KYK sorunu: Gençlerin geleceğini tehdit eden bir “hak” meselesi
KYK, eğitimimizi ve geleceğimizi tehdit eden bir sorundur. Gençler bu sorunla başa çıkmak için seslerini yükseltmeli, mücadele etmelidir. Devlet de kulak vermekle yükümlüdür.
Kaynak: Feepik
Can BERK
Zonguldak
Türkiye'de yüksek öğrenim gören öğrencilere destek sağlamak amacıyla kurulan Kredi Yurtlar Kurumu, son yıllarda toplumsal bir tartışma ve eleştiri konusu haline gelmiştir. KYK burs ve kredileri birçok öğrenci için eğitim hayatını sürdürebilmek adına hayatı bir öneme sahiptir ancak artan yaşam maliyetleri ve ekonomik belirsizlikler bu sistemi yetersiz kılmakta ve gençleri çıkmaza sürüklemektedir.
KYK burs ve kredilerinin yetersizliği, iktidarın ekonomik krizden kurtulmak için halkın sırtına yüklediği kamuda tasarruf tedbirleri, eğitimde bütçe kısıtlamaları gibi uygulamalarla etkisi daha da çok hissedilen yüksek enflasyon ve genel yaşam maliyetlerinin artışı karşısında öğrencilerin KYK desteği ile temel ihtiyaçlarını karşılaması imkânsız hâle gelmiştir. Burs miktarı, öğrencilerin yaşam koşullarını karşılayacak seviyede olmaması, öğrencileri eğitim hayatının yanında bir de iş bulma zorluğuyla baş başa bırakmaktadır. Bu durum öğrencinin eğitim hayatlarından çok, ekonomik olarak hayatta kalma mücadelesine odaklanmalarına sebep olmakta ve öğrencilerin eğitim hayatlarındaki başarılarını da olumsuz etkilemektedir.
Mezun olduktan sonra geri ödemeye başlanan KYK kredileri gençlerin geleceğini tehdit eder hâle gelmiştir. Düşük maaşlar ve işsizlik gerçeği, mezun olan gençlerin bu borçları ödemelerini zorlaştırmakta ve ekonomik bağımsızlıklarını kazanmasını imkansızlaştırmaktadır.
KYK MADALYONUNUN İKİ YÜZÜ: YURT VE BURS
Yurtlar, KYK’nin en büyük sorunlarından bir diğeridir. Yurtların fiziksel koşulları ve güvenliği birçok öğrenciyi endişelendiren bir sorun hâline gelmiştir. Çoğu yurt kalabalık ve bakımsız koşullarda hizmet vermekte bu da öğrencilerin sağlığını ve güvenini tehdit etmektedir. Devletin yurt politikaları ise yetersiz kalmakta yeni yurtların açılması ve mevcut yurtların yenilenmesi için yeterli kaynak ve planlama yapılmamaktadır. Öğrenci yurtlarından sadece barınma ihtiyacının sağlaması beklenmemeli; güvenli, sağlıklı ve sosyal ihtiyaçlarımızı karşıladığımız bir yaşam alanı sunması gerektiği gerçeği ile yüzleşilmelidir. Bu sorunlar devletin öğrencilere yönelik politikalarının yetersizliğini açıkça ortaya koymaktadır. Gençlerin yaşam alanlarını iyileştirmek yalnızca bir barınma meselesi değil aynı zamanda bir eğitim meselesi ve toplumsal bir ihtiyaçtır.
KYK sorunu, gençlerin eğitim hayatını ve geleceğini tehdit eden kritik bir sorundur. Bu sorun toplumsal adalet ve eşitlik meselesidir. Devletin burs ve kredi miktarlarını arttırmakla kalmayıp KYK yurtlarının gençlerin ihtiyaçlarını karşılayabilecek hâle getirmesi gerekmektedir. KYK sorunu derhal çözülmeli ve gençlerimizin sesine kulak verilmelidir. Gençler de bu sorunlarla başa çıkmak için seslerini yükseltmeli ve kendi gelecekleri için mücadele etmelidir. Devlet de bu seslere kulak vermekle yükümlüdür.