Hekimlere ‘nöbet yönetmeliği’ | "İmaj kurtarmak için çıkarılmış bir yönetmelik"

Kübra KIRIMLI
Ankara

Resmi gazetede üniversite hastaneleri hariç kamu sağlık tesislerinde görevli uzman hekimler, il sağlık müdürlükleri tarafından nöbetçi hekim olarak görevlendirilebilecek. Sosyal medya platformu X üzerinden tartışan hekimler, söz konusu durumun cerrahi branşlar açısından risk içerdiğine dikkat çekti. Bazı hekimler ise hekimleri uzak yerlere görevlendirerek cezalandırmanın aracı olarak kullanılmasından endişe duyuyor. Yeni yönetmeliğin getireceklerini TTB Genel Sekreteri Prof. Dr. Önder Okay ve İstanbul Tabip Odası (İTO) Yönetim Kurulu Başkanı Dr. Osman Küçükosmanoğlu ile konuştuk..

"ÖNEMLİ OLAN TIBBİ HİZMETİN SÜREKLİLİĞİ"

TTB Genel Sekreteri Prof. Dr. Okay, yeni yönetmeliğin ‘oldu, bittiye’ getirildiğini ifade ederek, tıbbi hizmetin sürekliliğinin önemine dikkat çekti. Bu durumun uzun süredir devam ettiğini, TTB’nin daha önce bu uygulamaya dava açtığını hatırlatan Okay; hekimlerin başka hastaneye gönderilmesinin, akşam cerrahi işlem yapmasının tıbbi hizmetin sürekliliği esası ile bağdaşmadığını söyledi. İTO Başkanı Dr. Küçükosmanoğlu ise yönetmeliği ‘deli dumrul’ hesabı olarak nitelerken “Koşulların iyi olmadığı, bilmediğiniz bir yerde nöbet tutmak özellikle cerrahi branşlar için risk barındırıyor” diye konuştu.

Bu uygulamanın ne hastaya ne de hekime faydalı olacağını söyleyen Okay, hekimleri görevlendirmek yerine doğru kadro dağılımı ile sorunun çözüleceğini ifade etti. Asistan ve uzman hekim görevlendirmesinin neye göre yapıldığının belli olmadığını söyleyen Okay, “Kısaca bu uygulamalar imajı kurtarmaya dönük hareketler. ‘Buyurun acilde danışılacak hekimimiz var’ demek dışında bir şey kazandırmaz” dedi.

“DELİ DUMRUL HESABI ÇIKARILAN YÖNETMELİKLER HEKİMLERİ RAHATSIZ EDİYOR”

İTO Yönetim Kurulu Başkanı Dr. Osman Küçükosmanoğlu ise, işlevini yitirenin sağlık sisteminin kendisinin olduğuna dikkat çekti. Sürekli değişen yönetmeliklerin hekimleri rahatsız ettiğini vurgulayan Küçükosmanoğlu, “Hasta yükü nedeniyle genel olarak bir defansif tıp uygulaması var. Hekimler hasta ile karşı karşıya gelmekten endişe ediyor. Koşulların iyi olmadığı, bilmediğiniz bir yerde nöbet tutmak özellikle cerrahi branşlar için risk barındırıyor; yatırdığınız hastayı kim takip edecek? Tüm bunları hesaplamak zorunda kalmak çok yorucu. Üstelik gece gittiğinizde hastanede bir hekime görünmek sorunu çözmez. Hekime ulaşmak değil, tedaviye ulaşmak önemli ancak sağlık sisteminin kendisinin ciddi sorunları var. Ve bunlar göz ardı ediliyor” dedi.

"SAĞLIK SİSTEMİ BİR KEZ DAHA ALARM VERİYOR"

Eskiden branş nöbeti uygulamalarının olduğunu hatırlatan Küçükomanoğlu, "Nasıl olacak belli değil. Bugün aynı şehirdeki a hastanesindeki hekim mi nöbetçi olacak, yoksa b hastanesindeki hekim a hastanesine giderek mi nöbet tutacak? Resmi Gazetede nüfus baz alınmış; İstanbul özelinden düşünelim. Bir yan Silivri bir yan Tuzla. Silivri’deki hekim Tuzla’ya mı gidecek? Tamamen keyfi uygulamaya zemin hazırlayan yasal düzenleme bunlar. Maalesef bizim ülkemizde ‘uygulamaya koyalım, sonucunun ne olduğunu öyle görelim’ gibi bir yaklaşım var ama burada iyi niyet aranacak bir durum da yok. Burada uzman sayısını arttırmak da önemli değil, sağlık sisteminin kendisi bir kez daha alarm veriyor, olan bu! Bir kez daha birinci basamağın güçlendirilmesine dönük önemli adımların atılması gerektiğini söylüyoruz. Biliyorsunuz kamuoyuna sızdırılan bir eziyet yönetmeliği var; bir aile yönetmeliği hazırlığından vazgeçilmesini talep ediyoruz” diye konuştu.