EMEP’ten 8 ilde çağrı: MESEM programı iptal edilsin

MESEM raporunu kamuoyuyla paylaşan EMEP, çocuk işçiliğin önüne geçilmesi için “MESEM programı iptal edilsin” çağrısında bulundu.

11 Ekim 2024 15:44
Son Güncellenme Tarihi: 11 Ekim 2024 18:47
Paylaş

Emek Partisi ve Emek Gençliği, Milli Eğitim Bakanlığı önünde MESEM raporunu kamuoyuyla paylaştı. Raporda, alınmayan işçi sağlığı ve güvenliği önlemlerine, denetimsizliğe, sermayeye aktarılan kaynaklara, yolsuzluklara ve usulsüzlüklere dikkat çekilirken, çocuk işçiliğin önüne geçilmesi için “MESEM programı iptal edilsin” çağrısı yapıldı.

Açıklamada söz alan EMEP Genel Başkanı Seyit Aslan, “MEB bütün çocukların bilimsel demokratik laik ve anadilde eğitim görmesini sağlamak üzere sorumluluk almalıdır. Ama böyle yapmıyorlar. Bugün MESEM’lerle Türkiye’deki sermayeye küçük ve orta ölçekli işletmelerde çocukların sınırsızca sömürülebileceği alanlar açıyorlar. Çocuklarımız o izbe atölyelerde baskı, şiddet ve iş cinayetleriyle karşı karşıya kalıyor. MEB, ‘sermaye bizden ne istiyorsa, biz MESEM’li öğrencileri onlara işgücü olarak vermeye hazırız. Yeter ki üretim olsun, para kazanılsın, fabrikalar üretim yapsın’ diyor. Bu çocuklar o izbe atölyelerde hangi koşullarda çalışıyorlar, neler yaşıyorlar. Denetime gelince bir şey yok. Yüzlerce çocuğun can vermesi son 9 ayda 10’a yakın çocuğun hayatını kaybetmesi pek ilgilendirmiyor MEB’i” dedi.

“İŞÇİYE DE ÇOCUĞUNA DA KÖLELİK DAYATILIYOR”

Aslan, “İktidar, ortakları sözüm ona ‘çocuklar geleceğimiz’ diyor. ‘Tedbir alıyoruz’ diyor.  Ama biz biliyoruz ki onların önlem ve tedbir dediği çocuklarımızın sömürüyle karşılaşmaları, sokaklarda uyuşturucu tacirlerinin eline düşmeleri anlamına geliyor. İktidarın 10-11 yaşındaki çocukların atölyelerde işsizlik sigortasından parasını verdiği ücretlerle patronların kasalarını doldurdukları bir sistemle karşı karşıyayız. Sermaye işçi sınıfına kölelik dayatıyor, çocuklarımıza ölümü dayatıyor. Çocuk yaşta köle olmayı dayatıyor. Bir an önce MESEM projelerini iptal edin” diye konuştu.

“MESEM’Lİ ÇOCUKLARIN AİLELERİ AÇLIK SINIRINDA YAŞIYOR”

Meslek edindirme adı altında çocukların vahşice çalıştırılmasını kabul etmediklerini vurgulayan Aslan şöyle devam etti: “OVP ücretlerin düşürülmesi, düşük ücret dayatmasıdır. Asgari ücret açlık sınırının yaklaşık 3 bin lira altındadır. Bugün Birleşik Metal-İş’in yapmış olduğu araştırmada yoksulluk sınırı 70 bin liranın üzerine çıkmıştır. MESEM’lerde çalıştırılan çocukların aileleri hepsi yoksulluk sınırının altında, açlık sınırında yaşayan insanlardır. Hiçbir aile çocuğunun izbe atölyelerde çürümesini istemez. İşçi sınıfına dayatılan yoksulluk öyle bir hale geldi ki çocuklarımızın ayda 7-8 bin lira ücrete bile muhtaç hale getiren iktidarla karşı karşıyayız. Sermayeye trilyonlarca vergi kaynağını affeden, ucuz krediler veren, bedelsiz arasalar veren Maliye Bakanlığı ve iktidar, çocuklarımızın da ucuz işçi olarak bu atölyelerde çürümesine dair politikalar hayata geçiriyor.”

