7 Ekim 2024 21:11

Kadınlar şiddete ve cinayetlere karşı sokakları ve meydanları doldurdu

İkbal Uzuner ile Ayşenur Halil’in katledilmesi üzerine kadınların şiddete karşı eylemleri her gün büyüyor. Hafta sonu çeşitli kentlerde gerçekleştirilen basın açıklamalarının ardından bugün de kadınlar sokalardaydı. Üniversitelerde, liselerde, genç kadınlar kampüsleri, yurt önlerini, okul bahçelerini doldururken, birçok kentte kadınlar mahallelerinde sokağa çıktı.

İstanbul'da; Kadıköy Yeldeğirmeni, Tuzla Esenyalı, Maltepe Gülsuyu ve Küçükçekmece'de kadınlar sokağa çıkarken, Gebze'nin Ulaştepe ve Hürriyet mahallelerinde, İzmir'in Güzeltepe mahallesinde kadınlar yürüyüş gerçekleştirdi. Kayseri ve Manisa'da da kent meydanlarında toplanan kadınlar şiddete ve kadın cinayetlerine karşı ses çıkardı.

Üniversite kampüslerini dolduran binlerce genç kadın öfkesini dile getirirken, şiddete karşı gerçekleştirilen eylemlerde "Yaşamak istiyoruz, adalet istiyoruz" dedi.

Bölge illerinde de kadınlar sokaktaydı; Dersim, Malatya, Antep, Diyarbakır, Van ve Urfa'da sokakları dolduran kadınlar İstanbul Sözleşmesine de vurgu yaptı.

YELDEĞİRMENİ: HASTALIK DEĞİL, POLİTİK!

eylem yapan kadınlar

Fotoğraf: Ekmek ve Gül

Kadıköyün Yeledeğirmeni mahallesinde kadınlar, Nuh Köklü Heykeli'nin önünde bir araya geldi ve Ali İsmail Korkmaz Parkına yürüdü.

Parkta basın açıklaması yapan kadınlar, "Tacizciler, tecavüzcüler cezasızlık politikalarıyla ödüllendiriliyor. Biz kadınlar devletin koruduğu erkekler tarafından her gün katlediliyoruz" dedi.

Sistematik şiddetin çeşitli bahanelerle aklanmaya çalışıldığını belirten kadınlar "Fail erkekler ne deli, ne uyuşturucu etkisinde, ne bilgisayar oyunlarından etkileniyorlar, ne dinledikleri müzik yüzünden öldürüyorlar! Öldürüyorlar çünkü yapabiliyorlar, çünkü bu devlet söylemleri ile cezasızlıkla, ceza indirimleri ile bu yolu açıyor" dedi.

MÜNFERİT DEĞİL, POLİTİK

Şiddet uygulayan erkeklerin "hasta" gibi lanse edilmesine itiraz ettiklerini belirten kadınlar, kadına yönelik şiddet ve cinayet haberlerinden sonra sorumlu olarak kadınların bulunduğu duruma itiraz etti, şiddetin asıl sebebinin şiddeti önlemeyen iktidar olduğunu vurguladı.

Beyoğlu'nda bir kadına cinsel saldırıda bulunan iki erkeğin kamuoyu tepkisi öncesinde serbest bırakıldığını hatırlatan kadınlar, şiddetin dikkate alınmadığını, önlemeye yönelik politikalar üretilmediğini söyledi. Açıklamada, "Bu eylemdeki tüm kadınlarla ve sesimizi duyan tüm kadınlara diyoruz ki birbirimizin çaresiyiz, en yakınızdaki eli tutun ve yüksek sesle haykırın biz bu sokaklarda özgür ve eşit bir yaşamı birlikte inşa edeceğiz! Evde, sokakta, kampüslerde, iş yerlerinde şiddete maruz kalan, failler cezasızlıkla ödüllendirildiği için katledilen, İstanbul Sözleşmesi feshedildiği için öldürülen biz kadınlarız. Özgecan Aslan için, Emine Bulut için, Pınar Gültekin için, Şule Çet için, Hande Kader için nasıl sokakları doldurduysak bugün de İkbal ve Ayşenur için sokaklardayız. Katledilen tüm kadınların hesabını sorup failleri yargılanana kadar da sokaklarda olacağız" diyerek tüm kadınlar mücadeleye çağrıldı.

ESENYALI

Esenyalı'da kadınlar Esenyalı Kadın Dayanışma Derneğinin çağrısıyla, katledilen tüm kadınlar için buluştu. Mahallede yaşayan birçok kadın, iş çıkışı servislerden inen kadınlar eyleme katıldı.

