Adana Adliyesi önünde avukatlara yönelik tehdide tepki gösterildi

İnsan Hakları Derneğinin "Sansasyonel Turan Birliği" isimli kapalı bir Telegram grubunda hedef gösterilmesinin ardından 16 Ekim Çarşamba günü akşam saatlerinde, Avukat Şiar Rişvanoğlu’nun aracına “Türk İntikam Tugayı” imzalı bir tehdit mektubu bırakıldı.

Ofisinde bulunduğu sırada aracının lastikleri kesildikten sonra aracının camına tehdit içerikli bir mektup bırakılan Rişvanoğlu’nun hafta sonu gerçekleşen baro genel kurulunda Filistin halkı, Kürt halkı ve Polonez işçileri ile dayanışma mesajı içeren konuşması nedeni ile hedef alındığı anlaşıldı.

Konuyla ilgili Örgütlü Suçlar Bürosu’na suç duyurusunda bulunuldu.

“MÜDAHALELERİN DEVAMI”

Suç duyurusu öncesi grup adına yapılan açıklamayı okuyan Avukat Sergen Nisanoğlu, “Saldırı; uzun zamandır devam eden faşist saldırı zincirinin bir uzantısı, şahsından öte devrimci avukatlık pratiğimize yönelik politik bir saldırı, baro genel kurullarında sürdürülegelen vandal müdahalelerin devamı niteliğindedir” dedi.

Adana Barosu Genel Kurulu’nda yapmış olduğu konuşmanın içerik olarak hedef alındığı tehdit içerikli mektubun münferit bir meczup işi olmadığını dile getiren Nisanoğlu, “Nitekim 2020 yılında benzer içerikli ve taşa sarılı bir tehdit mektubu ile yoldaşımızın ofisinin camlarını kıran fiziki bir saldırı gerçekleştirilmiş; 2022 tarihli Adana Barosu Genel Kurulu’nda ise bileşeni olduğumuz ÖÇAV deklarasyonu okunduğu sırada kürsüye sözlü ve fiziki saldırıda bulunulmuştur. Adana Barosu’nun 12-13 Ekim tarihli genel kurulunda ise hatip olarak söz aldığı sırada sözlü saldırıya maruz kalmasının akabinde bu saldırı gerçekleşmiştir. Aynı tarihlerde Ankara Barosu Genel Kurulu’nda gerçekleştirilen fiziki saldırı ise tüm yaşananları Adana’ya mahsus vaka-ı adliye olarak tanımlamaktan bizi alıkoymaktadır” dedi.

Nisanoğlu, avukatların toplumsal sorumluluğunun hak mücadelelerindeki meşru pozisyonlarını korumaktan geçtiğini belirtti.

“BU SALDIRI BANA DEĞİL, HALKLARA VE İŞÇİLEREDİR”

Eylemde söz alan Şiar Rişvanoğlu da saldırıyı kişisel olarak almadığını belirterek “Bu saldırı Polonez işçilerine ve işçi sınıfınadır, Kürt halkınadır, bütün ezilenlere, Filistin halkına karşı işbirlikçiliği yapan burjuvazinin, emperyalizmin ve onların işbirlikçilerinin karşısında duranlaradır. Bu saldırılara bir tepki koymak istiyorsak bunun yolu Kürtlere, Filistin halkına, genel kurulda da söylediğim gibi ayak sesleri duyulan işçi sınıfına destek olmaktır” dedi.

Rişvanoğlu’nun üyesi olduğu Devrimci İşçi Partisi Genel Başkanı Sungur Savran da eylemde söz aldı. Savran, Rişvanoğlu’nun ezilenlerin avukatı olarak gerçekleri her koşulda dile getirdiği için tehdit edildiğini belirtti.

Savran, tehdit mektubunun arkasında işçi sınıfının mücadelesine karşı duran siyasi odakların bulunduğunu belirtti. Savran, bu odakların işçi sınıfının mücadelesini bastırmak için harekete geçtiğini söyledi. (Adana/EVRENSEL)

Avukatlar ve demokrasi, TİT’in hedefinde