BİRLEŞİK MÜCADELE ÇAĞRISI

Her çocuğun bir öğün ücretsiz yemek hakkını vermek yerine tekellere çok büyük kaynaklar aktarıldığını söyleyen Aslan, “Okullarda eğitim sistemi temizlik işleri bütünüyle ailelerin sırtına yükleniyor. Bu iktidarın, bu kapitalist sistemin hem işçiler ve emekçilere hem de çocuklar adına dayattığı tek şey sermaye için ucuz iş gücü, iş cinayetlerinde hayatlarını kaybetmek oluyor. Biz buna itiraz ediyoruz, buna karşı mücadele çağrısı yapıyoruz. Türkiye’deki bilim insanlarına, sendikalara, emek örgütlerine, akademisyenlere çağrımız şudur. Çocuklarımızın geleceği ya MESEM’lerde karartılıyor ya da mahalle uyuşturucu çetelerin ellerine düşerek hayatları karartılıyor. Bunu karşı birleşik, örgütlü bir mücadeleyi vermemiz gerekiyor” dedi.

“ÇOCUKLAR SERMAYENİN KÂR HIRSINA FEDA EDİLİYOR”

Açıklamada rapora dair bilgi veren Emek Gençliği MYK üyesi Bilgesu Kiper, 2002’den bu yana sürdürülen eğitim politikalarıyla gençlerin, beceri geliştirmekten uzak ve bilim dışı içeriklerle kuşatıldığını vurguladı. Kiper, “MESEM programı da çocuk emeğinin sömürülmesini ‘yasal’ bir eğitim programıyla meşrulaştırarak her yaştan öğrenciyi ağır çalışma koşullarına sürüklüyor. Adeta ‘eti de kemiği de sizin’ denilerek, çocukların sağlıkları, çocuklukları ve gençlikleri sermayenin kâr hırsına feda ediliyor” dedi.

“BU RAPOR BİR AYNI ZAMANDA BİR MÜCADELE ÇAĞRISI”

MESEM öğrencilerinin pek çok işletmede haftanın 6-7 günü çalıştırıldığını belirten Kiper, “MESEM’lerde çalışan çocuk işçilerle yapılan görüşmeler ve sahadan elde edilen verilerle hazırlanan bu rapor, tek adam rejiminin eğitim politikalarına karşı parasız, bilimsel ve demokratik eğitimi savunan kesimlere aynı zamanda bir mücadele çağrısıdır. Raporumuzda MESEM’lerin en temel sorunlarını ortaya koyuyoruz: Alınmayan işçi sağlığı ve güvenliği önlemleri, denetimsizlik, sermayeye aktarılan kaynaklar, yolsuzluklar ve usulsüzlükler. Görünüşte ışıltılı bir eğitim modeli olarak sunulan MESEM’ler, aslında okul yönetimlerine ve öğretmenlere MEB tarafından yapılan baskılarla öğrencilere zorla dayatılıyor ve özendiriliyor. Öğrenciler, okul yönetimleri ve öğretmenler aracılığıyla kendilerine ‘Üniversite okuyanlar da işsiz’ denilerek ‘MESEM’e gidin’ çağrısı yapıldığını söylüyor” diye konuştu.

İSTANBUL: DÜZENİNİZ ÖLÜM SAÇIYOR, MESEM PROGRAMI İPTAL EDİLSİN

Emek Partisi ve Emek Gençliği, Mesleki Eğitim Merkezleri (MESEM) projesinin iptali talebiyle İstanbul İl Milli Eğitim Müdürlüğü önünde bir araya geldi. “Düzeniniz ölüm saçıyor. MESEM programı iptal edilsin” pankartı açan kitle sık sık “Çocuk emeği sömürülemez”, “Eğitimin değil sömürünün merkezi”, “Nitelikli eğitim istiyoruz” sloganı attı. Burada konuşan Emek Partisi İstanbul Milletvekili İskender Bayhan, Türkiye’nin dokuz kentinde eş zamanlı açıklama yaptıklarını belirterek, MESEM düzeninin çocuk işçiliği ve kölelik düzenini pekiştirdiğini söyledi.

‘MESEM, ÇOCUK EMEĞİ SÖMÜRÜSÜ MERKEZİ HALİNE GELDİ’

Bayhan, “Mesleki eğitim merkezi adı altında çocuk emeğinin sömürüldüğü, köleliğin meşrulaştırıldığı bir düzen yaratıldı. Türkiye’nin en önemli sorunlarından biri haline gelen bu sisteme karşı raporumuzu emekçilerle paylaşıyoruz” ifadelerini kullandı.

Bayhan, eski Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar’ın çocukların eğitime ihtiyacı olmadığına dair açıklamasını sert bir dille eleştirerek, “Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın dindar ve kindar nesiller yetiştirme söylemini güncelleyen bu zihniyet, çocukları dini ve milli duygularla donatarak eğitimden mahrum bırakmak istiyor” dedi. Bayhan, Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin’in tarikat ve cemaatlerle işbirliğine de değinen Bayhan, bu projelerin eğitimi tarikatlara teslim ettiğini belirtti.

ÇOCUKLAR UCUZ EMEK GÜCÜ OLMAYA ZORLANIYOR

Bayhan, MESEM sisteminin çocukları ucuz iş gücü olarak kullandığını vurguladı: “Çocuklar asgari ücretin üçte biri kadar ücretlerle, halkın vergileriyle sermayeye kölelik yapmaya zorlanıyor. Bu sistem, Türkiye’nin savaş politikalarına da asker yetiştiriyor.” Bayhan, hükümetin çocuk işçiliğin yaşını 10’a indirme planlarından bahsederek, “Sınıf mücadelesi çocuk yaşta başlatılmak isteniyor. Buna karşı çıkıyoruz. Çocuk emeği sömürüsüne karşı mücadelemizi sürdüreceğiz” dedi.

MESEM’LER KAPATILMALI, NİTELİKLİ EĞİTİM SAĞLANMALI

Bayhan, MESEM projelerinin iptal edilmesi ve meslek liselerinin parasız, nitelikli ve demokratik eğitim temelinde yeniden yapılandırılması gerektiğini söyledi. “Çocuklar daha güzel bir gelecek, daha umutlu yarınlar hak ediyor. Biz, Emek Partisi ve Emek Gençliği olarak bu mücadeleyi sürdüreceğiz” diyerek konuşmasını sonlandırdı.

EN AZ 754 ÇOCUK İŞÇİ HAYATINI KAYBETTİ

Ardından Emek Gençliği’nden Ezgi Tatlı basın açıklamasını okudu. Rapora göre, haftanın dört günü iş yerlerinde çalıştırılan öğrenciler, sadece bir gün okula giderek teorik eğitim alıyor. Öğrencilere verilen düşük ücretlerin İşsizlik Sigortası Fonu’ndan karşılandığı belirtilirken, bazı işletmelerde çocukların haftanın altı, hatta yedi günü çalıştırıldığına dikkat çekildi. Tatlı, “Bu sistem, sermayeye bedava iş gücü sağlıyor” diyerek, bu programın sermaye gruplarına hizmet ettiğini vurguladı. Raporda, son 11 yılda 754 çocuk işçinin iş cinayetlerinde yaşamını yitirdiği, 2023 yılında ise MESEM kapsamında çalışan 9 çocuğun hayatını kaybettiği belirtildi. Uzun çalışma saatleri, yetersiz güvenlik önlemleri ve patron baskısının bu ölümlere yol açtığı kaydedildi. Ayrıca, MESEM öğrencilerinin tatil ve dinlenme haklarının gasbedildiği, ağır çalışma koşullarına maruz bırakıldığı vurgulandı.

İZMİR: MESEM'LER KAPATILSIN, ÇOCUK İŞÇİLİK YASAKLANSIN

Emek Partisi İzmir İl Örgütü ve İzmir Emek Gençliği, İzmir İl Milli Eğitim Müdürlüğü önünde yaptığı basın açıklaması ile hazırlanan Mesleki Eğitim Merkezleri (MESEM) raporunun sonuçlarını kamuoyuyla paylaştı. Basın açıklamasında Emek Gençliği adına konuşan Erdal Eren Doğan, MESEM programının çocuk emeğinin sömürülmesini "yasal" bir eğitim programıyla meşrulaştırdığını her yaştan öğrenciyi ağır çalışma koşullarına sürüklediğini belirtti.

“BU ÇAĞDIŞI PROGRAMA KARŞI BİRLİKTE MÜCADELE EDELİM”

MESEM programının "mesleki eğitim" iddiasının fiilen söz konusu olmadığını, öğrencilerin, iş yerlerinde bir işçi gibi çalıştırıldığını dile getiren Doğan, "Eğitimcilerin desteğinden yoksun, iş kazalarına maruz kalıyor ve hatta fiziksel şiddet, dayak ve taciz gibi sorunlarla karşılaşıyorlar" dedi.Çocuk emeği sömürüsüne karşı her yaştan işçi, emekçi, aydın, akademisyen ve eğitim emekçilerine bu çağ-dışı programa karşı mücadelede birleşme çağrısı yapan Doğan, "MESEM programı amasız ve fakatsız, derhal iptal edilmelidir" dedi. 

“ÇOK SAYIDA ÇOCUK ÖRGÜN EĞİTİMİN DIŞINA ÇIKTI”

EMEP İzmir İl Başkanı Elif Çuhadar da yaptığı konuşmada, MESEM'le birlikte Türkiye'nin âdeta çocuk işçi cennetine çevrildiğini dile getirdi. Uygulanan politikalar nedeni ile örgün eğitim dışına çıkan çocuk sayısının hızla arttığını dolayısı ile MESEM dışında da çalışan çocuk sayısında artış olduğuna dikkat çeken Çuhadar, "Çocukların örgün eğitime dahil edilmesi sağlanmalı, burs verilmeli, okulların fiziki koşulları da iyileştirilerek, kamusal eğitim hakkı sağlanmalıdır" diye konuştu. Sorunun başta işçi sınıfı olmak üzere herkesin ortak sorunu olduğunu vurgulayan Çuhadar, "Bu soruna karşı da birleşik mücadele gerekmektedir" dedi.

KAYSERİ: YOKSULLUĞA ÇARE MESEM’LER DEĞİL

Emek Partisi ve Emek Gençliği Kayseri İl Örgütü, Kayseri İl Milli Eğitim Müdürlüğü önünde “MESEM programı iptal edilsin” şiarıyla basın açıklaması yaptı. Açıklamaya Eğitim Sen Kayseri Şube yöneticisi de katıldı.

“KARDEŞLERİMİZİN GELECEĞİNİ SERMAYENİN İNSAFINA BIRAKMAYACAĞIZ”

Açıklamayı okuyan Emek Gençliği MYK Üyesi Enes Türkan, “MESEM programının ‘mesleki eğitim’ iddiası, bakanlığın yalanlarının aksine bir iddiadan ibarettir. Bu programın mesleki eğitimle hiçbir ilgisi yoktur. Öğrenciler, işyerlerinde fiilen bir işçi gibi çalıştırılıyor ve mesleki eğitimden koparılıyor. Eğitimcilerin desteğinden yoksun, iş kazalarına maruz kalıyor ve hatta fiziksel şiddet, dayak ve taciz gibi sorunlarla karşılaşıyorlar. Bu nedenle, çocuk emeği sömürüsüne karşı her yaştan işçi, emekçi, aydın, akademisyen ve eğitim emekçilerine bu çağ-dışı programa karşı mücadelede birleşme çağrısı yapıyoruz. Çocuklarımızın, sıra arkadaşlarımızın, kardeşlerimizin geleceğini sermayenin insafına bırakmayacağız” ifadelerini kullandı.

ANTEP: MESEM’LER AMASIZ VE FAKATSIZ KAPATILSIN

Emek Partisi ve Emek Gençliği Antep İl Örgütleri Gaziantep İl Milli Eğitim Müdürlüğü önünde MESEM raporunu açıkladı. Açıklamaya Eğitim-Sen ve BİRTEK-SEN de destek verdi. Açıklamayı okuyan Emek Gençliği İl Yöneticisi Baran Atila, " MESEM programı amasız ve fakatsız, derhal iptal edilmelidir. Öğrencilerin ihtiyaçlarına cevap verecek uygulama ve bilim odaklı, nitelikli mesleki eğitim sağlanmalıdır" dedi. 

Mesleki eğitim, sermaye örgütlerinin emri ve isteği neyse ona göre şekillendiğine dikkat çeken Atila, “Şimdi, bu mesleki eğitim politikaları ortaokullara doğru genişletiliyor, Milli Eğitim Bakanlığı, meslek liseleri bünyesinde ‘mesleki ortaokullar’ ve ‘zanaat atölyeleri’nin açılacağını müjdeliyor. MESEM programı başta olmak üzere mesleki eğitime yönelik her karar, sermaye örgütlerinin ‘sömürü cenneti Türkiye’ hayalinin adım adım hayata geçirilmesinin aracı haline getiriliyor. MESEM programı amasız ve fakatsız, derhal iptal edilmelidir. Öğrencilerin ihtiyaçlarına cevap verecek uygulama ve bilim odaklı, nitelikli mesleki eğitim ağlanmalıdır. Öğrencilerin örgün eğitime devamını sağlamak için gerekli adımlar atılmalı ve her yurttaşın en temel hakkı olan eğitime erişimini güvence altına almak amacıyla, ihtiyacı olan tüm öğrencilere burs desteği verilmelidir” dedi.

ESKİŞEHİR: ÇOCUK İŞÇİLİK SON BULSUN

Emek Partisi ve Emek Gençliği, Eskişehir İl Milli Eğitim Müdürlüğü önünde de açıklama yaptı. “Sermayeye değil eğitime bütçe”, “Çocuk işçilik son bulsun”, “MESEM’ler kapatılsın”, “Parasız bilimsel nitelikli eğitim” sloganları atılan açıklamada basın metnini Emek Gençliği İl Yöneticisi Berivan Özkara okudu.

Eğitimin sistematik olarak ticarileştirilip sermayenin çıkarlarına hizmet eden bir yapıya dönüştürüldüğünü söyleyen Özkara, çocukların MESEM eliyle nasıl ucuz emek gücü olarak görüldüğünü ifade etti.

Özkara, “Bugün MESEM öğrencilerinin büyük bir kısmı, meslek edinmekten ziyade, ailelerinin geçimine katkıda bulunmak zorunda kaldığı için bu programa kaydoluyor. Aldıkları ücret ise ne kendilerinin ne de ailelerinin ihtiyaçlarını karşılamaya yetmiyor. Kendi ilgi alanlarına yönelmekten, sosyal-kültürel ihtiyaçlarını karşılama imkanlarından yoksun bırakılmış öğrenciler için insanlık dışı koşullarına rağmen MESEM’ler ‘tek çare’ olarak görülüyor. Biz Emek Gençliği ve Emek Partisi olarak, gençleri ve çocukları bu sömürü düzenine mahkûm eden programa karşı mücadele etmeye devam edeceğiz” dedi.

ADANA'DA ORTAK AÇIKLAMA

Adana’da bir araya gelen gençlik örgütleri ve siyasi partiler, Mesleki Eğitim Merkezleri (MESEM) üzerinden çocuk işçiliğinin yaygınlaştırılmasına karşı sert tepki gösterdi.

Emek Gençliği, DÖB, Halkevleri, Kaldıraç ve SGDF’nin düzenleidği eylemde ortak basın açıklamasında, Emek Gençliğinin hazırladığı MESEM Raporu da paylaşıldı.

GENÇLER ÖLÜM TEHLİKESİYLE KARŞI KARŞIYA

Basın açıklamasını okuyan Deniz Çelik, MESEM’lerde çalışan yüz binlerce gencin her gün ölüm tehlikesiyle karşı karşıya olduğunu ifade etti. Ülke gençliğine düşük ücret ve modern kölelik koşulları dayatıldığını ifade eden Çelik, “MESEM’lerde çalışan gençler, atölyelerde ve tezgah başlarında hiçbir iş güvenliği olmadan çalıştırılıyor, sömürü çarklarının arasında ölüme itiliyor. Patronlar iş güvenliği ekipmanlarını sağlamayarak sadece ceplerini dolduruyor, servet biriktiriyor” diye konuştu.

Devletin, Türkiye kapitalizminin ucuz iş gücü ve aşırı kâr arayışına tüm kaynaklarını seferber ettiğini belirten Çelik, MESEM projesinin sermaye için bir fırsat olduğunu belirterek “Patronlar tarafından ölüm tehlikesine maruz bırakılan genç işçiler, iş kazalarıyla hayatını kaybediyor. Ölen gençlerin isimleri bile bilinmiyor, aileleri kan parasıyla susturuluyor” dedi.

Ardından Özge Türkoğlu, Emek Gençliği’nin hazırladığı MESEM Raporu’nu basınla paylaştı.  MESEM’lerde çalışan çocuk işçilerle yapılan görüşmeler ve sahadan elde edilen verilerle hazırlanan bu rapor, programın gençleri eğitimden kopararak ucuz iş gücü olarak patronların hizmetine sunduğuna dikkat çekiyor ve tek adam rejiminin eğitim politikalarına karşı parasız, bilimsel ve demokratik eğitimi savunan kesimlere aynı zamanda bir mücadele çağrısı olarak ifade ediliyor. (HABER MERKEZİ)

ÖNCEKİ HABER

Gebze Geçici Bakım Merkezinde hayvan katliamı!

SONRAKİ HABER

Eğitim Sen: Sorunların çözümüne dair yaklaşım sistematik olmalı

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa