18 Ekim 2024 09:23
/
Güncelleme: 10:51

Güvenceli avukatlık, demokratik baro!

Meslek örgütü olan baroların mevcut hali sorunlara çözüm üretmekten çok uzak. İki genç avukat İkbal Görünüş ve Lütfiye Nalan Ermiş baro seçimleri öncesinde avukatlık mesleğinin sorunlarını anlattı.

Güvenceli avukatlık, demokratik baro!

Fotoğraf: Evrensel 

Hafta sonu yapılacak genel kurul ile İstanbul Barosunun yeni yönetimi belirlenecek. İki yıllık faaliyet bilançosunun tartışılacağı genel kurulun ilk gününde seçime giren 12 başkan adayı ve liste tanıtılacak. Pazar günü ise oy kullanma işlemi gerçekleştirilecek.

65 bin 703 avukatın bulunduğu İstanbul’da İstanbul Barosuna 62 bin 587 avukat kayıtlı. İktidarın operasyonu sonrası kurulan İstanbul 2 No’lu Baroya bağlı da 3 bin 116 avukat görev yapıyor. Avukatlar Sendikasının 2022’de yaptığı ankete göre avukatların yüzde 54’ü tavsiye edilen ücretin altında çalışıyor, yüzde 83.8’i kendini kültürel ve mesleki olarak geliştirebilecek ücret almıyor, yüzde 74’ü geçinemiyor, yüzde 97.6’sı fazla mesai ücreti almıyor, yüzde 58.8’inin SGK primi gerçek ücreti üzerinden yatmıyor.

‘Bağımsız’ meslek grubu olarak tarif edilen avukatlık günden güne güvencesiz hale geliyor, kendi hesabına çalışan avukatlar günden güne işçileşiyor. Siyasal müdahalelerle günden güne iktidara bağımlı hale getirilen yargı sistemi de hukukun savunma ayağını sakatladı. Verdiği hak mücadelesi nedeniyle tutuklu bulunan ciddi sayıda avukat var; pek çok avukat ise şiddetle burun buruna görev yapıyor ve hatta katlediliyor.

Meslek örgütü olan baroların mevcut hali ise tüm bu sorunlara çözüm üretmekten çok uzak. İki genç avukat İkbal Görünüş ve Lütfiye Nalan Ermiş baro seçimleri öncesinde avukatlık mesleğinin sorunlarını anlattı.

SORUNLAR STAJLA BAŞLIYOR

Görünüş'e göre bugün avukatların öncelikli sorunu geçim sıkıntısı. Ve geçim sıkıntısı il ve en şiddetli biçimde staj döneminde yaşanıyor: “Yeni mezun avukatlar meslektaşlarından ‘Sen şimdi para da istersin’ gibi cümleler duyuyor. Stajyerlerin çoğu ücret almadan, kalanı ise ancak ‘harçlık’la stajlarını tamamlıyor.”

Geçim sıkıntısı daha ilk adımda genç avukatların mesleğe dair ideallerini yerle bir ediyor, Türkiye Barolar Birliğinin ihtiyacı karşılamaktan çok uzak olan staj kredisi ise çoğu avukatı mesleğe borçlandırarak karşılıyor. Görünüş, staj dönemindeki çalışma yasağı nedeniyle stajyer avukatların sigortasız çalışmak zorunda kaldığını anlatıyor. Üstüne günde 12-13 saate varan staj mesaisi… Mesainin bir bölümünü ise angarya oluşturuyor.

Görünüş, ruhsat için işveren avukatın doldurması gereken staj formunun da bir baskı aracına dönüştüğünü anlatıyor: “Mobbing staj döneminin normali. Birçoğumuz sırf staj sürecini tamamlamak için sessiz kalıyoruz, yanımızda kimseyi bulamadığımızdan psikolojik olarak yıpranıyoruz.” Stajını tamamlayan genç avukatların ruhsat alabilmesi içinse baroya 13 bin 883 lira ödemesi gerekiyor.

