11 Ekim 2024 14:59

İnsan hakları savunucuları: İdare ve Gözlem Kurulları iptal edilsin

İnsan hakları savunucuları, cezaevlerindeki mahpusların tahliyelerini engelleyen "İdare ve Gözlem Kurulları"nın iptal edilmesini talep etti.

Fotoğraf: Volkan Pekal/Evrensel

Paylaş

İnsan Hakları Derneği (İHD) Adana Şubesi ile İskenderun Şubesi, düzenledikleri basın toplantısında, hapishanelerde mahpusların tahliyelerini engelleyen "İdare ve Gözlem Kurulları"nın iptal edilmesini talep etti.

5275 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanun'un 89. maddesinde yapılan değişiklikle, 2021 başında uygulanmaya başlanan yönetmelik çerçevesinde oluşturulan İdare ve Gözlem Kurulları, mahpusların iyi halli olup olmadığını 6 aylık periyotlarla değerlendiriyor. Kurullar, kurulduklarından beri söz konusu değerlendirmeleri keyfi gerekçelere dayandırdığına ve mahpusların denetimli serbestlik ya da koşullu salıverilme haklarının engellendiğine dair itirazlarla gündeme geldi.

ADANA İHD: BU KURULLAR ANAYASA VE AİHS’E AYKIRI

Adana İHD dernek binasında yapılan açıklamada, İHD Hapishane Komisyonu Sözcüsü Serhat Ökmen, İdare ve Gözlem Kurulları tarafından verilen tahliye engelleyici kararların hukuki dayanağının olmadığını ve bu kurulların mahkemeler yerine geçerek karar aldığını dile getirdi. Ökmen, bu kurulların hem Anayasa'ya hem de Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'ne aykırı olduğunu vurgulayarak, söz konusu kurulların kapatılması gerektiğini belirtti.

“KURULDAKİ SAVCI DIŞINDA HUKUKÇU YOK”

Ökmen, söz konusu yönetmelik doğrultusunda oluşturulan kurulların, kendilerini mahkeme yerine koyarak mahpuslar hakkında iyi halli olup olmadıklarına dair değerlendirmede bulunduğuna dikkat çekti. Kurulda hapishane savcısı dışında hukukçu kimsenin bulunmadığına işaret eden Ökmen, bu kurulların yapısının ve kararlarının hukuki olmadığını ifade etti.

Ökmen, “Çoğu mahpus hakkında tahliye tarihlerine kadar iyi halli iken, tahliye tarihinden hemen önce yapılan değerlendirmede ‘iyi halli değildir’ şeklinde karar verilerek, kişi özgürlüğü ve güvenliğini doğrudan etkileyen ‘iyi hal’ kavramı, bu haliyle hapishane yetkililerinin keyfi kararlarına bırakılmış durumdadır. Mahpusların kendileri ve avukatları tarafından bu kararlara yapılan itirazlardan sonuç alınamamakta; mahpusların tahliyeleri uzun zamana yayılmaktadır” dedi.

SİYASİ MAHPUSLAR ÜZERİNDE BASKI ARACI OLARAK KULLANILIYOR

Özellikle siyasi mahpusların, bu kurullara çıkarken pişmanlık beyanında bulunmaya zorlandığını aktaran Ökmen, birçok mahpusun pişmanlık beyanında bulunmadığı için soyut gerekçelerle tahliye edilmediğini belirtti. Ökmen, İHD'ye yapılan başvurulara göre, 2021 yılından bu yana en az 501 mahpusun tahliyesinin çeşitli sürelerle ertelendiğini ve bu mahpusların 54’ünün 30 yılı aşkın süredir hapiste olduğunu ve koşullu salıverilmeye hak kazandığını ifade etti.

Mahpusların tahliye edilme süreçlerinde yaşadıkları mağduriyetlerin hem mahpusları hem de ailelerini umutsuzluğa sürüklediğini belirten Ökmen, İHD olarak İdare ve Gözlem Kurulları'nın iptal edilmesi ve tahliye şartları oluşan mahpusların serbest bırakılması taleplerini yineledi. (Adana/EVRENSEL)


İskenderun Şubesi basın toplantısı

İSKENDERUN: TAHLİYE ŞARTI OLUŞAN MAHPUSLAR BİR AN ÖNCE TAHLİYE EDİLSİN

İskenderun İHD Şubesi konteynerında yapılan açıklamada da hükümlülerin şartlı salıverme ve denetimli serbestlik hakkını ortadan kaldıran idare ve gözlem kurullarının iptali talep edildi. İHD Merkezi Hapishane Komisyonu Üyesi Mehtap Sert’in yaptığı açıklamada, İHD’ye yapılan başvurular dile getirildi.

Tahliyesi engellenen mahpusların 105’inin hasta mahpus olduğunu ve 42’sinin de ağır hasta statüsünde olduğunu belirten Sert, yönetmeliğin uygulanmaya başladığı yıl ilk şartlı tahliyesi engellenen ağır hasta mahpuslardan olan Hayrettin Yılmaz’ın hastalıklarından kaynaklı cezaevinde yaşamını yitirdiğini hatırlattı.

Ayrıca İdare ve Gözlem Kurullarının mahpuslarla ilgili değerlendirmelerde, yönetmeliğin yürürlüğe girdiği tarihten önce aldıkları disiplin cezalarını da gerekçe göstererek iyi olmadıklarına karar vermesinin “geçmişe yürüme yasağı” ilkesine aykırı olduğunu vurgulayan Sert, “Anayasa'nın 38. maddesi gereğince, suç tarihinden sonra yürürlüğe giren aleyhe hükümler sanık hakkında uygulanamaz. Bu yasak hukuk devleti ilkesini hayata geçiren ilkelerden bir tanesidir” dedi.

Sert, kurulların hukuk dışına çıkarak mahpusların koşullu salıverilme ve denetimli serbestlik haklarını engelleyerek ikinci bir cezalandırma yoluna gittiğini söyleyerek, tahliye şartları oluşan mahpusların bir an önce tahliye edilmesini talep etti. (Hatay/EVRENSEL)

ÖNCEKİ HABER

Türk-İş Başkanı Atalay’dan 20 Ekim mitingine çağrı

SONRAKİ HABER

Pakistan'da kömür madenine saldırı: 20 işçi öldü

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa