İzmir Körfezi’nde ölen balıkların otopsi sonuçları belli oldu: Balıkları körfezin kirliliği öldürmüş!
İzmir Körfezi’nde ölen balıklara yapılan analizleri değerlendiren Doç. Dr. Ahsen Yüksek analizlerde patojenik bakteriler bulunduğunu, bunun kirliliğin yüksek olduğu ortamlarda olabileceğini belirtti.
Fotoğraf: DHA
Özer AKDEMİR
İzmir
İzmir Körfezi’nde geçtiğimiz haftalarda yaşanan toplu balık ölümleri ile ilgili balıklar üzerinde yapılan analizlerin sonuçları belli oldu. İzmir Valiliği İl Tarım ve Orman Müdürlüğünün balıklarda yaptığı analizin sonuçlarını İstanbul Üniversitesi Deniz Bilimleri ve İşletmeciliği Enstitüsü, Deniz Bilimleri ve İşletmeciliği Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Ahsen Yüksek’e sorduk.
BALIK OTOPSİSİNDE PATOJENİK BAKTERİ BULUNMUŞ
Yapılan otopsi sonuçlarında balıklarda zehirlenme belirtesinin görülmediğine dikkat çeken Yüksek, raporda ölümlerin oksijensizlikten kaynaklandığına dair de bir veri olmadığını belirtti. Analizlerde patojenik (enfeksiyöz hastalıklara neden olan) bakteriler bulunduğunu söyleyen Yüksek, “Bu, kirliliğin yüksek olduğu ortamlarda olabilir. Evsel veya teknelerden gelen kirlilik de buna sebep olabilir. Bu bakterilerin ortamda ne kadar olduğu ve ölümcül düzeyde olup olmadığı konusunda da bilgi yok. Yani hangi koşulların ölüme sebep olduğunu bu rapordan anlayamıyoruz” diye konuştu.
“YAĞIŞ AZLIĞI SU KALİTESİNİ DÜŞÜRDÜ”
Bölgede araştırma yapan deniz bilimci hocalara göre balık ölümlerinin sebebinin su kalitesinin yağışlara bağlı olarak çok düşmesi ve hâlâ da düşük olması olduğunu aktaran Yüksek, “Bunun sebebi aşırı plankton (Suda bulunan ve hareket yeteneği akıntıya bağımlı olan canlılar) artışının ardından oluşan özellikle alt sudaki oksijenin tüketilip yok olması olabilir. Ya da balıkların solungaçlarını tıkayan veya ortama biyotiksin madde bırakan fitoplanktonlar bu balık ölümlerinin nedeni olabilir” dedi.
“KOY ETRAFINDA GELİŞMİŞ ŞEHİRLERDE OLABİLİYOR”
Bu gibi olayların drenajın yüksek olduğu koyların iç kısımlarında yerleşimin artması ile sık sık olabildiğini söyleyen Yüksek, “Haliç’de olabilir, İzmit’te olabilir veya Hong Kong’ta veya bir koy etrafında gelişmiş herhangi bir şehirde olabilir. Yunanistan da aynı şekilde aşırı baskı altında olan sulak alanın aşırı yağmurla etkilenen sistemindeki tatlısu balıklarının kitlesel ölümlerinin Volos Limanına taşınımı söz konusu” örneklerini verdi.
“SULAK ALANLAR ÖZEL STATÜLERLE KORUNMALI”
Sulak alanların özel statülerle korunması gerektiğini kaydeden Yüksek, “Siz bu alanları büyük yatırımlarla şehirleştirdiğinizde bu tip sorunlara, baskıların artışına göre sıklıkla rastlanır” uyarısında bulundu.