Medya, Fatih’teki cinayetlerde suçluyu buldu: Sosyal medya

Gözde TÜZER

İki genç kadını Fatih’teki surlarda öldüren katil Semih Çelik medyanın gündemindeydi. İktidar gazeteleri suçlu olarak “sosyal medyayı” bulurken, idam isteyenler ve surlara çıkılmasını istemeyenler de vardı. Kadın katillerine verilen iyi hal indirimlerini, kadınların ve çocukların korunmadığını görmeyen gazeteler sosyal medyadaki zorbalıkla ilgili işlem yapması gereken devletin sorumluğunu da unuttu.

Edirnekapı’da İkbal Uzuner ve Ayşenur Halil’i katlettikten sonra intihar eden 19 yaşındaki katil Semih Çelik tüm Türkiye’nin gündeminde. Diyarbakır’da öldürülen Narin cinayetinde sınıfta kalan medya ise bir kez daha hedef saptırmaya çalıştı. “Katilin psikopat olduğunu”, “Discord’ta şantaj yapıldığını”, “İdamın geri gelmesi gerektiğini”, “Surlara çıkışların olduğunu” yazan gazeteler hükümetin kadınları ve gençleri koruması gerektiğine dair hiçbir şey yazmadı. 

SUÇ VAR CEZA YOK

Sabah gazetesi suçluyu tespit etti: Sosyal medya uygulamaları. “Çocuklara tuzak ve şantaj” başlığında verilen haberde gazete “Gençlerin görüntülü iletişim kurduğu Discord ve Telegram’daki uygulamalar şantaj yuvasına döndü” dedi. Devlet tarafından korunması gereken kimlik verilerinin çalınması ve hemen her yerde satılması sonrası, gençlerin tehdit edilmesine hiçbir şekilde yer vermeyen gazete "görüntülerin yapay zeka botları ile yapıldığını” iddia etti. Gazete sosyal medya uygulamalarında gençlere şantaj yapanların neden yakalanmadığına dair de bir bilgi vermedi.

Akşam gazetesine göre de suçlu sosyal medya uygulaması Discord oldu, “Devlet Discord’a el attı” başlığında Discord’u “internetin suç bataklığı” olarak tanımladı. Dört bakanlığın ortak çalışma yürüttüğünü belirten gazete, kadın cinayetlerinde erkeklerin cezasızlıkla “ödüllendirilmesini” görmedi, “Discord’daki siber zorbalar ‘bulunamayız’ düşüncesiyle suç işlemeye devam ediyor. Ancak çalışmayla Discord’dan log kayıtları da talep edilecek” ifadelerine yer verdi.

Demirörenlerin Milliyet’i “Sanal mafya tuzağına dikkat” dedi. Gazete “Taciz, şantaj, dolandırıcılık, hakaret, kişisel bilgilerin yayınlanması… Online platformlarda oluşturulan gruplar adeta ‘sanal mafya’ gibi çalışıyor” ifadelerini kullandı. “Uzmanların” görüşlerine yer veren gazete “…sosyal hayattan uzak, kendini yetersiz görenlerin bu şekilde güçlü, prestijli ve özellikle de korku duyulan kişilere dönüşmeye çalıştığını” söyledi. Ancak bahsedilen tüm suçların devlet tarafından engellenmesi gerektiğine ve gençlerin de devletin sorumluluğunda olduğunu unuttu.

YENİ ŞAFAK’IN "SUÇLUSU" SURLAR

Yeni Şafak’a göre ise suçlu “Surlar” oldu. Gökhan Özturan’ın surları gezerek hazırladığı haberde “Surlar yol geçen hanı!” başlığı kullanılırken şöyle denildi: "Merdivenlerle surlara bir kat çıkabiliyorsunuz. Geri kalan yol, tırmanarak ancak kat edilebiliyor… Surların çöplüğü andıran çevresi ise uyuşturucu kullananlar için sığınak haline gelmiş.”

Demirörenlerin diğer bir gazetesi Hürriyet ise katil Semih Çelik’le ilgili Uzman Psikiyatr Dr. Celalettin Kutcan’dan görüş aldı. Görüşte “Bu çocuk bir psikopat. Aptal değil, son derece zeki. Her şeyi saklayabilir. Karşısındakini çok rahatlıkla manipüle edebilir” ifadelerine yer verildi. Gazete ayrıca hemen her gün erkeklerin kadınları öldürdüğü bir dönemde çözümü buldu; “Kades’e bas.” Gazete KADES uygulaması ile zor durumdaki kadının tek tuşa basmasından 5 dakika sonra polisin olay yerine ulaştığını iddia etti.

TÜRKİYE GAZETESİ İDAM İSTEDİ

Türkiye gazetesi ise sürmanşet altından idam tartışmalarını yeniden gündeme getirdi. Kadınları ve çocukları öldüren katillerin iyi hal indiriminden yararlandığı, İstanbul Sözleşmesi’nden çıkılması sonrası kadınların daha güvensiz bir hayat yaşadığı, 6284 sayılı yasanın uygulanmaması sebebiyle kadınların ve çocukların korunmadığı, şiddet gördüğü için şikayette bulunan kadınların yetkililer tarafından yeniden evine gönderildiği ülkede gazete "Keşke idam olsaydı" başlığını kullandı. Gazete "Narinler, Sıla bebekler vahşice katlediliyor. Onlara kıyanlar hapiste bile olsa nefes almaya devam ediyor!" ifadelerine yer verdi.

Kadınlar şiddete, baskıya, cezasızlığa karşı isyanda: Yeter!