GÜLSUYU

Gülsuyu Gülensu Kadın Dayanışma Derneğinin çağrısıyla Gülsuyu son durakta buluşan kadınlar, son zamanlarda yaşanan kadın cinayetlerine dur demek için heykel durağına kadar yürüdü. Burada açıklama yapan kadınlar, hayatları ve özgürlükleri için mücadele etmeye devam edeceklerini vurguladı.

KÜÇÜKÇEKMECE

Küçükçekmece Ekmek ve Gül Kadın Dayanışma Derneğinden kadınlar, kadın cinayetlerine karşı basın açıklaması gerçekleştirdikten sonra Atakent Ali İsmail Korkmaz Parkı'na yürüyüş gerçekleştirdiler.

Küçükçekmece kadın örgütlerinin çağrısıyla Atakent Ali İsmail Korkmaz Parkı'nda buluşan Küçükçekmeceli kadınlar kadın cinayetlerinin, kadına şiddetin, çocuk istismarları ve ölümlerinin politik ve sistemsel bir sorun olduğuna değinerek mücadele edeceklerini vurguladılar.

(EKMEK VE GÜL)


GEBZE'NİN MAHALLELERİ KADINLARIN SESİYLE İNLEDİ

eylem yapan kadınlar

Fotoğraf: Hasret Gültekin Kozan/Evrensel

Kocaeli'nin Gebze ilçesindeki Ulaştepe ve Hürriyet mahallesinde yaşayan kadınlar, gerçekleştirdikleri yürüyüşle kadın cinayetlerine karşı seslerini yükseltti.

Mahalle içerisinde "Kadın cinayetleri politiktir", "İstanbul Sözleşmesi yaşatır" ve "Susma sustukça sıra sana gelecek" sloganları atan kadınlar tencere-tava çalarak tepkilerini gösterdi.

Mahalle içerisinde sloganlarla yürüyen kadınlara kapı önünde oturan kadınlar da katıldı. Yürüyüşün ardından Ulaştepe Mahalle Meydanında toplanan kadınlar adına basın açıklamasını mahalle sakinlerinden Dilesen Karataş okudu. "Bizler, Ulaştepe ve Hürriyet Mahallesinde yaşayan kadınlar olarak, kadına yönelik şiddetin her geçen gün artarak devam etmesine karşı sesimizi yükseliyoruz" diyen Karataş, "Bu taciz, tecavüz ve cinayetler, psikolojik sorunları olan 'cani'ler tarafından değil; kadınlara yönelik şiddetin cezasız kalmasıyla cesaret bulan, eril düzenin koruduğu faillerdir. Faillerin 'tekil' ya da 'marjinal' bireyler olarak sunulması, gerçekliği örtbas etmektedir. Bu bir sistem sorunudur ve bizler bu sistemin kökten değişmesini talep ediyoruz" dedi.

eylem yapan kadınlar

Fotoğraf: Hasret Gültekin Kozan/Evrensel

"FAİLLER CAYDIRICI CEZALARA ÇARPTIRILMALI"

"Hayatımızı ve geleceğimizi güvence altına almak için etkin yasalar ve bu yasaların tam anlamıyla uygulanması zorunludur" diyen Karataş, "Kadınların yaşamak için değil, eşit ve özgür bireyler olarak var olmak için mücadele etmesi gereken bir toplumda, önleyici ve koruyucu tedbirler derhal hayata geçirilmelidir. 6284 sayılı yasa tam anlamıyla uygulanmalı, kadınların koruma talepleri geçiştirilmeli ve failler caydırıcı cezalara çarptırılmalıdır" diye konuştu.

eylem yapan kadınlar

Fotoğraf: Hasret Gültekin Kozan/Evrensel

Kadına yönelik şiddete karşı mücadele edeceklerinin altını çizen Karataş, "Bizler, Ulaştepe ve Hürriyet Mahallesi kadınları olarak, kadına yönelik şiddetin son bulması, yasaların kadınları gerçekten koruyacak şekilde uygulanması ve faillerin cezasız kalmaması için buradayız. Hep birlikte, korkmadan, özgürce yaşayabileceğimiz bir dünya inşa edene kadar mücadelemize devam edeceğiz" dedi. (Gebze/EVRENSEL)


İZMİR GÜZELTEPE'DE KADINLAR AYAKTAYDI: SERKAN YILDIZ TUTUKLANSIN

eylem yapan kadınlar

Fotoğraf:Evrensel

İzmir'in Güzeltepe mahallesinde toplanan kadınlar Çiğli'de işe giderken boşandığı eşi Sarkan Yıldız tarafından silahla yaralanan Özge Polat için yürüdü. Yoğun bakımda tedavi gördüğü belirtilen Özge Polat için bir araya gelen kadınlar yaşadığı mahalle olan Güzeltepe'de basın açıklaması ve yürüyüş düzenledi. Yürüyüşe yoğun katılım gösteren mahalleli “Serkan Yıldız tutuklansın”, “Faillerden hesabı kadınlar soracak”, “Kadın, yaşam, özgürlük” sloganlarıyla yürüdü.

