kutlanırken TBMM’de öğretmenlerin mevcut haklarını da tırpanlayan, mesleklerini itibarsızlaştıran Öğretmenlik Meslek Kanunu (ÖMK) Teklifi gündemde. Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin’in “Dünyada bu kadar öğretmen kamu tarafından fonlanmıyor” sözlerinin aksine öğretmenler yoksul ve düşük ücrete mahkum. Öğretmenler gününde taleplerini, çalışma koşullarını ve neler yaşadıklarını onlardan dinliyoruz.

‘TEK BAŞINA GEÇİNEMEYİZ’

Türkiye’de Milli Eğitim Bakanlığına (MEB) bağlı 60 bin devlet okulunda 1 milyon 168 bin 896 öğretmen görev yapıyor. Murat Öğretmen 15 yıldır devlet okulunda kadrolu olarak çalışıyor. Görece en iyi koşullara sahip öğretmenlerden. Ama o bile ekonomik koşulların ağırlığına işaret ediyor: “İstanbul gibi bir şehirde bir öğretmenin tek başına yaşaması nerdeyse imkansız. Birçok öğretmen yemeğini evden getirmek zorunda kalıyor” ifadelerini kullanarak emekli olduğunda geçinemeyeceği için öğretmenlerin emekli olmadığını söyledi. Kadrolu, sözleşmeli ve ücretli olarak farklı istihdam modelleriyle çalıştırılan öğretmenlerin ÖMK ile bir de uzman, başöğretmen olarak ayrıştırılmak istendiğini belirten Murat Öğretmen “Gerici müfredatın yanı sıra ÇEDES ve dini vakıflarla yapılan protokollerle de baskı altına alınıyoruz” dedi. 

ON BİNLER ATAMA BEKLİYOR

İktidar tam 515 gündür tek bir öğretmen ataması yapmadı. Yıllardır atama bekleyenlerden Ahmet Öğretmen, on binlerce öğretmenin de benzer durumda olduğuna vurgu yapıyor. Mülakat sürecinde yaşadığı adaletsizliği ise şu sözlerle anlatıyor: “KPSS sonucuna göre bölümümde 283 kontenjan vardı ve ben de sıralamada 200’deydim. Ancak mülakatta benden daha düşük sıralamada olanlara daha yüksek puanlar verildiğini gördüm. Bu adil değil.” Atamasının yapılacağını düşündüğü için çalıştığı özel okuldan ayrıldığını anlatan Ahmet Öğretmen “Şu anda işsizlik maaşı alıyorum. Kiradayım, eşim de özel okul öğretmeni. Ekonomik zorluklar ve güvencesizlik üzerimizde büyük bir baskı oluşturuyor” dedi.

‘ÖZELDE HAK YOK, HAK GASBI ÇOK’

Sayıları 300 binlere dayanan özel sektör öğretmenlerinden sadece biri Özlem Öğretmen. Özel sektörde her yıl yenilenen belirli süreli sözleşmelerle mevsimlik işçi gibi çalıştırıldıklarına dikkat çeken Özlem Öğretmen, bu yüzden ihbar tazminatı ve işe iade haklarının olmadığını ve yazın iki ay maaş alamadıklarını söyledi. 2014’te kaldırılan taban maaş yasasının geri getirilmesini istediklerini belirten Özlem Öğretmen “Kamudaki meslektaşlarımızla maaş ve sosyal haklar açısından eşitlenmek istiyoruz. Çünkü özel okullarda patronlar bize asgari ücret düzeni dayatıyor. Sigorta primlerimiz eksik yatırılıyor. Ek ders ücreti, ek mesai, kırtasiye ödeneği verilmiyor” dedi. Bu ekonomik zorlukların yanında mobbing, uzun çalışma saatleri ve yaz tatili hakkından da yararlanamadıklarını anlatan Özlem Öğretmen, MEB’in bu sorunları görmezden gelmesine tepkili.  

ÜCRETLİ KÖLELİĞİN AYLIĞI 12 BİN TL!

MEB, 1.5 yıldır öğretmen ataması yapmazken kölelik koşullarında çalıştırdığı ücretli öğretmen sayısını her geçen yıl artırıyor. Bu yıl sayılarının 100 bini geçtiği belirtilen ücretli öğretmenlerden biri de 12 yıldır ücretli Türkçe öğretmenliği yapan Mustafa. Kadrolu öğretmenlerle aynı işi yaptıklarını ama hem ücret hem de sosyal haklar konusunda kölelik koşullarında çalıştıklarını dile getiren Mustafa Öğretmen ücretli öğretmenlerin tatillerde sigortalarının yatmadığını, ücretlerinin kesildiğini, nöbet ücreti alamadıklarını anlattı. Mustafa Öğretmen “Ortalama maaşımız 12 bin TL, bu parayla geçim olur mu?​” diye sorarak ek iş yaparak geçinmeye çalıştığını söyledi. Görev yaptığı okulda 13 ücretli, bir o kadar da kadrolu öğretmen olduğu bilgisini veren Mustafa Öğretmen “Devlet bizim ücretimizden keserek 1 kadrolu öğretmen yerine 4 ücretli öğretmen çalıştırıyor. Tasarruf bizim emeğimizden, eğitimin niteliğinden yapılıyor” dedi.

EMEKLİ ÖĞRETMENİN GEÇİM SAVAŞI

72 yaşındaki Emekli Öğretmen Ali, geçinemediği için bu yaşta çalışmak zorunda kaldığını söylüyor. Tam 39 yıl 9 ay öğretmenlik yaptıktan sonra aldığı emekli maaşıyla geçinemediğini dile getiren Ali Öğretmen “Bu yüzden 72 yaşında hâlâ çalışıyorum” dedi. Emekli öğretmenlerin sosyal hayatlarının neredeyse olmadığını belirten Ali Öğretmen, “Arkadaşlarım günlerini Kadıköy Belediyesinin 5 TL’ye çay sattığı mahalle evlerinde geçiriyor. Başka bir sosyal hayatları yok. Tarihi yerleri, müzeleri gezmek neredeyse imkansız. Eşimle en son Taksim’de yemek yedik, o da yıllar önceydi” diye konuştu. Çocuklarından para istememek için halen çalışmaya devam ettiğini belirten Ali Öğretmen “İstatistiklere göre, emekli öğretmenlerin yüzde 60’ının cenazesi kirada oturdukları evden kalkıyor. Bu da ülkemizde emeklilerin içinde bulunduğu dramatik durumu gözler önüne seriyor. Emekliler olarak geçinemiyoruz, hareket alanımız kısıtlı ve hayata katılamıyoruz” ifadelerini kullandı.

 

ON BİNLER ASGARİ ÜCRET BİLE ALAMIYOR

1 milyon 168 bin 896- Devlet okullarındaki öğretmen sayısı
100 bin- Asgari ücretten az alan ücretli öğretmenler
50 bin- Sözleşmeli öğretmen sayısı
300 bin- Özel sektör öğretmeni asgari ücrete mahkum
41 bin TL- Kadrolu öğretmen maaşı, yoksulluk sınırının altında
515- MEB’in öğretmen ataması yapmadığı gün sayısı

ÖNCEKİ HABER

Ömerler köylüleri madene karşı mücadele başlattı: Bu maden tarımı bitirecek

SONRAKİ HABER

İHD İskenderun Şubesi: İHD’ye yönelik tehditleri kabul etmiyoruz

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa