13 Ekim 2024 10:29

Barolar, genel kurullarda avukatlara saldırılara karşı harekete geçmeli

Barolar, disiplin hükümlerini hızla harekete geçirmeli, Genel Kurulları provoke eden, meslektaşlarına saldıran, tehdit, hakaret ve yaralama suçları işleyen avukatlara dair cezasızlık son bulmalı.

Fotoğraf: Damla Kırmızıtaş/Evrensel

Paylaş

Avukat Tugay BEK

Son yıllar da düğün veya asker uğurlama kutlamaları esnasında otoyolların konvoy oluşturarak trafiğe kapatılması, araçları durdurup müzik eşliğinde oynanması, havaya ateş edilmesi, çevreden uyaran vatandaşların darp edilmesi, şayet yoldan geçen polis müdahale ederse ona da posta konulması gibi durumları sıklıkla görüyoruz. Tek başlarına olduklarında, herkes kadar trafik kurallarına riayet eden insanlar, böylesi konvoylarda bir araya gelince birden birer trafik magandasına dönüşüyor. Organize olmuş bu kalabalıklar, işine ve evine gitmeye çalışan insanları, kimi zaman da ambulansları engelliyor. Güç gösterisi ve uyguladıkları şiddetle, vatandaşlar üzerinde “terör estirip” ciddi mağduriyetlere yol açıyorlar. Medyaya konu olanları hakkında kimi zaman cezai işlemler yapılsa da bu türden magandalıkların önü alınamıyor.

Avrupa’da yaşayan Türk vatandaşları, konvoy yaparak yolu trafiğe kapatma, müzik eşliğinde oynama şeklindeki kutlama kültürünü bulunduğu ülkelere taşıdılar. Bu türden durumlara yabancı olan Avrupalılar olup bitene tepki göstermeye başladı. Altı yıl önce Belçika’da otobanda lüks araçları ile düğün konvoyu yapan 18 Türk vatandaşı hakkında dava açılmıştı. Mahkeme, bu kişilerin 5 yıl boyunca trafikten men edilmesine, trafiği kapatan 6 araca el konulmasına ve her birinin 2 bin avro para cezası ödemelerine karar verdi. Bu ceza karşısında şaşkınlık yaşayan Türk vatandaşlarına mahkemenin hakimi, Peter D’Hondt şunları söyledi:

“Sadece trafik sıkışıklığına neden olmakla kalmıyorsunuz. Aynı zamanda, diğer sürücülerin sinirlenmesine yol açıyorsunuz ve davranışınız agresifliğe ve sonucunda ırkçılığın artmasına neden oluyor. Zaten yeterince ırkçı var, buna karşı durmanız gerekiyor. Eğer bir parti yapmak istiyorsanız kafanıza kova bile geçirebilirsiniz ancak yolları amaçları için kullanılmaya bırakacaksınız. Yaptığınızın diktatoryal bir tarafı var. Yollar hepimize ait ve kimse kendi malı gibi kullanamaz. Yolu tıkarken o esnada hastaneye yetişmeye çalışan birinin vaktini çalmış olabileceğinizi düşündünüz mü? E-17 Avrupa’daki en kalabalık otobanlardan biri. Sizin dans edebileceğiniz bir yer değil.”

O günden sonra Belçika’da, en azından bu kararı veren hakimin bulunduğu kentte, hiçbir Türk vatandaşı düğün konvoyu yapıp, trafiği engellemeye cesaret edemedi. İçinden çıkılmaz gibi görünen bize özgü bir sorunu Belçika yargısı caydırıcı ve etkili bir ceza yöntemi ile çözdü.

‘GELENEKSEL’ BARO GENEL KURULU SALDIRISI

“Milliyetçi avukatlar” Ankara, İstanbul, Adana gibi kentlerin Baro Genel Kurullarında ÖÇAV şemsiyesi altında bir araya gelen demokrat, sosyalist ve Kürt avukatlara fiziki ve sözlü saldırılarda bulunmayı bir tür “gelenek” haline getirdiler. Mesleğe, hukuka ve yargıya dair diyecek bir sözü ve gelecek vaadi olmayan bu güruh, neyin söylenemeyeceği üzerinden avukatlara saldırıyor. Baro Genel Kurulu olunca bir anda “Kurt Adama” dönüşen bu çevre, nasıl olsa bir cezası yok diye her türlü taşkınlığı kendilerine hak görebiliyor. İki yılda bir gerçekleşen Baro Genel Kurulları, adeta avukat darp etmenin bir günlüğüne serbest bırakıldığı anlar haline getirildi. Dün gerçekleşen Ankara Barosu Genel Kurulunda bu saldırı tekrar ederken, yaralanan avukatlar oldu. Aynı gün gerçekleşen Adana Barosu Genel Kurulunda da milliyetçi avukatlar grubundan bazı kişiler kürsüye yürüdü; olay büyümeden provokasyon engellendi.

BARO DİSİPLİN KURULLARI HAREKETE GEÇMELİ

İçinden çıkılamaz ve engellenemez gibi duran “Baro Genel Kurulu Magandalığı” sorunu, ancak caydırıcı etkili disiplin hukuku uygulamaları ile çözülebilir. Meselenin adli boyutunu Cumhuriyet Savcılığı yürütmelidir elbette. Ancak barolar, disiplin hükümlerini hızla harekete geçirmeli, Genel Kurulları provoke eden, meslektaşına, sözlü ve fiziki saldırıda bulunan, tehdit, hakaret ve yaralama suçları işleyen avukatların, ruhsatları iptal edilmeli, baro kayıtları dondurulmalı, cezasızlık son bulmalıdır. Baro Genel Kurulları saldırgan faşist grupların “dans ettiği” yerler olmaktan ivedilikle kurtarılmalıdır. Gelecek Baro Genel Kurullarında, hukukun, avukatlık mesleğinin ve ülkenin sorunlarının, özgür, demokratik bir şekilde tartışılmasını teminat altına alabilmenin başka bir yolu yok.

ÖNCEKİ HABER

Küçükçekmece’de 5 katlı binanın bahçe duvarı çöktü, bina tahliye edildi

SONRAKİ HABER

Meclis Başkanı Kurtulmuş: Anayasa'nın 3'üncü maddesi değişmeli

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa