Bursa’da kaçak çimento tesisine karşı mahalleliden eylem: Zehir solumak istemiyoruz
Bursa’da ruhsatsız ve izinsiz kaçak çimento tesisine karşı Altınşehir ve Ertuğrul Mahalle sakinleri eylem yaparak sağlıklı yaşam haklarının gasbedildiğini belirtti; “Zehir solumak istemiyoruz" dedi.
Fotoğraf: Evrensel
Bursa’da ruhsatsız ve izinsiz işletilen kaçak çimento tesisine karşı Altınşehir ve Ertuğrul Mahalle sakinleri Bursa Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği İl Müdürlüğü önünde eylem yaptı.
Nilüfer Kent Konseyi Çevre Meclisi, Altınşehir ve Ertuğrul mahalle komiteleri tarafından yapılan eylemde, ‘Zehir solumak istemiyoruz’ denildi. Yapılan ortak açıklamayı Altınşehir Mahallesi sakini Fatma İğrioğlu okudu.
Yaklaşık 1 yıl önce Teknik Beton unvanlı işletme tarafından; Ertuğrul Mahallesi sınırlarında çok hızlı bir şekilde hem de kamusal alana işyeri açma ve çalışma ruhsatı alınmadan kurulan çimento tesisinin o günden bu yana mahalleleri toz bulutu altında bırakarak çalışmasına devam ettiğini belirten İğrioğlu, “Nilüfer Belediyesi sorumluluk alanında bulunan çimento tesisi hakkında; 29.11.2023 tarih ve 2023/1375 sayılı Encümen kararıyla para cezası, 20.12.2023 tarih ve 2023/1461 sayılı Encümen kararıyla yıkım kararı verilmiş olup, kararlar 12.01.2024 tarihinde Teknik Beton’a tebliğ edilmiştir. Nilüfer Belediyesi Yapı Kontrol Müdürlüğünce, çimento tesisinin yıkım kararını gerçekleştirecek teknik ekipman yokluğu nedeniyle, 06.06.2024 tarihinde; Bursa Kaymakamlığı, Bursa Valiliği, Bursa Büyükşehir Belediyesi ve Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği İl Müdürlüğüne, söz konusu tesisin yıkım kararı bulunduğu ancak ekipman yetersizliği nedeniyle yıkılamadığı bilgisi ve ekipman desteğinde bulunulması talebi ile yazı yazılmış ancak bu kurumlardan da olumlu cevap alınamamıştır” dedi.
“TOPLUM SAĞLIĞI OLUMSUZ ETKİLENMEKTE”
Tesisin, Nilüfer Belediyesi tarafından 5 ayrı noktadan mühürlenerek kapatıldığını ancak tesesin mühürü kopararak faaliyetine devam ettiğini vurgulayan İğrioğlu; “4 kez Mühür Fek Tutanağı tanzim edilen 5.kez mühürlenmiş ve hukuki süreçte değerlendirilmesi hususunda gerekli yazışmaları yapılan tesis tam kapasite çalışmaya devam ediyor. Uludağ Üniversitesi Tıp Fakültesi Halk Sağlığı Anabilim Dalı Başkanlığı’nın talebimize istinaden konu hakkında hazırladığı rapora göre: Beton tesislerinde risk oluşturabilecek çevresel unsurlar değerlendirildiğinde; atık su oluşumu, uygunsuz elektriksel altyapıya bağlı riskler, araç bakım ünitelerinden kaynaklı atık yağlar, beton santrali, mikser ve ağır vasıta trafiğine bağlı gürültü, tehlikeli atıklar, genelde ince malzeme olan agregaların tozumasına bağlı emisyon, çökeltim havuzu gibi çevresel unsurlara bağlı riskler bulunmaktadır. Bu risklerin varlığında toplum sağlığı olumsuz etkilenmekte bu risklere maruz kalan insanlarda sağlık sakıncaları ortaya çıkabilmektedir” ifadelerini kullandı.
“SAĞLIKLI YAŞAM HAKKI GASBEDİLDİ”
Yapılan bilimsel çalışmalarda beton tesislerinin çevrelerindeki yerleşim yerlerine trafik ve endüstriyel faaliyetler ile ilişkili olarak PM2.5 ve VOC (Uçucu Organik Bileşik) açısından yük getirdiğinin tespit edildiğini kaydeden İğrioğlu, “Söz konusu Teknik Beton santralinin faaliyet gösterdiği alan göz önüne alındığında şehir içinde olması nedeniyle çevre kirliliğine yol açması muhtemeldir. Bu maruziyetler, astım, kronik bronşit, solunum ve kardiyovasküler hastalıklar gibi hava kirliliğiyle ilişkili hastalıklara yol açabileceği gibi bu rahatsızlıklardan muzdarip çevre sakinlerinin hastalıklarının İlerlemesine şikayetlerinin artmasına neden olacaktır. Bu olumsuzluklar özellikle bebekler, yaşlılar ve kronik hastalığı olanlarda daha fazla tehlike yaratacaktır. Beton tesisinin kendi gürültü kirliliğinin yanı sıra şehir merkezinde olması nedeniyle de ağır vasıta trafiğini bölgeye çekerek gürültü kirliliğini ve emisyonu artırması kaçınılmazdır. Bu durum çevre sakinlerinin stresini artırarak, yaşam kalitesini düşürerek, uyku bozuklukları, anksiyete ve hipertansiyon gibi birçok hastalığa neden olabilir. Buraya çimento tesisi yapılması; en temel insan haklarından olan sağlıklı yaşama hakkının gasp edilmesi olarak kabul edilmelidir. Bizler, Altınşehir ve Ertuğrul Mahalle sakinleri ve Nilüferliler olarak sağlıklı yaşama hakkımızın gasp edilmesine karşı bir araya geldik. Halk sağlığını tehdit eden bu ruhsatsız /kaçak tesisin hiç vakit kaybetmeksizin kapatılması için yetkilileri göreve çağırıyor, tesis kapatılana değin mücadele edeceğimizi bir kez daha ilan ediyoruz” dedi. (Bursa/EVRENSEL)