Lütfiye Nalan Ermiş ise bu koşulların bir buçuk yıl sürdüğüne dikkat çekiyor ve mesleki eğitim yerine angarya dayatılmasına tepki gösteriyor. İşten çıkarılan asistanların, sekreterlerin yerinin stajyerler tarafından doldurulmaya çalışıldığını anlatan Ermiş, mesleğinin piyasalaştığını, son olarak getirilen avukatlık sınavının ise bu süreci hızlandırdığını vurguluyor.

MESLEKTE İŞÇİLEŞME ARTIYOR

Görünüş, sayısının artırılması, kontenjanların artırılması ekonomik krizle birleşince avukatlar arasında işçileşme de hız kazandı, işçileşmenin mesleğe yabancılaşmayı beraberinde getirdiğini söylüyor: “Hukuk fakültelerinden mezun olanların çoğu büyük hukuk bürolarında maaşlı bir personel olarak görevlerini yerine getiriyor. Çoğu patron, yanında çalıştırdığı avukatın kendi işini almasına izin vermiyor. Bu durum mesleğin özerkliğini de yok ediyor. İşçi avukatlar mobbinge, cinsel tacize karşı açık hale geliyor. Uzun mesai saatlerine rağmen fazla mesai ücreti ödenmiyor. Devlet de barolar da bu sorunu görmezden geliyor.”

Mesleğe yeni giren avukatların “bağımsız avukat”lığı sürdüremediklerini ifade eden Ermiş ise kendi hesabına çalışan avukatların sayısının gitgide azaldığına dikkat çekerek “Duruşmaları takip eden bir işçi avukat, dilekçeleri yazan başka bir işçi avukat, müvekkil ile görüşen bir başka işçi avukat, parayı işveren avukat kazanıyor” diyor.

Kadın avukatlar açısından adliyelerde, müvekkil görüşmelerinde, kolluk ifadelerinde yüz yüze kaldıkları cinsiyet eşitsizliği de en büyük sorunlardan biri. Tacize maruz kalan kadın avukatlar olduğunu söyleyen Ermiş “Kadın meslektaşlara daha dikkat çekici giyinerek, daha cüretkar davranarak işleri hızlandırması söyleniyor” diyor.

"YARGININ TÜMÜYLE BERABER, SAVUNMAYA DA SALDIRILIYOR"

İstanbul Sözleşmesi’nin feshini, Can Atalay’ın tutukluluğunu, bu nedenle Anayasa Mahkemesi üyeleri hakkında Yargıtayın suç duyurusunda bulunmasını hatırlatan Ermiş, avukatlığın da iktidar eliyle itibarsızlaştırıldığını vurguluyor.

Yargıya siyasal müdahalelerin avukatlık mesleğinin itibarını da doğrudan etkilediğini ifade eden Ermiş “Avukat ile hakim-savcı arasında bir hiyerarşi yok ancak gelinen yerde birçok avukat hakimlere ‘efendim’ diye hitap ediyor” diyor.

"BAROLAR AVUKATLA YENİDEN İLİŞKİ KURMALI"

Bağımsız yargının güvencesi olması gereken baroların mesleğin itibarını korumak, avukatların bağımsızlığını sağlamak gibi görevlerini hatırlatan Ermiş, baronun yönetim kurullarında genç, kadın ve işçi avukatlara yer verilmesi gerektiğini vurguluyor. İşveren avukatların barolar tarafından sıkı şekilde denetlenmesini isteyen Ermiş, “Barolar toplumsal cinsiyet eşitsizliğine karşı meslek içi eğitimleri önemsemeli. Baro nezdinde kadına yönelik şiddetle mücadele için kurulmuş yapılar etkin şekilde kullanılmalı. İşsizlik, düşük ücret ve güvencesizliğe karşı barolar, avukatların örgütlü bir biçimde güçlenmesine imkan sağlamalı” ifadelerini kullanıyor.

Baroların salt bir meslek örgütü olmadığını söyleyen Görünüş de toplumsal sorumluluklara işaret ediyor: “Bu ancak katılımcı bir baro anlayışıyla mümkün. Baroların avukatla ilişkisi ruhsat töreniyle sınırlı. Birçok baro yönetimi avukatların sorunlarıyla ilgilenmiyor. Barolar avukatların yargının diğer ayaklarıyla eşit hale gelmesini sağlamalı” diyor.

ADAYLARIN ÇÖZÜM ÖNERİLERİ NELER?

Peki bu sorunlar hafta sonu yarışacak adayların ne kadar gündemi, çözüm için ne öneriliyor? Avukatlar arasında daha ağırlıklı şekilde adı geçen 4 adayın seçim kampanyası boyunca önerdiği çözümleri inceledik.

Prof. Dr. İbrahim Kaboğlu - Değişim için Avukatlar: Kampanyanın merkezinde baro yapılanmasının demokratikleştirilmesi var. Bu kapsamda baro merkez ve komisyonlarının yürütme kurullarının atamayla belirlenmesine son verilecek. Baro kentteki üç büyük adliye çevresine bölge birimleri şeklinde yapılanacak.

Şiddet ve tacizi önleme birimleri ile avukat dayanışma birimleri kurulacak. Anayasa’nın yok sayılması öncelikli sorunlardan görülüyor. Avukatların dernek ve sendikalarda örgütlenmesi teşvik edilecek. Adliyelerdeki baro odaları kullanışlı hale getirilecek, cezaevlerine ücretsiz erişim için servis konulacak. Kreş açılması, CMK ücret tarifesinin avukatlık asgari ücret tarifesi ile eşitlenmesi için sürece etkin katılım, avukatlık hizmetinde KDV’nin kaldırılması, işçi avukatlar için yoksulluk sınırının üstünde asgari ücret belirlenmesi, işveren avukatların denetlenmesi, staj eğitim merkezinin nitelikli hale getirilmesi, sosyal ve kültürel faaliyet alanlarının sayısının artırılması da vaatler arasında.

Av. Hasan Kılıç - Avukatın Yükselişi Hareketi: Baronun daha katılımcı hâle gelmesi içinse ‘avukat meclisi’ formu öneriliyor. Avukatlar için yeni iş alanları, baroda avukat lokantası kurulması, kreş ve HPV aşısı, stajyer ve ‘bağlı çalışan’ avukatların asgari ücretinin ‘günün koşullarına uygun hale’ getirilmesi, avukatlık hizmetlerinde KDV oranının düşürülmesi, tacize ve şiddete karşı destek hattı da vaatler arasında.

Filiz Saraç - Önce İlke Çağdaş Avukatlar Grubu: Sağlık kurumlarıyla anlaşma, baro lokantası, yabancı barolarla değişim programı, şiddetle mücadele, ‘bağlı çalışan avukatların’ koşullarının iyileştirilmesi vaatler arasında. Baronun verdiği kredinin geri ödemesiz hale getirilmesi de değerlendirilecek.

M. Turgay Bilge - Avukat Hakları Grubu: Avukatların meslek itibarının yükselmesi, iş alanlarının yapay zeka ve robotik gibi alanlarla çeşitlendirilmesi, avukatlara muhasebe, hitabet gibi dersler verilmesi, platformların akıllı telefonlara uygun hale getirilmesi, şiddetle mücadele için baro operasyon merkezi, avukatlık hizmetlerinde KDV’nin kaldırılması, mesleki sorumluluk sigortasının avukatlar için genişlemesi vaatler arasında. İşçi-işveren avukat arasındaki anlaşmazlıkların ise “uzlaşma” yoluyla çözülmesi öneriliyor.

Evrensel'i Takip Et