BES üyesi kadınlar: Kadınları ve çocukları İstanbul Sözleşmesi yaşatır

Büro Emekçileri Sendikası (BES), Ankara Şubeleri üyesi kadınlar artan kadın cinayetlerine dair açıklama yaptı. SGK Emeklilik Hizmetleri Genel Müdürlüğü önünde yapılan açıklamada kadınlar, İstanbul Sözleşmesi ve 6284’ün tam uygulanmasını, çalışma yaşamında şiddete ve tacize son verilmesini talep etti.

SGK Emeklilik Hizmetleri Genel Müdürlüğü önünde yapılan açıklamayı BES Ankara Şubeleri adına BES 1 No.lu Şubeden Alev Genç Öztürk okudu. Günlerdir ülkenin her yerinden vahşet haberleri geldiğini; kadınların, çocukların ve hayvanların katledildiğini ifade eden Öztürk, “Kadınlar sokaklarda, okullarda, iş yerlerinde bu şiddete dur demek için, yaşam hakkını savunmak için toplanıyor! Bugun, hayatlarımıza, haklarımıza sahip çıkmak için buradayız! İstanbul'da yaşanan kadın katliamına öfkemiz ve acımızla isyan ederken, cinayetlerin ardı arkası kesilmedi! Sadece dün ülkemizde en az 7 kadın cinayeti işlendi!

Adana'da, Edremit'te, Van'da, Kocaelinde , Samsun'da, Diyarbakır'da Sakarya'da...Ülkenin her bir köşesinde bir kız kardeşimizin öyküsü yarım kaldı!” dedi.

“ŞİDDETE VE AYRIMCILIĞA KARŞI KORUMA YOK”

Her gün kadınların, kız çocuklarının yaşamlarının çalındığı, canlarına kast edildiği haberlerle sarsılırken sorumluların ise sadece seyretmekle yetindiğini anlatan Öztürk, “Bugün burada  taleplerimizi dile getiriyoruz: yaşam hakkımız korunsun, evlerimizde işyerlerimizde sokaklarda güvende yaşayalım istiyoruz. Çocuklarımız şiddete, cinsel istismara, şiddet ve ayrımcılığa karşı korumasız kalıyor! Doğayı talan eden anlayış, katliam yasasıyla hayvanlarının da yaşam hakkını elinden alıyor.Ülke her adımda kan gölüne döndü! Alışmak istemiyoruz! İsyan ediyoruz! Bu şiddete, bu çürümüşlüğe dur diyoruz. Doğaya, kadına, hayvana, insana düşman bu anlayışa karşı mücadeleyi hiç bir zaman bırakmıyoruz!” dedi.

“ÇALIŞMA YAŞAMINDA ŞİDDETE VE TACİZE  KARŞI KORUYAN YASA İSTİYORUZ”

Siyasal iktidarın toplumsal cinsiyete dayalı bir anlayışla herkesi şiddetten koruma ve yaşam hakkını sağlama yükümlülüğünü yerine getirmeye davet eden Öztürk, konuşmasının devamında şunları ifade etti.“ Kadın ve çocuk düşmanı ceza hukukunun değişmesi gerektiğini vurguluyoruz; Erkek adalet değil gerçek adalet sağlanana kadar hiçbirimiz güvende değiliz diyoruz. Bu yüzden toplumsal cinsiyet eşitliğinin yaşamsal olduğunun altını çiziyoruz. Bir kez daha toplumsal cinsiyet eşitliğini temel alan bir müfredat istiyoruz. Ayrımcılığı önleme de ve toplumsal cinsiyet eşitliğini sağlamada önemi tartışılmaz olan İstanbul Sözleşmesi’nden vazgeçmeyeceğimizi, bu konuda geri adım atmayacağımızı hatırlatıyoruz. Her kız çocuğunun, her kadın arkadaşımızın hayallerine ulaşabilmesi, ayrımcılığa uğramadığı bir ülkede yaşayabilmesi için mücadele etmeyi sürdüreceğiz.Önleyici, koruyucu ve caydırıcı mevzuatla, kadın haklarından yana bir ceza hukukuyla, İstanbul Sözleşmesi ve 6284 Sayılı Kanun’un tam olarak uygulanmasıyla, Çalışma yaşamınca şiddete ve tacize karşı koruyan, ILO’nun 190 Sayılı Sözleşmesi’ne taraf olunmasıyla, toplumsal cinsiyet eşitliğinin sağlanmasına yönelik politikalar hayata geçirilerek kadına yönelik şiddetin önüne geçilebilir.  Kadın cinayetleri, kadına yönelik şiddet önlenebilir: Kadın Cinayetleri Politiktir!Biz şiddeti büyüten bu politik anlayışa karşı, toplumsal cinsiyet eşitliğini, insan haklarını, kadın haklarını, doğa ve hayvan haklarını savunmaya devam edeceğiz!” diye konuştu. (Ankara/EVRENSEL)