08 Ekim 2024 13:19

Beşiktaş’taki gece kulübü yangını davasının ikinci duruşması görülüyor

Gece kulübü yangınında 29 işçinin ölümüyle ilgili davanın ikinci duruşması ikinci gününde tanık ifadeleriyle devam ediyor.

Fotoğraf: Evrensel

Paylaş

Hilal TOK
İstanbul

Beşiktaş'ta 'Masquerade' isimli gece kulübünde tadilat sırasında çıkan ve 29 işçinin ölümüyle sonuçlanan yangına ilişkin, haklarında 22 yıl 6'şar aya kadar hapis istemiyle dava açılan aralarında iş yeri sahiplerinin de bulunduğu 5’i tutuklu, 4’ü tutuksuz sanık ile 13 kamu görevlisinin yargılandığı davanın ikinci duruşması ikinci gününde tanık ifadeleriyle devam ediyor.

İstanbul 33. Ağır Ceza Mahkemesince, Marmara Cezaevi karşısındaki salonunda başlayan duruşmada Berna Çaltepe tanıklık etti. Şirkette muhasebe müdürlüğü yapan Çaltepe, yangın söndürme sisteminin bakımlarının yapıldığını, yangın tüplerinin her yıl yenilendiğini, iş güvenliği uzmanının olduğunu ve eğitimlerin yapıldığını, 3 kapı olduğu, arka kapının tahliye kapısı olduğunu söyledi. Katılan vekillerin soruları üzerine tanık, “2018’de ben ruhsatı belediyeden bir dilekçe talep ettim. Bu evraklar içinde yangın veya itfaiye evrakı yoktu. Gerekli dosyaları teslim etti. Bu 2018 ruhsatı bir proje için alındı ama pandemi nedeniyle kullanılmadı” dedi.

Yangın sensörlerinin bakımı yapılmasına rağmen neden çalışmadığı sorusu üzerine tanık, “Bilmiyorum” dedi en son bakımın ne zaman yapıldığı sorusuna ise hatırlamadığını söyledi. Yangına ilişkin eğitim verildiğini, bunun da yangınla ilgili bir eğitim olduğunu iddia etti. Tadilata özel İSİG önlemlerinin alınıp alınmadığına ilişkin sorularına dair ise, bilmediği yanıtını verdi. İSG uzmanlarıyla iletişim kurulmadığı, uzmanların kendilerinin belirleyip geldiğini, tadilat için İSİG uzmanlarını aramadıklarını söyledi. Tadilat için risk değerlendirme analizinin yapılmadığını söyledi.

Tanık garson Engin Eser, 4 aydır çalıştığı kulübe ilişkin, “Ben çalıştığım sürece bir iş güvenliği eğitimine denk gelmedim. Yangın tüplerinin değiştirildiğine de denk gelmedim. İşe alma, çıkarılmalara Erkan Dillice karar verir” dedi.

KARAKOL İFADESİNİ REDDETTİ

Eser karakol ifadelerini ‘olayın sıcaklığı ile söylenmiştir’ diyerek reddederken, duruşmada önce “O gün çalışmaya kendim istediğim için gittim” dedi sorgu sırasında ise ifadesini “Bizi WP grubundan işe çağırdılar” dedi. Daha önce kardeşini yangında kaybeden ve kulüpte çalışan Hasret Uzun, şeflerinin kendilerini işe çağırdıklarını, işleri olmadığı halde tadilat işini ‘işten atılırsınız’ tehdidiyle yapmak zorunda kaldıklarını söylemişti. Aile avukatları; tanık ifadesinin beyanı sırasında ara verilmesi ve çelişkili ifadeler kullanması sebebiyle tanığın güvenirliği konusunda endişe duyduklarını dile getirerek durumun zapta geçilmesini istedi.

TANIKLAR ŞEKERGÜMÜŞ'ÜN ÇALIŞANI

Tanık garson Zafer Akpınar da çalıştığı bir buçuk yıl boyunca iş güvenliğine ilişkin herhangi bir eğitim almadıklarını bildirdi. Akpınar, ayrıca Şekergümüş ailesinden Necati Şekergmüş’ün mekanında çalışmaya başladığını bildirdi.

MAHKEME BAŞKANI AVUKATI MAHKEMEDEN ATTI

Tanık ifadesi sırasında sanık avukatlarından biri sorgu yerine savunma yapınca, aile avukatlarından biri itiraz edince; Mahkeme başkanı, ailelerin avukatlarından Balım İdil Deniz'i mahkemeden attı.

Çağdaş Hukukçular Derneği’nden Avukat Naim Feyzullahoğlu bu durumun kayda ısrarla girmemesi karşısında mahkeme heyetini taraf tutmakla eleştirdi ve durumu protesto ettiğini söyledi. Avukat Balım İdil Deniz’in dışarı çıkarılmasına karşı tepki göstererek salonu terke etti.

Avukat Ahmet Ergin de meslektaşlarının söz istediğini, avukatın dışarı çıkarılmasının kendilerinin savunması açısından sınırlayıcı olduğunu, soruya itirazın başka türlü mümkün olmadığını söyleyerek mahkeme heyetinin tutumunu eleştirdi. Mahkeme heyeti, duruşma düzeninin bozulduğunu gerekçe göstererek, “Şikayet yolu açık” dedi.

MARANGOZ FİRMASININ SAHİBİ ŞEKERGÜMÜŞ’ÜN AKRABASI

Daha önceki duruşmalarda adı sık geçen, yangında hayatını kaybeden 17 yaşındaki Efe Demir’i çalıştıran marangoz şirketinin ortağı olduğu söylenen Ercan Ertan tanık olarak dinlendi: “Biz marangoz ekibi olarak oradaydık. Bizim patronumuz Ramazan Alpan idi. 2012’den beri buranın işlerini yapardık. En son 2018’de marangoz işlerini yapmıştık. Locaları MDF ile kaplardık. Biz ortak değildik. Bu tadilatta kâr ortağıydık. Biz kaynak kullanmayız. Benim hakkımda insanlara para teklif ediyor, şikâyetten vazgeçirmeye çalışıyor demişler. Benim verdiğim 10-15 bin lira para, yardım. Kimseye şikâyette bulunma demedim.  Kulüp sahibinden akrabalarım olması, işyerindeki konumumdan, bir maktul yakının tahrikinden dolayı böyle şeyler deniyor” dedi. Neden şikayetçi olmadığı sorulan Ertan, “Sonuçta burada bir akrabalık var. Şehzade bey benim eniştemin kardeşi. Gayri resmi olarak Ramazan Alpan benim hesabımı kullanırdı fatura işlerinde” dedi. Ertan yangın sırasında insanların kaçmadığını ya da yardım etmediğini, kendisinin tek başına yangını söndürmeye çalıştığını iddia etti.

Dünkü müşteki ifadeleri sırasında Mahmut Emin’in babası Sami Kaya, “Benim oğlumun patronu Ercan’dır. Burada sorumlu odur, onu oraya götüren odur” demişti. Emin’in eşi Beyza Kaya ise, “Ben eşimin patronu olarak Ercan’ı bilirim. Eşimin maaşı elden Ercan tarafından verilirdi” demişti.


DAVANIN İLK DURUŞMASI: Masquerade yangınının ilk duruşmasında iki tahliye: "Tadilat için izin almaz, belediyeye bağış yapardım"

DAVANIN İKİNCİ DURUŞMASININ İLK GÜNÜ: Beşiktaş’taki gece kulübü yangını davası: Tadilat izni yoktu, belediye aracı geçerken sessiz olmamız isteniyordu

BELEDİYE ARACI GEÇERKEN SESSİZ OLMAMIZ İSTENDİ

Ahmet Uzun’un abisi Hasret Uzun: “Biz olay gününden 7 ay önce işe başladık. Ramazanda ya bizimle çalışırsınız, ya da ramazan sonrası kendinize başka iş bulursunuz diye tehdit edildik. Ben barda personeldim, kardeşim komiydi. Bize whatsapp grubunda acil gelmemizi söylediler. Bu tadilattan devletin, binanın, belediyenin izninin kesinlikle bilgisi yoktu. Belediye geçerken ‘sessiz olun bizim çalıştığımızı bilmesinler’ diyordu. İSG uzmanları olmasına rağmen 5 tane iş aynı anda yapılıyordu. İşi yetiştirmek için baskı yapılıyordu. Olay günü yangın çıktı, elimde iki tane moloz çuvalını dışarı atıyordum ki yangın dediklerini duydum. Yangın tüplerini elimize aldığımızda yarısı boş çıktı. Yangın söndürme cihazları devreye girmedi. Mağazada iki kapı vardı. Biri müşteri girişi biri mal girişi. Yangının büyüdüğünü görünce kendimizi can havliyle dışarı çıktık. Memduh Ceylan’ın kapıdan çıktığını gördüm aşağıdaki 29 işçiyi uyarmadı. Çıkarken belki kapıyı bile kapatmış olabilir. Burada belediyenin de devletin de apartman yönetiminin de, ‘burada karşımızda durup da benim hiçbir suçum yok’ diyenlerin de suçu var. Bu salonda oturan sanıkların hepsi sorumlu, hepsinin de yetkisi vardı. Erkan Dillice personel müdürüydü, bizden sorumluydu” dedi.

AİLELER YENİ BİR ADALETSİZLİKTEN ENDİŞE EDİYOR

Duruşma sonrası açıklama yapan aileler ihmaller sonucu yaşanan katliama tepki gösterdi. Yangına neden olan tadilat sırasında hiçbir güvenlik önleminin alınmadığına dikkat çekilen açıklamayı eşi Özkan Kayabaş'ı yangında kaybeden Emine Kayabaş okudu:“Bu bir kaza değildir. Kaza, öngörülmesi mümkün olmayan ya da çok az bir olasılık dahilinde bulunan durumlara denilebilir. Ancak iş yerinde alınmayan önlemler ve bir dizi ağır ihmallerin sonucu olan yangın “iş cinayeti” dir. Soruşturma dosyasına sunulan bilirkişi raporunda dahi iş yeri dahilinde acil durum aydınlatmaları ve yönlendirme levhaları olmadığı, mevcut sprinkler söndürme sistemi ve yangın dolaplarının çalışmadığının tespit edildiği, işverenini iş sağlığı ve güvenliği hükümlerine uymadığı, işletme risk analizi ve acil eylem planının yapılan tadilata uygun olmadığı, işletmede acil yönlendirme ve aydınlatma sistemlerinin yapılan tadilat neticesinde devre dışı bırakıldığı ve yangın esnasında işletmede kurulu bulunan sprinkler sisteminin (yangına müdahale için genelde mekanların tavanına yapılan ve yangını yukarıdan söndürmeye yarayan sistem) çalışmadığı tespit edilmiştir. Raporda 'İtfaiye tarafından burası için içkili lokanta olarak ruhsat verildiği, fakat daha sonra iş yerinin amacı dışında başka bir iş yeri olarak kullanıldığı, bu kullanım esnasında, var olan yangına karşı koruyucu önlemlerin yapılan tamirat tadilat ve işyeri özelliği itibari ile bir kısım güvenlik önlemlerinin iptal edildiği, önlerinin veya üzerlerinin dekor malzemeleri ile kapatılmış olduğu, ve yangından önce yapılan tadilat esnasında yerlerinden sökülmüş olduğu, iptal edildiği, alarm sistemlerinin devre dışı bırakıldığı, kaçış yolları üzerlerinin ve ara hollerin çeşitli malzemeler ile kaçışı zorlaştıracak şekilde engellenmiş olduğu da keşif esnasında da görülmüştür.' tespitlerine yer verilmiştir” dedi.

