18 Ekim 2024 11:33

Amasra Katliamı dosyasında bilirkişi ek raporu: Kasıt unsuruna rastlanmamış!

Amasra Katliamı Davasında sürekli sürüncemeye bırakılan bilirkişi ek raporu nihayet hazırlandı. ÇHD’ye göre teknik bilgilerden yoksun rapor sorumluların aklanmasına hizmet ediyor.

Fotoğraf: Meltem Akyol/Evrensel

Paylaş

Bartın’da Türkiye Taşkömürü Kurumu (TTK) Amasra Müessesesine ait maden ocağında 43 işçinin hayatını kaybettiği Amasra Katliamı davasında ailelerin avukatlarının uzun uğraşları sonucu ek bilirkişi raporu hazırlandı. Kasıt unsuruna rastlanmadığına kanaat getiren rapora ÇHD’li avukatlar raporun oluşturma sürecindeki usulsüzlüklere dikkat çekerek tepki gösterdi: “Bilirkişilerin yetki alanları dışına çıkarak yaptıkları hukuki değerlendirmeler yok hükmündedir!”

DAVA SÜRECİ İHMALİ ORTAYA KOYDU

ÇHD (Çağdaş Hukukçular Derneği), 43 işçinin hayatını kaybettiği Amasra Katliamı dosyasının ek bilirkişi raporuna dair açıklama yaptı. ÇHD, bugüne dek 8 celsenin görülerek toplamda 18 gün süren duruşmalarda 300’den fazla tanık ve mağdurun dinlendiğini hatırlatarak dosya sürecine dair, “Yine dosyaya gelen ocak içi telefon görüşmelerinin çözümlenmesi neticesinde; İşletme Müdürünün talimatı ile üretimin durmaması için grizu patlamasına karşı alınan tedbirlerin devreden çıkarıldığı, iş Güvenliği Şube Müdürünün talimatı ile metan sensörlerinin seviyelerinde oynama yapılarak ortamdaki metan seviyesinin düşük gösterildiği, çalışmanın durdurulması gereken riskli koşullarda işçilere çalışmaları yönünde talimat verildiği ve üretim için işçilerin canlarının yok sayıldığı somut olarak tespit edilmiştir” denildi.

TEHLİKELİ OCAKTA ARAŞTIRMA YOK ÇALIŞMA VAR

“Tehlikeli” olduğu gerekçesiyle 2 yıldır katliamın gerçekleştiği olayın araştırmasının engellendiğine, ancak “tehlikeli” denmesine rağmen işçilerin ocakta çalıştırılmaya başlanmasına tepki gösteren ÇHD, “İki farklı bilimsel rapor ile; olayın meydana geldiği koşulların araştırılması için olay yerinde yapılması gereken keşif işlemine başlanabileceği ifade edilmiş olmasına karşın Amasra Müessesesi tarafından ocağın açılmasının "tehlikeli" olduğu belirtilerek keşif hazırlıklarına başlanmamıştır! Maden ocağını 43 işçiye mezara çeviren TTK yetkilileri, keşif işlemini tehlikeli bulduklarını söylerken, ocağı yeniden açmış ve üretime başlamıştır. Katliamın ilk günlerinden beri hem sanıkların hem mevcut Müessese yetkililerinin delil karartmaya çalıştığını söylüyorduk; maddi gerçeğe ulaşma çabalarının bizzat Müessese yetkilileri tarafından engellenmesi bu konudaki haklılığımızı bir kez daha göstermiştir.

Mahkemece, keşfin yapılamaması ihtimali gözetilerek 8 Mayıs 2024 tarihinde soruşturma aşamasında görev yapan bilirkişilerden ek rapor talep edilmiştir. Aradan geçen 5 aylık sürede bilirkişilerce iki kere süre uzatımı talep edilmiş ve 16 Ekim 2024 tarihinde hazırlanan "ek rapor" dosyaya sunulmuştur” dedi.

