16 Ekim 2024 18:01

Yıldızda eylem deneyimimiz: Artık yalnız değiliz!

Sesimizi yükseltmeye devam etmeliyiz. Kadınların korkmamasını ve susmamasını sağlayana kadar mücadelemizi sürdürmeliyiz.

Fotoğraf: Evrensel

Paylaş

Sude

Yıldız Teknik Üniversitesi

 

Son zamanlarda işlenen kadın cinayetleri gündemimizi ve hayatımızı derinden etkiledi. Her konuşmada, bu cinayetlerin ulaştığı boyutlar gözler önüne seriliyor. Kadın cinayetlerine karşı hem sosyal medyada hem de sokaklarda sesimizi duyurmaya çalıştık ancak hükümetin kayıtsız kalması bizi çaresiz hissettiriyor. Kadınlarına ve çocuklarına sahip çıkamayan bir ülkede yaşamaktan üzüntü duyuyorum. Yıllardır süren kadın cinayetlerinin giderek artması ve sesimizin kısılmaya çalışılması ruhumuzu daha da yaralıyor. Sokakta gezerken, her an öldürülecekmişiz gibi bir korkuyla yaşamak artık bizi zihinsel olarak da çökertmeye başladı.

SÜREÇTE ÖNÜMÜZE ÇIKAN ENGELLER

Okulumda kadın cinayetlerine karşı bir yürüyüş düzenlemeye karar verdik. Tüm öğrenci kulüplerini dahil etmeye çalıştık, ancak çoğu destek vermekten kaçındı. Bazı kulüpler iki cümleyle geçiştirirken, kendilerini savunmaya daha fazla enerji harcadılar. Tepki görünce durumu toparlamaya çalıştılar ama bu da karşılaştıkları baskı sayesinde oldu. Yıldız’daki kulüplerin çoğunun bu kadar az destek vermesi hepimiz için dikkat çekiciydi.

Eylem sabahı, birçok kadının döviz hazırlığı yapması ve birlikte hareket etmesi bana umut verdi. Ancak rektörlüğün önüne gitmemizin güvenlik tarafından engellenmesi hayal kırıklığıydı. Üniversite yönetimi, kadın cinayetlerine dair açıklama bile yapmamışken, böyle bir tavır sergilemeleri ironikti. Eylem sonrasında bazı pankartlar hedef gösterilerek eleştirildi. “Bu yüzden insanlar eylemlere katılmakta tereddüt ediyor,” gibi açıklamalarla haklı olduklarını düşündüler. Bu tür sudan sebeplerle insanların katılımı sorgulaması, eylemin ruhuna zarar verdi.

EYLEMLER BİZ KADINLARA GÜÇ VERİYOR

Her şeye rağmen, eylem bana umut verdi. Bir şeyleri gerçekten değiştirebilir miyiz, diye düşünmeye başladım. Birçok üniversitede aynı gün eylemler yapıldı ve bu bizi daha da motive etti. Bu kadar insanı susturmaya çalışan bir hükümete rağmen, kendi fikirlerini savunan, kadın cinayetlerine karşı sesini yükselten bir neslin var olması bana cesaret verdi. Artık yalnız değiliz; tek başına mücadele etmek zorunda değiliz. Üniversitelerde, tacizcilere karşı birlikte duruyoruz ve bu eylemler, daha fazla kadına güç veriyor. Sesimizi yükseltmeye devam etmeliyiz. Hükümet doğru kararlar alana kadar, kadınların korkmamasını ve susmamasını sağlayana kadar mücadelemizi sürdürmeliyiz.

ÖNCEKİ HABER

Daha az hak, daha fazla mağduriyet: Taşeron çalışma

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa