06 Ekim 2024 14:59
Son Güncellenme Tarihi: 06 Ekim 2024 21:21

Kadın cinayetleri protesto edildi: "Kadınlar artık taziye mesajlarınızı görmek istemiyor"

İkbal Uzuner ve Ayşenur Halil'in katledilmesinin ardından pek çok kentte kadınlar sokağa indi.

Fotoğraf: ANKA

Paylaş

İkbal Uzuner ve Ayşenur Halil'in saldırgan Semih Çelik tarafından öldürülmesinin ardından kadınlar pek çok kentte eylemler düzenledi. Kadınlar, İstanbul Sözleşmesi’nin yeniden yürürlüğe girmesi, 6284 sayılı yasanın etkin bir şekilde uygulanması ve kadın cinayetlerinin son bulması için mücadeleyi büyütme çağrısı yaptı.

ESKİŞEHİR: "KADINLAR ARTIK TAZİYE MESAJLARINIZI GÖRMEK İSTEMİYOR"

Kadınlar "Katillere, tacizcilere, cezasızlığa karşı" sloganıyla Eskişehir Ulus Anıtı'nda bir araya geldi. Kadınlar "Cezasızlığa son vereceğiz. Tacizi, cinayeti durduracağız" pankartı açtı. Burada yapılan basın açıklamasında "Dün İstanbul'da iki genç kadın Semih Çelik tarafından vahşice öldürüldü. İkbal Uzuner ve Ayşenur Halil. Failin daha önce defalarca İkbal'i tehdit ettiği, İkbal'in şikayetlerinin olduğunu ortaya çıktı. Koskoca bir şehrin surlarında bir kadın öldürüldü. Ortaya çıkan önemli bir gerçek de şikayetlere rağmen hiçbir önlem alınmamış olması, kamu görevlilerinin yine görevini yapmamış olması. Dün yine İstanbul'da sokak ortasında bir kadın arkadaşımızın iki erkek tarafından taciz edildiğini ve faillerin serbest bırakıldığını öğrendik. Failler, tepkilerden sonra gözaltına alındı ve tutuklandı. Biz eylem çağrıları yaptıktan sonra ise Mersin'de Sonay Öztürk'ün birlikte olduğu erkek tarafından öldürüldüğünü öğrendik." denildi. İktidarın cezasızlık politikaları devam ettikçe kadınların şiddete uğramaya devam ettiği, kadın cinayetlerinin arttığı ifade edilen açıklamada şu ifadeler yer aldı:

"Eylül ayında 34 kadın erkekler tarafından öldürüldü, 20 kadın şüpheli şekilde hayatını kaybetti. Raporumuzu yayınladığımız gün 3 kadın daha öldürüldü. Artık toplumsal cinsiyet eşitsizliği bir halk sağlığı sorunu boyutunda. Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Mahinur Özdemir Göktaş, İkbal ve Ayşenur'un ardından yine bir taziye mesajı yayınladı. Kadınlar artık sizin taziye mesajlarınızı görmek istemiyor. Henüz hayattayken kadınları yaşatacak önlemler aldığınızı görmek istiyorlar. 6284 sayılı Ailenin Korunması ve Kadına Yönelik Şiddetin Önlenmesine Dair Kanun'u uyguladığınızı görmek istiyorlar. 6284'e en ufak bir saldırı kadınların yaşam hakkının tartışmaya açılması anlamına gelir. Polisler, jandarmalar, savcılar, hakimler ya da bir bakanlığın bir müdürlüğünde görevli personel, hiç fark etmez, kadınlar öldürülürken nasıl o koltuklarda rahat oturuyorsunuz? Görevleri kadınları yaşatmak. Biz onlara bu görevlerini unutturmayacağız." (ANKA)


DİYARBAKIR: KADIN CİNAYETLERİ POLİTİKTİR BİR SUÇ

"Yerel Yönetimlerde Kadın Politikaları Çalıştayı" kapsamında Diyarbakır'da buluşan kadınlar, kadın katliamlara karşı Çand Amed Kültür ve Kongre Merkezi önünde açıklama yaptı. Açıklamaya, siyasetçi Gültan Kışanak, belediye kadın eş başkanları ve çok sayıda kadın örgütü temsilcisi katıldı. Açıklamayı yapan Van Büyükşehir Belediyesi Eş Başkanı Neslihan Şedal "Yaşamdan koparılan her bir kadın için mücadele etmeye devam edeceğiz” dedi.

Kadınlara yönelik şiddet ve kadın cinayetlerinin toplumda derin bir kriz yarattığını ifade eden Rosa Kadın Derneği Başkanı Suzan İşbilen "Özellikle AKP-MHP iktidarı döneminde artan kadın cinayetleri, toplumsal cinsiyet eşitsizliğinin derinleştiğini ve kadınların yaşam hakkının hiçe sayıldığını gösteriyor. Boşanma sürecindeki kadınlar, en savunmasız oldukları bu dönemde şiddete maruz kalıyorlar. Erkekler, kadınları kontrol etmek, kendi iktidarlarını kurmak ve toplumsal normlara dayalı bir kadın modelini zorla dayatmak için şiddete başvuruyor. Amed'de yaşanan bir kadının, çocuklarının önünde boşanmak istediği kişi tarafından katledilmesi, kadın cinayetlerinin geldiği korkunç boyutları gözler önüne seriyor. Bu sadece bireysel bir cinayet değil, aynı zamanda politik bir suçtur" ifadesini kullandı.

Şırnak'ın Silopi ilçesinde düzenlenen açıklamada “Her yer suç mahalli, faillerden hesap soruyoruz” pankartı açıldı.  İktidarın yıllardır ülkeyi kadınlar için güvensiz hale getirdiğini belirten kadınlar, ""Sokaklarında katledilmediğimiz, yurtlarında istismar edilmediğiniz, iş yerlerinde ve ailelerinde sömürülmediğimiz; eşit, özgür, şiddetsiz ve sömürüsüz bir yaşamı yaratabileceğimizi biliyoruz. Her birimiz için özgür bir yaşam kurana dek mücadelemizi büyüteceğiz” dedi. DEM Parti Şırnak Milletvekili Nevroz Uysal Aslan 24 saat içinde 4 kadının katledildiğine dikkat çekerek, Türkiye’de sadece 2023’de 423 kadının katledildiğini hatırlattı. Uysal, “Kadınların katledilmesi tesadüf değildir. İstanbul’dan Amed’e, Narin Güran’dan Firdevs Babat’a kadar kadın cinayetleri tesadüf değildir. Buna yol açanlar toplumda kadınları yok sayanlardır” ifadelerini kullandı. (MA)


İZMİR: YASTA DEĞİL İSYANDAYIZ

İzmir'de Aliağalı kadınlar, Aliağa Demokrasi Meydanı'nda yaptıkları eylemle kadın cinayetlerine "Artık yeter" dedi. "Kadın cinayetlerini politiktir", "Erkek adalet değil, gerçek adalet", "Susmuyoruz, korkmuyoruz, itaat etmiyoruz" sloganları atılan eylemde, İstanbul Sözleşmesi'nin yeniden yürürlüğe girmesi ve 6284 sayılı Yasa'nın etkin bir şekilde uygulanması talep edildi.

Kadınlar adına basın metnini okuyan Deniz Gültekin, "Vahşice katledilen kız kardeşlerimizin acısıyla, öfkemizle bir kez daha burada, bu alandayız. Her geçen gün artan biz kadınlara nefes alma alanı bırakmayan şiddet sarmalına, bu örgütlü kötülüğe karşı yasta değil isyandayız" dedi.

Gültekin, "Faillere bu cesareti veren, adaleti adliyelerde tahsis etmeyen, çıkartılan aflarla kadın katillerini, pedofilleri sokağa salanlardır. Bunun sonucunda, kadınlar her gün evde, işte, sokakta, erkek şiddetine maruz kalmakta ya da şiddet tehdidi altında ölümle burun buruna yaşamlarını sürdürmektedir" diye konuştu.

İktidarın kadın düşmanı politikaların sürdürücüsü olmaya devam ettiğini söyleyen Gültekin, "Bizler, katledilen kadınların adını bir an bile unutmadan, öfkemizle, isyanımızla karşınızda durmaya devam edeceğiz. Cinayet mahali haline gelmiş bu ülkede yaşamlarımız, özgürlüklerimiz, haklarımız için direnmeye devam edeceğiz" dedi. (İzmir/EVRENSEL)


BOLU: MÜCADELEMİZ BÜYÜYECEK

Bolu Kadın Platformu Kadın Cinayetlerine karşı Kardelen Meydanında açıklama yaptı. Platform adına açıklamayı okuyan Eğitim Sen Şube Sekteri Pınar Altun Akkuş şu ifadelere yer verdi:

"Öfkemizle, isyanımızla, can güvenliğimizin olmadığı, sokaklarında özgürce dolaşamadığımız, her birimizin yarın maktul listesinde adımızın olup olmayacağı kaygısıyla yaşadığımız bu ülkenin sokaklarındayız yine. Acımız da öfkemiz de isyanımız da büyüyor. Sorumluları tanıyoruz. Narin Güran için verilen araştırma önergesini, uyuşturucuyla mücadele edilsin önergesini mecliste kimler reddetti! AKP ve MHP oylarıyla reddedildi. Bu ülkede erkek devlet eliyle, iktidar eliyle hırsızlar, uyuşturucu baronları, çeteler, mafyalar hüküm sürüyor. Kahrolması gereken çürümüş düzenleri katledilen kadınların, kaybedilen çocukların bedenleri üzerinden yükseliyor! Bizler, katledilen kadınların adını bir an bile dilimizden düşürmeden bu öfke ve isyanla karşınızda durmaya devam edeceğiz. Cinayet mahali haline gelmiş bu ülkede yaşamlarımız, özgürlüklerimiz, haklarımız için yakanızda olmaya devam edeceğiz. Uygulamadığınız yasalar yüzünden, istismarı aklayan, katilleri öven düzeniniz yüzünden, kana bulanmış ellerinizle tutunduğunuz koltuklarınız yüzünden hayatta olmayan her bir kadın, her bir çocuk için ses olmaya devam edeceğiz. İstanbul Sözleşmesi’nin yeniden yürürlüğe girmesi, 6284 sayılı yasanın etkin bir şekilde uygulanması ve kadın cinayetlerinin son bulması için mücadelemizi büyüterek sürdüreceğiz! Şiddete, karanlığa, hukuksuzluğa geçit yok, kadınlar var! Laiklik için, eşitlik için, özgürlük için, adalet için her yerdeyiz." (HABER MERKEZİ)

ÖNCEKİ HABER

Elektrik akımına kapılan iki kişi 40 bin liralık işlem yüzünden ölmüş

SONRAKİ HABER

Türkiye, hala İsrail'in çöpünü alıyor

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa