07 Ekim 2024 15:30

KESK, “Geçinemiyoruz” mitingine çağırdı: Açlığa ve yoksulluğa ses çıkarmak zorundasınız

KESK, 30 Kasım’da Ankara’da gerçekleştireceği miting öncesi yaptığı açıklamayla, “Geçinemiyoruz! Yoksulluğa karşı mücadeleye çağırıyoruz” dedi.

Fotoğraf: Evrensel

Paylaş

Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK), 30 Kasım'da Ankara'da düzenleyeceği, “Geçinemiyoruz! Yoksulluğa karşı mücadeleye çağırıyoruz" mitingine dair açıklama yaptı. Açıklamada konuşan KESK Eş Genel Başkanı Ayfer Koçak, "Son 20 yılda çok şey kaybettik ve bu iktidar yandaş konfederasyonlar yarattı. Ancak yarattıkları yandaş konfederasyonlarla 85 milyonu açlığa mahkum ettiler. Bu konfederasyonları ve sendikaları uyarıyoruz. Açlığa ve yoksulluğa ses çıkarmak zorundasınız” dedi. KESK Genel Sekreteri Sevgi Yılmaz da başta kadınları, barınamayan öğrencileri, yaşam hakkı aktivistlerini, birçok ilde emek mücadelesi yürüten işçileri 30 Kasım'da bir arada olmaya çağırdı.

KESK'in 30 Kasım'da Ankara'da düzenleyeceği "Geçinemiyoruz! Yoksulluğa karşı mücadeleye çağırıyoruz" mitingine dair düzenlediği basın toplantısına KESK'e bağlı sendikalar Eğitim-Sen, Tüm Bel-Sen, BES, SES ve Tarım Orkam Sen Başkanları ile MYK üyeleri katıldı.

"KADINLAR, BARINAMAYANLAR, DÖRT YANDA DİRENEN İŞÇİLER MİTİNGE”

Basın toplantısında konuşan KESK Genel Sekreteri Sevgi Yılmaz, "Karşımızda iki fotoğraf var. Birinde Diyarbakır Tavşantepe'de katledilen küçücük bir çocuk; Narin. Narin'le çocuklarımıza neleri borçlu olduğumuzu bir kez daha gördük. Halen Narin'i kim öldürdü bilmiyoruz. Ve yine bir hafta içinde 7 kadın katledildi. Bu fotoğrafta başka neler var? Okullarda temizlik personelleri yok, okullarda salgın başladı. Okullarda öğretmen yok. Devlet yevmiye ile öğretmen çalıştırıyor. Öte yandan sağlıkta şiddet durmuyor. Dünyada ise savaş var. İsrail şimdi Beyrut'ta kendince bir Ortadoğu hayali ile savaşıyor. Devletler de kaygıyla izliyor. Ancak bir diğer fotoğrafta ne var? Kadınlar öldürüldü ancak kadınlar susmadılar, sokağa çıktılar. Çiftçiler ürettiklerinin karşılığını alamayınca sokağa çıktılar. Onlarca işçi eylemi oluyor biri de Ankara'da işte Kurtuluş Parkı'nda bekliyor Fernas işçileri, neden? Çünkü sonlarının Soma işçileri gibi olmasını istemiyorlar. İşte tam da böyle bir tablo içinde KESK olarak mücadele takvimimizi açıklıyoruz. Başta kadınları, barınamayan öğrencileri, yaşam hakkı aktivistlerini, birçok ilde emek mücadelesi yürüten işçileri, emeklileri, tüm yurttaşları 30 Kasım'da bir arada olmaya çağırıyoruz" dedi.

“YURTTAŞIN SIRTINA YÜKLENEN YÜK DAHA DA KATMERLENMİŞTİR”

Yılmaz'ın açıklamasının ardından KESK Eş Genel Başkanı Ayfer Koçak basın açıklamasını okudu. Neoliberal politikalarla Türkiye'nin sermayenin yağmasına açıldığını ifade eden Koçak, "Adım adım borçlanmaya, dış finansmana, ranta, spekülasyona, betonlaşmaya dayalı bir ekonomik model yaratılmıştır. İktidarlar eliyle hayata geçirilen kalkınma programlarıyla, orta vadeli programlarla, bütçelerle, sözde reform ve dönüşüm programlarıyla tüm emekçilerin kazanılmış hakları tek tek ortadan kaldırılmıştır. Faiz-kur eksenine sıkıştırılan ekonomi modelleri ile yıllardır emekçilerin, dar gelirli yurttaşların omuzlarına yıkılan yük daha da katmerli hale getirilmiştir" dedi.

Hazine ve Maliye Bakanının tüm itirazlara rağmen bu modelden vazgeçmediğini ifade eden Koçak, "modelin özeti tam da budur. Değersizleşen TL üzerinden ihracat yapan ihracatçılar, düşük faizli kredi, vergi muafiyeti ve teşviklerle beslenen patronlar karlarını katlamıştır" dedi.

"OVP EMEKÇİLERE KURULAN BERMUDA ŞEYTAN ÜÇGENİDİR"

KESK olarak daha ilk günlerde söz konusu modelin sadece sermaye kesimde bir önceki model gibi sermayenin, patronların çıkarlarını temel alan bir model olduğuna dikkat çektiklerini anlatan Koçak, "Modelin temel ayakları olan 12. Kalkınma Planı, Orta Vadeli Program ve 2024 Bütçesi ile alın teri ile yaşam mücadelesi veren tüm kesimlere bir 'Bermuda Şeytan Üçgeni Tuzağı'  kurulduğunun altını çizmiştik. Dolayısıyla tüm emekçi kesimler ve dar gelirli yurttaşların çok zor bir sürece girdiğini vurgulamıştık" diye konuştu.

"HER 2 KİŞİDEN 1'İ AÇLIK SINIRININ ALTINDA YAŞIYOR"

Takla attırılan TÜİK verilerinin bile düşmediğinin ifade edildiği açıklamada, alım gücü gittikçe düşen milyonların yoksulluğunun derinleştiğine dikkat çekildi. Her iki kişiden birinin 17 bin TL'lik asgari ücretle açlık sınırının altında yaşadığını söyleyen Koçak, "Bugün Türkiye'de 70 milyon yurttaş yoksulluk sınırı altında, 30 milyon yurttaş ise açlık sınırının altında bir gelirle yaşam savaşı vermektedir. Devletin resmi rakamları da tüm toplumu saran bu yoksulluğu, sefaleti teyit etmektedir. Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı'nın 1 Haziran'da yayınladığı sosyal yardım verilerine göre: 17 milyon 114 bin 912 kişi yardımlarla ayakta durmaktadır. 3 milyon 687 bin 498 kişi elektrik desteği almaktadır. Bir buçuk milyon haneye yakacak desteği verilmektedir" diye konuştu.

Bunlara ek olarak toplumun gelirden en fazla pay alan yüzde 5'lik kesiminin gelirinin en düşük pay alan yüzde 5'lik kesiminin 28 katına çıktığının ifade edildiği açıklamada, “TÜİK tarafından 10 Eylül'de açıklanan verilere göre dar tanımlı işsizlik oranı yüzde 8,8'dir. Türkiye bu oranla OECD ülkeleri içinde dördüncü sıradadır. Ve her 3 çalışandan 1'i de kayıt dışıdır” olarak ifade edildi.

“AÇLIĞA VE YOKSULLUĞA SES ÇIKARMAK ZORUNDASINIZ”

Koçak açıklamanın devamında emekçilerin ve dar gelirli yurttaşların içine itildiği borç batağının büyüdüğünü, iktidarın birbiri ardına açtığı "paketler" ile tüm yükü emekçilere, dar gelirli yurttaşlara yıkmaya devam ettiğini açıklayarak, "Tüm bunlara rağmen iktidar 4 Eylül tarihli resmi gazetede yayımlanan Orta Vadeli Program ile işçisinden kamu emekçisine, asgari ücretlisinden emeklisine tüm ücretli kesimlere çiftçisinden köylüsüne küçük üreticiler ve dar gelirli yurttaşlara daha fazla işsizlik,  daha fazla yoksulluk vaat edilmektedir. Türkiye'de enflasyonun, işsizliğin, yoksulluğun kaynağında ülkenin sanayi ürünlerinden imalat ürünlerine, enerjiden kâğıda, gübreden samana, buğdaydan mısıra kadar hemen her üründe dışarıya bağımlı hale getirilmesi, TL'nin döviz karşısında pula çevrilmesi, açgözlü şirketlerin, firmaların aşırı kar hırsı yatmaktadır. Tüm bunların altında ise mevcut iktidarın imzası vardır" diyerek KESK olarak işçisinden, asgari ücretlisine, emeklisine, çiftçisinden kadınlara ve gençlere kadar halkın ezici çoğunluğunun haklarına yönelik bu saldırı dalgasına karşı birleşik ve ortak bir mücadeleyi örmek için 30 Kasım'da Ankara'da miting düzenleyeceklerini duyurdu. Koçak, "Konfederasyonumuzun ve sendikalarımızın yöneticileri ile 14 Ekim-8 Kasım arasında 56 ili kapsayan il çalışmaları yürüteceğiz. Son 20 yılda çok şey kaybettik. Ve bu iktidar yandaş konfederasyonlar yarattı. Ancak yarattıkları yandaş konfederasyonlar ile 85 milyonu açlığa mahkum ettiler. Bu konfederasyonları ve sendikaları uyarıyoruz. Açlığa ve yoksulluğa ses çıkarmak zorundasınız" diye konuştu. (Ankara/EVRENSEL)

ÖNCEKİ HABER

İstanbul Üniversitesi öğrencileri: Hamaseti bırak İsrail ile ticareti kes

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa