17 Ekim 2024 14:18

O çipleri bize değil, Hylas'a takın

“Aksaklıklar ve kötü idareciliğin faturası işçilere kesiliyor. İşçilerin performanslarının ölçümü için yöntemler deneniyor ve bazı aletler ve ölçüm yazılımlarının alınacağı söyleniyor”

Fotoğraf: Pixabay

Paylaş

Mudanya Belediyesinde çalışan Genel İş üyesi bir işçi

Sevgili Dostum Hylas'a;

Nasılsın? Sen beni tanımazsın fakat biz seni hep arıyoruz. Fakat defalarca aramamıza rağmen hala bir türlü bulamadık. O yüzden bu mektubu yazmaya karar verdim. Olur da bir gün bu mektubu görürsen, beni tanıman ve anlaman için sana kendimden biraz bahsetmek isterim.

Ben şimdiye kadar 3 belediye başkanı görmüş, Mudanya Belediyesinde çalışan bir şirket işçisiyim. Mudanya’da yaşıyorum. Sen de Mudanya’yı iyi bilirsin.

30 Mart 2014 yerel seçimlerinden önce iktidar partisi tarafından yönetilen(!) belediyenin durumu ve medyaya yansıyan yolsuzluk haberleri kamu tarafından iyi bilinmektedir. Devrin yayımlanmış haberlerine, vahameti bilmeyenler göz atabilir.

Bundan dolayı hem halk hem de belediye emekçileri 2014 yerel seçimlerini bir dönüm noktası olarak görüp, ana muhalefet partisine oy verdi. Çalışanlar insanca yaşam, refah ve adalet beklerken, halk da hizmet, adam kayırmacılığının bitmesi, demokratik ve şeffaf bir yönetim anlayışı, Mudanya’nın içinde bulunduğu konum ve coğrafyaya yakışmayan geri kalmışlığının son bulmasını bekleyerek CHP’li yeni seçilmiş belediye başkanı Hayri Türkyılmaz'ın vaatlerine inandı.

Hayri Türkyılmaz göreve geldiği ilk anda belediyenin kapılarını söktürüp, meclis üyeleri ile birlikte üstünde tepinmiş, poz vermişti. İsteyen küçük bir internet araması ile ilgili haberleri bulabilir. Bunu yapma nedeni olarak belediyede makamcılık ve üsten bakan bürokratik anlayışın artık bittiğini, şeffaf ve kolay ulaşılabilir bir idari yapının icra edileceğini söylemişti. Fakat kapılar sökük şekilde 3 ay dayanabildi. Verdiği sözler de öyle…

Şirket işçisi ile kadrolu işçiler arasındaki maaş farkını kapatacağını söylemesine rağmen, geçtiğimiz 10 yıl içerisinde Mudanya Belediyesi şirket işçileri yani bizler verilen düşük maaşlar nedeniyle, 4 defa asgari ücretin altında kaldık. Durum kanunsuz olduğu için, hukuki sorunları yok etmek adına sosyal haklara minik zamlar yapılarak, asgari ücret sınırının hemen üzerine çıkartıldık. Kamuya hesap vermek zorunda olduğu halde korkmayan Türkyılmaz, yaptığı ücret zamlarından kendi de utanıyor olacak ki, verdiği maaşın rakamını kendi sosyal medya hesaplarında farklı, belediyenin yayın organı olan gazetede farklı ve belediyenin internet sitesinde farklı yazılmış şekilde kamuya duyurarak yalan söylemiştir.  

Lale devrini anımsatırcasına geldiği günden beri, herhangi bir altyapı sorunu çözmek ya da mahalle ve köy hizmetleri vermeyi dert etmemiş, bunun yerine belediye bütçesini şenlikler, konserler, sanatçılara ödenen absürt ücretler, danışmanlarına ödediği fahiş maaşlar ve davetlilere verdiği lüks yemekler ile harcamıştır.

Bu sürede özellikle şirket işçileri Marmara bölgesindeki diğer belediyelere göre, en düşük maaşı almış fakat aynı bölgenin en pahalı ilçesinde yaşamıştır. Borçlanmış, ihmal edilmiş, emeğinin karşılığını alamamış ve hor görülmüş işçiler, seneye maaşınız düzelecek sabredin şeklinde cümleler ile iki seçim dönemi boyunca uyutulmuştur.

Bu 10 senenin son 5 senesi, Genel İş’e üye olmamıza rağmen Marmara'daki en düşük ücret rekorunu kimseye kaptırmayan bizler yani Mudanya Belediyesi İşçileri fazla çalıştırılıp, itilip kakılırken, idarecilerin kararı ile mesai saatlerinde değişikliğe gidilerek bir saat daha çalışma saati artırılmış, sabah 08.00 akşam 18.00 çalışma sistemine geçirildik. Diğer belediyeler 08.00-17.00 saatleri arasında çalışırken bizler az maaş, çok iş, fazla saat sloganı ile belediyede çalışmaya devam ederken, yönetimin şaşalı hayatı devam etmiş, şenlik, konser ve eğlenceden ödün verilmemiştir. İşçiler yoksulluk altında ezilirken belediye başkanı Depremi 45 gün önceden anlayan uyarı sistemi gibi, zihni sinir bir projeyi duyurmuş ve yıllarca ödeme yapmıştır. İşin komik yanı var olması imkansız olan ve para ödenen bu sistem işe yaramamıştır.  Son yaşanılan depremden sonra, daha önce 3 kez yağmur nedeni suların bastığı belediye binası bu seferde deprem nedeni ile hasarlı olduğu için boşaltılmıştır.

UMUTLAR YENİDEN İNSANLARDA BELİRDİ FAKAT UZUN SÜRMEDİ

Geçtiğimiz yerel seçimlere 1 yıl kala 200 kişiye yakın yeni personel işe alan Türkyılmaz, ayrıca birçok yakınını memur yaptı. Dünyanın en iyi belediye başkanı olduğu birçok yerde iddia eden Türkyılmaz tekrar aday oldu fakat mevcut başarısızlıklarından sonra, geçtiğimiz son yerel seçimlerde koltuğunu Mudanya'da kimsenin seçimlerden önce pekte tanımadığı, anketlerde adı duyulmayan, yeni belediye başkanı Deniz Dalgıç'a bıraktı. Mektubun başında bahsettiğim umutlar yeniden insanlarda belirdi fakat yine uzun sürmedi.

Göreve geldiği günden itibaren, eski belediye başkanın eğlencelere harcadığı, metrekareye 2-3 tane yerleştirdiği özel yapım saksılar ve uzay teknolojisi projelerden kalan 220 milyon TL’yi geçen borcu karşısında bulan yeni başkan, borcun miktarını açıklasa da eski yönetimin neden olduğu borçların kaynağını net şekilde meclis toplantılarında ya da yapılan haberlerde sorulmasına rağmen cevaplamadı. Makamı aynı partiden devir aldığından olacak ki, kendi partisinin zarar görmesi istenmedi. 

Eski dönemin şaşalı belediye günleri ve etkinlikleri, açıklanmayan bu borçlar nedeni ile yerini minimal ve temsili etkinliklere bıraktı. Bütçenin onarılması adına bu adımların mecburi olduğu söylendi. Fakat geçmiş dönemin başarısızlığının faturası, yine şirket işçisine çıkartılarak mağduriyetimiz devam ettirildi.

Yeni başkan göreve geldikten sonra, belediyenin içinde bulunduğu mali kriz nedeni ile bizler maaşlarımızı 3-4 parça halinde aldık. Ayrıca maaş ödeme gününün gecikmesi ve tam miktarın yatmaması nedeni ile zaten halihazırda en düşük maaşı alan bizler daha da borçlandık. Yüksek faizler nedeni ile geçinemez olduk. Her bir arkadaşımızın ortalama 100-150 bin lira borcu var. Maaşlarımızda haciz var. Kiralarımızı ve faturalarımızı ödeyemez olduk. Çocuklarımıza harçlık veremez olduk. Dışarıda 1 tas çorba içemez olduk. Kiraların ve yaşam maliyetlerinin lüks semtler ile yarıştığı Mudanya’da artık işçilere yer yok.

DİSK’e bağlı Genel-iş Sendikasına üye olmamıza rağmen, bu şartlarda yaşamamız, biz işçilere göre sendikanın ve yanlış idari faaliyetlerin neden olduğu açıkken, fatura yine bizlere yani işçilere kesildi. Genel-İs sendikası da Bursa'da yeni kazanılan belediyelerde yetki kazanmanın derdine düşmüş. Mudanya'da açlık yoksulluk içerisinde yaşayan üyelerini unutmuştur. Mudanya'da üyesi yokmuş gibi davranan sendika yöneticileri anlaşmazlıkta son noktaya gelinmesine rağmen grev oylaması dışında bir hazırlığa girişmeyecek mi? Yoksa Mudanya'da ki işçinin kaderi CHP Genel Merkezi ve gözü yeni yerlerdeki yetki dışında bir şeyi görmeyen Genel-İş merkezinin insafına mı kalacağız. Ne belediyeden ne sendikadan umudu kalmayan bizler gerçeği herkesin bilmesini istiyoruz.

Yeni belediye başkanı sanki kararları bir önceki yönetim değil de biz emekçiler veriyormuşuz gibi, sayımızın fazla olduğunu, yeterince çalışmadığımızı, bütçenin doğru kullanılmadığını bu nedenlerden dolayı bu düşük maaşa ve sosyal haklara yüzde 19 zamdan fazla bir zam veremeyeceğini söylüyor. Eğer daha fazla zam talebinde bulunursak işçi kıyımı yapacağını söyleyerek tehdit ediyor. Bu beyanları göreve geldiği günden bu yana yerel gazetelerde de yayınlandı.

İŞÇİLERİN ÜZERİNE TAKILACAK MİKROÇİPLER BELEDİYECE SATIN ALINDI

Bu da yetmiyor bugün, ayda 25 bin TL maaş ile çöp toplayan, lağım temizleyen, ağaç üzerinde dal kesen, bürolarda hizmet veren, ev ev gezen ve kapı kapı hizmet götüren şirket işçisi arkadaşlarımızın performansları beğenilmiyor, yeterli bulunmuyor. Sistemsel aksaklıklar ve kötü idareciliğin faturası işçilere kesiliyor. İşçilerin performanslarının ölçümü için yöntemler deneniyor ve bazı aletler ve ölçüm yazılımlarının alınacağı söyleniyor. Bununla da yetinilmiyor, belediyenin her türlü ceremesini çekmiş, modern köle olarak çalışan arkadaşlarımıza, insanlık onuru ve hukuka aykırı olacak şekilde, üstlerinde taşınmak üzere, mikroçipler içeren cihazlar belediye tarafından satın alındı. Öncelikle saha ekibi ve süpürgeci arkadaşlarımıza takılacak bu uygulama insanlık dışıdır.

İnsan onuruna yakışmayan bir ücretle yarı aç çalışan bu insanlara zam yapıp hak ettiği ücreti vermek yerine, kısıtlı olduğu iddia edilen bütçeden para harcayıp çip takmak en büyük tezattır. İşçi sayısının fazla olduğu bahanesiyle işçinin önüne “işten atarım” tehdidi ile gelen yönetim 30 adet yeni işçiyi temizlik işlerine alırken sorun görmüyor fakat işçileri birbirine düşmanlaştırmaktan da hiç çekinmiyor. Seçim öncesinde tıpkı Eski Belediye Başkanı Türkyılmaz gibi, ziyaretlerinde sözler veren belediye başkanı Deniz Dalgıç, belediyedeki şirket işçilerinin maaşının çok düşük olduğunu ve göreve gelince ciddi bir zam yapacağını söylemişti. Oysa sözünde durmak şöyle dursun çip takmayı tercih etti.

Daha ekonomik olsun diye doğa sporları ve maliyeti düşük kültürel etkinlikler yapan yeni başkan, her hafta sonu yürüyüş ve trekking etkinlikleri yaparak halkla birlikte, Yunan mitolojisine ait, Mudanya ilçesine yolu düşmüş mitolojik ve kültürel bir karakter olan seni, yani Hylas adlı kurgu karakteri, etkinliklere katılan vatandaşlarla birlikte “Neredesin Hylas?​” diye bağırarak arıyor. Sosyal medya hesaplarında paylaşıyorlar fakat hala bulamadılar. Bu etkinliklerde meclis üyeleri ve başkan yardımcıları da boy gösteriyor.

Madem böyle tutkuyla seni arıyorlar, maaşında haciz, evinde yiyecek ekmeği olmayan taşeron bir işçi olan benim tavsiyemdir. “O çipleri bize değil, Hylas'a takın”. Belki o zaman kolayca bulursunuz da asıl aramanız gereken şeylere odaklanırsınız. Adil ve insanca yaşam, dürüst yönetim, işçiden yana sendika ve sömürülmediğimiz günlerde buluşmak üzere…

İşçi dostundan sana selam olsun.

Hoşça kal Hylas

ÖNCEKİ HABER

Güney Kıbrıs, ‘sahte haber’ yasasını askıya aldı

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa