Sennur Sezer'i kaybedeli 9 yıl oldu | 'Ekmek kavgasını bilen şair, cömertçe sundu’
Şair Sennur Sezer’in ölümünün 9. yılında anılıyor. Öykücü Adnan Özyalçıner eşi Sezer için “Şiirimizin ablası, emeğin, direncin, özgür yaşamanın, kardeşliğin, barışın Sennur ablası” dedi.
Fotoğraf: Evrensel
Şeyma AKCAN
İstanbul
Toplumcu gerçekçi şiirin usta kalemlerinden Şair Sennur Sezer’in ölümünün 9. yılı. Pek çok şaire ve yazara, aynı zamanda okurlarına hem şiiri hem de hak ve özgürlük mücadelesinde edindiği yer bakımından örnek oldu.
Öykücü Adnan Özyalçıner, Şair Betül Dünder ve bu yıl Sennur Sezer Emek-Direniş Şiir ve Öykü Ödülleri’nin Öykü kategorisinde ödül sahibi Yazar Cansu Selçuk Çağlar da Sennur Sezer’i anlattı.
Betül Dünder, Seezer’in şairliğine dair şunları söyledi: “O, hayatıyla, değerleriyle edebiyatın içindeydi. Kendine şiirden yeni bir hayat kurmadı, hayatını edebiyatın içine taşıdı. ‘Yazı/şiir ile hayatın’ kolkola girdiği bütünlüklü bir yolculuk edindi kendine”
‘SENNUR SEZER ‘DAHA ÇOK YOK’ DİYE SESLENİYOR’
Adnan Özyalçıner, eşi Sennur Sezer için şunları söyledi: “9 yıl oluyor Sennur bizi bırakalı. Bir yere gitmiş olsa da aramızda, yanımızda. Benimle birlikte düşlerimde. Sizinle birlikte şiirleriyle. Ne çok şiir, ne çok yaşam sizinle. Sennur Sezer şiirimizin ablası, emeğin, direncin, özgür yaşamanın, kardeşliğin, barışın Sennur ablası. Acıya, yokluğa, yoksulluğa, haksızlığa sevgiyle karşı koydu Sennur Sezer. Dünden bugüne yansıtıyor sesini Sennur Sezer. Yaşadığımız, bize yaşatılan karanlıklar içinden ‘Daha çok yok sabaha’ diye sesleniyor.”
‘KENTİN EKMEK KAVGASINI BİLEN ŞAİR’
Şair Betül Dünder, Sennur Sezer’in geride bıraktığı -şiir dışındaki eserlerini de dahil ederek- onca eserin ortak paydasının; özellikle kıstırılmış, ezilmiş, zulümle biçar kalmış insanı görünür kılma çabası olduğunu söyledi. Bunun nedenini ise “Çünkü o, hayatıyla, değerleriyle edebiyatın içindeydi. Kendine şiirden yeni bir hayat kurmadı, hayatını edebiyatın içine taşıdı. ‘Yazı/şiir ile hayatın’ kolkola girdiği bütünlüklü bir yolculuk edindi kendine” şeklinde açıkladı.
Sennur Sezer’in şiirine dair Dünder, “Sezer’in şiir özneleri, sokağın kimsesizi, işçinin vardiyasızı, taşrada olanın topraksızıydı. Kentin ekmek kavgasını bilen şair, hayat bilgisi ile hayatına cansuyu olan ne varsa okurlarına cömertçe onları sundu. O yüzden Nermi Uygur’un tam da ‘Alınyazısını diline bağlayan kişidir ozan’ dediğidir Sezer” dedi.
Sezer’in şiirini kurmak için nasıl bir başlangıç yaptığına dairse Dünder, şunları anlattı: “Şiirle ilk buluştuğu 50’li yıllar her türlü değerlendirmenin, seçiciliğin erkeklerin elinde olduğu yıllar. Hem şair kamusunun hem de okurun eril tahakkümünü aşmak kolay değil. ‘Konuşmalar Kitabı’nda açıkça bahseder şiirini kurmak için nasıl bir başlangıç yaptığından: ‘Taşkızak Tersanesi’ndeki ağabeyler, Nazım’la kıyasladılar. Ben de kendime bir soru sormaya başladım. Nasıl yazarsam hem çağdaş olurum hem bu okumuş işçiler benim şiirimle dalga geçmez?’
‘O HALA BİZİMLE BİRLİKTEDİR’
Sezer’in mücadelesinin hala bizlerle birlikte olduğunu belirten Dünder, “Bugün Sennur Sezer’in şiiri emeği ile alınterini birleştirmiş nefeslerde, onurlu bir yaşam mücadelesi verenlerin günlüklerinde yeniden can buluyorsa, gün günden bir kıyıma uğrayan kadınların mücadelesinde dizeleri meydanlara çıkıyorsa o hâlâ bizimle birliktedir. Bundan şüphemiz yoktur” ifadelerini kullandı.
‘KARŞI KOY HAKSIZLIĞA, İZİ KALSIN’
Yazar Cansu Selçuk Çağlar, Sennur Sezer ismi telaffuz edildiğinde insana dair ne çok şey gelir akla. Sorumluluk, direnç, dürüstlük, özgürlük ve tüm bunların peşinde cesur bir yürek. İçine düştüğü her açmazda kendi içinden yola çıkabilen, geceyi gündüze ezdirmeden her ikilemi içinde çözebilen yanından çok etkileniyorum ben. Yaşadığı çağdan sorumlu olan insan, tanık olduğu bütün savaşlardan, yokluklardan ve baskılardan sanıktır insan Sennur Sezer'e göre. Böyle düşününce bir umutsuzluk kaplayacak olur içimi. Taşçının terinin isyancının kanına karıştığı bu dünyadan alnımızın akıyla geçmek asla mümkün olamazmış gibi. Sonra yine Sennur Sezer yetişir imdadıma. ‘Karşı koy haksızlığa, izi kalsın.’
'ŞİİRLERİ DİRENİŞ ÇADIRLARINDA İŞÇİLERE YOL ARKADAŞLIĞI YAPTI'
Sennur Sezer'in kendisi için abla, usta, yoldaş olduğunu dile getiren Şair Gülsüm Cengiz, "Onunla adımlarımızın buluştuğu 1979'dan yaşamını yitirdiği güne kadar hep birlikte yürüdük yaşamda, yazında ve kavgada; dostlukla, sevgiyle, dayanışma içinde... Ülkemizde ve dünyada yaşananlara şiirleriyle tanıklık eden; yaşamı boyunca ezilenlere ses olmayı seçen, hep mücadelenin içinde olan sevgili Sennur ablayı tanımış olmanın onur ve sevincini duyumsarken ona olan özlemim de büyüyor. Beni avutan şey, yaşamı boyunca ses olduğu işçilerin, emekçilerin onu mücadelede yaşatmaları ve şiirlerini kendilerinin kılmalarıdır. Şiirlerinin direniş çadırlarında, yürüyüşlerde işçilere yol arkadaşlığı yapması, Gıda-İş Sendikasının düzenlediği Sennur Sezer Emek Mücadele Direniş öykü ve şiir yarışmasının niteliği ve sürekliliği bunun en güzel kanıtıdır. Anısını sevgi saygı ve özlemle selamlıyorum.