15 Ekim 2024 14:46

Köfteci Yusuf olayı | Yanıtı aranan soru: Tağşiş mi komplo mu?

Köfteci Yusuf'un bazı şubelerindeki ürünlerde domuz eti bulunduğu iddiaları sonrası başlayan tartışmalar sürüyor. Komplo olduğuna inanan da var, domuz eti kullanmış olabileceğini düşünen de...

Ekran görüntüsü: Google Street Views

Paylaş

Türkiye genelinde şubeleri olan bir restoran zincirinin ürünlerinde domuz eti bulunduğu iddiaları sonrası başlayan tartışmalar sürüyor.

Tarım ve Orman Bakanlığının denetimleri sonucu, bir zincir restorana ait numunelerde domuz eti bulunduğuna yönelik tespitler yer aldığı haberleri gündeme geldi. Bu numunelerin Ankara’daki iki restorandan, şubat ve mart aylarında alındığı belirtildi.

İlk günler restoranın adı açıklanmazken Köfteci Ramiz olduğu iddiaları ortaya atıldı. Köfteci Ramiz bu iddiaları sosyal medya hesaplarından yayınladığı mesajlarla yalanladı.

T24’ten Cengiz Anıl Bölükbaş’ın haberinde ise bu zincir restoranın Köfteci Yusuf olduğu bilgisi yer aldı.

Aynı tarihlerde Youtube’da yayın yapan Fatih Altaylı da "Çok meşhur bir köfteci, adını veremiyoruz; tazminat davası açarlar diye. Onlar da adları duyulacak diye korkuyorlardır, yusuf yusuf" şeklinde bir yorum yaparak Köfteci Yusuf iddialarına işaret etti.

Köfteci Yusuf’un, isminin açıklanmaması için bakanlıktan önce harekete geçip konuyu mahkemeye taşıyarak yürütmeyi durdurma kararı aldığı ve firmanın taklit/tağşiş listesinde adının açıklanmasını engellediği ileri sürüldü. Ancak, konuya ilişkin mahkeme kararı ortaya çıkmadı.

Haberlerin yayılmasının ardından Köfteci Yusuf'un bazı şubeleri adeta boş kaldı. Boş kalan restoranlara giden vatandaşlar o anları video kaydına alıp Youtube hesaplarından paylaştı. Bu paylaşımların altındaki yorumlarda ise yaşananların "bir komplo" olduğunu düşünenlerin yaygın olması dikkat çekti.

KÖFTECİ YUSUF’TAN İLK AÇIKLAMA

Köfteci Yusuf 10 Ekim'de bir açıklama yayımlayarak, numune alma işlemleri esnasında birçok teknik hata yapıldığını ve bu hataların yapılan analizlerin sonuçlarını gerçeklikten uzaklaştırdığını söyledi.

Şirketin açıklamasında, “Analiz sonuçlarının maddi gerçeği yansıtmadığı, bu sonuçların kötü niyetli kişilerin eylemleri neticesinde veyahut gen testi olarak bilinen uygulamalarla yapılan analiz testlerinde şirketimizin hiçbir dahili olmayacak şekilde oluşmuş bulaşı nedeniyle böyle bir sonuç çıktığı / çıkabileceği değerlendirilmektedir” ifadeleri kullanıldı.

Açıklamada, şirket analiz sonuçlarının kendilerine hızlı şekilde tebliğ edilmemiş olması nedeniyle izlenebilirliği sağlayamadıklarını ve "bu olumsuz sonucun nedenini net olarak tespit edemediklerini" savundu.

BAKANLIK LİSTESİ

Şirketin açıklamasından kısa bir süre sonra Tarım ve Orman Bakanlığı, Köfteci Yusuf'u 'Sağlığı Tehlikeye Düşürecek Gıdalar' listesine dahil etti. Bakanlığın listesine göre firmanın Bursa'nın Yenişehir ilçesinde bulunan şubesindeki köfte ve et döner ürünlerinde domuz eti tespit edildi.

YUSUF AKKAŞ’TAN “BEN GARİP BİR KUŞUM” AÇIKLAMASI

Köfteci Yusuf'un sahibi Yusuf Akkaş ise Sözcü Medya Grubu Ankara Temsilcisi Saygı Öztürk'e konuştu ve şunları söyledi:

“Başıma ne getirildiğini bilmiyorum. Olayı adalete bildirdim, benim siyasi gücüm yok. Yurt genelinde 280 iş yerimiz var. Yanımda 12 bin kişi çalışıyor. 700'ü aşkın gıda mühendisi ve veteriner var. Bunların arasında böyle bir şey yapmaya kalkışsanız bile yapamazsınız. Ben garip bir kuşum, yanımda çalışan 12 bin kişinin yüzlerine kara leke sürdürmeyeceğim.”

Birkaç yıl önce gündem olan bir iddianameye değinen Saygı Öztürk, "Afyon'da bir et entegre tesisi var. Buranın Akkaş'ın alması isteniyor, devreye giriyor. İstenilen rakam 33 milyon TL. Fakat Yusuf Akkaş bu fiyatı çok yüksek buluyor, 20 milyon TL teklifte bulunuyor. Orada şöyle bir gelişme var, aracı kişiler, biraz da organize suç yapısı içerisinde olduğu anlaşılan bu kişiler, 20 milyon TL'ye satacaklar ama 13 milyon TL'yi kendi aralarında pay edeceklerine dair iddianamede önemli bilgiler var. Sonuçta bu anlaşma gerçekleşmiyor. Sedat Peker'in ismi kullanılıyor. Tespih gönderiliyor. Ahmet Akkaş'ın Sedat Peker'le telefonda konuşması sağlanıyor” dedi.

SEDAT PEKER’DEN AÇIKLAMA

Bu iddiaların ardından olay artık "Köfteci Yusuf'a çökme davası" olarak konuşulmaya başlandı. İddialarda adı geçen suç örgütü lideri Sedat Peker, açıklamalarda bulundu.

Peker, "Ben o dosyanın sanığı değilim. Dönemin İçişleri Bakanı Süleyman Soylu ile aramızda bu olay yaşandı. Köfteci Yusuf’u şahsen tanımam" dedi.

Peker, "Gürsu’da miting yapmaya gidiyordum. Bir telefon verdiler. Benim Yusuf Akkaş’la tanışmam telefonla oldu. Diğer arkadaşların, ne satacağı et kesim yerinden, ne muhabbetlerinden haberim var. Ne de bununla ilgili bir şey konuştuk. O şahıslar içinde tanıdığımız insanlar var. Ama ben onlar gibi yüzbinlerce insan tanıyorum. Yani beni o arkadaşla konuşturan öyle aile çerçevesi içerisinde olan, birinci derece yakınlarım değil. Dosyada Yusuf olayında benimle ilgili bölüm yok. Ne benim aramam, mesajım ne de herhangi bir kaydım bulunmuyor."

"SÜLEYMAN SOYLU HABER YOLLAMIŞ"

Peker, "Bir insanı da eğer ki domuz etiyle yiyecek satıyor diye suçluyorsanız ‘Depolarda şu kadar ton domuz eti yakalandı’ diye bunu insanların kafasında şüphe oluşmayacak şekilde yayınlamanız gerekir. Süleyman Soylu buna haber yollamış. ‘Hemen git davacı ol’ diye. Korkaklığından gitmiş” dedi.

DESTEK VEREN BELEDİYE BAŞKANI

Uşak Belediye Başkanı Özkan Yalım, Köfteci Yusuf'a destek verdi. Desteğin ardından, Yalım'ın şirketle ticari ilişkisi olduğu ortaya çıktı.

CHP’li Uşak Belediye Başkanı Özkam Yalım, sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda, "Büyük bir kumpasa geçit vermeyelim" dedi.

 

 

Yalım, "Tamamen milli sermaye ve milli girişimci olan Köfteci Yusuf'a ve işletme sahibi Yusuf Akkaş'a sahip çıkalım. Yakınen tanıdığım Yusuf Akkaş'a yapılan linç, karalama ve yok etme saldırısına karşı küresel fast food firmalarının ekmeğine yağ sürmeyelim” ifadelerini kullandı.

Özkan Yalım'ın, sahip olduğu soğuk hava depolu araçlarla Köfteci Yusuf'un etlerinin nakliyesini yaptığı ve Uşak'ta bulunan bir şubesinden kira aldığı iddia edildi.

Odatv'ye konuşan Özkan Yalım, sahip olduğu nakliyat firması ile üç yıl Köfteci Yusuf'un et nakliyatını yaptığını ancak bir yıldan fazladır bunun devam etmediğini söyledi.

Yalım, Köfteci Yusuf'un Uşak'ta bulunan bir şubesinden kira aldığını doğruladı.

ŞUBELERİN DOLU OLDUĞU ANLARDAN GÖRÜNTÜLER

Tüm bu tartışmaların ardından Köfteci Yusuf'un şubelerinde kalabalıklar oluşmaya başladı. Çoğu kişi "desteğe" gittiğini açıkladı. Bir grup Bursaspor taraftarı Kahramanmaraşspor maçının ardından Köfteci Yusuf’ta yemek yedi.

Denizlispor'un sosyal medya hesabı X'ten yapılan paylaşımda destek verildi "Son dönemde sosyal medyada çıkan haberler sonrası, yerli markamız Köfteci Yusuf'un yanında olduğumuzu belirtmek isteriz" denildi.Bazı restoranların kalabalık olduğu anlardan videolar paylaşıldı.

HAK AÇIKLAMASI: HELAL SERTİFİKASI YOK

Köfteci Yusuf'un 'helal sertifikası' olduğuna yönelik iddialar sonrası da Ticaret Bakanlığına bağlı Helal Akreditasyon Kurumundan (HAK) açıklama geldi.

HAK'tan yapılan açıklamada Köfteci Yusuf'un herhangi bir sertifikası olmadığı belirtildi.

Açıklamada "Yakın dönemde, Tarım ve Orman Bakanlığı tarafından sağlığı tehlikeye düşürecek gıdalar listesinde yer alan bir gıda işletmesinin Ankara'da yerleşik 2 farklı hizmet sunum noktasında bu yıl mart ayında alınan numunelerde 'domuz geni tespiti' yapıldığı görülmüştür. Bakanlık tarafından numune alma ve analiz işlemleri gerçekleştirildiği tarihte işletmenin HAK akreditasyonu ile düzenlenmiş herhangi bir belgesi bulunmamaktadır. İlgili işletmenin, sadece ana üretim merkezinde imal edilen muhtelif ürünler için, mevzuat ve uluslararası standartlara istinaden yerli bir belgelendirme kuruluşunca helal belgesi düzenlenme tarihi 15 Ağustos 2024'tür. Ayrıca ağustosta ilgili kuruluşun düzenlediği helal belgesi sadece, sınırlı surette işletmenin ana üretim üssünde imal ettiği 'kıyma, hazırlanmış et ve et karışımları, ilikli kemik suyu ve çorbayı' kapsamaktadır” denildi.

Açıklamada, belgeyi düzenleyen kuruluştan resmi bir savunma talep edildiği ve aynı kuruluşa yönelik yerinde denetim süreci başladığı vurgulandı.

DEPOLARI KAPATTIĞI İDDİASI

Firmanın bu olayların açığa çakmışından aylar önce Ankara bölge deposunu ve Bursa'daki bir şubesini kapatmak için Türkiye Ticaret Sicili Gazetesi'ne bildirimde bulunduğu öğrenildi. Yönetim Kurulu kararıyla alınan kararların nedeni ise açıklanmadı.

SÜREÇ NASIL İŞLİYOR?

Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı 10 Ekim’de Iğdır’da yaptığı açıklamada, gıda denetimleriyle ilgili yaptığı açıklamada "Bu yıl 1 milyona yakın denetim yaptık. 16 bin uygunsuzluk tespit ettik. 800 milyon liraya yakın idari para cezası uyguladık. Bunlardan 368'i için savcılıklara suç duyurusunda bulunduk. Yine bunların arasında yakaladığımız uygunsuzluğa bağlı olarak da işletme kapatmaları gerçekleştirdik" bilgisini verdi.

Yumaklı, "Kanunda yer alan gıda ile ilgili uygunsuzlukların kamuoyuna duyurulmasıyla ilgili yeni bir sisteme geçeceğimizi söyledik. Eski sistem nasıldı? İşte o süreç devam ediyordu ve belli aralıklarla herhangi bir takvimi belli olmayan şekilde kamuoyuna zaman zaman duyurular yapıyor. Biz bunu herhangi bir tereddütte meydan vermemek amacıyla bir sistem üzerinden anlık olarak süreci tamamlananların görünmesi şeklinde çevireceğimizi söylemiştik ve bunu da yaptık. Yani kontrol, analiz, yaptırım ve duyurusu. Bu kapsama girenlerin duyurusu konusunu devreye almış olduk. Bu sistem aynı şekilde devam edecek, yani kontrol, analiz eğer gerekiyorsa yaptırım ve sonra kamuoyu duyurusu guvenilirgida.tarimorman.gov.tr hesabımızdan yayınlanmaya devam edecek" dedi.

Sitelerde halen satışları devam eden ürünlerin, gıdaların olduğu hatırlatılması üzerine Bakan, "Biz kontrollerimizi yaptığımızda herhangi bir ürünün satışı aşamasında o parti eğer bir uygunsuzluğa sahipse onunla ilgili gerekli uygulamaları yapıyoruz. Yani tespit ve analizden sonra onların piyasadan çekilmesi, imha edilmesi gibi hususlar gerçekleşiyor. Ancak her üretimin de bütün partilerinin aynı içeriğe sahip olacağı anlamına gelmiyor, dolayısıyla herhangi bir uygunsuzluk içermeyen ürünlerin satışı ebetteki devam edecek" şeklinde konuştu.

BAKANLIK ANAYASA 125'E ATIF YAPTI

Bakanlık tarafından yapılan açıklamada da "Yeni gıda kamuoyu duyurusu sistemimizde 8 binden fazla gıda denetçimizle yaptığımız rutin ve anlık denetimlerde ortaya çıkan her türlü uygunsuzluk, teknik sürecinin tamamlanmasının ardından yayımlanmaktadır. Uygunsuzluk tespit edilmesi halinde toplatma, idari para cezası ve üretimin askıya alınması gibi yaptırımların yanı sıra uygunsuzluğun insan hayatını ve sağlığını tehdit etmesi halinde ilgililer hakkında suç duyurusunda bulunulmaktadır. Bu idari işlemler Anayasamızın 125. maddesi gereği yargı denetimine tabidir. Yargı kararları idarenin bütün unsurları bakımından bağlayıcıdır. Bakanlığımız kamu sağlığını koruma konusunda görev ve yetkilerini bu ilkeler doğrultusunda kararlılıkla ifa etmeye devam edecektir" denildi.

CUMHURBAŞKANI ERDOĞAN NE DEDİ?

Cumhurbaşkanı Erdoğan yaptığı açıklamada "Bakanlığımızın yapmış olduğu idari işlemler de yargısal denetim altındadır. Herkesin de kendini savunma hakkı bulunuyor. Netice itibarıyla mahkeme nihai kararı veriyor, bakanlık da denetim sonucunu yayımlıyor. Bu denetimlerimiz devam edecek. (İstanbul/EVRENSEL)

ÖNCEKİ HABER

Adrese teslim ihale: 456 milyar liralık maden sahası 3.6 milyar liraya Cengiz'in oldu

SONRAKİ HABER

İş kazası geçiren işçi varını yoğunu satarak hakkını aramaya çalışıyor

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa