15 Ekim 2024 12:56
Son Güncellenme Tarihi: 15 Ekim 2024 14:29

Bakırhan'dan Bahçeli'ye yanıt: Tecridi kaldırın, Öcalan'ın ne dediğini hep beraber görelim

DEM Parti Eş Genel Başkanı Tuncer Bakırhan, Devlet Bahçeli'ye yanıt verdi, "Öcalan'ın ne söyleyeceğini, nasıl bir çağrı yapacağını biz de merak ediyoruz. Tecridi kaldırın, hep beraber görelim" dedi.

Fotoğraf: TBMM

Paylaş

DEM Parti Eş Genel Başkanı Tuncer Bakırhan, partisinin Meclis grup toplantısında konuştu.

"İlk Meclis ruhunu esas alarak, Kürdün hakkını hukukunu tanıyarak gerçekten demokratik bir cumhuriyete ulaşabiliriz" diyen Bakırhan, "Çanakkale'deki şehitlikteki isimlere bakarak daha kapsayıcı, herkesin kendi rengiyle, kimliğiyle yer aldığı bir yönetim biçimi, bir demokratik cumhuriyet inşa etmek hepimizin önündeki en temel sorunlardan biridir" ifadelerini kullandı.

Tuncer Bakırhan, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin Abdullah Öcalan'a yönelik "Buyursun terörün bittiğini, örgütünün tasfiye edileceğini, tek taraflı ilan etsin" sözlerine de değindi. Bakırhan, "Sayın Bahçeli,  Sayın Öcalan’ın nasıl bir çağrı yapacağını biz de sizin gibi merak ediyoruz. O zaman tecridi kaldırın hep beraber görelim" dedi.

DEM Parti'nin bugün 1 yaşına girdiğini hatırlatan Bakırhan, "Yaşımız civan olabilir ama mücadele tarihimiz yüz yıllar öncesine dayanıyor. DEM Parti'ye hayırlı olsun, halklarımıza, bize… İyi ki de DEM Parti var. DEM Parti barışın, demokrasinin, adaletin, insanca eşit yaşamın teminatıdır ve öyle kalmaya devam edecek" dedi.

Bakırhan'ın açıklamalarından öne çıkanlar şöyle:

"BİZİM YOLUMUZ ÜÇÜNCÜ YOLDUR"

"Köklerimiz Türkiye'de ama mücadele umudumuz bütün dünyadadır. Bizim yolumuz 'Cumhuriyet' diyerek oligarşiyi kuranların yolu değil, bizim yolumuz 'Mazlumuz' deyip zamlimlik makamını işgal edip insanları perişan edenlerin yolu değil, üçüncü yoldur. Emekçilerin, ezilenlerin, bu ülkede yaşayanların eşit ve adil bir şekilde bir arada yaşayacakları demokratik bir cumhuriyet yoludur."

"DEM PARTİ LOTUS ÇİÇEĞİ GİBİDİR"

"Farklı renkleriyle ve güzel kokusuyla DEM Parti bir lotus çiçeği gibidir. Toz tutmaz, kir tutmaz, pas tutmaz. Toprakta, suda, güneşte var olmaya devam edeceğiz. Her biji size, her biji DEM Parti'ye gönül veren, oy veren, omuz veren, birlikte mücadele eden halklarımıza."

"BU ÜLKENİN ASİL SAHİPLERİYİZ"

"Bu ülke bizim. Herkes bunu böyle bilsin. Biz Kürtler, emekçiler, ezilenler bu ülkenin asil sahipleriyiz. Bu ülke milliyetçilik yapan ama çürümeye göz yumanların ülkesi değil."

"KREDİ KARTI LİMİTİ VERGİSİNİ BULANLARA NOBEL VERMELERİ GEREKİYORDU"

"Geçen hafta dünyada eşi benzeri olmamış bir vergi hayata geçirdiler. Bu iktidar, kredi kartı limitinden bile vergi alma fikriyatını ortaya koyan bir iktidardır. Çok dahiyane bir buluştur. Aslında bu dahiyane buluşu bulanlara Nobel vermeleri gerekiyordu. Ama en iyisi olduğu için değil en kötüsünü bulduğu için bence Ekonomi Bakanı hak etmiş durumdadır."

"HALK DEĞİŞİM İSTİYOR"

"Bu ülke her anlamıyla çökmüş, çürümüş, siyasal ve toplumsal anlamda en dipleri yaşıyor. Halk gittiğimiz her yerde değişim istiyor. Değişim artık Türkiye için bir zorunluluktur."

"İKTİDAR, MUHALEFET, MECLİS BARIŞ VE ADALETİ SAĞLAMAK İÇİN ACİLEN ADIM ATMALI"

"Buradan iktidara ve ortaklarına sesleniyoruz. Tek bir alanda yapılan bir haksızlık bile zehir gibi topluma yayılıyor. Bu zehrin topluma daha fazla yayılmaması için, bir an önce bu iktidarın, muhalefetin, Meclisin barış ve adaleti sağlaması için acilen bir adım atması gerekiyor. Adaletin, barışın, denetleme sisteminin olmadığı bir yerde, kredi limitine vergi koyarlar. Artık buna bir dur diyelim. Biz izledikçe yarın öbür gün evimizde oturuyoruz diye de vergi koyabilirler."

MÜSLÜMANLARA ÇAĞRI: İKTİDARIN DEĞİŞMESİ İÇİN SESİNİZİ YÜKSELTİN

"Özü barış olan İslamiyete iman eden kardeşlerime seslenmek istiyorum. Siz de biliyorsunuz, aranızdan birileri sizin mağduriyetinizi kullanarak iktidar oldular. Kendisine muhafazakarım diyenler, iktidarın nimetleriyle sınandı ama sınıfta kaldılar. Mağdur diye geldiler, milyonlarca mağdur, aç ve yoksul yarattılar. Müslüman mütevazı yaşar ama biz bir türlü bunların cebini, midesini doyuramadık. Müslüman kul hakkı denildiği zaman hazır ola geçer ama bunlar ne kulu tanıyor ne kul hakkını. 'Bir hırka, bir lokma geleneğinden geliyoruz' dediler ama milletin üstünde hırka, midesinde lokma bırakmadılar. İslamiyetin özüne sahip çıkanlar, bir an önce bu iktidarın değişmesi ya da doğru yola gelmesi için, eşitlik için, adalet için, demokrasi için seslerini yükseltmelidirler. İnanan kardeşlerime büyük sorumluluk düşüyor. Onlar da elini taşın altına koymalı."

EMPATİ ÇAĞRISI

"Yaşam tarzı ve inancı nedeniyle ülkenin gidişatından rahatsız olan kardeşlerime de seslenmek istiyorum. Hiç kimse bir vesayete karşı çıkarken başka bir vesayete sarılmamalıdır. Geçmişin vesayeti de şimdi kurulan vesayet de bizim yararımıza değil, halklarımızın, Türkiye'nin yararına değil. Bizim yararımıza olan hangisi tarafından oluşturulursa oluşturulsun o vesayete karşı çıkmaktır. Birinin 6 dediğine diğeri 9 diyor. Bir kısır döngüdür almış başını gidiyor. Hangi vesayet iyidiri bize yedirmeye çalışıyorlar. Her birimiz kendimizi yeri geldiğinde Emine Şenyaşar'ın, yeri geldiğinde çıplak ayakla Meclis önüne yürüyen Fernas işçilerinin yerine koymalıyız. Cezaevinde haksız yere yatan, tedavi edilmediği için yaşamını yitirenlerin ailelerinin yerine koymalıyız. Türkiye bu günlere empati yoksunluğundan dolayı geldi. Seküler yaşam süren ve bu konuda kaygısı olan arkadaşlarımız da geçmişin ve şimdinin vesayeti arasında bir seçim yapma yerine daha fazla adalet, daha fazla demokrasi ve daha fazla her birimizin kardeşçe bir arada yaşamamızı savunmak durumundadırlar."

"İLK MECLİS RUHUNU ESAS ALARAK DEMOKRATİK CUMHURİYETE ULAŞABİLİRİZ"

"Bugün barışı savunmak, demokratikleşmeyi savunmaktır. Vesayeti savunma yerine barış ve demokrasiyi savunmamız gerekiyor. Sizin de mağdur olduğunuz bu ülkede ilk Meclis ruhunu esas alarak, Kürdün hakkını hukukunu tanıyarak gerçekten demokratik bir cumhuriyete ulaşabiliriz. İlk Mecliste, Türkiye'nin bütün renkleri o çatı altında vardı. Herkes geleneksel, ulusal giyisileriyle, kendi diliyle o Mecliste oturdu. Ama sonrasında tek renge, tek inanca büründürülen ve zorla dayatılan bir vesayetle her birimiz karşı karşıya kaldık."

"ÇANAKKALE ŞEHİTLİĞİNDEKİ İSİMLERE BAKARAK DEMOKRATİK CUMHURİYET İNŞA EDELİM"

"Bu vesayeti savunanlara Çanakkale'deki mezarlığı hatırlatmak isterim. O şehitliğe içinizden giden arkadaşlar var. O mezar taşlarında Amed'den Muş'a kadar, Siirt'ten Kars'a Kürt yurttaşların da ismi var. En önemlisi bugün 'Teröristan' dediğiniz Kobaneli yurttaşların isimleri de o şehitlikte, o mezar taşlarında bulunuyor. Bu ülkeyi savunanlar, o mezarlıkta isimleri bulunan Kürtlerdir, Türklerdir, Araplardır… İşte tam da Çanakkale'deki o şehitlikteki isimlere bakarak daha kapsayıcı, herkesin kendi rengiyle, kimliğiyle yer aldığı bir yönetim biçimi, bir demokratik cumhuriyet inşa etmek hepimizin önündeki en temel sorunlardan biridir."