İş yerinde yangına sebep olan tadilat sırasında hiçbir güvenlik önlemi alınmadığını söyleyen Kayabaş, “İBB ve Beşiktaş Belediyesinin 13 yetkilisinin de görevlerinin gereklerini yerine getirmeyerek mevzuata aykırı bir şekilde Masquerade’nin işletilmesine ve faaliyette bulunmasına ilişkin işlemler yaptıkları tespit edilmiştir. Yetkililer mevzuata aykırı uygulamalara onay verdikleri gibi işyerini hiç denetlememişlerdir.”

NE OLMUŞTU?

Yangın, 2 Nisan günü Gayrettepe Yıldız Posta Caddesi Esentepe Mahallesi Gönenoğlu Sokak'ta saat 13.00 sıralarında çıkmış, sonrasında yangının içeride yapılan kaynak çalışmasından çıktığı tespit edilmişti. 20 işçinin hayatını kaybettiği olayda iddianamede ihmaller zincirine dikkat çekilmiş; İş yerinde acil durum aydınlatmaları ile yönlendirme levhaları olmadığı, Sprinkler söndürme sistemi ve yangın dolaplarının çalışmadığı, ruhsat alındığı şekilde 3 çıkış kapısı olmadığı, mevcut çıkış kapılarının önünün çeşitli malzemelerle kapalı kaldığı tespit edilmesine karşın, 7’si tutuklu 9 sanığın yargılandığı davanın ilk duruşmasında iki sanık hakkında tahliye kararı verilmişti.

Öte yandan yangında hayatını kaybeden 29 kişinin içinde 17 yaşındaki çocuk işçi olduğu, hayatını kaybeden iki işçinin ise Afganistanlı göçmen işçi olduğu belirlenmişti. Yangında yaşamını yitiren 29 kişiden 27’sinin yakınları müşteki sıfatıyla iddianamede yer alırken, ölen 2 göçmen işçinin yakınlarınınsa şikayetçi olmadığı öğrenilmişti. Aileler ile müşteki avukatları 2 sanığın serbest olması, yangından sağ kurtulan ve tanıklık yapacak kişilere başka bir gece kulübünde iş verilmesi gibi nedenlerle davanın gidişatı hakkında endişeli.

İddianameye göre yangın bir ihmaller zincirinin sonucu:

  • İş yerinde acil durum aydınlatmaları ile yönlendirme levhaları yok.
  • Sprinkler söndürme sistemi ve yangın dolapları çalışmıyor.
  • Ruhsat alındığı şekilde 3 çıkış kapısı yok.
  • Mevcut çıkış kapılarının önü çeşitli malzemelerle kapalı.
  • Gece kulübünde çıkan yangında hayatını kaybeden 29 kişinin içinde 17 yaşındaki çocuk İşçi Efe Demir de vardı.
  • Yine hayatını kaybeden işçiler arasında, Afganistanlı iki İşçi Ahmed Medhuş ve Shır Agha Bigzade de vardı. 28 yaşındaki Ahmed Medhuş’un vatandaşlık kaydı olsa da 29 yaşındaki Shır Agha Bigzade kaçak olarak çalıştırılıyordu.
  • Yangından sağ kurtulan işçilerden Ercan Erkan, Usamettin Yıldırım şikayetçi olmadı. Müştekilerin ailelerinin ve avukatlarının verdiği bilgiye göre Patron Şehzade Şekergümüş’ün kardeşi Necati Şekergümüş, Ercan Erkan’ı ve Usamettin Yıldırım’ı Zincirlikuyu Mezarlığının arkasında bulunan Bedroom adlı gece kulübünde işe aldı.

 

ÖNCEKİ HABER

Balon turizmi Kapadokya’ya zarar veriyor | Dr. Eşref Atabey: 23 milyon yıllık Kapadokya tehdit altında!

SONRAKİ HABER

Sennur Sezer ilk şiirlerini yazdığı Küçükçekmece’de anıldı

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa