10 Ekim 2024 13:01

"Kalıcı barış ve çözümün yolu halkın taleplerinden geçer"

DBP Diyarbakır İl Başkanı Sultan Yaray, 13 Ekim'de Diyarbakır'da düzenlenecek mitingin yasaklanmasının keyfi ve siyasi olduğunu belirterek "Demokratik hakkımızın engellenmesi kabul etmiyoruz" dedi.

Fotoğraf: MA

Paylaş

Nurgül DENİZ
Diyarbakır

DEM Parti’nin çağrısıyla 13 Ekim’de Diyarbakır’da gerçekleşecek “Özgürlük mitingi” çalışmaları birçok kentte devam ederken, Diyarbakır, Van ve Batman Valilikleri 5 gün süreyle eylem ve etkinlik yasakları geldi. Miting çalışmalarına ve yasak kararına ilişkin konuştuğumuz Demokratik Bölgeler Partisi (DBP) Diyarbakır İl Eş Başkanı Sultan Yaray yasak kararına rağmen 13 Ekim’de alanlarda olacaklarını söyledi.

Miting için titiz bir çalışma yürüttüklerini belirten Yaray “Ortadoğu’da bir savaş yaşanıyor ve Ortadoğu’nun yeniden şekillenmesine dair adım adım ilerleniyor. Bu savaş halinin son bulması, gerçek anlamda barışın gelmesi için de Ortadoğu’da Kürtlerin kendi meşru haklarını elde etmesi gerekiyor. Savaşların son bulmasının Kürt halkının kazanımlarını elde etmesi ile direkt alakalıdır. Bunun için de öncelikle iç barış sağlanmalı. Bu barışı sağlayacak adres de İmralı’dır, Sayın Öcalan’dır, Öcalan’ın fiziki özgürlüğüdür” dedi.

Avrupa Konseyinin bir yıl içinde Öcalan’ın haklarının iadesinin sağlanması kararını hatırlatan Yaray, "Kürt sorununun çözümünü, tecridi kaldırmayı zamana yaymaya tahammül kalmadığını söylüyoruz. Türkiye bütçesinin büyük çoğunluğu savaşa harcanıyor. Bütçe artık savaşa değil barışa ve huzura harcanmalıdır” şeklinde konuştu. Kürt sorunun çözümünün ve kalıcı barışın sağlanmasının yolunun halkın taleplerinin sağlanması olduğunu vurgulayan Yaray şöyle devam etti: “Kürt halkı bu coğrafyanın bir gerçeğidir ve bizim haklı taleplerimizi görmeliler, uzattığımız barış elini tutmalılar. Baskı ve asimilasyon politikaları ile yok edilecek bir halk değiliz.”

"13 EKİM’DE ALANDA OLACAĞIZ"

Valiliğin 5 gün süreyle koyduğu eylem etkinlik yasağına dair de konuşan Yaray, “İzni alınmış, çalışması yürütülen bir mitingdi. Alınan yasak kararı keyfi ve siyasidir, hukuki hiçbir gerekçeye dayanmamaktadır. Demokratik hakkımızın engellenmesi kabul etmiyoruz. O gün ne olursa olsun alanlarda olacağız, Kürt halkının ve dostlarının heyecanla beklediği mitingimizi yapacağız” dedi.

"ÇÖZÜMSÜZLÜK POLİTİKALARI DEVREDE"

Emek Partisi Bölge Yöneticisi Orhan Kurul da yasak kararının Kürt sorununun çözümsüzlüğünde ısrar eden politikaların göstergesi olduğunu dile getirdi. Kurul, “Kürt halkının her türlü hak arama mücadelesi ve irade gösterileri iktidarın güvenlikçi politikalarının bariyerine takılıyor. Tek adam iktidarının sürdürdüğü savaş politikaları Kürt sorununun çözümsüzlüğünü besleyip halkları, savaşların gölgesinde karanlık bir geleceğe sürüklüyor. ABD emperyalizmi ve İsrail siyonizminin bölgede savaşı besleyen hesaplarının karşısında her türlü ilişkiyi sürdürmeye devam eden Erdoğan iktidarı ve beraberindeki güçler ‘dünya barışı’ söylemlerinin arkasına sığınırken, Kürt halkına yönelik baskı ve sindirme politikalarını da aynı riyakarlıkla devam ettiriyor” dedi. Tecridin hukuk dışı olduğunu vurgulayan Kurul, bu uygulamanın Kürt sorununda baskı ve inkara dayana politik amaçların parçası olarak çeşitlendiğini söyledi.

"BÜTÜN HALKLARDAN EMEKÇİLERİN MÜCADELESİYLE MÜMKÜN"

Kurul Kürt sorununun çözümüne ise şu sözlerle işaret etti: “Çözüm sürecinin sonlandırılmasından itibaren, Kürt sorunu karşısında baskı ve inkarı genişleten politikalar demokrasi mücadelesinin önünde ciddi bir adım olarak bugün işçi ve emekçi halkların karşısında duruyor. Kürt halkının taleplerinin bütün kanalları itibarıyla muhatap alındığı demokratik bir çözümün yolu Kürt, Türk bütün milliyetlerden işçilerin ve emekçilerin mücadelesiyle mümkün.”

ÖNCEKİ HABER

Sendikalar yasası demokratikleştirilmeli

SONRAKİ HABER

Milletvekili Gürer: Gıda denetiminde belediyelerden yetki alındı, bakanlığın kadroları yetersiz kalıyor

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa