17 Ekim 2024 14:17
Son Güncellenme Tarihi: 17 Ekim 2024 22:08

Yüksek faiz uzun sürecek

Merkez Bankası ekim toplantısında da politika faizini sabit tuttu. İkitsatçılar faiz kararının değerlendirdi: Enflasyona ilişkin öncü veriler Merkez'e umut vermiyor.

Fotoğraf: ANKA

Paylaş

Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) Para Politikası Kurulu (PPK) ekim ayında politika faizini yüzde 50'de sabit tuttu.  Böylece TCMB politika faizini tahminler doğrultusunda 7. defa yüzde 50 seviyesinde sabit tutmuş oldu.

TCMB’den faiz kararına ilişkin yapılan yazılı açıklamada, “Eylül ayında enflasyonun ana eğilimi bir miktar yükselmiştir. Üçüncü çeyreğe ilişkin göstergeler yurt içi talebin yavaşlamaya devam ederek enflasyondaki düşüşü destekleyici seviyelere yaklaştığını ima etmektedir. Temel mal enflasyonu düşük seyretmeye devam ederken, hizmet enflasyonundaki iyileşmenin son çeyrekte gerçekleşmesi beklenmektedir. Enflasyondaki iyileşmenin hızına dair belirsizlik ise son dönemdeki veri akışı ile artmıştır. Kurul, enflasyon beklentileri ve fiyatlama davranışlarının dezenflasyon süreci açısından risk unsuru olmaya devam ettiğini kaydetmiştir” denildi.

"ÜCRETLERE YETEN GÜÇ PATRONLARA YETMİYOR"

İktisatçı Doç. Dr. Ümit Akçay, faiz kararına ilişkin yaptığı değerlendirmede, “TCMB açıklamasındaki ‘Enflasyondaki iyileşmenin hızına dair belirsizlik ise son dönemdeki veri akışı ile artmıştır’ ifadesi epey ilgi çekici. Çünkü üstü örtük de olsa kendi başarısızlıklarını itiraf ediyorlar. Aylık enflasyon bir türlü yüzde 3 civarından aşağıya inemiyor. Üstüne üstlük, bu eğilimin nasıl ilerleyeceğini de kestiremiyoruz demiş TCMB yöneticileri. Esasında daha ilginç bir itiraf da bir sonraki cümlede var: ‘Kurul, enflasyon beklentileri ve fiyatlama davranışlarının dezenflasyon süreci açısından risk unsuru olmaya devam ettiğini kaydetmiştir’. Fiyatlama davranışı ya da beklentiler konusundaki özne kim diye sorduğumuzda, karşımıza fiyat belirleme gücü ve pazar hakimiyeti olan büyük firmalar çıkar. Bu anlamıyla Şimşek programına direnen, kâr oranlarının düşmesine yanaşmayan ve enflasyonun düşüşü önüne set kuran büyük firmalar. Şimşek programının gücü ücretleri baskılamaya yeterken patronların enflasyonist direncini kırmaya yetmiyor” ifadelerini kullandı.

İktisatçı Prof. Dr. Murat Birdal, “Eylül ayı enflasyonu beklentilerin üzerinde gelmiş ve yıl sonu enflasyon hedefinin üst bandı olan yüzde 42 seviyesinin tutturulması konusunda soru işaretlerini arttırmıştı” dedi. Birdal şu değerlendirmede bulundu: “PPK’nin ‘enflasyondaki iyileşmenin hızına dair belirsizlik’ ifadesi bu gerçeğin metne yansıması olarak göze çarpıyor. Önümüzdeki dönemin en önemli gündem başlığı bilindiği gibi asgari ücret zammı. Bu tablo TCMB’nin ve Bakanlığın beklenen enflasyon oranında zam yönündeki ısrarının gerçekleşmesi halinde emekçilerin karşılaşacağı mağduriyetin altını çizmesi açısından da önemli. Zira, enflasyon hedefleri genelde yıl içerisinde güncellenmesine rağmen gerçekleşen enflasyonun altında kalıyor. Öte yandan yurt içi talebin yavaşlamaya devam ederek ‘enflasyondaki düşüşü destekleyici seviyelere yaklaştığı’ yönündeki ifade de önemli. Bu ifade mevcut süreçte enflasyonun ardındaki asli dinamiğin talep yönlü olmadığının TCMB tarafından kabulü şeklinde yorumlanmalıdır. Bu elbette hükümetin ve merkez bankasının ücretler üzerinden enflasyonu baskılama politikasının sona erdiği anlamına gelmiyor. Aksine, yükselen enflasyonu önümüzdeki dönemde ücretleri baskılama politikasına dayanak olarak kullanmak isteyeceklerdir. Buna karşılık emek örgütlerinin bir ortak duruş sergilemesi büyük önem taşıyor.”

"ENFLASYONA İLİŞKİN ÖNCÜ VERİLER MERKEZ’E UMUT VERMİYOR"

ANKA Ekonomi Koordinatörü Erdal Sağlam, TCMB’nin “Enflasyonla ilgili sonuç almaya başladık ama eylül ayı verisi ve son dönemdeki veri akışı nedeniyle istediğimiz sonuçları istediğimiz zamanda alamadığımızı görüyoruz” dediğini belirterek şunları kaydetti: “Bu konuda perakende satış verileri ve beklentilere ilişkin anket sonuçlarındaki bozulma ile son vergi taslağı girişimi kastediliyor olabilir. Bu arada ekim ayına ilişkin topladıkları ön verilerin de umut vermediği anlamını çıkarabiliriz. Dolayısıyla özellikle bu yıl sonu ve önümüzdeki 12 aylık Merkez Bankası hedeflerinin bozulduğunu rahatlıkla söyleyebiliriz. Kasım ayı başında açıklanacak yeni enflasyon raporunda buna bağlı olarak revizyonların yapılacağı sonucu da çıkarabiliriz. Sadece Merkez Bankası yönetimi değil, ekonomi yönetiminin tümünde son dönemde para politikasının gevşek yürüdüğü eleştirilerinin kabul edildiği izlenimini veren açıklamalar görüyoruz. Buna karşılık neler yapılabileceği, siyasi otoritenin beklentileri düzeltmek, hedefleri rayına oturtmak için gereken kararların alınmasına izin verip veremeyeceği ise henüz belli değil.” (EKONOMİ SERVİSİ)

ÖNCEKİ HABER

Scholz, İsrail'e silah sevkiyatını bir kez daha savundu

SONRAKİ HABER

Borrell: ABD'nin İsrail'e verdiği 1 aylık süre daha fazla ölüme neden olacak

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa