Erdoğan: İsrail yayılmacılığının nereye uzanacağını biliyoruz
Cumhurbaşkanı Erdoğan "Filistin'in Geleceği Konferansı"nda yaptığı konuşmada "İsrail tehdidi"ne yönelik sözlerini tekrarladı. "İsrail'e karşı en çok adım atan" ülkenin Türkiye olduğunu savundu.
Fotoğraf: TCCB
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan AKP Genel Merkezinde düzenlenen "Filistin'in Geleceği Konferansı"nda konuştu. "Siyonist", "işgalci", "soykırımcı cani" söylemlerini yineleyen Erdoğan 1948'de kurulan İsrail'in o günden bu yana Gazze'de uyguladığı katliamları, sürgünleri anlattı. Ancak Türkiye ile İsrail arasında özellikle 2002'den itibaren artan ticarete, devam eden askeri ve diplomatik ilişkilere değinmedi.
Konuşmasında sık sık Batı'yı ve Birleşmiş Milletler'i (BM) tepkisiz kalmakla ya da somut adım atmamakla eleştiren Erdoğan, "En güçlü tepkiyi gösteren, İsrail'e karşı somut tedbirler alan tek devletiz" iddiasında bulundu.
Erdoğan'ın açıklamalarından satırbaşları şöyle:
"Siyonist lobinin küresel güçleri ve sistemi nasıl etkilediğini, ekonomi, ticaret, medya, sinema, sanat, akademi; hatta bazı ülkelerde devleti ve bürokrasiyi nasıl baskı altında tuttuğunu, uluslasarası örgütlerin acze düştüklerini gördük. Batı'nın özgürlük, demokrasi, hukuk, ifade ve basın hürriyeti değerlerin tamamı bir çırpıda rafa kaldırıldı."
"İsrail 1948 yılında kuruldu. Buna devlet dersem yanlış olur. Filistin halkı için 14 Mayıs 1948 büyük bir felaket demekti. Nekbe sırasında 1 milyon Filistinliyi sürgün etti. 675 köyü yok etti. Binlerce Filistinliyi öldürdü. Nekbe'den sonra katliamlarla kan dökmeye devam etti. Nekbe'den itibaren şu anda 27 bin kilometrekarelik Filistin topraklarının yüzde 85'ine el koymuş işgal etmiş durumdadır. Filistinlileri mülteci konumuna getirmiş, evinden yurdundan göçe zorlamıştır. Ürdün'de olmak üzere dünya genelinde evlerine dönmeyi hasretle bekleyen 6 milyonu aşkın Filistinli mülteci bulunuyor. 2002 yılında inşasına başladığı ayrım duvarıyla İsrail apartheid rejimi kurumsallaşmıştır. Kudüs dahil birçok bölgeye gidilemiyor."
"HARİTAYI GÖSTERMEYE DEVAM EDECEĞİZ"
"BM üyesi olup da resmi sınırları halen netleşmemiş tek devlet -adı devlet- İsrail'dir. Bu gerçeği 74. Birleşmiş Milletler Genel Kurulunda 1947 yılından bu yana İsrail'in değişen haritasını göstererek İsrail'in sınırları neresi diye sormuştum. Bu sorunun cevabını veren çıkmadı. İsrailli yöneticiler bırakın cevap vermeyi yeni haritalar paylaşmayı sürdürdüler. Bu haritaları göstermeye devam edeceğiz."
"YAYILMACILIĞIN NEREYE UZANACAĞINI BİLİYORUZ"
"Gazze'yi işgalle yetinmeyeceklerini Lübnan'a saldırarak gösterdiler. Asıl gayelerinin nereler olduğunu yaptıkları her yeni açıklama ile deşifre ediyorlar. Giderek şımaran giderek azgınlaşan İsrail durdurulmadığı takdirde bu yayılmacılığın nereye uzanacağını biliyoruz ülkemize yaklaşan tehdidi göremeyenlere rağmen biz riski görüyor ve her türlü tedbiri alıyoruz."
"İSRAİL BM'YE MEYDAN OKUDU"
"UNIFIL'e saldırısı ile İsrail BM'ye alenen meydan okumuştur. Daimi üyelerden net bir tedbir gelmemesi vahim bir durumdur. Kendi personelinin hakkını koruyamayan BM, başkalarının hakkını nasıl savunacak? İtibar kaybına uğrayan BM'yi utanç girdabından kim çekip alacaktır? Bölgemizin kan deryasına dönmesini daha ne kadar seyredecek? İslam dünyası bu barbarlığa karşı ne zaman adım atacak? BM Güvenlik Konseyinin 1950 tarihli barış için birlik kararında olduğu gibi kuvvet kullanma yetkisi mutlaka değerlendirilmelidir."
"En güçlü tepkiyi gösteren İsrail'e karşı somut tedbirler alan tek devletiz. 54 kalemde ardından bütün kalemlerde İsrail ile ticari ilişkileri drdurduk. 9,5 milyar dolarlık ticaret hacminden nazar ettik. Mısır'ın da desteği ile Gazzelilere gönderdiğimiz yardım miktarı 84 bin tonu aştı. Türkiye bu rakamla Gazze'ye en fazla yardım ulaştıran ülke konumundadır. Uluslararası tüm platformlarda savunan hükümet yine biziz. Güney Afrika'nın UAD'de açtığı soykırım davasına 7 Ağustos'ta müdahillik başvurusu yaptık. Soykırımcı canilerin uluslararası hukuka hesap vermesi için elimizden geleni yapıyoruz. Milletimiz boykot ve protesto gösteri ile katliama tepkisini ortaya koyuyor."
"Kimseden çekinmeden tehditler karşısında geri adım atmadan Filistin davasına tüm imkanlarımızla sahip çıkacağız. 1967 sınırları temelinde başkenti Doğu Kudüs olan bağımsız egemen ve coğrafi bütünlüğe haiz bir Filistin Devleti kuruluncaya dek durmadan mücadeleyi devam ettireceğiz." (HABER MERKEZİ)
