Erdal Beşikçioğlu: İlçede 25 yıldır perde açılmaması başkent için kabul edilemez

Kübra KIRIMLI
Ankara

Uluslararası Kent Tiyatroları Festivali (KentFest) Ankara’da devam ediyor. Etimesgut Belediye Başkanı Erdal Beşikçioğlu ile 26 Ekim’e kadar sürecek olan Uluslararası Kent Tiyatroları Festivali’nin ilkine dair konuştuk. 25 yıldır kültür sanat alanında ciddi kayıpların yaşandığına dikkat çeken Beşikçioğlu, bir yandan belediyecilik hizmetlerinin süreceğini bir yandan da sanata dair işler yapacaklarını anlattı. Beşikçioğlu ocak ayında Behzat Ç. ile geri döneceğini de ifade etti.

KentFest’i değerlendiren Beşikçioğlu, şunları söyledi: “İmkansızlıklar gerçekleşiyor. 3 ay içerisinde bir ilçenin alınması ardından 3 ay içerisinde uluslararası bir festivalin düzenlenmesi vs. bunlar kolay işler değil. Suda taş sektirmek gibi kolay işlermiş gibi anlatılıyor ama Kentfest’in arkasında dev bir kadro var. Hal böyle olunca büyük bir güvenle cesaret edebiliyoruz bu tür işlere. Bu konuda yetkin kişilerle çalışılması gerekiyordu; Mustafa Avkıran ve Övül Avkıran da hem Avrupa hem de Almanya’da olsun bu konuda kendilerini yeterince kanıtlamış insanlardı. Bu hikayeyi anlattığım zaman Mustafalar Almanya’dan yeni taşınıyorlardı ve nasıl yapacağız diyerek evi falan bırakarak bir yurttaşlık bilinci ile daldılar işin içine. Avrupa’da kaliteli tiyatroların iknası zordur. Ama o ikna da Türkiye’de bir sanatçının belediye başkanı olduğu bir mahalde çok daha kolay oldu. O yüzden 3 aylık bir süreç içerisinde bu arkadaşların hepsi tuhaf bir şekilde sanat yardımına koştular. 25-30 yıldır gerçekten bu ilçenin içerisinde perde açılmamış. Bu başkent gibi bir ilde kabul edilebilir bir şey değil.”

‘SANATLARINA UYGUN BİR YAPIDA OPERA VE BALE OLMALI’

Sanata dönük adımların devam edeceğini açıklayan Beşikçioğlu, “Oyunculuk, dans ve hitabet eğitimleri devam edecek. Operanın buraya gelmesini çok istiyorum. Yapacakları sanata uygun bir yapının içerisinde opera ve balenin olması gerektiğine inanıyorum. Çünkü bu ilçenin yurttaşları gerçekten bunu hak ediyorlar. Yolumuz bu yol olacak. Çocuk oyunları ile devam edeceğiz, yetişkin oyunları da var. Dünyadan çok önemli yönetmenlerin geleceği etkinlikler yapılacak burada. Bunların hepsi peşi sıra gelecek adımlar olacak” dedi.

‘İPEK YOLU’NU SANATLA DOKUMAK İSTİYORUZ’

Tüm bu yapılan işlerin zor yanlarının da olduğunu ifade eden Beşikçioğlu, “Yunanlılar geliyor, ‘15 Temmuz’da siz ne yaptınız orada’ deniyor. 15 Temmuz bir anma mıdır yoksa bir bayram mı önce buna bir karar vermeleri gerek. Bir anma ise elbette eğlencenin olması doğru değil. Ben bunu Meclise sordum anma mı yoksa bayram mı diye. Anma olduğunu söylediler, bizler de bunu layıkıyla yerine getirdik tabii.  ‘15 Temmuz’da Yunanlıları getiriyorlar’ deniyor. İyi de Yunanlılar geliyor ama Suriyeliler de geliyor. Bakın bir köprü oluşturuyoruz biz buradan, İpek Yolu’nu kültür sanatla dokuyoruz biz. Bunun bir farkına varın öncelikle! Ama tabii popüler bir kimlik olduğu için insanlar kendi görünürlüğünü bu yapı üzerinden kurmaya çalışıp, afaki birtakım söylenceler yaratmaya çalışıyorlar; biz bunu duymuyoruz bile... Arzu ettiğim şu; bugün Suriye, yarın İran, öteki gün Kazakistan, Avrupa ülkelerinin içinde olduğu, İpek Yolu’nun kültürle dokunduğu bir yapıyı kurmak istiyorum. Etimesgut’ta bunu sağlayacağımıza inanıyorum” şeklinde konuştu.

‘KÜLTÜR VE SANATTA KAYBEDİLEN 25 YIL VAR’

Belediyelerin kültür sanat alanında atması gereken adımlara dair de konuştuğumuz Beşikçioğlu, bu alanda kaybedilen bir 25 yıl var diyerek şöyle konuştu: “Öncelikle 500 bin nüfusu olan ilçelerin hepsinin bence bir tiyatro salonu olmalı. Çok amaçlı demiyorum; tiyatro salonuna ihtiyacı var. Kent tiyatrolarına ihtiyacı var ve bunlar büyükşehirler tarafından organize edilebilir. Mesela kültür daire başkanı ile görüştük biz İstanbul’da. Dedim ki, bir şehir tiyatroları var, bizim de kent tiyatrolarımız var. Neden ülkenin içerisindeki bu kent tiyatroları kendi bünyesindeki oyunları bir turne çerçevesinde değerlendirmiyor? Çok iyi fikir, dendi. Bazen siyasi körlükle burnunuzun ucundaki şeyi görmeyebilirsiniz. Hem önümüzü görebiliyoruz hem ileriye bakabiliyoruz. Ama 10 yıl sonra ne olur emin olun bunu ben de bilmiyorum. Ama böyle bir körlük başladığı zaman işi bırakmanın en doğru sonuç olduğunu düşünüyorum ben.”

‘SEN DE SANATA YATIRIM YAP DÜNYA SENİ KONUŞSUN’

Tiyatro sanatçılarının sorunlarına dönük kendilerinin adım atıp atmayacağına cevap veren Beşikçioğlu, “Belediye başkanıyım, devlette görevim olsa o sorunların hepsini çözeriz. Ben şunu anlamıyorum; geçen gün Kıbrıs Katliamı ile ilgili iş yapılmıştı (Famagusta dizisi) ve hemen söylenmeye başladılar. Benzerini Midnight Express için de yapmışlardı.  Sen de kültür sanatına onlar kadar destek ver, dünya tarihini senin gözünden görsün. Dışarıdaki adamlar desteği veriyor, bizimkiler sadece konuşuyorlar.  İlkel bir toplumun, ilkel bir idarenin ve ilkel bir ideolojinin göstergesidir bu. Ben bunu asla kabul edemiyorum bir sanatçı olarak. Belediye Başkanı olarak da kabul etmem zaten” ifadelerini kullandı.

BEHZAT Ç. OCAKTA

Ocak’ta Behzat Ç. ile geri döneceğini de açıklayan Beşikçioğlu, “Yurttaşlar ‘Sen eğer Behzat’ı çekmezsen biz seni seçmeyeceğiz’ dediler. Biz onu çekmek zorundayız. Ocakta yıllık iznim var, gecelerim var. Bir şekilde çekeceğiz. Bir taraftan sosyal desteklerimizi, temizlik hizmetlerimizi, tamir tadilat ve asfalt gibi hizmetlerimizi devam ettirecek öte yandan diziyi çekeceğiz. Olmayan buydu aslında; kültür sanattı. Kültür sanat çok görünür bir yapı olduğu için ister istemez sadece onunla ilgileniyormuşuz gibi hissediliyor” dedi.

‘ÜNİVERSİTE ÖĞRENCİLERİNE YURT YAPACAĞIZ’

Halkçı bir yönetim anlayışı ile çalışmalarına devam edeceklerini anlatan Beşikçioğlu, “38 devlet okuluna tadilat yapıldı. Okullara temizlik desteğimiz sürüyor. Öğrencilere burs desteğimiz sürüyor. Ama benim yapılmasını istediğim tek bir şey var; üniversiteli gençler için. Bu ilçede belediyenin bir yurdu yok. Bu 5 yılda öğrencilere bir yurt yapacağız. Bunun için yerimiz hazır. Mali kaynaklarımız ocaktan sonra kendine gelince oturup bu işi de yapacağız” diye konuştu.