14 Ekim 2024 05:30

IKBY Seçimleri | Lübnan’daki işgal, seçimleri iptal ettirebilecek etkiye sahip

IKBY, 20 Ekim’de gerçekleştirilecek parlamento seçimlerine hazırlanırken, Gazeteci Mervan Özdemir, seçimlerin sert bir atmosferde geçişine ve Türkiye, İran, ABD’nin etkilerine dikkat çekti.

Fotoğraf: Mervan Özdemir (solda), kişisel arşiv | adayların seçim afişleri (sağda) AA

Paylaş

Dilan TEMİZ

Irak Kürdistan Bölgesel Yönetimi (IKBY), 20 Ekim 2024'te yapılacak parlamento seçimlerine hazırlanıyor. Bölgede daha önce birçok kez ertelenen bu seçimler hem iç siyasi dengeleri hem de Türkiye, İran ve ABD gibi dış aktörlerin hedeflerine yönelik politikaları doğrudan etkileme potansiyeline sahip. Seçim süreci, özellikle Kürdistan Demokrat Partisi (KDP) ile Kürdistan Yurtseverler Birliği (KYB) arasındaki gerilimin gölgesinde geçiyor. KDP iktidardaki konumu ve Türkiye ile yakın ilişkilerin merkezinde yer alırken, KYB ve diğer muhalif gruplar ise yolsuzluklara karşı tutumları ve reform programlarıyla dikkat çekiyor. Kürdistan Bölgesinde yaşayan Gazeteci Mervan Özdemir, seçimlerin sert bir atmosferde geçtiğine ve dış aktörlerin etkisinin önemine vurgu yaptı. Özdemir, seçimlerin, dış aktörlerin bölgeye yönelik planlarında rol oynayacağını ifade ederek, İsrail’in Lübnan işgalinin seçimlere olası etkisini de değerlendirdi.

En son 2018’de gerçekleşen seçimlerin 2022’de yapılması gerekiyordu, seçim neden ertelenmişti? İran’ın burada bir etkisi var mıydı?

2018’de yapılan seçimlere göre bir sonraki dönem seçimlerinin 2022 yılı sonlarına doğru gerçekleşmesi bekleniyordu. Bu 4 yıllık süre zarfında hükümet, Mesrur Barzani liderliğinde gittikçe işlevsizleşmiş, parlamentonun kapısına neredeyse kilit vurulmuştu.

YNK ve Süleymaniye halkına yönelik uygulanan ekonomik ambargo, sosyal hizmetlerde yaşanan yetersizlikler, öğrencilerin burs talebiyle sokaklara akın etmesi, bir dip dalga yaratmıştı. YNK, çareyi bir süre hükümet toplantılarını boykot etmekte buldu. Hatta, YNK, ekonomik özerklik programını ciddi bir şekilde programına koymuş, bu eşitsiz gelir dağılımının mevcut haliyle devam etmesi durumunda kendi özerk yönetimini oluşturmayı tartışmaya açmıştı.

Böylesi bir atmosferde 2022 yılı sonlarına gelindiğinde ortada ne seçimleri karşılayabilecek güçte partiler ne de hükümet vardı. Mevcut seçim sistemiyle hiçbir şeyin değişmeyeceğinin farkına varan YNK ve diğer fraksiyonların arayışları ile KDP’nin böylesi bir ortamda seçimlere gidişinin kendisine kaybettireceği kaygısı, seçimlerin zamanında yapılmasını engelleyen temel faktörler oldu. İran’ın duruma müdahale ettiği yönünde herhangi bir gelişmeye tanıklık etmedik. Sorun tamamen hükümet ve KDP’ydi.

"İLK DEFA BU KADAR SERT BİR ATMOSFERDE GERÇEKLEŞİYOR"

Seçimlere sayılı günler kala bölgedeki atmosfer nasıl? Neler oluyor?

Seçimler, yukarıda sıraladığımız sebeplerden ötürü birkaç defa ertelendi. Kürdistan Bölgesi’nde tanık olduğum 3’üncü seçim. Seçimler ilk defa bu kadar sert bir atmosferde gerçekleşiyor. YNK ve diğer partiler, KDP’nin oyununu anladı sanırım. KDP, her birine birer ikişer bakanlık vererek, onları hükümetin bir parçası haline getirerek muhalefet kültürünü yok etmişti. Şimdi bundan sıyrılmaya çalışan bir YNK var. İlk defa bir seçimde iktidar ve diğer partiler yarışıyor, diyebiliriz.

"BARZANİ MÜDAHALE İMKANINI IRAK’A SUNDU"

Irak Federal Mahkemesi, Kürdistan Bağımsız Yüksek Seçim ve Referandum Komisyonunu feshetmişti. Bu nedenle seçimler Irak Bağımsız Yüksek Seçim Komisyonu tarafından denetlenecek. Aynı zamanda seçim sürecinin denetlenmesinden de sorumlu olan Irak Bağımsız Yüksek Seçim Komisyonu, Kürdistan Parlamentosunun kota sayısına da müdahale etmişti, (Türkmen ve Hristiyan bileşenlerin payına düşen 11 sandalye 5’e düşürüldü) neden yapıldı ve bu müdahale nasıl karşılandı? Bu seçimde başka nasıl yenilikler var?

Mutabakat olunan tek ve son şey olarak tanımladığım parlamentonun görev süresinin uzatılması, Irak’ın Kürdistan Bölgesi’nin siyasi süreçlerine de müdahale etmesinin kapısını araladı. Irak’a bu müdahale hakkını ve zeminini sunan Mesrur Barzani’nin beceriksiz kabinesi oldu. Irak, ‘Seçimler ancak savaş ve diğer olağanüstü haller dışında ertelenemez’ diyerek parlamentonun ve hükümetin görev süresinin uzatılmasını anayasasına aykırı buldu. Bir başka deyişle Kürdistan Bölgesi’nin hem parlamentosu hem de Mesrur Barzani liderliğindeki hükümet artık meşru değildi. Mahkeme, bir an önce bir seçim tarihinin belirlenmesi gerektiğinin de altını çiziyordu.

Yargının bu kararına eş zamanlı olarak YNK ve diğer fraksiyonlar, iç tartışmalarla seçim sisteminin değiştirilmesi konusunda KDP’yi ikna edemeyince konuyu Irak yargısına taşıdı. Irak Federal Mahkemesi’ne göre seçimler için derhal bir tarih belirlenmeliydi. Ancak seçim sistemi yargı konusu olunca belirlenen tarihlerde seçimlerin gerçekleşmesi mümkün olmadı. Bu süreçte seçimlerin denetiminin Kürdistan Bölgesi’nin henüz feshedilmeyen Yüksek Seçim Komisyonu’nda olduğunu da hatırlatalım. Kürdistan Bölgesi Yüksek Seçim Komisyonu, konunun yargı konusu olması sebebiyle, keza kendilerine en az altı ay öncesinden yetki verilmemesi nedeniyle seçimlerin belirlenen tarihlerde gerçekleşemeyeceğini bildiriyordu.

Seçim sisteminin değiştirilmesi konusunda devam eden yargı süreci boyunca 3 defa seçim tarihi belirlendi. Teknik olarak bu seçimlerin zaten yargı kararı sonuçlanmadan gerçekleşmesi beklenmiyordu.

Nihayetinde Irak Federal Mahkemesi, yaklaşık 1,5 yıl devam eden yargı süreci sonucunda başvurucuların itirazlarının ve şikayetlerinin yerinde olduğuna hükmetti. Bu temelde aslında Kürdistan Bölgesi’nin siyasi geleceğini büyük oranda etkileyecek kritik kararlara imza attı.

Bu kararlardan biri, hükümetin veya iktidarın denetiminde olan, herhangi bir öznelliği veya bağımsızlığı bulunmayan Kürdistan Bölgesi Yüksek Seçim Komisyonu’nun feshedilmesiydi.

Bir diğer karar, Kürdistan Bölgesi’nin tek bölgeli seçim sisteminden çok bölgeli seçim sistemine geçilmesiydi. Önceki sistem, YNK lideri Bafil Talabani’nin dediği gibi, Duhok oyları ile Kürdistan Bölgesi’nin tümüne hükmetme sistemiydi. Karara göre, Duhok, Hewlêr, Süleymaniye ve Halepçe birer seçim bölgesi olarak belirlendi. Ayrıca Duhok’a 25, Hewlêr’e 34, Süleymaniye’ye 38, son olarak Halepçe’ye 3 parlamenter kürsüsü ayrıldı. (Halepçe, henüz tam anlamıyla vilayet statüsünde olmadığı ve siyasi sınırları belirlenmediği için bu kadar kürsüye sahiptir.)

Diğer önemli karar ise tek bölgeli seçim sisteminde tamamını KDP’nin belirlediği azınlık kürsülerinin feshedilmesiydi. YNK ve muhalefete göre, iktidarda olan parti, bu 11 kürsüyü otomatik olarak kazanıyordu. Reelde de olan buydu. KDP, birinci gelen parti olarak tüm bu kürsülere hükmediyor, kimlere verileceğini belirliyor ve kendi denetimine alıyordu. Kotaların bileşenlere ayrılan kürsü sayısı da tartışmalıydı. Örneğin tek başına Türkmenlere 6 kürsü veriliyordu. Yargıya göre 5 kürsü hak edecek düzeyde ise bu nüfus, seçimlere katılabilme potansiyeli de taşıyordur…

Bu kararla birlikte seçimler için belirlenen 4’üncü tarih de KDP’nin itirazı ve boykotu sebebiyle gerçekleşmedi. KDP’ye göre azınlıklara tanınan kota hakkı geri getirilmeliydi. Kendisine bağlı azınlıklar içerisindeki bazı yapılanmalar açıklamalar yapsa da KDP’nin kurguladığı düzeyde tepkiler büyümedi. Kaldı ki herhangi bir fraksiyon bu kararı sahiplenmedi. KDP, YNK ile bileşen hakları karşı karşıya getirmek istedi ancak başarılı olamadı. YNK ve ilgili fraksiyonlar, bu kararın, şikayetleriyle ilgili olmadığını, azınlıklara tanınan kota hakkı ile değil, dağılımı ve sayısıyla ilgili sorunlarının olduğunu açıkladı. Konu yargıda kısa süre sonra karara bağlanarak azınlıklara 5 kürsülük bir kota ayrıldı. Kürsüler de -yeni belirlenen seçim bölgeleri olan- Duhok 1 Hıristiyan; Hewlêr 1 Hıristiyan, 1 Türkmen; Süleymaniye 1 Hıristiyan, 1 Türkmen şeklinde belirlendi.

Bileşen halklara ve inançlara ayrılan 5 kürsünün de parlamentonun belirlenen 100 kürsüsü arasında belirlenmesine karar verildi. Yani 100 kürsülük parlamentoda bileşenler için ekstra 5 kürsü eklenmedi.

Belirlenen ve çok gündem olmayan esas önemli karar ise Irak Yüksek Seçim Komisyonu’nun denetiminde yapılacak bu seçimlerin biyometrik seçmen kartıyla gerçekleşecek olması. YNK ve muhalefetin en büyük söylemlerinden biri KDP’nin ölü oylar kullanmasıydı. Sandık başına gitmeyenler yerine kullanılan oylar da cabası. Bir koca bölge düşünün, kontrol tamamen seçimlerde yarışan bir partinin elinde; askeri, siyasi, ekonomik ve sosyal… Muhalefetin esamesinin okunmadığı böylesi bir bölgede eski yöntemlerle gerçekleşecek olan seçimler ne kadar sağlıklı olabilirdi?

Bu karar, seçimler için belirlenen 4’üncü tarih olan 10 Haziran 2024’ten sonra alındı. Karar sonrası KDP’nin elinde seçimlerin gerçekleşmemesi için hiçbir gerekçe kalmadı. Belirlenen son seçim tarihi 20 Ekim.

"BÖLGEDE İRAN VE ABD İKİ HAKİM GÜÇ"

Bu seçimde emperyalistler ve Türkiye'nin rolü nedir?

Bölgede ABD ve İran’ın hakim iki güç olduğu biliniyor. Hatta bölge, iki gücün birbirine karşı hamleleri hayata geçirdiği bir siyasi arena adeta. Bu anlamda şüphesiz her iki güç için bu seçimler mutlaka önemli olsa gerek. Zaten İran ve ABD ziyaretleri gerçekleşmeden seçimler de aslında gerçekleşmedi. KDP’nin Türkiye’nin Hewlêr ve Duhok’taki birer valilikleri haline geldiği biliniyor. Bu anlamda Türkiye’nin bu seçimlerde neyi amaçladığı veya neyin gerçekleşmesini beklediği de az çok biliniyor.

Lübnan işgalinin seçimlere yansımaları nedir?

KDP’nin son umutlarından biri Lübnan’daki savaş. Savaşın biraz daha genişlemesi veya İran’a daha yüksek düzeyde yansımalarının olması durumunda seçimlerin iptal edileceğini biliyor. Lübnan’daki işgal saldırıları Kürdistan Bölgesi’ndeki seçimleri iptal edebilecek düzeyde etkiye sahip.

"HALKIN UMUDU BÖLGEDEN GÖÇ EDENLERLE ÇÖKTÜ"

Tüm bu süreçte ise halkların pozisyonu nedir?

Halkın umudu, bu bölgede göç eden gençlerle birlikte göçtü. Bu gençler, Polonya-Belarus sınırında soğuktan ve açlıktan ölürken halkın umutları da ölüyordu. Bölgeyi bilen bilir, herkesin içinde bir ‘keşke’ vardır. Keşke böyle olunmasaydı, denir. ‘Keşke böyle olunacağını bilseydim de şunu yapmasaydım’ denir. Keşkelerle doludur insanların yürekleri. Şimdi bir umut yaratılmak isteniyor. Bir parti çıktı, ‘yıkacağız’ dedi. ‘Bu düzen böyle gitmez’ dedi. Halk, inanır mı? Görmek için hayli az zamanımız kaldı.

EN SON 30 EYLÜL 2018’DE SANDIK KURULDU

IKBY’de milletvekili seçimlerinin ilk olarak 1 Ekim 2022’de yapılacağı açıklanmış ancak Kürdistan Demokrat Partisi (KDP) ve Kürdistan Yurtseverler Birliği (KYB) arasında azınlık kotaları başta olmak üzere seçim yasası ve Yüksek Seçim Komisyonunun aktifleştirilmesi konularında yaşanan anlaşmazlık sonrası seçimlerin bir yıl ertelenerek 18 Kasım 2023’de yapılması kararlaştırılmıştı.

Bu tarihte de yapılamayan seçimler daha önce 25 Şubat 2024 ve 10 Haziran 2024 tarihlerine ertelenmişti. 136 listede, 1191 adayın yarışacağı seçimlerin Irak Kürt Bölgesel Yönetimi'nde 2022'den beri defalarca ertelenen yerel parlamento seçimi için en son 30 Eylül 2018'de sandık kurulmuştu. Daha önce 100’ü seçimle, 11’i ise azınlık kotasıyla gelen 111 üyeli parlamentonun sandalye sayısı Irak Yüksek Federal Mahkemesi kararıyla 100’e düşürüldü. 100 milletvekilinden 95’i seçilecek, 5'i ise azınlık kontenjanıyla meclise girecek.

Resmi propaganda sürecinin de başladığı seçimde Irak Yüksek Bağımsız Seçim Komisyonu verilerine göre adayların 823'ü erkek, 368'i kadın.

Seçimleri, aralarında ABD, Rusya, Türkiye, Almanya, İngiltere’nin de bulunduğu 408 uluslararası gözlemci de izleyecek. Seçimlerde 2 milyon 899 bin 578 seçmen 1431 sandıkta oy kullanacak.

ÖNCEKİ HABER

Kırıkkale'de şüpheli kadın ölümü: 19 gün önce kaybolan kadının Kızılırmak'ta cansız bedeni bulundu

SONRAKİ HABER

Lübnan'ın güneyindeki çatışmalarda 25 İsrail askerinin yaralandığı belirtildi

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa