15 Ekim 2024 12:37
Son Güncellenme Tarihi: 15 Ekim 2024 16:28

Emek Gençliği üyesi Gözde Topuz ODTÜ’de anıldı

Geçtiğimiz günlerde yaşamını yitiren Emek Gençliği Ankara İl Yöneticisi ve ODTÜ Öğrencisi Gözde Topuz, Emek Partisi ve ODTÜ Emek Gençliğinin çağrısıyla Devrim’de gerçekleştirilen törenle anıldı.

Fotoğraf: Evrensel

Paylaş

Geçtiğimiz günlerde yaşamını yitiren Emek Gençliği Ankara İl Yöneticisi ve Orta Doğu Teknik Üniversitesi (ODTÜ) Öğrencisi Gözde Topuz, Emek Partisi ve ODTÜ Emek Gençliğinin çağrısıyla Devrim’de gerçekleştirilen törenle anıldı. Törene Topuz’un yoldaşları, sıra arkadaşları, ODTÜ toplulukları ve çeşitli kurumların temsilcileri katıldı.

Anmada konuşan Emek Gençliği Ankara İl Yöneticisi İrem Hazal Kelleci, “Gözde’yi 22 yaşında kaybettik ve Gözde’yi anan herkes 22 yaşına sığdırdığı mücadelesindeki özgüveni, çalışkanlığı, fedakarlığı ve güler yüzü ile anlatıyor. Başka yaralar açılmasın diye “tenimizdeki yaralardan çiçeklenmeye” demişti Gözde. O çiçeklerin tohumlarını da mücadeleyi büyütmek için yan yana geldiği, kimi zaman bir bildiri, bir Genç Hayat uzattığı, kimi zaman bir eylemde megafonla seslendiği herkese vermişti. Şimdi bize düşen de bu tohumları yeşertmektir. Gözde’yi devrim ve sosyalizm mücadelesinde yaşatmaktır” diyerek sözü topluluklara ve kurumlara bıraktı.

“ONUN BIRAKTIĞI YERDEN KADIN MÜCADELESİNİ DEVAM ETTİRECEĞİZ”

Gözde Topuz’un kadın mücadelesini yürüttüğü alanlardan biri olan ODTÜ Toplumsal Cinsiyet ve Kadın Çalışmaları Topluluğu’ndan Sıla Gevher, “Gözde, topluluğumuzda kadın mücadelesinde yer aldı. O içinde bulunduğumuz karanlığı mücadeleyle aşabileceğimizi söylerdi. Bizler, onun bıraktığı yerden kadın mücadelesini devam ettireceğiz” diye konuştu.

“ONDAN KARARLILIĞINI VE ÇALIŞKANLIĞINI ÖRNEK ALMALIYIZ”

ODTÜ Medya Topluluğu’ndan Berke Gürcan şunları söyledi “Gözde’yle ilk tanıştığım yıl, Hazırlık sınıfında, 8 Mart’ta bir kadın forumuydu. O dönemden kadın mücadelesindeki kararlılığı ve özverisini gördüm. Bir mezuniyet forumunda da o gün Gözde’nin doğum günüymüş ve ‘Doğum gününde dahi nasıl bu kadar çalışabiliyor’ diye düşünmüştüm. Ondan bu kararlılığını ve çalışkanlığını örnek almalıyız. Onun bıraktıklarını daha ileri taşımalıyız. Çünkü Gözde, daha iyi yarınları hak ediyor” dedi.

“YOLDAŞI OLMASAK DA AYNI YOLUN YOLCUSUYDUK”

ODTÜ Sinema Topluluğu’ndan Yasemin Kılınç, “Topluluklar olarak Gözde’nin yoldaşı olmasak da aynı yolun yolcusu olduğumuzu çokça konuşurduk. Bir keresinde bir mücadeleyi nasıl vereceğimizi konuşurken ‘seni seviyor olsam da bazen senden ayrı düşündüğüm gerçeği değişmeyecek’ demiştim. Ama şimdi anlıyorum ki farklı düşüncelerimiz olsa da onu sevdiğim gerçeği değişmeyecek. Bugün Alle’den Devrim’e yürürken fark ettim ki, o yolu her yürüyüşümüzde her noktasında Gözde oradaydı” dedi.

“ANISINI YAŞATMAK İÇİN MÜCADELESİNİ DEVAM ETTİRECEĞİZ”

ODTÜ Türk Halk Bilimi Topluluğu’ndan Rümeysa Taşdoğan, şöyle devam etti; “Gözde’yi etkinliğimizin iptal olduğu bir günde, birlikte konuşurken hatırlıyorum. Bize ‘Ne yapacaksınız’ diye sormuştu, Fizik Çimleri’nde gösterimimizi gerçekleştireceğimizi söylediğimde gözlerinin ışıldadığını hatırlıyorum. Ondan sonraki süreçte biz hiç yalnız bırakmadı. Onunla bölüm arkadaşı olarak da 1. Sınıfta, burada, Devrim’de tanıştık. Gördüğüm ilk andan beri Gözde; demokratik, özgür, parasız üniversite mücadelesinden, kadın mücadelesine ve tüm ezilen halkların mücadelesine hep ön saflarda ses çıkaran biri oldu. Kendisi mücadelenin hep beraber örgütlenerek, tartışarak, olabildiğince birbirimizi bilinçlendirerek olabileceğine inanan ve bunun için elinden ne gelirse onu yapan biriydi. Onunla vakit geçirdiğimiz her yerde onu anabilmek, anlayabilmek ve onun anısını yaşatmak için mücadelesini devam ettireceğiz.”

“BİRLİKTE MÜCADELE ETTİĞİMİZ INSANLARA DAHA SIKI SARILALIM”

ODTÜ Medya Topluluğu’ndan Kadir Kugu, Gözde’nin cenazesinin çok kalabalık olduğunu belirterek; “O kalabalık bizdik. Farklı görüşlerden olsak da aynı olaylara üzülüp dertlenen, birlikte mücadele eden bir kalabalıktık. O kalabalıkta Gözde’nin sıra arkadaşları, yoldaşları, eylemlerde onu gören herkes vardı. Birlikte mücadele ettiğimiz insanlara daha sıkı sarılalım” diye konuştu.

“O, 22 YAŞINDA BÜYÜK BİR DEVRİMCİYDİ"

Marksist Fikir Topluluğu’ndan Nurettin Çetin; “ODTÜ’deki 3 yıllık sürecimde katıldığım bütün toplantılarda, eylemlerde Gözde oradaydı. Kendisini özverisi, çalışkanlığı ve mücadeleye verdiği emeğiyle, kararlılığıyla tanıyorum. O 22 yaşında büyük bir devrimciydi” dedi.

ODTÜ HDK’den Jiyan Bahadır; “Politik bir mücadeleye başladığım ilk anda Gözde’yle tanıştım. Okuldaki mücadelemizde, kadın mücadelesine, devrim ve sosyalizm mücadelesine ilişkin kafamda bir resim canlandırdığımda aklıma gelen ilk isimlerden biri Gözde’ydi” ifadelerini kullandı.

“BUGÜN BİZLERİ BURAYA GETİREN ONUN YÜRÜTTÜĞÜ MÜCADELEDİR”

Sol Genç’ten Alp Yankı Ünsal, Gözde’yle mücadelenin içinde tanıştıklarını ve onu mücadeleye hep ileriden katılan kişiliği ve çalışkanlığıyla tanıdıklarını vurgulayıp; “O bir görev aldığında o görevin yapılacağını biliyorduk. Bugün bizleri buraya getiren onun yürüttüğü mücadeledir ve o bizim mücadelemizde yaşayacak” dedi.

“HEPİMİZ ONUN KURMAK İSTEDİĞİ DÜNYAYI KURMAK İÇİN DAHA SIKI ÇALIŞMALIYIZ”

Türkiye Komünist Gençliği’nden Furkan Eren Arslan şunları dile getirdi “Buradan bir sözle ayrılmak gerekir. Bütün mücadele arkadaşlarımızla daha sıkı kol kola girmek, birbirimize daha sıkı bağlanmak gerek. Hepimiz onun kurmak istediği dünyayı kurmak için daha sıkı çalışmalıyız.”