"1921 ANAYASASI'NI AŞACAK BİR ÇABA İÇERİSİNDE OLALIM"

"Biz de tekrar ediyoruz. Kimi muhalefet liderleri de bunu dile getirdi. Gelin bugün ilk Meclisin ruhunu ve 1921 Anayasası'nı aşacak bir çaba içerisinde olalım. Gelin demokratik, laik, adil bir cumhuriyeti hep birlikte kuralım çağrısını biz de yineliyoruz."

"CHP ÇÖZÜMÜN YANINDA YER ALMALIDIR"

"Özellikle ana muhalefet partisinin Kürt meselesinin demokratik çözümünde çok kıymetli bir rol oynayabileceğini belirtmek istiyorum. CHP statükoya sığınmadan, çözüm karşıtı bir yere savrulmadan ve Kürt sorunu başta olmak üzere Türkiye'nin temel meselelerinin demokratik bir şekilde çözülmesi için karşı bir yerde durmamalıdır. Çözümün yanında yer almalıdır. CHP eğer böyle davranmazsa sadece ülkemize değil geleceğimize de büyük bir zarar vermiş olur. Kendisine büyük kaybettirir. Ortada çözüm bekleyen ülkenin en büyük, en önemli meselesi olan Kürt meselesine karşı herkes çözümünü ortaya koymalıdır. 7 Haziran sonrasında yaşananlar bu zehirli siyasi iklimden kimin kârlı çıktığını göstermiştir."

"KÜRTLERİN KOLUNA TERS KELEPÇE VURARAK TÜRKİYE BARIŞINI SAĞLAYAMAZSINIZ"

"Barışın yolu demokratik müzakeredir. Herkes iyi bilsin ki, siyaseti özgür olan bir ülke ve bölge huzura kavuşabilir. Amed Büyükşehir Belediye Eş Başkanımız Adnan Selçuk Mızraklı’ya ceza verildi. Değil 9 yıl, 1 gün bile cezaevinde kalmamalı. Hemen peşinden Siirt’te, Antep’te, Iğdır’da siyasetçi arkadaşlarımızın ellerine kelepçe vuruldu. Bir tarafran elinizi uzatacaksınız, bir taraftan Kürtlerin koluna ters kelepçe vurarak Türkiye barışını sağlayamazsınız."

BAHÇELİ'YE YANIT: TECRİDİ KALDIRIN, ÖCALAN NASIL BİR ÇAĞRI YAPCAK HEP BERABER GÖRELİM

"Amed halkı çok net iki tane mesaj verdi. Bir, barış ve çözüm üzerindeki tecrit kaldırılsın dedi. İki, bu işin muhataplarından birisi Ankara'dır, Meclis'tir siyasettir dedi. Ama bugün Sayın Bahçeli'nin konuşmasını dinledim, gerçekten şaşırdım. Metin yazan arkadaşlarına da sesleniyorum. Sayın Öcalan’a bugün bugün Bahçeli bir çağrı yaptı ama o çağrının muhataplarına ulaşması için Sayın Öcalan üzerindeki tecridin kaldırılması gerektiğini bilmiyor. 43 aydır Sayın Öcalan ile avukatlar, aile görüşemiyor. Sayın Bahçeli, Öcalan'ın ne söyleyeceğini, nasıl bir çağrı yapacağını biz de merak ediyoruz senin gibi. O zaman tecridi kaldırın, Sayın Öcalan'ın kendi örgütüne, kendi arkadaşlarına ne dediğini hep beraber izleyelim görelim. 43 aydır kuş uçmayan, kervan geçmeyen, uçan kuşların bile üzerinden geçmediği bir adaya boşuna çağrı yapılır mı? İmralı kapılarını açın, dinleyelim, görelim."

BAHÇELİ NE DEMİŞTİ?

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, partisinin bugünkü Meclis grup toplantısında, "DEM Parti'nin aklını başına alması, uzattığım eli sabote etmek amacıyla tahrik ortamını kamçılamaktan uzak durması herkesin hayrınadır" demişti.

Bahçeli, "Türkiye Cumhuriyeti'nin terörle müzakeresi, görüşmesi, anlaşma yolları araması, yeni süreçlerin imar çabası sadece ve sadece terör örgütünün değirmenine su taşımak demektir. Devletin terörle masaya oturmasını hiç kimse hiçbir şart altında beklemesin, aklından dahi geçirmesin" ifadelerini kullanmış ve "Biz elimizi bir süreç için değil kardeşlik ve kaderdaşlık için uzatırız" diye konuşmuştu.

Bahçeli Öcalan için de "Buyursun terörün bittiğini, örgütünün tasfiye edileceğini, tek taraflı ilan etsin" demişti. (POLİTİKA SERVİSİ) 

ÖNCEKİ HABER

İşçi servisi akaryakıt tankeriyle çarpıştı: 11 işçi yaralandı

SONRAKİ HABER

Köyceğiz Bilimsel ve Kamusal Eğitim Hakkı Platformu: Çözüm birlikte mücadele

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa