Festo’da onlarca işçiye ücretsiz izin dayatıldı
"Festo Fabrikasında yaklaşık bir ay önce onlarca arkadaşımız ücretsiz izne ya da işten çıkmaya zorlandı."
Fotoğraf: Evrensel
Festo’dan bir grup işçi
Manisa
Manisa Organize Sanayi Bölgesi’ndeki Festo Fabrikasında yaklaşık bir ay önce onlarca arkadaşımız ücretsiz izne ya da işten çıkmaya zorlandı. En eskisi bir buçuk yıllık olmak üzere farklı bölümlerden otuza yakın işçi arkadaşımız şimdi işsiz. Hiçbir somut gerekçe göstermeden sadece “İşler düştü” diyerek işçiyi binbir zorlukla baş başa bırakan Festo fabrikası aynı zamanda kariyer sitelerinde ‘beyaz yaka’ ilanları yayımlamaya devam ediyor. Aslında daha önce Evrensel’e yazdığımız mektuplarda da belirttiğimiz gibi müdürlerimiz iş yerinin büyüdüğünü, yeni makineler alındığını her toplantıda dile getiriyorlardı. Dolayısıyla “İşler düştü” gerekçesi bu konuşmaları hatırlayınca bize hiç gerçekçi gelmedi. Bu, bizi ekmeğimizden etmek, güvencesiz bırakmak için uydurulmuş bir hikaye mi yoksa kârdan zararın faturasını işçilere ödetmek mi? Böyle bakınca fabrika büyümenin yolunu işçi atmakta bulmuş gibi duruyor.
Kanunen kıdem tazminatını hak eden arkadaşlarımız tazminatlarını alıp işten çıkmayı tercih etti. Ücretsiz izin teklif edilenlerin çoğunluğunu oluşturan bir yıldan az süredir çalışan arkadaşlarımız ise sözde izni, aslında güvencesiz işten atmanın koşullarını kabul ediyor. Bazı arkadaşlarımıza başlangıçta “Sosyal haklarınız verilecek” deniyor, onlar da en azından 6 bin liralık alışveriş çekinden ve yakacak yardımından olmamak için 3 aylık ücretsiz iznin beyan edildiği kağıdı imzalıyorlar. Sonra sosyal hakların verilip verilmeyeceği sorusuna “belirsiz” şeklinde cevaplar verilirken, en sonunda alışveriş çekinin bile verilmeyeceğini öğreniyoruz. Şimdi onlarca işçi Festo’nun onlara dönüp dönmeyeceği belirsizliği içinde “Ek iş mi bulsam, yeni işe mi girsem, yeni iş bulabilir miyim?” gibi sorulara yanıtlar arıyor. İçerideki işçiler ise bir gün sıranın onlara gelip gelmeyeceği tedirginliği ve belirsizliği içerisinde bekliyor. Festo yönetimi sınırlarını kendisinin belirlediği hukuktan vazgeçmeli ve fabrikayı ayakta tutan onlarca emekçiyi bir an önce işine iade etmeli ve bu utanca, sorumsuzluğa son vermelidir.
Ayak altında
Kara kış
Bağlantılar | Yapay zekâ köleleri, veri işçileri, platform proletaryası
Mücadele ile neler kazanılmaz!
Ortadoğu: Bataklığın kan gölüne dönüştürülmesi
Savaşı belgelemek: Adli mimarlık
Çocukları çevrimiçi tehlikelerden kim koruyacak?