ÖZGE POLAT'IN ANNESI: KATİLLER GEZIYOR DEVLET SERBEST BIRAKIYOR

Açıklamaya katılan Özge Polat’ın annesi, “Kızım polislere şikayet etmesine rağmen devlet, savcı, polis koruyamadı. Katiller geziyor devlet serbest bırakıyor. Benim kızımın faili şimdiki iktidar” diyerek tepki gösterdi.

eylem yapan kadınlar

Fotoğraf:Evrensel

“FAİLLERE ÇIKARDIKLARI AFLAR ŞİDDETİ BESLİYOR”

Kitle adına açıklamayı okuyan Doğa Gündüz, “Dün İstanbul'da yaşanan kadın katliamına öfkemiz ve acımızla isyan ederken bugün yanı başımızda Güzeltepe'de Özge Polat'ın eski eşi tarafından canına kast edilmesiyle uyandık. Sorumlular ise seyrediyor, toplumsal tepkinin büyüdüğü her olayda boş hamasetle görev savıyor, sorumluluklarını gizlemek için sahtekarca açıklamalar yapıyorlar. Bu ülkede tacizciler, istismarcılar karakollardan, adliyelerden elini kolunu sallayarak çıkıyorsa, kadınlar ellerinde uzaklaştırma kararları ile sokak ortasında paramparça ediliyorsa, bir  ilişkileri ile bir çocuk cinayetinin izlerini elbirliği ile yok ediyorsa, adalet işlemiyorsa bu iktidarın politikaları onlara izin verdiği içindir! İktidar ve onun gerici ortaklarının 6284 sayılı yasayı hedefe koymaları, İstanbul Sözleşmesinden çıkmaları, şiddete karşı etkin koruma ve önleme mekanizmalarını işletilmemeleri, infaz kanunu değişiklikleri ile kadına ve çocuğa karşı suç işlemiş faillere çıkardıkları aflar giderek vahşileşen şiddeti besliyor” diye belirtti.

izmir barosu kadınlar eylem

Fotoğraf: Emirhan Durmaz / Evrensel

İZMİR BAROSU: KADIN CİNAYETLERİ MÜNFERİT DEĞİL

İzmir Barosu da kadın cinayetlerine ilişkin basın açıklaması ve yürüyüş düzenledi. Alsancak’ta yer alan İzmir Barosu merkez binası önünde gerçekleştirilen açıklamada basın metnini İzmir Barosu Başkan Yardımcısı ve Kadın Hakları Merkezi Sorumlu YK Üyesi Zöhre Dalkıran okudu. Çeşitli derneklerin, emek örgütlerinin ve demokratik kitle örgütlerinin katılımda bulunduğu eylemde, basın açıklaması akabinde Türkan Saylan Kültür Merkezi önüne yürüyüş gerçekleştirildi. Yürüyüş esnasında ise sıklıkla “Kadın cinayetleri politiktir”, “Katillerden hesabı kadınlar soracak”, “AKP uyuma, yasayı uygula” ve “Erkek vuruyor, devlet onu koruyor” sloganları atıldı.

“CİNAYETLERE CEVAZ VEREN FAİLLERİ CESARETLENDİREN İNFAZ YASASIDIR”

Erkeklerin her durumu kadınlara şiddet uygulamanın, kadınları katletmenin bahanesi olarak kullandığını kaydeden Dalkıran, “Buna cevaz verense eril, erk düşüncenin cezasızlık politikasına hizmet edecek şekilde düzenlenmiş, failleri cesaretlendiren infaz yasasıdır.  Cezasız kalmış ilk suçtan daha cesaret veren bir şey olamaz. Buna rağmen her gün yasalarımıza kadına yönelmiş ayrımcılığı daha da artıran düzenlemeler getiriliyor, kadına yönelmiş şiddete, ayrımcılığa karşı verilen yasa teklifleri ise reddediliyor. Sayılan sebepler değişiyor ancak şiddet değişmiyor ve kadın cinayetleri son bulmuyor. Bir kere daha söylüyoruz ki sebepler münferit gibi görünse de kadın cinayetleri ve kadına yönelik erkek şiddeti sistematiktir. Aynı gerekçelerle her gün en az üç erkek, kadınlar tarafından öldürülmüyor” ifadelerini kullandı.

“İSTANBUL SÖZLEŞMESİ’NDEN ÇEKİLEN DEVLET KATİLLERİN ELİNİ GÜÇLENDİRMİŞTİR”

Dalkıran, “Kadınlar tarih boyunca eğitim hakkı, ekonomik güç, toplumsal roller ve bakım emeği nedeniyle sürekli ikinci sınıf insan muamelesine, ayrımcılığa ve dolayısıyla da şiddete maruz kalmışlardır;  halen de bu ayrımcılık ve şiddetle mücadele ediyorlar. Bu tarihsel süreçteki güç dengesizliğini aşmak, eğitimde, politikada, gündelik hayatta kadınları desteklemek ve şiddete karşı mücadele etmek sadece tek tek kadınların değil, devletlerin,  dolayısıyla en başta devletin organlarını işlevsel hale getirmekle yükümlü hükümetlerin görevidir. Şiddetin kaynağını bulacak olan, şiddet karşı mücadeleyi verecek, verilen mücadeleleri değil cinayetleri, şiddeti önleyecek olan, kadınları güçlendirecek koruma ve önleme tedbirlerini alacak olan da devletler ve hükümetlerdir. Ülkemiz 2011 yılında imzalayarak adını verdiği tam da bu aşamaları ve tedbirleri konu eden İstanbul Sözleşmesi’nden usulsüz bir karar ile çekilerek aslında şiddete karşı mücadele sorumluluğundan geri adım attığı gibi şiddet uygulayan erkeklerin/ cinayet işleyen faillerin de elini güçlendirmiştir” şeklinde konuştu.

“KADINA YÖNELİK ŞİDDETİN DURDURULMASINA YÖNELİK MÜCADELE ANAYASAL ZORUNLULUKTUR”

Son olarak taleplerini sıralayan Dalkıran, “Sizden açıkça derhal İstanbul Sözleşmesi’ni yeniden uygulamaya koymanızı, 7/24 ücretsiz Alo Şiddet hattını açmanızı, bu hattın işlevsel olmasını, en önemlisi de hatta irtibat kurulanların denetiminin iyi yapılmasını, hatta irtibat kurulanlar tarafından yapılabilecek ayrımcılık ve yöneltilebilecek şiddete karşı baştan önlem alınmasını, KADES üzerinden alana ulaşan kolluk kuvvetlerinin de aynı şekilde hem eğitimden hem de denetimden geçirilmesini,  6284 sayılı koruma yasasını  etkin uygulamanızı; sığınak sayı ve kapasitelerini derhal artırmanızı, kadınlara barınma, kreş, iş desteği sağlayarak şiddetten uzak hayat kurmalarını desteklemenizi, baroların ve adalet bakanlığının adli yârdim bütçelerini artırmanızı, karakol ve adli yargının tüm birimlerinde kadına yönelmiş şiddet ve ayrımcılığa karşı mücadele eğitimlerini artırmanızı, kültür, gelenek, din ve sözde “namusun” şiddet eylemlerine bahane olarak ileri sürülemeyeceğini hükümet olarak, tüm temsilcilerinizle sürekli vurgulayarak kamu çalışmaları ve açıklamalar yapmanızı, kadın örgütleri ve barolarla iş birliği yaparak çalışmanızı acil olarak talep ediyoruz. Kadına karşı şiddet ve kadın cinayetlerinin durdurulması için mücadele sadece İstanbul Sözleşmesi’nin getirdiği bir yükümlülük değildir. Aynı zamanda 10, 17 ve 41. maddeler başta olmak üzere Anayasal bir zorunluluktur” ifadelerini kullandı (İzmir/EVRENSEL)


SAMSUN

eylem yapan kadınlar

Fotoğraf: Evrensel

Kadın cinayetleri, tacizler ve tecavüzlere karşı tüm ülkede olduğu gibi Samsun’da da kadınlar eylemdeydi. Samsun Kadın Dayanışması üyeleri ve yüzlerce kadın Şehir Kulübü önünde bir araya geldi, sloganlar eşliğinde yürüyüp tepkilerini dile getirdi. (Samsun/EVRENSEL)


MANİSA KADIN PLATFORMU: ÖFKELİYİZ, İSYANDAYIZ!

eylem yapan kadınlar

Fotoğraf:Evrensel

Manisa Kadın Platformu, Manolya Meydanında toplanarak kadın cinayetlerini ve AKP-MHP iktidarının politikalarını protesto etti. Platform adına açıklamayı okuyan Bengi Kanat, "Uygulanmayan yasalarla cesaret bulan failler yaşamlarımıza göz dikmeye devam ederken binlerce suçluyu çıkardığı uyduruk aflarla sokağa salan AKP ve işbirlikçilerine karşı yaşamlarımızı savunmaya devam ediyoruz" dedi.

Ayşegül Halil ve İkbal Uzuner'in sadece katil Semih Çelik tarafından öldürülmediğini iafe eden Kanat, "Cezasızlıkla faillere ödül veren erkek yargı tarafından, kutsal aile yalanlarıyla kadını her alandan alıkoymak isteyenler tarafından, kadın düşmanı politikaları bir bayrak gibi taşıyan erkek devlet tarafından, sırtı sıvazlanan eril tahakküm tarafından, çocuklar öldürülürken araştırılmasına engel olan bu iktidar tarafından katledildi" dedi.

İstanbul Sözleşmesinden çıkılmasının ardından kadın cinayetlerinin arttığını vurgulayan Kanat, "Kadınları koruyamayan bu iktidar ve devlet aygıtları bize hesap vermek zorundadır" dedi.

Kanat, İstanbul Sözleşmesinin yeniden yürürlüğe girmesi, 6284 sayılı yasanın etkin bir şekilde uygulanması ve kadın cinayetlerinin son bulması için mücadeleyi büyüterek sürdüreceklerini vurguladı. (Manisa/EVRENSEL)


KAYSERİ KADIN PLATFORMU: CİNAYETLERİN ÜSTÜ KAPATILMAYA ÇALIŞILIYOR

eylem yapan kadınlar

Fotoğraf:Evrensel

İstanbul’da katledilen İkbal Uzuner ve Ayşenur Halil için Kayseri Kadın Platformunun çağrısı ile onlarca kadın bir araya geldi. “Haklarımızdan ve hayatlarımızdan vazgeçmiyoruz” diyen kadınlar, son dönemde artan kadın cinayetlerinin politik olduğunu, hastalık denilerek politik cinayetlerin üstünün iktidar eli ile kapatılmaya çalışıldığını vurguladılar. Açıklamayı ise Türk Kadınlar Birliği adına Ayşe Uzunlu okudu.

Açıklama öncesi Kadın Platformu adına konuşan Av. Eylem Sarıoğlu, “Bugün burada katledilen kadın kardeşlerimiz için, tacize ve tecavüze uğrayan çocuklarımız için buluştuk. Bizler biliyoruz ki, onların katilleri, failleri bu suçları işleyenler değil. Onlara güç veren iktidarlar, onlara güç veren bakanlar, onlara güç veren medyadır, erkek egemen sistemdir. Bu cezasızlık halinin her erkeğe güç ve güven verdiğinin farkındayız” ifadelerini kullandı.

"BİR HAFTADA 7 KADIN KATLEDİLDİ"

eylem yapan kadınlar

Fotoğraf:Evrensel

Bir hafta içinde 7 kadının öldürüldüğünü vurgulayan Ayşe Uzunlu, Kadınlar hafızalardan silinmeyecek şiddette, vahşetle öldürülüyor. İkbal Uzuner: 19 yaşında, Semih Çelik tarafından kafası kesilip vücudu parçalara ayrılarak öldürüldü. Ayşenur Halil: 19 yaşında, Semih Çelik tarafından İkbal'den tam yarım saat önce boğazı kesilerek öldürüldü. Boşanmak isteyen kadın, kocası tarafından öldürüldü. İstanbul Beyoğlu’nda sokağın kalabalıklığına bakmadan korkusuzca genç kıza tecavüz etmeye kalkan iki psikopata ne demeli? İlk suçları değil, ceza alacaklarını bilseler bu kadar rahat olurlar mı? Suçlular önce serbest bırakıldı. Sosyal medya yıkılmasa tutuklanmayacak, elini kolunu sallaya sallaya sokakta gezmeye devam edecekti. Evet ama sosyal medyanın bir de öteki yüzü var. Sosyal medya bir taraftan suçluların cezasız kalmaması için işe yararken bir yandan da marjinal gruplar tarafından kadın düşmanlığı için kullanılmaktadır” ifadelerini kullandı.

Basın açıklamasında; “Kadın cinayetleri politiktir”, “aklama, saklama katilleri yargıla”, “Susmuyoruz, korkmuyoruz itaat etmiyoruz” sloganları atıldı. (Kayseri/EVRENSEL)

Evrensel'i Takip Et