YETKİ ALANI TEKNİK KONULARLA SINIRLI OLMASINA RAĞMEN KAST YOK KANAATİ

Sunulan ek raporun incelemesi sonucunda; “Beş ay boyunca bilirkişilerce herhangi bir araştırma yapılmadığı ve soruşturma kapsamında hazırladıkları raporda yer alan kanaatlerinin devam etmekte olduğunu ifade ettikleri 5 sayfalık bir metin hazırlandığı görülmüştür” diyen ÇHD, “Metinde yetki alanlarının teknik konularla sınırlı olduğunu ifade etmelerine rağmen olayda kasıt unsuruna rastlamadıklarına dair hukuki görüşe de yer verilmiştir” dedi.

“KATLİAMIN ÜZERİNE ÖRTMEYE ÇALIŞIYORLAR”

Dosyanın kovuşturma sürecinde sorumluların bilirkişilere yanıltıcı teknik bilgiler verdiği söyleyen ÇHD, böylelikle raporda yer alan teknik bilgilerin ve planların gerçeği yansıtmadığının anlaşıldığını belirterek, “Tüm bunlara karşın iki kere ek süre istenen beş aylık inceleme sürecinin; teknik bir değerlendirme yapılmaksızın yetkileri dışındaki hukuki bir değerlendirme ile sonlanmış olması sürece müdahale edildiği ve bilirkişilerin bağımsızlıklarını kaybettiği şüphesini doğurmaktadır. Dosyaya sunulan 5 sayfalık metni bilimsel bir bilirkişi raporu olarak değerlendirmek mümkün olmadığı gibi bilirkişilerin yetki alanlarının dışına çıkarak yaptıkları hukuki değerlendirmeler de yok hükmündedir.

Duruşmaların uygun şartlarda yapılabilmesi için mahkemece bir proje hazırlanmasına karşın ilgili bakanlıklarca uygun bir salon verilmemesi, keşif işleminin sürüncemede bırakılması, sorumluluğu tespit edilen kamu görevlileri hakkındaki soruşturmanın neticelendirilmemesi, göstermelik disiplin soruşturmaları ile verilen bir günlük para cezaları Amasra Maden Katliamı'nın üzerinin örtülmesi için yapılan siyasi müdahaleleri açıkça göstermekte olup gelen son rapor da gerçek sorumluların hak ettikleri cezaları almalarının önüne geçme çabasının başka bir örneği olmaktan öteye gitmemektedir.”

 

 

“SORUMLULULARI AKLAYAN MÜDAHALELERE İZİN VERMEYECEĞİZ”

İhmallerin, “kusur, hata, eksik uygulama” olarak değerlendirmesinin mümkün olmadığını vurgulayan ÇHD şöyle seslendi: “Bartın Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen yargılama sürecinde, sanıkların; tespit edilen, riskleri giderecek altyapı çalışmaları yapılmadan daha fazla üretim için işçileri tehlikeli koşullarda çalıştırdıkları ve mevcut tehlikelere karşı alınan tedbirleri üretimi aksatması nedeniyle devre dışı bıraktıkları somut deliller ile ortaya konmuştur. Ortaya çıkan gerçekler karşısında işverenin üretimi ön planda tutarak işçi canını yok sayan kasıtlı tercihlerini ‘kusur, hata, eksik uygulama’ olarak değerlendirmek mümkün değildir! Yaşam hakları ellerinden alınan 43 madenciye adalet aradığımız bu dosyada, meslek etiğiyle, bilimle ve hukukla bağını koparmış kişilerin katliamın sorumlularını aklayacak müdahalelerine izin vermeyeceğiz. Amasra Maden Katliamında sorumluluğu tespit edilen tüm şüpheliler yargı önünde hesap verene kadar mücadele etmeye devam edeceğiz!” (İŞÇİ SENDİKA SERVİSİ)

Yeni yılda Evrensel aboneliği hediye edin
ÖNCEKİ HABER

Tutar Yapı Sitesi davası: Kamu görevlilerine soruşturma izni verilmedi

SONRAKİ HABER

Prof. Dr. Fuat Keyman hayatını kaybetti

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa