Küçükçekmece’den ‘geçim’ manzaraları: Çaylar kredi kartıyla içiliyor
Ekonomi politikalarının olumsuz etkileri günlük yaşamın her alanında kendisini gösteriyor. Küçükçekmece’deki bir kahvehanede çay ocağına asılan yazı dikkat çekiyor: “Kredi kartı geçerlidir.”
Fotoğraf: Şerif Karataş/Evrensel
Şerif KARATAŞ
İstanbul
Ataköy ile Olimpiyat metro hattındaki Bahariye durağı, İstanbul’un Küçükçekmece ilçesindeki Atatürk Mahallesi ile Mehmet Akif Mahallesi’nin de sınırı… Bir tarafta site halinde çok katlı yüksek binalar, diğer tarafta ise az katlı eski binalar var… İki mahallenin bulunduğu yer İkitelli bölgesi olarak da biliniyor. Atatürk Mahallesi’nde CHP en çok oyu alırken, CHP ile AKP’nin yarış içinde olduğu Mehmet Akif’te az da olsa AKP önde… Son dönemde iki mahallenin de gündemi ekonomi ve geçim sıkıntısı. “Memleketteki kötü gidişat nasıl değişir” sorusuna büyük çoğunluk sandığı işaret ederek yanıt veriyor. Siyasete bakışın da bir sonucu bu aslında. Zira siyaset, çoğunlukla oy vermekle sınırlı görülüyor ve bu da beklenticiliği körüklüyor. “Talepler için birleşmeli” diyenlerin, “Nasıl?” sorusuna ise tam bir yanıtı yok.
"TOPLUMDA DAYANIŞMA KALMADI"
Mehmet Akif Mahallesi’nde metro durağına yakın oto tamircisi esnaf, önce çok konuşmak istemiyor. Sonra laf lafı açarken, “Adam geldi, reklam afişlerini söktü, parası yoktu almadım, canını mı alayım?” diyor. İşler ona göre şimdi değil, son 5 yıldır kötü. 65 yaşında, evde yeğenleriyle birlikte 6 nüfusa bakıyor. “Zenginleri zengin eden bizleriz” diyor ve insanlar arasındaki dayanışmanın, birlikteliğin azalmasıyla sıkıntıların da arttığını söylüyor. “Çözüm dayanışma” diyor: “Ama zor!”
Mahallede 10 ila 25 işçinin çalıştığı merdiven altı atölyeler fazla. Ağırlıklı olarak Suriye, İran ve Özbekistan’dan mülteciler çalışıyor. Ücretler yevmiye üzerinden veriliyor. Asgari ücretin altında alan da ücretleri asgari ücreti biraz geçen de var. 15 işçinin çalıştığı bir atölye sahibiyle konuşuyoruz: “Kendi emeğimin parasını katmadan ancak döndürebiliyorum. Yoksa zor. Bazen ucu ucuna. Bazen de az da olsa kazanıyoruz.”
DÜRÜM ÇİĞ KÖFTE LÜKS OLDU!
Çiğ köfte satan kadın esnafın yanına gidiyoruz. İki çocuk annesi, eşi de belediyede şoför. Dükkanı iki yıl önce açmış. İlk yıl işlerin biraz iyi gittiğini anlatıyor: “Şimdi esnafın durumu çok kötü. Dükkana gelen müşteri dürümün fiyatının 60 lira olduğunu duyunca çoğu zaman geri dönüyor. Çiğ köfte bile lüks hale geldi.”
Okul açıldığında sadece kırtasiye için 4 bin 500 lira ödediğini anlatıyor yakınarak. Vergi can yakmaya başlamış. “Bir de” diyor: “Bankalar da pos cihazından kesintileri artırdı. Pos makinesi için de her ay ödeme yapıyorum.” Eşinin ücretinden de yüzde 40 dolayında yapılan kesintisine isyan ediyor: “Patronlar benim verdiğim oranda vergi mi veriyor!”
SEÇİM ÇARE AMA…
Minibüs caddesi üzerinde bulunan kahvehane önünde genç, orta yaşlı ve yaşlılar sigara içip sohbet ediyor. Pazar günü olmasına rağmen kahvehane kalabalık değil. Kahvehane önünde bekleyen 8 kişiyle sohbet ediyoruz. Aralarında emekli olan da var. “Ekonomik krizden nasıl çıkılır?” diye sorunca çoğunluğu erken seçimi ve CHP’yi işaret ediyor. Ekonomiyi “enkaz” diye tarif edip, iktidar değişse de düzelmeyeceğini söyleyeler de var. Halkın birlikte hareket ederek taleplerini dile getirmesi gerektiğini söyleyenler azınlıkta. Vergi adaletsizliği konusunda hemfikirler… Mülteciler konusunda ön yargılar da aylık maaş verildiği gibi kimi yanlış bilgiler de oldukça fazla.
UMUTLARI ‘İNŞALLAH’
Mahallenin işlek yerlerinden biri İnönü Caddesi. 4 esnaf ayakta sohbet ediyor. Selam verip sohbet ediyoruz. Ekonomideki kötü tabloya dair “İnşallah düzelir” temennisini dile getiriyorlar. İktidarın söylemlerine yakın cümlelerle ekonominin neden kötü gittiğini anlatmaya çalışıyorlar. “Mehmet Şimşek’ten umutluyum” diyor içlerinden biri. Aynı cadde üzerinde bir 70’li yaşlarda bir de 40’lı yaşlarında Suriyeli Türkmen mültecilerle konuşuyoruz. 15 yılı aşkındır Türkiye’deler. Ekonomik sıkıntıyı yurttaşların yaptığı harcamaya bağlıyorlar.
EMEKLİ AMA İNŞAATTA ÇALIŞIYOR
Atatürk Mahallesi’ne geçiyoruz. Büyük bir kahvehaneye giriyoruz. Boş masa sayısı fazla… Üç kişinin oyun oynadığı masaya yöneliyoruz. Yanlarında baretleri var. Mahallede yapılan TOKİ konutlarının inşaatında çalışıyorlar. Ekonominin giderek kötüye gittiğini söylüyorlar. İçlerinden biri emekli. Emekli aylığının kira ve faturaları karşılamadığını anlatıyor. Seçim isteseler de iktidar değişikliğiyle durumun hemen düzeleceğini düşünmüyorlar. Halkın birlikte hareket etmesi gerektiğini söyleseler de nasıl sorusunun yanıtını veremiyorlar. Diğer masada 4 kişi oyun oynuyor, yanlarında bir arkadaşları oturuyor. Aralarında emekliler var. Aynı yanıtı burada da alıyoruz: “Geçinemiyoruz!” Matbaa işi yapan pandemi zamanında dahi çalıştıklarını, son 1 yıldır iş için doğru düzgün aranmadığını anlatıyor. Umutları CHP’de olsa da, “enkaza” dönüşen ekonominin düzeltileceği konusunda umutlu değiller.
PAZAR GÜNÜ SEMT PAZARI BOŞ
Pazar günü kurulan semt pazarı öğlenden sonra olmasına karşın seyrek. Meyve sebze satan bir pazarcı “Bak pazarda kimse yok. Böyle devam ederse tezgah açacak esnaf kalmayacak” diyor. 5 yıldır işlerinin kötüye gittiğini söylüyor. Haldekilere borçlanarak ayakta kalmaya çalışıyor. Kızıyla alışveriş yapan yaşlı bir kadın söze giriyor: “Artık gramla alışveriş yapıyorum. Geçen yıl 500 lirayla gelirdim pazara, şimdi 1000 lira yetmiyor. Ev kira, eşim emekli ama o paraya geçim zor.” Elbise satan 40’lı yaşlarda bir erkek pazarcıyla konuşuyoruz. Ekonomideki götü gidişatın düzeleceğine pek ihtimal vermiyor.
"ENİNDE SONUNDA O KREDİYİ ÇEKMEM LAZIM"
Atatürk Mahallesi’ne bir kez de cuma akşamı gidiyoruz. Kahvehanelerin en fazla iş yaptığı günlerden biri ama boş masaların sayısı fazla. Tost 75 lira. Çay ocağında ‘Kredi kartı geçerlidir’ yazısı var. 2011’den beri kahveyi işleten genç, işlerin her geçen gün kötüye gittiğini anlatıyor. Kredi kartı işini 4 yıl önce gençleri çekmek için başlatmış. “Şimdi herkes kullanıyor” diyor. Çaycılık yapan genç ise 30’a yakın müşterisinin veresiye yazdırmak zorunda kaldığını anlatıyor. Geçim sıkıntısı kahvenin yolunu unutturmuş. Genç, “Erken seçim şart” diyor ve ekliyor: “Ama halk oy vermek dışında da tepkisini ortaya koymalı.”
"OY VERMEKLE OLMUYOR"
Yemek firmasında çalışan bir işçi giriyor söze: “Çay bile kredi kartıyla içiliyor.” Kredi kartıyla geçimini sağladığını anlatıyor. Sol görüşlü. Çevresinin ağırlıkla CHP’li olduğunu anlatıyor. CHP’nin iktidara gelmesiyle ekonomik sorunların çözüleceği sözlerine inanmıyor. Çalıştığı sektör üzerinden konuşan işçi, “Çalıştığım firmada birkaç ilde toplam bine yakın çalışan var. Benim bulunduğum yerde 8 kişiyiz. Patron işten kazandığı kârı kendine alıyor, kârın kârından ise işçilerin parasını veriyor. Ekonomik krizi bahane ediyorlar. Ama gerçek öyle değil” diyor. Patronların işçilerin bunun farkında olmamasından yararlandığını söylüyor. “Sadece oy vermekle değil, işçilerin birlikte hareket etmesi gerekir” diyor.
ÜNİVERSİTE MEZUNU AMA
Kahvehanede 4 genç oyun oynuyor. 3 tanesi çalışırken, bir tanesi iş başvurusuna yeni olumlu yanıt almış. Aksilik olmazsa işbaşı yapacak. İktidarı savunanların kullandığı “Gençler iş beğenmiyor”, “Cep telefonları var” sözlerini hatırlattığımızda gülerek yanıt veriyorlar. İş beğenmeme meselesinin ücretler ve çalışma koşulları üzerinde konuşulmamasına tepkililer. Askerliğini yapıp dönen genç, üniversite mezunu. Bölümüyle ilgili işi bulamayınca, depo işine başlamış: “Bayağı yorulacağım bir iş ama mecbur. Haftanın 6 günü… Yemek paydosuyla birlikte günde 9.5 saat çalışacağım.”
Aralarında birinin düğün hazırlığı var. Metal soğutma işinde çalışıyor. Tebessüm ederek anlatsa da durumun pek parlak olmadığının farkında. Bankaya kredi için gitmiş faizler yüksek olduğu için şimdilik vazgeçmiş: “Ama eninde sonunda o krediyi çekmem lazım.” Sosyal yaşantıları iyice daralmış. Şimdilik tek seçenekleri mahalle kahvesi. Yaşadıkları sıkıntının sorumlusunun iktidar olduğunu düşünüyorlar ve bir an önce seçimle iktidarın değişmesini istiyorlar. “Sadece oy vermek yeter mi?” sorusunu da yanıtını da daha önce hiç düşünmemişler. Hakkını arayanlara yönelik polis şiddeti ve gözaltıların halkı korkuttuğunu söylüyorlar.
MUHTAR FİLİZ ÖZDEMİR: EKONOMİ KADINLARI MAĞDUR EDİYOR
Atatürk Mahallesi Muhtarı Filiz Özdemir’in ilk dönemi. Mahallede ağırlıklı olarak Tokatlı, Doğu Anadolu ve Karadeniz bölgelerinden gelenlerin yaşadığını söylüyor. Suriyeli mültecilerin sayısı da hızla artıyormuş. Kayıtlarda 30 bin 70’i seçmen 40 bin 811 kişi gözüküyor. Ama okul için adres kaydıran, ikametgahını hâlâ köyde tutanlar ve mülteciler eklendiğinde gerçek rakamın 50 bini geçtiğini anlatıyor. Önceki muhtar döneminde 250 kişi sürekli yardım alıyormuş. Kendi döneminde de 100 kişi başvurmuş. Söz kadınlara geliyor. Çalışan kadın sayısı konusunda net bir bilgi yok. “Ama” diyor: “Çalışan kadın var ama çoğu çocuk baktıkları için çalışmıyor. Ya da geçim sıkıntısı nedeniyle günlük işlerde çalışıyor.”
Ekonomik sorunlarla birlikte kadınların eşleriyle daha fazla sorun yaşar hale geldiğini ve yaşamlarının daha ağırlaştığını anlatan Özdemir, engelli veya özel eğitim ihtiyacı olan çocukları olan kadınların da büyük sorun yaşadığını dile getiriyor. Özdemir’in dikkat çektiği bir diğer nokta ise gençler arasında giderek artan uyuşturucu kullanımı ve erken yoldan çok para kazanma hayaliyle bahis oyunları. Sayının giderek arttığını söylüyor.
"ADIM ATMAYINCA SERZENİŞ OLARAK KALIYOR"
İkitelli bölgesinde işçiler arasında talepler için çalışma yürüten tek parti Emek Partisi. Bu dönem çalışmasının merkezinde iktidarın merkezine aldığı orta vadeli programa (OVP) karşı birlikte mücadele yer alıyor. Kendisi de işçi emeklisi olan EMEP Küçükçekmece İlçe Başkanı Hüseyin Özcan bildiri dağıtımı başta olmak üzere, birçok araçla işçilere seslendiklerini dile getiriyor. İşçiler arasında siyasetin başkalarının işi olduğu, kendilerine oy verme görevinin düştüğü şeklinde bir algı olduğunu anlatan Özcan, “OVP’de olduğu gibi sorunun çözümünü başkasından bekleyen, havale eden anlayışa karşı işçinin gücünün farkına varmasını, kendi sınıf siyasetini yapmasını sağlamaya yönelik aydınlatma çalışmalarını yürütüyoruz. Çünkü AKP’ye oy veren işçilerde de bir tepki var ama sınıf temelli gerçek bir alternatifte birleşmediğinde bu bir kopuş değil serzeniş olarak kalıyor” ifadesini kullanıyor. Önce iş yerlerinde sonra da bölge genelinde talepler etrafında birleşmek gerektiğini anlatan Özcan, “Gerçek alternatif bunu yapmak için adım atmaktır” diyor.
BELEDİYEYE YARDIM TALEBİ YOKSULLUĞU ORTAYA KOYUYOR
CHP’li Küçükçekmece Belediyesine 1 Ocak ile 31 Aralık 2023 tarihleri arasında Atatürk Mahallesi’nden sosyal yardım için başvuranların sayısı 1770 oldu. İnceleme sonucunda bin 223 kişinin başvurusu kabul olurken, 439 başvuru reddedildi. Mehmet Akif Mahallesi’nden ise 2 bin 405 kişi başvuru yaptı. 1741 başvuru kabul gördü, 514 başvuru inceleme sonrası reddedildi. İki mahallede toplam 4 bin 175 başvuru yapıldı. 2 bin 964 başvuru kabul oldu, 953 başvuru reddedildi.
Atatürk Mahallesi’nden yapılan, 1 Ocak 2024 ile 7 Ekim 2024 tarihleri arasındaki başvuru sayısı bir yıl olmadan geçen yılki sayıya neredeyse yakın, 1612 kişi başvuru yaptı. 1204 başvuru kabul olurken, 193 başvuru reddedildi. Benzer durum Mehmet Akif Mahallesi için de geçerli. 2 bin 196 kişi başvuru yaptı. 1620 başvuru kabul olurken, 219 başvuru reddedildi. Yılın dolmasına 3 ay kalmasına karşın geçen yıla oranla belediyeye yapılan başvurular geçen yıla yakın olmuş. Belediyeye yapılan 3 bin 808 başvurudan 2 bin 824’ü kabul edilmiş.
MAHALLELERDEKİ SEÇİM TABLOSU
31 Mart yerel seçim sonuçlarına göre Mehmet Akif Mahallesi’nde 108 sandıkta 37 bin 80 seçmen kayıtlı. Seçime katılma oranı yüzde 78.47. Belediye başkanlığı seçimlerinde AKP 11 bin 738, CHP 11 bin 377, DEM Parti 1884 oy aldı. 2019’da CHP 12 bin 73, AKP 15 bin 423 oy almıştı. 14 Mayıs 2023 genel seçimlerinde ise sonuçlar şöyle: Milletvekilliğinde AKP 13 bin 7, CHP 6 bin 927, Yeşil Sol Parti 4 bin 329, MHP 2 bin 683, İYİP 1536, Yeniden Refah bin 456, Zafer Partisi 1031. Cumhurbaşkanlığı seçiminde ilk turda Erdoğan 18 bin 379, Kılıçdaroğlu 13 bin 926, ikinci turda Erdoğan 18 bin 513, Kılıçdaroğlu 14 bin 739 oy aldı.
Yerel seçim sonuçlarına göre Atatürk Mahallesi’nde 88 sandığa kayıtlı 30 bin 69 seçmen var. Seçime katılım oranı yüzde 77.35. Belediye başkanlığı seçiminde en çok oy alan üç parti şöyle: CHP 10 bin 634, AKP 8 bin 100, DEM Parti 1825. 2019 seçimlerinde CHP 11 bin 776, AKP 10 bin 690 oy almıştı.
14 Mayıs 2023 genel seçimlerinde, milletvekilliğinde AKP 8 bin 899, MHP 1705, Yeşil Sol Parti 4 bin 780, CHP 6 bin 668, İYİP 1334 oy aldı. Cumhurbaşkanlığı seçimlerinin ilk turunda Erdoğan 12 bin 316, Kılıçdaroğlu 13 bin 828; ikinci turda Erdoğan 12 bin 403, Kılıçdaroğlu 14 bin 298 oy aldı.