BOTAŞ’a ‘özel’ tahsis: Bile bile usulsüz kamulaştırma
Erdoğan’ın başkanı olduğu Varlık Fonu bünyesinde bulunan ve özelleştirilmesi planlanan BOTAŞ’a, yurttaşların elinden kamulaştırmayla alınan değerli araziler usulsüz olarak tahsis edildi.
Fotoğraf: Evrensel
Hilal TOK
Zonguldak
Karadeniz doğal gazının karaya çıkarıldığı Filyos Vadisi’nde geçen yıl ‘acele kamulaştırma’ ile 50 dönüm arazi, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın başında bulunduğu Boru Hatları ile Petrol Taşıma Anonim Şirketine (BOTAŞ) usulsüz şekilde devredildi. Doğal Gaz Piyasası Kanunu’na göre, kamulaştırılan arazilerin tapuda Maliye ve Hazine Bakanlığına tescil edilmesi gerekirken, tüm tesciller özelleştirilme programında bulunan BOTAŞ adına yapıldı. En son Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Alparslan Bayraktar, 6 Eylül’de yaptığı açıklamada, “KİT’lerimiz TPAO, BOTAŞ, Eti Maden ve EÜAŞ’nin de yeni dönemde farklı bir şekilde yapılandırılarak ülkemizin ekonomisine daha fazla katkı yapmasını hedefliyoruz” diyerek özelleştirme sinyali vermişti.
BOTAŞ’a acele kamulaştırma yoluyla verilen arazilerde yaşanan usulsüzlüğün takipçisi olan yurttaşlar, istinaf mahkemesine başvurdu. Hukuksuzluğun basında yer almasının ardından bu kez de BOTAŞ, aynı mahkemeye başvuruda bulundu. BOTAŞ, “tapu tescillerinin hatalı olduğunu, işlemin iptal edilmesini ve tescillerin maliye adına yapılmasını” talep etti. BOTAŞ eliyle usulsüzlük kayda geçirildi. Ancak 50 dönüm arazinin ardından bu kez 76 dönüm arazinin BOTAŞ’a devri için Cumhurbaşkanı Erdoğan imzasıyla kamulaştırma işlemi başlatıldı. BOTAŞ’ın usulsüzlüğü itirafının üzerinden kısa süre sonra, yeni bir usulsüzlük yaşandı.
Liman, demir yolu, hava yolu gibi önemli lojistik imkanlara sahip olan ve doğal gazın keşfi ile önemi daha da artan bölgede köy sakinleri, yaşam alanlarının yok pahasına ellerinden alınmasından endişe ediyor.
2021 YILINDA BAŞLADI
2020 yılında keşfedilen doğal gazın çıkarılarak ulusal şebekeye aktarılması için hayata geçirilen Karadeniz Faz-1 Doğal Gaz Boru Hattı projesi kapsamında, Cumhurbaşkanlığı kararı ile toplamda 50 dönüm büyüklüğündeki 372 adet parselin acele kamulaştırılmasına karar verildi. Acele kamulaştırma kararının Resmi Gazete’de yayımlanmasından yaklaşık 4 ay sonra BOTAŞ tarafından sahiplerine hiç haber verilmeden, çoğu meyve bahçesi olan arazilere iş makineleriyle girildi ve yüzlerce ağaç kökünden sökülerek yaşam ve tarım alanları talan edildi.
BOTAŞ ‘ARAZİLER HAZİNEYE DEVREDİLMELİ’ DEDİ AMA…
Arazilerine hukuksuzca el konulduğunu belirten Halil Köse, yaşanan süreci şöyle anlattı: “Acele kamulaştırma kararının Resmi Gazete’de yayımlanmasının ardından başlayan kanun tanımazlık, bugüne değin artarak devam etti. Proje için ‘kamu yararı kararı’ almamışlar. Bu yetmezmiş gibi benim arazilerim kamulaştırılacak alanlar içerisinde olmadığı halde, kendi aralarında kurdukları komisyonla benim arazilerimi de projeye dahil etmişler. Biz bu hukuksuzlukların iptali için dava açtık. Danıştay savcısı kararın iptalini istedi. Ancak Danıştay 6. Dairesi aleyhimize karar verdi. Dava şu anda Anayasa Mahkemesinde. Kanun tanımazlıkları bunlarla da sınırlı kalmadı. 4646 sayılı Doğal Gaz Piyasası Kanunu’nun 12/a maddesinde, ‘Kamulaştırılan taşınmazın mülkiyeti Hazineye; kullanma hakkı kamulaştırma bedelini ödeyen tüzel kişiye ait olur’ hükmü yer almasına rağmen, mahkeme kararlarıyla kamulaştırılan arazilerin tapu tescilleri Hazine adına değil BOTAŞ adına tescil edildi. Bir kalem oyunuyla 50 dönüm arazinin sahibi oldular.
BOTAŞ’ın yanlışlığı itiraf ettiği dilekçesiyle, diğer belgeleri de ekleyerek Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı (Milli Emlak Genel Müdürlüğü), Zonguldak Valiliği, TBMM Dilekçe Komisyonu ve Sayıştaya dilekçe göndererek ilgilileri bu durumdan haberdar ettim. Bugüne kadar bu hukuksuzluklara dur diyen olmadı. BOTAŞ Varlık Fonu bünyesinde. Fonun başında da Cumhurbaşkanı Erdoğan var. Bu yüzden olsa gerek, kimse taşın altına elini koyma cesareti gösteremiyor. Kaldı ki ben kamulaştırılan 372 parselden, 2 parselin mücadelesini veriyorum, geriye kalan 370 parsel ne olacak? O parseller hâlâ BOTAŞ’ın mülkiyetinde. Köylü istinaf mahkemesine başvuru yapmamış.
Önce Filyos Limanı, sonra doğal gazın keşfi, bölgedeki arazilerin değerlerini çok yükseltti. Haliyle bu durum birilerinin iştahını da kabartıp üst noktalara kadar çıkardı. Ne yapıyorlar peki? Kamulaştırmayı adeta sopa gibi kullanarak, köylülerin eline üç-beş kuruş tutuşturup, yıllardır yaşadıkları yerlerinden, yurtlarından ediyorlar. Mafya silah zoruyla çöker, bunlar kanunların gücünü arkalarına alarak çöküyorlar, güç aldıkları kanunları da hiçe sayıyorlar pervasızca.”
‘ŞİRKETLERİN GÖZÜ BU ARAZİLERDE’
Köse, “Köylünün tarım arazilerini, meyve bahçelerini onda bir fiyatına alıyorlar. BOTAŞ, isterse taşınmazları satar, kiralarlar, devrederler. Oysa tapular Hazinede olsa, özelleştirme olmadan bir tasarrufta bulunamazlar. Malumunuz BOTAŞ’ın satılacağı yönünde haberler ayyuka çıktı. Farz edin Katarlılara ya da Ruslara verildi BOTAŞ, ne olacak peki bu arazilerin akıbeti? Bir imzayla yabancı şirketlerin eline geçecek. Geçmiş olsun!”