09 Ekim 2024 13:58
Son Güncellenme Tarihi: 10 Ekim 2024 01:30

Kadın cinayetlerine öfke devam ediyor

İki kadının vahşice katledilmesinden sonra kadınların cinayetlere yönelik öfkesi sürüyor. Birçok üniversitede ve meydanda kadınlar eylemler yaparak; "Adalet istiyoruz" dedi.

Fotoğraf: ANKA

Paylaş

İkbal Uzuner ile Ayşenur Halil’in katledilmesi üzerine kadınların şiddete karşı eylemleri her gün artarak sürüyor. Hafta sonundan bu yana her gün çeşitli kentlerde, üniversitelerde öğrenciler ve kadın örgütleri yaptıkları basın açıklamalarıyla şiddete ve kadın cinayetlerine "artık yeter" diyor. Eylemlerde kadın düşmanı politikaları devreye sokan iktidarın cinayetlerin sorumlusu olduğu vurgulanırken, İstanbul Sözleşmesi’ne geri dönülmesi ve 6284 sayılı kadına karşı şiddetin önlenmesine dair kanununun uygulanması talep ediliyor.

CERRAHPAŞA TIP FAKÜLTESİ: GERÇEK EŞİTLİK VE DÜZGÜN BİR ADALET İÇİN HAREKETE GEÇMEK ZORUNDAYIZ

Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Kadın Çalışmaları Komisyonu’nun çağrısıyla hastane bahçesinde bir araya gelen kadın öğrenciler kadın cinayetlerini protesto ederek; “Gerçek eşitlik ve düzgün bir adalet için harekete geçmek zorundayız” dedi.

Yapılan açıklamada genç hekimler olarak hayattan koparılan ya da yaşadığı hayatta zincirlere vurulan tüm kadınlar için toplanıldığı belirtilen açıklamada .”Biz bugün burada tek bir kadın daha öldürülmesin,sıradaki biz olmayalım diye toplandık. Katledilen,şiddete uğrayan,sömürülen ve hatta kendini güvende hissetmeyen her kadının hakkını aramak için toplandık” denildi.

Katledilen kadınların ismi tek tek sayılarak “Yaşıyor” cevabı verilen açıklamada; “Bu kadınlar bizim için sayıdan ibaret değil hiçbirini unutmadık unutmayacağız unutulmasına izin vermeyeceğimiz acımız ve öfkemiz diri” ifadelerine yer verildi.

Sadece bu yıl 292 kadınının öldürüldüğü, bu olayların münferit olmadığı vurgulanan açıklamada şöyle denildi; “Mahallelerimizde,yurtlarımızda, kampüslerimizde, calışma ortamlarımızda psikolojik fiziksel, cinsel şiddet sarmalıyla sürekli karşı karşıya geliyoruz. Kadına yönelik  şiddet, taciz ve cinayet olaylarının tüm toplumu ilgilendiren olaylar olduğunu ve bu sorun kökten çözülmediği sürece kimsenin güvende olmayacağını biliyoruz. Caydırıcı ceza politikalarının, kadınların ve çocukların güvenliğini garanti altına alan sözleşmelerin etkin bir biçimde uygulanmasını talep ediyoruz. Üniversitelerde tacizi önleyecek kalıcı mekanizmaların kurulmasını her bir kadının korkmadan çekinmeden özgürce yaşadığı bir sorunda cinsel tacizi önleme komisyonlarına  basvurmasının önündeki engellerin kaldırılmasını istiyoruz.”

Ülkede tüm sokaklar, okullar, yurtlar ve iş yerlerinde tedirgin olmadan var olabilmek için mücadele etmek zorunda olunduğunun farkında olunduğu ifade edilen açıklamada; “Sadece fiziksel değil şiddetin her türlüsünün karşısındayız. Şiddetin etkin bir şekilde önlenmesi ve mağdurun daima korunması, gerçek eşitlik ve düzgün bir adalet için harekete geçmek zorundayız.

Hayatın her alanında adalet ve eşitlik için dayanışacağız, asla vazgeçmeyeceğiz. Kim olduğumuza başkalarının karar vermesine , yaşamımızn kısıtlanmasına izin vermeyeceğiz. Kaybettiğimiz hiçbir kadını unutturmayacak, şiddete maruz kalan her kızkardeşimizin adalet mücadelesinde sonuna kadar yanında olacağız! Haklarımızı her zaman her yerde savunacak ve mezuniyette edeceğimiz yemine bağlı kalarak hayatları koruyacağız!

Güvenli kampüsleri kuracağız, arkamıza bakmadan güvenle yürüyeceğimiz sokaklar oluşturacağız, gece karanlıktan korkmayacağız! Buradaki kalabalıkla başaracağız.

Hayallerimiz gerçek olacak, özgür ve eşit bir dünya kuracağız, yaşayacağız , yaşatacağız” denildi.


ANKARA ÜNİVERSİTESİ: KATLEDENDEN, KORUYANDAN, AKLAYANDAN HESAP SORACAĞIZ

Ankara Üniversitesi öğrencileri kadın cinayetlerine tepki göstermek için eylem yaptı. Yürüyüşü engellemek isteyen rektörlük tarafından öğrencilere polis barikatı kuruldu. Barikata rağmen yürüyüş yapan öğrenciler, “Katledenden, koruyandan, aklayandan hesap soracağız. İstanbul Sözleşmesi’ni geri alacağız” dedi.

Ankara Üniversitesi öğrencileri Tandoğan kampüsünde basın açıklaması yapmak için ana giriş kapısında bir araya geldi. Rektörlük emriyle okulun girişine polis barikatı kurulduğunu ifade eden öğrencilerin okula girmesi engellemeye çalışıldı. Öğrenciler barikatı aşarak Tandoğan kampüsünde planladıkları yürüyüşü gerçekleştirdi. Ardından basın açıklaması yapmak için rektörlüğün önünde toplandı.

Yapılan basın açıklamasında AKP iktidarında kadın cinayetlerinin sistematik bir şekilde gerçekleştiğinin vurgusu yapıldı. Açıklamada, “İstanbul Sözleşmesi’ni feshedip 6284 sayılı kanunu tartışmaya açan iktidarın sağlık bakanı kadınların nasıl doğum yapacağına müdahale edip bedenlerini denetim altına almaya çalışıyor, iki kadın arkadaşımız gün ortasında katledilirken İçişleri Bakanı ve okulumuz rektörü Teknofest’te boy gösteriyor fakat kadın cinayetlerine son diyen öğrencilere herhangi bir destekte bulunulmuyor. Kadın düşmanı politikalarınıza isyanımız var! Korkmadan susmadan itaat etmeden sokakları kadınlar için güvenli hale getireceğiz. Katledenden, koruyandan, aklayandan hesap soracağız. İstanbul Sözleşmesini geri alacağız” denildi.

Basın açıklamasının ardından kampüsten ayrılmak isteyen öğrenciler yeniden polisin müdahalesiyle karşılaştı. Barikat kuran polis öğrencilerin kampüsten çıkmasını engellenmeye çalıştı.


BALIKESİR: GÜCÜMÜZ BİRLİĞİMİZDİR

Balıkesir Kadın Platformunun çağrısıyla Ali Hikmet Paşa Meydanı'nda toplanan yüzlerce kadın, kadına yönelik şiddet ve kadın cinayetlerine karşı öfkelerini haykırarak Demokrasi Güçleri ile birlikte bir basın açıklaması yaptı. Alanda genç ve öğrenci kadınların çoğunlukta olduğu dikkat çekti.

Kadınlar, "Her gün kadın cinayetleri yaşanan ülkemizde güvende değiliz. Öfkeliyiz, isyandayız!" sloganlarıyla alanda güçlü bir duruş sergiledi. Alkışlar, ıslıklar ve düdüklerle ses çıkararak protestolarını sürdüren kadınlar, basın açıklamasının sonunda oturarak uzun süre slogan attı, şarkılar söyleyerek meydanı doldurdu.

Basın açıklamasını, Balıkesir Kadın Platformu adına Eğitim Sen Temsilcisi Fidan Yılmaz okudu. Yılmaz, konuşmasında kadın cinayetlerine karşı duydukları öfkeyi dile getirerek, uygulanmayan yasalar ve cezaların failleri cesaretlendirdiğini vurguladı.

Yılmaz, "22 yıllık AKP iktidarının kadınlara yönelik politikalarının; emeği ucuzlaştırma, güvencesizleştirme ve yoksullaştırma üzerine kurulu olduğunu" belirtti. Ayrıca, İstanbul Sözleşmesi'nden çıkılmasının kadınların can güvenliğini tehlikeye attığını ve 6284 sayılı kanunun etkin uygulanmadığını ifade etti.

"Kadına yönelik şiddetin önünü açan, önleyici mekanizmaların çalışmasını engelleyen ve kadınların kazanılmış haklarını hedef alan bu düzenle mücadeleye devam edeceğiz" diyen Yılmaz, kadınların birlik olup bu çürümüş düzeni değiştirecek güçte olduğunu vurguladı.

Kadınlar, "Bu mücadele, özgürce yaşadığımız, sokaklarda güvenle yürüyebildiğimiz bir dünya için sürecek" sözleriyle eylemi sonlandırdılar.

EDREMİT: KATLEDİLEN KADINLAR İSYANIMIZDIR

Edremit Kadın Platformu,  Cumhuriyet Meydanında "Şiddetsiz, Eşit,Özgür Bir Yaşam Istiyoruz. Kadın cinayetlerine, cezasızlık politikalarına karşı sokaktayız" dediler.

Eylemde sık sık "Katledilen kadınlar isyanımızdır", "Kadın cinayetleri politiktir", "Rojin Kabaiş nerede", "Narin için adalet istiyoruz" vb. sloganlar atıldı. (Balıkesir/EVRENSEL)


MERSİN ÜNİVERSİTESİ ÖĞRENCİLERİ: KATLEDİLEN KADINLAR İSYANIMIZDIR

Mersin Üniversitesi öğrencileri, artan kadın cinayetlerini üniversite önünde basın açıklaması yaparak protesto etti. Öğrencilerin, yürüyüş yapması ise polis tarafından engellendi.

Mersin'de "Katledilen kadınlar isyanımızdır" yazılı pankart açan kadın öğrenciler, Üniversite Caddesi’nde yürüyüş yapmak istedi. Yürüyüş, polis tarafından yasal olmadığı gerekçesiyle engellendi. Polis tarafından “Yaptığınız yasal değil, hakkınızda kanuni işlem yapılacaktır. Lütfen dağılın. Okulunuzu okuyun” anonsu yapılırken; öğrencilerle güvenlik güçleri arasında gerginlik ve itiş kakış yaşandı. Öğrenciler, polisin yürüyüşü barikat kurarak engellemesi üzerine “Kadınlara değil, katillere barikat” sloganı attı.

Öğrenciler, daha sonra basın açıklaması yaparak kadın cinayetlerini protesto etti.


ODTÜ'LÜ KADINLAR, KATLEDİLEN KADINLAR İÇİN DUVARI YENİDEN BOYADI

Orta Doğu Teknik Üniversitesi (ODTÜ) kampüsünde, kadınların sesi bir kez daha yankı buldu. Geçtiğimiz günlerde Mahsa Amini'nin İran rejimi tarafından katledilmesi sonrasında ODTÜ’lü kadınlar tarafından Matematik bölümünün duvarına yapılan boyamalar, kısa süre önce silinmişti. Ancak, Ayşe Hilal ve İkbal Uzuner'in katledilmesinin ardından ODTÜ’lü kadınlar bir araya gelerek duvarı yeniden boyadı. Duvara "Biz Kadınlar Barışta Israrcıyız Ama Yasaklarla Savaşacağız! Kadın Yaşam Özgürlük! Jin Jiyan Azadi! Zan Zendege Azadi!" ifadeleri yazıldı ve bir basın açıklaması okundu.

Basın açıklamasında, kadın cinayetlerinin artmasından AKP iktidarının sorumlu olduğu vurgulandı. “Bir yanda suç şebekeleri, uyuşturucu tekelleri, uluslararası suç örgütleri; bir yanda bunlarla kirli ilişkiler içinde emniyet, yargı ve siyaset... AKP-MHP zihniyeti kadın düşmanlığını her yerde aşılıyor ve ülkeyi tepeden tırnağa zehirliyor. Bizler ise bu halkın çocukları olarak, üç kuruşa yaşamaya mahkûm edilmişiz” denilen açıklamada, kadınları korumayan, aksine katilleri cesaretlendiren politikalar eleştirildi. Ayrıca, İstanbul Sözleşmesi'nden çekilmenin ve kadınların bağımsız yaşam kurmasının önüne konulan engellerin de bu cinayetlere zemin hazırladığı belirtildi.

Açıklamada, AKP'nin savaş politikalarının sonucu olarak Türkiye’ye zorunlu göç eden kadınların da devletin yükselttiği ırkçı politikalarla nefretin odağı haline geldiğine dikkat çekildi. "Biz burada Türk, Kürt, mülteci ve dünyanın dört bir yanındaki zincirlenmiş kadınlar olarak enternasyonalist bir kadın mücadelesini yükseltiyoruz" denilerek, kadın dayanışmasının önemine vurgu yapıldı.

Basın açıklamasının sonunda, kadın cinayetlerine, şiddete ve baskılara karşı mücadelenin devam edeceği vurgulandı: "Artan kadın cinayetlerinin, bize uygulanan baskı ve yasakların sorumlularını biliyoruz. Birbirimize sımsıkı sarılarak, mücadelemizi sürdüreceğiz. Katledilen tüm kadınları mücadelemizde yaşatacağız. Bizi bu karanlıktan ancak dayanışmamız kurtaracak."

Açıklamanın ardından katledilen kadınlar anısına mumlar yakılarak bir anma töreni gerçekleştirildi. (Ankara/EVRENSEL)


DEVLET KONSERVATUVARI ÖĞRENCİLERİ MÜCADELEYİ YÜKSELTME ÇAĞRISI YAPTI

İstanbul Üniversitesi Devlet Konservatuvarında öğrenciler katledilen kız kardeşleri için mücadeleyi yükseltme çağrısı yaptı

KARABÜK ÜNİVERSİTESİ ÖĞRENCİ KOMİSYONU: KADINA VE ÇOCUĞA DOKUNMA

Karabük Üniversitesi Öğrenci Komisyonu son dönemdeki kadın ve çocuk cinayetleri ve istismarlarına dur demek için yürüyüş yaptı. Yüzlerce öğrenci "kadına, çocuğa dokunma" sloganları atarak Safranbolu sokaklarında yürüdü.

Karabük Üniversitesi öğrencilerinin kadın ve çocuk cinayetlerine, şiddete, istismara, tacize karşı eylem yaptı. Safranbolu'da bin öğrenci kentin en işlek alanı olan Sadri Artunç Caddesi'nde ellerinde 'bize rahat yoksa size de yok, öldürülmek için doğmuyoruz' yazılı pankartlar ve sloganlarla yaklaşık 1 kilometre yürüdü. Misak-ı Milli Demokrasi Meydanı'nda son bulan eyleme çevredenden de katılım oldu.

Yürüyüşün ardından öğrenci grubu adına basın açıklaması yapan Buse Aleyna Dönder şu ifadeleri kullandı: "Bugün yine Üniversite olarak, bize her geçen gün geleceksizleştiren bizi her geçen gün güvensizliğe mahkum eden bu ataerkil sisteme karşı dimdik durmak için geleceğimizi kazanmak için meydanlardayız. Kentlerin güvenli sokaklarını biz kadınlar sağlarız. Haklarımızı geri almak için her gün ona direnmeye ve mücadele etmeye devam ederiz."

"ÇÜRÜMÜŞ DÜZENİNİZ VE ERKEKLİĞİYLE MÜCADELE ETMEKTEN VAZGEÇMEYECEĞİZ

"Bir kişi daha eksilmek istemediğimiz için, hayattan endişe duymadan özgürce yaşamak için bu sokaklardayız. Çürümüş düzeniniz ve erkek rejimiyle mücadele etmekten vazgeçmeyeceğiz. Bizler, katledilen kadınların adını bir an bile dilimizden düşürmeden bu öfke ve isyanla karşınızda durmaya devam ediyoruz. Cinayet mahalli olmuş bu ülkede yaşamlarımız, özgürlüklerimiz, haklarımız için yakanızda olmaya devam ediyoruz."


ALİBEYKÖY ANADOLU LİSESİ ÖĞRENCİLERİ : KADINLARIN YAŞAM SAVAŞI VERDİĞİ BU ÜLKEDE SESSİZ KALMAMIZI MI BEKLİYORSUNUZ

Kadına şiddeti protesto etmek için okul bahçesi girişinde bir araya gelen Alibeyköy Anadolu Lisesi öğrencileri engellendi. Okuldaki bazı öğretmenler pankart ve dövizleri öğrencilerin elinden almaya çalışırken öğrenciler kadına şiddeti ve kadın cinayetlerini sloganlarla protesto etti.

Öğrenciler engellere rağmen yaptıkları açıklamada; “Biz genç kadınlar olarak hayatlarımıza sahip çıkmak, sesimizi duyurmak ve adalet talebimizi dile getirmek için bir araya geldik. ‘Yeter artık’ demek için bir arkadaşımız daha hayattan koparılmasın diye toplandık. Sıradaki biz olmayalım diye buradayız. Daha birkaç gün önce ard arda işlenen cinayetler, sokak ortasında tacize uğrayan kadınlar, ölüm tehditleri ve hakaretlere maruz kalan kız kardeşlerimiz, bir öğrenci yurdunda hayatına son veren bir genç kadın, istismara uğrayan küçük bir bebek, öldürülen, susutrulmak istenen, işkence gören yüzlerce kadın. Peki soruyoruz kaç kadının daha katledilmesini bekliyorsunuz. Kadınların hergün yaşam savaşı verdiği bu ülkede sessiz kalmamızı mı bekliyorsunuz. Unutmayacağız unutturmayacağız” denildi.


SELAHATTİN EYYUBİ LİSESİ: YAŞAMIMIZI SAVUNMAKTAN VAZGEÇMEYECEĞİZ

İstanbul Sultangazi'deki Selahattin Eyyubi Mesleki Teknik ve Anadolu Lisesi öğrencileri kadın cinayetlerine karşı yürüdü. Mahalle aralarından okul önüne yürüyen öğrenciler sık sık "Susma, sustukça sıra sana gelecek", "Koruma, aklama, katilleri yargıla", "Yaşasın kadın dayanışması" sloganları attı.

Okul önünde açıklama yapan öğrenciler, "Bugün buraya; genç kadınlar olarak hayatlarımıza sahip çıkmak, sesimizi duyurmak ve adalet talebimizi yükseltmek için geldik. 'Yeter artık' demek için, bir arkadaşımız daha hayattan koparılmasın diye toplandık. Sıradaki biz olmayalım diye buradayız. Buradayız çünkü unutmayacağız, kadınlar olarak haklarımızı, özgürlüğümüzü, yaşamımızı savunmaktan vazgeçmeyeceğiz" dedi.

Yürümeye devam etmek isteyen öğrencilerin yürüyüşü polis tarafından engellendi. Gazi Kadın Dayanışma Platformuna çağrı yaparak ayrılan öğrenciler akşam saat 20.00da tekrar buluşacak. (İstanbul/EVRENSEL)


AYDIN KADIN DAYANIŞMA PLATFORMU: KATİLLERİ ÖVEN DÜZENİNİZ YÜZÜNDEN KADINLAR HAYATTAN KOPARILIYOR

Aydın Kadın Dayanışma Platformu, kadın cinayetlerine karşı Aydın Kent Meydanında basın açıklaması yaptı. Platform dönem sözcüsü Reyhan Kılıç, kadınların 4 Ekim'de vahşice katledilen İkbal ve Ayşenur' un ölümüyle sarsıldıklarını ifade ederek, "Öldürülen binlerce kadının faillerini cezalandırmayan ya da ödül gibi cezalar veren, kadın cinayetlerini önleyecek tedbirler almayan, adil yargılamayan, her seferinde suçu mağdura yıkan siyasal iktidara karşı sesimizi çıkartıyor mücadelemizi büyütüyoruz" dedi. 

“YAŞAMLARIMIZ VE ÖZGÜRLÜKLERİMİZ İÇİN” 

Birkez daha katilleri, tecavüzcüleri tacizcileri koruyan, aklayan politikalara ve zihniyete, AKP-MHP iktidarına karşı sokakta olduklarını ve hesap sorduklarını dile getiren Kılıç, "Katledilen kadınların adını bir an bile dilimizden düşürmeden bu öfke ve isyanla karşınızda durmaya devam edeceğiz. Cinayet mahalli haline gelmiş bu ülkede yaşamlarımız, özgürlüklerimiz, haklarımız için yakanızda olmaya devam edeceğiz. Uygulamadığınız yasalar yüzünden, istismarı aklayan, katilleri öven düzeniniz yüzünden, kana bulanmış ellerinizle tutunduğunuz koltuklarınız yüzünden hayatta olmayan her bir kadın, her bir çocuk, her bir LGBTİ+ birey için ses olmaya devam edeceğiz" dedi. Kılıç, İstanbul Sözleşmesinin yeniden yürürlüğe girmesi, 6284 sayılı yasanın etkin bir şekilde uygulanması ve kadın cinayetlerinin son bulması için mücadelerini büyüterek sürdüreceklerini vurguladı. Basın açıklamasının ardından kadınlar, "Susmuyoruz korkmuyoruz itaat etmiyoruz" sloganları ve alkışlarla yürüdü.


DİKİLİ: SORUMLUSU İKTİDARDIR

Dikili Tüm Emeklilerin Sendikası Atatürk Meydanı'nda kadın cinayetlerine karşı eylem yaptı. Sendika adına basın açıklamasını okuyan Raika Doğan, kadın cinayetleri, şiddet ve istismarın tesadüf olmadığını belirterek, "Katledilen, şiddete uğrayan her kadının sorumlusu iktidara geldiği günden beri kadın düşmanı politikalarla hayatımızı kuşatmaya çalışan AKP-MHP ittifakının iktidarıdır" dedi.

Eylül ayında 34 kadın cinayeti, 20 şüpheli kadın ölümü gerçekleştiğini belirten Doğan, "İstanbul Sözleşmesi'ni bir gecede fesedenler, 6284'e ve kadınların kazanılmış haklarına göz dikenler kadın cinayetlerinin asli sorumlusudur" dedi.

KADINLARIN KORUNMAK İÇİN ALDIĞI ÜRÜNLER ZAMLANDI!

Son 24 saat içinde bazı e-ticaret sitelerinde kadınların kendi güvenlikleri için almak zorunda kaldıkları biber gazı, elektro feneri gibi ürünlere ve setlere zam yapan işletmelerin olduğuna dikkat çeken Doğan, "Kadınların yaşamak için korunmak zorunda kaldığı kaygıdan, korkudan kâr elde etmenin adı kapitalizmdir. Elbette bizler bu düzene ve onun tüm kötülüklerine birlikte karşı koyacak, birleşecek ve onu yeneceğiz. Tedirgin hissettirdiğiniz her kadının hesabını soracağız" dedi.(İzmir/EVRENSEL)


EÜ ÖĞRENCİLERİ: HİÇBİR KIZ KARDEŞİMİZ YALNIZ DEĞİLDİR

Ege Üniversitesi öğrencileri kadın cinayetlerine ve Ege Kız KYK yurdunda yaşanan taciz olayına tepki olarak yürüyüş ve basın açıklaması düzenledi. Kampüs içindeki 1 nolu yemekhane önünde toplanan çok sayıda öğrenci sloganlarla şölen alanına yürüdü. 

Burada öğrenciler adına açıklama yapan Elif Eymen Keysan, her sabah korkunç gündemlere uyandıklarını belirterek, "İstanbul Sözleşmesi’nin feshi ve 6284 sayılı yasanın uygulanmamasının erkek şiddetine karşı toplumsal bariyerlerin kalkmasının en önemli sebebidir" dedi.

Son yaşanan olayların üzerinden 2 gün geçmemişken Ege KYK'daki kadın öğrencilerin sözlü tacize maruz kaldıklarını, kilidi dahi olmayan odalarda korku içinde uyuduklarını öğrendiklerini dile getiren Keysan, "Ege KYK'da kalan arkadaşlarımız yalnız değildir. Hiçbir kız kardeşimiz yalnız değildir" dedi.

(İzmir/EVRENSEL)

 
Yeni yılda Evrensel aboneliği hediye edin
ÖNCEKİ HABER

Nobel Kimya Ödülü sahiplerini buldu

SONRAKİ HABER

TPD: Hızla artan sezaryen oranları sağlık politikalarının sonucudur

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa