Yargı iktidarın elindeyken cinayetler engellenemez
Alışmayacağız, kabullenmeyeceğiz, normalleştirmeyeceğiz mücadeleye hiç durmadan devam edeceğiz çünkü kalanın gidene borcudur mücadele.
Fotoğraf: Pixabay
Hatice KAYA
Celal Bayar Üniversitesi
Manisa
Kadınlar artık bu ülkede işe, okula, markete korkarak gitmeye, korkarak nefes almaya başladı. Evden çıkıp günlük işlerini yapmak için bile bir yere giderken kalabalık caddelerden geçeyim, otobüsten en son ben inmeyeyim düşünceleriyle yaşayan binlerce kadın var ne yazık ki. Bir kafede arkadaşlarıyla buluşup bir kahve içmek bile kadına yasak söylemlerini yayanlar, kadınların özgürce yaşayamayacaklarını apaçık bir şekilde dile getirip kadın haklarını yok sayanlar var.
Narinin acısını yaşarken İkbal ve Ayşenur’un katledilmesi hepimizi derinden sarstı. Bunun üzerine liseli, üniversiteli gençler, emekçi kadınlar sokaklarda katillerden hesap sorulsun, özgür ve eşit şekilde yaşamak istiyoruz talepleriyle eylemler düzenlediler. Elbette ki bu eylemler güvenlik güçleri tarafından engellenmeye çalışıldı.
Alışmayacağız, kabullenmeyeceğiz, normalleştirmeyeceğiz mücadeleye hiç durmadan devam edeceğiz çünkü kalanın gidene borcudur mücadele.
KADIN HAKLARI YOK SAYILIYOR
Kadınların çocukların tacize uğraması, şiddet görmesi, katledilmesi asla alışamayacağımız kabullenemeyeceğimiz olaylardır. Her ne kadar tek adam iktidarı kadınların gördüğü şiddeti ve katledilmelerini yine kadınlara yüklese de bunu sorumluluk almamak için yaptıklarını biliyoruz. İstanbul Sözleşmesi’ni kaldırmak, şiddet gören ve katledilen kadınların faillerine yok denecek kadar az cezalar vermek kadın haklarının yok sayıldığına kanıttır. Kadın cinayetlerinin ve çocuk istismarının arttığı bir döneme nasıl gelindiğini kanunların uygulanmayarak ve potansiyel katil olabilecek bütün suçlara aflar çıktığını mecliste kabul görüp yayımlanan 8. Yargı Paketi’nde görüyoruz.
SUÇLILAR DIŞARIDA, İDAM GELSE NE OLACAK?
Caydırıcı veya önleyici cezalar dahi verilmiyor, böylelerine idam cezası verilmeli ki korkup çocuğa kadına el uzatmasınlar düşüncelerinin dillendirilişi artmaktadır. Ceza kanunu madde 45-49 arasından düzenlenen yaşam boyu hapis cezası gibi ağır cezalar bulunmaktadır fakat sorun bu cezanın uygulamada kimlere ne amaçla uygulandığıdır. İdam cezasının tartışılmasının amacı kadın cinayetlerini önlemek değildir. Türkiye gibi hukuksal, ekonomik, sosyal anlamda az gelişmiş ülkelerde siyasal iktidara güç kazandırmaktır. Çünkü idam iktidar yanlısı olmayan, eşit özgür bir yaşamı savunan herkesi bu geri dönüşü olmayan çağ dışı ceza ile yargılarlar.