16 Ekim 2024 04:33

Hem sendika ağalarına hem patronlara hem de hükümete karşı

"Eylemlerin göstermelik olduğunu düşünsek de bizlere düşen taleplerimizi en yüksek sesle dile getirmek için o meydanları doldurmak hem sendika ağalarına hem patronlara karşı buradayız diyebilmektir"

Fotoğraf: Evrensel

Paylaş

Emekli PETKİM İşçisi Ebru ER
İzmir

Geçtiğimiz günlerde gazetemiz Evrensel’de bir petrokimya işçisinin 20 Ekim’de Ankara’da yapılacak olan “Emek Buluşması”na çağrısını okudum.

Emekli bir petrokimya işçisi olarak, geçmiş yıllara döndüm ve o dönemlerden hak arayışı ve taleplerimizi dile getirdiğimiz eylem ve mitingleri hatırladım.

En çarpıcı olanı; özelleştirmelerin yoğunlaştığı 2003 yılında PETKİM satılmak üzereyken, sabah işe geldiğimizde sendikacı arkadaşlar servisleri durdurmak için kapıdaydı. Sendikamıza güvenimiz tam olduğu için sorgulamadan indik servislerden. Temmuz ayı, hava sıcak, yürüyoruz arkadaşlar denildi ve yürümeye başladık. Sendikamız her şeyi ayarlamış, bizim yürüyüşümüz boyunca kamyonetlerden su ve simitler dağıtılıyordu.

Yaklaşık 15-20 km yürüdükten sonra Aliağa Helvacıköy’e geldiğimizde bizleri otobüsler bekliyordu. Kimse geri dönmeyi düşünmüyordu. Bindik otobüslere ve Alsancak Garı önünden kalkan otobüslerle Ankara’da düzenlenen özelleştirme karşıtı eylem için yola çıktık. Neredeyse firesiz katılım yapılmıştı. O dönem sendikacı arkadaşlar bizlere bu eyleme gidersek PETKİM’in satışını engelleyeceğimizi anlattığı için kimse tereddüt bile etmedi ve neticesinde o dönem için satış engellenmiş oldu.

Şimdi bu anıyı geçmişin tozlu raflarını havalandırmak için anlatmıyorum elbette. O gün çıkan mektupta işçi arkadaşımın söylediği şeylere geçmişten bir örnek vermek istedim.

BİRLEŞEMEZSEK KAZANAMAYIZ

Çok değil, yirmi yıl önce sendikaların çağrısı ile binlerce işçi emekçi alanları doldurur, hep bir ağızdan taleplerimizi söylerdik. Şu an da genç işçiler bir dizi sıkıntı ile yaşamlarını devam ettirmeye çalışıyor. Yoksulluk sınırının altında ücretlerinin yarısının da vergiye kesildiği bir dönemde, konfederasyonlar göstermelik de olsa artık sessiz kalamayacaklarını da bildiği için eylem kararı alıyor. Bir yandan iyi bir karar ancak bir yandan da ortaklaşmayan ayrı eylemler yapılıyor. Oysa geçmişte özelleştirme eylemlerinden öğrenecek bir diğer şey de ortaklaşmadan birleşmeden kalıcı çözümlere ulaşamayacağımız gerçeği değil midir?

20 EKİM’DE TANDOĞAN’DA BULUŞALIM

Sendikalar patronlarla “ikili ilişkilerini” bozmamak için eylemleri yumuşatma yolunu tercih etse de işçiler onlardan daha özverili, onlara rağmen başka mücadele yollarını arıyor.

Onları yapmak istemedikleri şeylere zorluyor. Olması gereken de bu zaten. Çünkü sendikal bürokrasinin tavan yaptığı şu günlerde mücadele geçmişte olduğu gibi tabandan gelecek. Konfederasyon ve sendika genel merkezlerinin bizleri bu sıkıntılı günlerden çıkaracağını beklemek hayalcilik olur.

Bu yüzden genç işçi arkadaşımın mektubunda söylediklerini önemli buluyorum.

Sendika yönetimlerine güvenmesek de eylemlerin göstermelik olduğunu düşünsek de bizlere düşen taleplerimizi en yüksek sesle dile getirmek için o meydanları doldurmak hem sendika ağalarına hem patronlara hem de hükümete buradayız diyebilmektir.

Kendi tarihimizden hatırlayalım, işçiler birleşince hükümeti devirmişti.

Tüm bu düşüncelerin ışığında 20 Ekim’de Tandoğan’da buluşalım.

ÖNCEKİ HABER

Kadın cinayetlerini protesto eden kadınlara ülkücü saldırı

SONRAKİ HABER

Öldürülen kadınları suçlayan AKP'li meclis üyesi partisinden istifa etti

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa