17 Ekim 2024 12:44

Öcalan'ın avukatı: İletişim söz konusu değilken Bahçeli'nin çağrısının bir değeri yok

Abdullah Öcalan’ın avukatı Cengiz Yürekli, Devlet Bahçeli'nin açıklamalarına dair, "Abdullah Öcalan’la herhangi bir iletişim söz konusu değilken, bu çağrının bir değeri yoktur" dedi.

Cengiz Yürekli | Fotoğraf: MA

POLİTİKA

Paylaş

Abdullah Öcalan’ın avukatı Cengiz Yürekli, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin partisinin 15 Ekim'deki Meclis grup toplantısında Öcalan'a yaptığı, "Buyursun terörün bittiğini, örgütünün tasfiye edileceğini tek taraflı ilan etsin" çağrısını değerlendirdi.

Mezopotamya Ajansından (MA) Ömer İbrahimoğlu'nun sorularını yanıtlayan Asrın Hukuk Bürosu avukatlarından Yürekli, "Abdullah Öcalan’la herhangi bir iletişim söz konusu değilken, bu çağrının bir değeri yoktur" dedi.

Yürekli, Bahçeli'nin Meclis açılışında DEM Parti grubuyla tokalaşmasıyla başlayan ve karşılıklı açıklamalarla süren "yeni bir çözüm süreci mi" tartışmaları devam ederken ortaya atılan "İmralı ve Kandil arasında bir görüşme olduğu" gibi iddialara da değindi. "Söylenenler mümkün değil ve hatta manipülatif bir değer taşıyor. İmralı kapıları açılmalı ve Sayın Öcalan rahatça konuşulabilmeli” dedi.

"İMRALI'DAN 43 AYDIR HABER ALAMIYORUZ"

Yürekli, avukatları olarak Abdullah Öcalan ile görüşmek için periyodik bir şekilde başvuru yaptıklarını ancak İmralı’dan 43 aydır bir haber alamadıklarını belirtti.

Yürekli, “Bu koşullar altında farklı bir iletişimin olup olmadığını söyleyebilecek, teyit edebilecek durumda değiliz. En fazla sürecin doğasından yola çıkarak, bazı tespitlerde bulunabiliriz. Kendi durduğumuz pozisyon itibarıyla söylenenlerin kesinlikle mümkün olmadığını, hatta manipülatif bir değer taşıdığını söyleyebiliriz” dedi.

"GAZETECİLER ÖCALAN İLE GÖRÜŞMEK İÇİN BAŞVURUDA BULUNABİLİR"

Bu iddiaları teyit edecek olan kişilerin iddianın muhatapları olduğunu söyleyen Yürekli, "Eğer böylesi bir bilgi ihtiyacı varsa bunun muhataplarına danışılması, ilk elden muhataplarından bilgi alınması gerekiyor. Objektif habercilik adına da böyle olması gerekiyor. Adalet Bakanlığının izin vermesiyle gazeteciler, İmralı'da, daha doğrusu cezaevlerinde görüşme yapabilirler. Böylesi bir prosedürü İmralı için gerçekleştirebilirler. ‘İmralı'da neler oluyor’ diyerek Sayın Öcalan'la görüşmek için başvuruda bulunabilirler” şeklinde konuştu.

"ÇÖZÜM SÜRECİ OLARAK TANIMLANMASI YANILTICI OLABİLİR"

Yürekli, mevcut koşulda gündelik tartışmalar üzerinden bu sürecin “çözüm süreci” olarak tanımlamasının “yanıltıcı” olabileceğini kaydetti.

“Tabii ki eğer böylesi bir süreç olacaksa bunun merkezinde Kürt sorunu vardır” diyen Yürekli, bunun muhatabının da Abdullah Öcalan olduğunu belirtti.

"Yeni bir ferahlama, çözüm ve demokrasi sürecinin İmralı'nın kapılarının açılmasıyla başlayacağını" söyleyen Cengiz Yürekli, "O yüzden hiçbir şart ve pazarlığa girmeksizin öncelikle Sayın Öcalan'ın hukuksal haklarının, mevcut anayasadan, mevcut yasadan, taraf olunan uluslararası sözleşmelerden kaynaklanan haklarının sağlanması gerekir” dedi.

BAHÇELİ'NİN ABDULLAH ÖCALAN ÇAĞRISI

Bahçeli'nin Abdullah Öcalan’a yönelik çağrısına değinen Yürekli, “Abdullah Öcalan’la herhangi bir iletişim söz konusu değilken, bu çağrının bir değeri yoktur. Öncelikle Sayın Öcalan'la görüşülür, yasal hakları sağlanır, onun ne dediğini duyarız. Kendisinin fikirleri topluma ulaşırsa bu çağrıların ondan sonra bir kıymeti olabilir. Yoksa bu çağrılar, kendi tabanlarına veyahut da başka muhataplıklara mesaj taşımak, mesaj iletmekten öte bir anlam ihtiva etmiyor” diye konuştu. (POLİTİKA SERVİSİ)