“ODTÜ’DEKİ EN GÖRÜNÜR YÜZLERİNDEN BİRİ OLDU”

TİP’li Öğrenciler’den Muzaffer Elbeyli, “Gözde bizim sıra arkadaşımız, mücadele arkadaşımızdı. Yıllarca bu mücadelenin ODTÜ’deki en görünür yüzlerinden biri oldu. O devrim ve sosyalizm mücadelemizde yaşayacak” diye konuştu.

“GÖZDE BİZE MÜCADELE İÇİN BİR KARANFİL UZATTI”

Kolektif’ten Arif Kalaycı, “Gözde’nin mücadeleye olan inancını, inadını, çalışkanlığını tanıdım. Gözde bize mücadele için bir karanfil uzattı. Bizler de bu karanfili elden ele dolaştırmalı ve mücadeleyi büyütmeliyiz” dedi.

Kaldıraç’tan Özge Tuğra şöyle konuşutu; “Gözde, kapitalizm karşısında, gençliği açlığa ve sefalete sürükleyen sistemin karşısında mücadele etti. Bizler de şimdi öfkemizi kuşanıp bu sistemin karşısında mücadeleyi sürdürmeliyiz”

“ÇOK MÜCADELECİ BİRİYDİ”

ODTÜ Mezunları Derneği’nden Baki Arslan ise şu ifadeleri kullandı, “ODTÜ’de tanıdığım, yoldaşlık ettiğim öğrenciler arasındaydı Gözde. Çok mücadeleci biriydi. Onu kaybettiğimiz günden beri kendimeve çevremdeki akademisyenlere, rektörlüğe soruyorum: Biz öğrencilere destek olamayacaksak neden buradayız? Görüyorum ki buradaki gençler onun bıraktıklarını devrim ve sosyalizm mücadelesini yaşatacak”

“GÖZDE NEZDİNDE HEPİNİZDEN ÖZÜR DİLİYORUM”

Eğitim-Sen Ankara 5 Nolu Üniversiteler Şube Başkanı Eylem Ergüven, “Kendi kuşağım adına sizden özür diliyorum. Biz sizin yarınlarınız, umutlarınız çalınırken hiçbir şey yapmadık, sesimizi yeterince çıkarmadık. Bu sebeple hepimiz sorumluyuz. Gözde nezdinde hepinizden özür diliyorum” dedi.

ODTÜ Öğretim Elemanları Derneği’nden Mehmet Somel şunları söyledi, “Gözde’yle geçtiğimiz yıl öğrencilere yönelik açılan haksız soruşturmalar sırasında tanıştık. Gözde’yi kaybedişimiz bizim öğrencilerimizle nasıl daha iyi iletişim halinde olabiliriz, nasıl daha çok yardımcı olabileceğimizi düşünmeye sevk etti.”

ANNE BİLGE TOPUZ: HEPİNİZ YAVRUMUN GÜZEL YÜREĞİNİ TAŞIYORSUNUZ

Annesi Bilge Topuz, kızı Gözde için “Yavrumun güzel yüreğini taşıyorsunuz, hepinizin güzel yüreğinize uygun bir dünyada yaşamanızı umuyorum. Yavrum güzel bir yüreğe sahipti, bunu evime baş sağlığına gelen ve onunla anılarını anlatan arkadaşlarıyla daha iyi anladım. Onun megafonla her resmini gördüğümde üzülüyordum, onun hiçbir eylemine gitmedim. Ama şimdi keşke gitmiş olsaydım diyorum. Gözde, her zaman verdiği kararları uyguladı, aldığı kararların peşinden gitti” diyerek duyğularını anlattı.

"ELİNİ HEP TAŞIN ALTINA KOYMUŞTU"

Son sözü Emek Gençliği MYK üyesi ve Emek Partisi Ankara İl Yöneticisi Bilgesu Kiper aldı.

Gözde'nin eşitlik ve özgürlük mücadelesine atıldığı ilk yerlerden birinin Devrim olduğunu ifade eden Kiper, “ İstanbul Sözleşmesi'nin kaldırılmasının karşısında, kadınların yaşam hakkını savunmak için ilk defa bir eylemde sözünü söylemeye gelmişti Gözde. Sözü zamanla büyüdü, her yana saçıldı. Üniversite öğrencilerinin taleplerinden, kadınların yaşam hakkına, özgürce bilimsel üretim yapabilmekten barışa... Küçük büyük demeden insanca yaşam mücadelesinin her bir parçasını aldı eline, büyüttü. Burada birçoğumuz onu bu parçalardan tanıyor. Sınıf arkadaşları, biyoloji öğrencileri bölümünde eğitim niteliği ilerlesin, öğrencilerin söz hakkı olsun diye yürüttüğü tartışmalardan; öğrenci toplulukları ODTÜ forumlarından ve üniversitedeki her bir hak mücadelesinin elinde cesaretle taşıdığı megafonla bir parçası olmasından; toplam bir üniversite mücadelesinin örgütçüsü olmasından tanıyor Gözde’yi. Bir işçi eylemine desteğe gitmekten, yurt yurt, fakülte fakülte öğrencilerin bir araya gelebileceği alanların örgütlenmesine dek elini taşın altına sokmuştu Gözde.” 

“GÖZDE, ÖRGÜTLÜ MÜCADELEYE İNANDI”

Topuz’un bunları tek başına yapmadığını, gücünün geldiği yerin arkadaşları, yoldaşları, olduğunu bilerek adımlarını attığını söyleyen Kiper, “Gözde, örgütlü mücadeleye inandı. Meydan okuduğu bu karanlık düzeni değiştirebilecek olanın dayanışma, örgütlenme, birlikte mücadele etme olduğuna inandı ve böyle yaşadı. Gözde'nin mücadelesi, eşit ve özgür bir gelecek, sosyalist bir dünya mücadelesiydi. Onun anahtarı bu stadyumdaki “Devrim” kelimesiydi. Bu yüzden Emek Gençliği üyesiydi. Genç bir komünistti. Mücadelesini insanlığın tarihsel birikimine dayandırmış, işçi sınıfının mücadelesiyle birleştirmişti. Emek Partisi üyesiydi. Ön saflardan mücadele etti. Hepimizin yaşamına bu mücadelenin türlü parçasıyla dokundu.” dedi.

“GÖZDE, BU DÜNYAYI DEĞİŞTİRMEK İSTEDİ”

Gözde Topuz’un kaybedilmesinin ardından pek çok yerde onu anmak üzere paylaşılan, Topuz’un Evrensel’e yazdığı bir yazıdan alıntıyı paylaşan Kiper, “Gözde şöyle yazmıştı bir yazısında: ‘Bizler şansına yaşayanların çocuklarıyız ve doymayanın beslenmesinden bıktık. Artık demokrasiyi var etmeliyiz. Hangi görüşten olursa olsun her insan ayağa kalkıp demokrasiyi istemeli. İşte o zaman kazanacağız özgürlüğü, çiçekli, mutlu günleri. Ve hep beraber göreceğiz, torunlarımız görecek ve torunlarımızın çocukları görecek.’ ancak bu satırların devamı da var: ‘Denmesi gereken çok fazla şey var, hâlâ cevap vermeliyiz mektuptaki sorulara: “Ne yapmalıyız? Nasıl savaşmalıyız?​’Gözde bu sorulara defalarca kez, bir çoğumuza yaptığı konuşmalarda gerçekleştirdiğimiz eylemlerle, birlikteliğimizle cevaplandırdı. Onu kaybettikten sonra yüzlerce insanın paylaştığı megafonlu fotoğrafıyla cevaplandırdı. Devrim ve sosyalizm mücadelesine olan inancıyla cevaplandırdı. Gözde’den bize kalan bayrağı yükseltmek, onu mücadelemizde yaşatmak; ne olursa olsun bu mücadelenin bir parçası olmak ve en ileriden yürütmek demektir artık bizim için. Ama yalnız değil, ama örgütlü, ama birlikte ama omuz omuza. Gözde bununla yaşadı, bununla mücadele etti, bu yüzden bununla yaşamaya devam edecek” dedi.

Törende “Gözde Yoldaş Ölümsüzdür”, “Gençlik Gelecek, Gelecek Sosyalizm”, “Yaşasın Devrim ve Sosyalizm”, “Faşizme Ölüm, Halka Hürriyet” sloganları atıldı.Gözde Topuz, dostları ve yoldaşları tarafından Kurtuluşun Türküsü eşliğinde fotoğrafının çevresine karanfiller bırakılarak uğurlandı. 

ODTÜ BİYOLOJİK BİLİMLER ÖĞRENCİLERİ: GÖZDE, HEPİMİZİ BİRER YOLDAŞI GİBİ GÖRDÜ

Öte yandan Orta Doğu Teknik Üniversitesi (ODTÜ) Biyolojik Bilimler öğrencileri, yaşamını yitiren sıra arkadaşları, Emek Gençliği ve Emek Partisi üyesi Gözde Topuz’un anısını yaşatmak ve mücadelesini devam ettirmek üzerine bir forum düzenledi. Öğrenciler, Gözde’nin vefatı dolayısıyla bölümün derslerinin iptal edildiği pazartesi gününü, Gözde’ye adadı.

Forumda, Gözde’nin sosyalizm bayrağı altında birleşen mücadele alanlarını öne çıkarmak adına yemekhane, matematik bölümü kadın duvarı ve biyolojik bilimler olmak üzere üç noktadan geçerek bir yürüyüş planlama kararı çıkarıldı. Öğrencilerin, gençlerin kendi hayatları üzerinde söz sahibi olması için son dakikasına kadar mücadele etmiş olan Gözde’nin mücadelesini devralırken, önce daha demokratik bir üniversite, sonra daha eşit ve özgür bir yaşam için ÖTK’ların kurulması, Biyolojik Bilimler özelinde var olan temsilciliğin bölüm yönetim kurulu toplantılarına katılması için bölümden ısrarlı talepte bulunulması konuşuldu. Gözde’nin ‘başka yaralar açılmasın diye tenimizdeki yaralardan çiçeklenmeye’ sözünün, Biyolojik Bilimler binasında bir duvara yazılması kararlaştırılırken ayrıca  yeni bir çalışma salonu kazanıp, Gözde Topuz ismi verilmesi konuşuldu.

GÖZDE'Yİ MÜCADELESİNİ BÜYÜTEREK YAŞATMAK İÇİN...

Öğrenciler sıra arkadaşları ve yoldaşlarını sadece anmak değil, mücadelesini büyüterek yaşatmak için forumda alınan sözlerle bir mücadele hattı örülmeye çalışıldı. 

Sıra arkadaşı Sude Nalbant, Gözde’nin, bölümde, kampüste, sokakta gördüğü herkesin tutunabileceği bir el olmaya hayatını adadığını vurgulayarak; “Gerek bir kez gördüğü gençler için, gerek tanımadığı insanlar için her zaman oradaydı. Mücadelesini desteklemeyen gençlerin de hakları için durmadan mücadelesini büyüttü, hepimizi birer yoldaşı gibi gördü” şeklinde konuştu.

Bir diğer sıra arkadaşı Nil K, “Biyolojik bilimlerde her zaman herkesin derdini her şekilde dinleyen birinin çok derin bir boşluğu var içimizde. Bunu doldurmamızın tek yolu da hepimizin bu rolü taşıması olacaktır. Birbirimizi dinlemeden birbirimize destek olmadan zor zamanlarımızı yalnız geçirmemeliyiz” diyerek Gözde’nin mirasınının ancak böyle devam ettirebileceğini ifade etti.

Bir diğer sıra arkadaşı Ecen ise şunları söyledi; “Gözde benim için bu okuldaki süregelen kavganın ve uğraşımız sonunda edindiğimiz kazanımlarımızın sembolüydü. Bir sorunum olsaydı illk gideceğimi düşündüğüm kişiydi ve bu da böyle kalacak. Umutsuzluğumla savaşımı Gözde’den alacağım, Gözde’nin bitmeyen savaşından.” 

ÖNCEKİ HABER

AB-Çin ticaret savaşı Almanya’yı vuracak

SONRAKİ HABER

"Serbestlik düzenlemesinde sınırlar net olmalı"

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa