19 Ekim 2024 05:06

Kırmızı ve maviden başka renk var mı?

"İncellerin semptomu oldukları toplumsal koşulların değişmesine çaba göstermek belki de esas yanılsamanın ne olduğunu da ortaya koyacak, hakikati gün yüzüne çıkaracaktır."

Görsel: Matrix filminden bir kare

Paylaş

Kaan BİÇİCİ

The Matrix filminde esas hikayenin oluşumu açısından can alıcı olacak bir yerde ana karakter Neo, Morpheus’un uzattığı kırmızı ve mavi haplardan birini seçmek zorundadır; mavi hap, rahat ama yanıltıcı bir dünyada kalmayı simgelerken, kırmızı hap rahatsız edici olsa da gerçeklerin peşine düşmeyi vadeder. Kırmızı hapı almak, bir “yanılsama” olan mevcut yaşamın simülasyonunu terk ederek acı verici ama özgürleştirici bir gerçeği kabullenmektir. Bu metafor, zamanla “red pill” felsefesi olarak adlandırılan bir düşüncenin (hatta ideolojinin) temel hareket noktası. Son zamanlarda medyatik açıdan da daha popüler hale gelen incellerin ana argümanlarını dayandırdıkları yer de burası oluyor.

Kadınların “yakışıklı, zengin ve statü sahibi” erkekleri tercih ettiği düşüncesinden, bunlardan yoksun olan “dezavantajlı” erkeklerin dışlanmasına, buradan kök salan kadın düşmanlığı, göçmen karşıtlığı, homofobik ve ırkçı düşünceler...

Bileşimini de esas olarak genç erkeklerin oluşturduğu bu görüşlere sahip olanların oluşturduğu gruplar kimi cinayetlerde, taciz ve tecavüz olaylarında işaret edilen olurken, düşüncelerini biçimlendiren öfkelerini örgütleyenin göz ardı edildiği bir duruma yol açıyor. Şayet bu grubu tanıyacaksak, “Neden şimdilerde daha popüler oldu?​” diye soruyorsak birkaç dayanak noktasına bakmak yardımcı olacaktır.

BİR ‘INCEL’ JARGONU

Eğer bir grup tarif edeceksek -ki ediyoruz- en azından düşünsel açıdan bir ortaklaşma yaratacak alanlar da ihtiyaç. Onlar açısından bu alanı sosyal medyadaki “kendilerine has” tartışmaları sürdürdükleri başta Reddit olmak üzere çeşitli forumlar, Discord grupları, Facebook grupları, 4chan ve bulunması için biraz daha çaba gerektirecek internetin “dehlizlerinden” gidilen çeşitli platformlar sağlıyor. Bu gruplar kişisel olan sorulara yanıt verildiği bir yer olduğu gibi “red pill” üzerinden yanıt oluşturulmaya çalışarak sözde “entelektüel” cevaplar arandığı odalar. Sadece onlara ait, kendi deyimleriyle manosphere; erkek evreni.

Akımın fikir babası olan Rollo Tomassi’den, erkeklerin geleneksel rollerini takip etmesini salık veren Jordan Peterson gibi isimlere kadar birçok ismin kitaplarının tartışıldığı bir ortamdan bahsediyoruz. Esas kendi görüşlerini biçimlendirişleri feminizmin erkeğin ve kadının doğasında yer alan özelliklerini yok sayarak topluma zarar verdiği ve erkeklerin “alfalık” diye tariflendirdikleri baskın ve maskülen cinsiyet rollerini benimsemesi gerektiği fikirleri etrafında şekilleniyor. “Erkek hakları aktivizmi” gibi başlıklarla da kendini gösteren bu görüşü benimseyenler “Erkekliğin saldırı altında olduğu bir çağda erkekliği teşvik etmeyi” amaçladıklarını söylüyorlar.

Evrimsel psikolojinin ya da genetik, biyoloji gibi diğer disiplinlerden beslendiğini iddia ettikleri bu düşüncelere şayet karşı çıkıyorsanız da SJW, feminazi, beyaz şövalye, gibi etiketleri üzerinizde buluyorsunuz. Kendilerine dil de yarattıkları bu başkaldırılarına “kara hap” diyorlar.

‘TEBLİĞ’ YAYINLARLA SÜRÜYOR

Bu gruplar sadece yankı odalarına kapanmış halde değiller. Seslerini duyuran, kendi “tebliğcileri” de mevcut. YouTube yayıncılarından, çeşitli yayın platformlarına bu isimler bu görüşleri açıktan tanıttıkları gibi, esas bir düşünce pratiği olacak şekilde memleketteki gelişmelerin bu yönde değerlendirmelerle açıklanmaya çalıştığı konuşmalar da gerçekleştiriyorlar. Normalde her birinin kendi alanlarında içerik üretmesi beklenecek bir oyun yayıncısı, ateist bir video içerik üreticisi, dinci bir yayıncı gündemi değerlendirdikleri “chat” ile sohbet ettikleri yayınlarla takipçilerine sesleniyorlar. Usta-çırak ilişkisi düzeyinde bir öğreti aktarımına dönen içeriğinden, daha özel gündemlerin değerlendirilmesinin yapıldığı sosyal medyada kısa videolar ile tekrar tekrar üretilen kesitlere yaygınlık kazanıyor.

Bu görüşler sadece kadın düşmanlığıyla sınırlı kalmıyor. “Reklam yüzü olan” bu kişileri ilk bakışta yan yana getirince profiller “beş benzemez” gibi gözükse de düşünce dünyaları bir mozaikte ortaklaşıyor. Kadın düşmanlığının yanına göçmen düşmanlığının eklendiği onun yanında LGBTİ’leri hedef haline getiren söylemlerin geldiği, her türlü ekonomik ve sosyal krizden göçmenlerin sorumlu tutulduğu, olmazsa olmaz olarak da kimi etnisite ve azınlıklara yönelen ırkçı ifadeler, biraz da komplo teorileri... Tanıdık geldi değil mi? Toplumsal olarak tarif edilecek, ilk akla gelecek gerici düşünceler. Bu mozaik gündeme göre kendine şovenist, ırkçı, homofobik bir rota çizdiği gibi farklı siyasal konumlanışlarla da yan yana geliyor. Bu görüşleri esas “tebliğ edenler” de etkileşim aldıkça ya diğer küçük yayıncılardan alkış aldıkça “daha çok yayın” ya da “daha radikal söylem” iştahlarını kabartıyor.

PROPAGANDA NEDEN KARŞILIK BULUYOR?

Bu öne çıkan çeşitli “influencerların” ya da direkt kendini bu gruptan görenlerin kelime dağarcığı kendi yarattıkları kavramlarla sınırlı değil. Esas olarak aşırı sağ siyasetin kullandığı kavram setlerini benimsemiş durumdalar. Bu benimseyiş sadece göstergesel olarak kavramların kullanılmasından ibaret değil. Kuşkusuz siyasetini şovenist, ırkçı, kadın düşmanı, homofobik ve göçmen düşmanı söylemler, saldırılar üzerine kurgulayan bu siyaset toplumsal yaşam içerisinde görünür olduğu müddetçe de bu gruplardaki gençlerde de teması sıklaşıyor. Onların yalnızlıklarına, umutsuzluklarına, hayal kırıklıklarına da seslenecek yerden kurguladıkları propaganda karşılık buluyor. Çok daha nadir görsek de böylesi gençlerin burada örgütleniyor oluşu ama daha yaygın gördüğümüz kadarıyla da bu siyasetlerin propagandalarını sahipleniyor oluşu buradan mütevellit.

Sosyal medyadaki “tebliğcilerin” de propagandasını yaptığı bu siyasetin belirteçleri sadece bunlar değil elbette. Ayrıca solun kendisine değil değerlerine de saldıran, antikomünizm propagandasını da yanına katan söylemler bu grubun etkilenim ve sahiplenme düzeyini artırıyor. Hakikatin kendisini “hayatın kendisinde taşıdığı kötülük” ve “değişimin imkansızlığı” olarak gören bu kesim açısından da sorunların çözümünün olanaksızlığına olan inanç bu propagandayla buluşmalarını da kolaylaştırıyor.

CENDEREDEN NASIL ÇIKILACAK?

Clive Martin, Vice’daki Üzgün genç dangalaklar modern Britanya’yı nasıl ele geçirdi?​” yazısında bu kesime atıfta bulunuyor: “Modern İngiliz dangalağının sıradanlığını ve kibrini küçümsemek kolay olsa da, onlar sadece çevrelerinin ürünüdür. Spor salonu üyelikleri, kasıtlı olarak yırtık kıyafetler, alkol ve kreatin [kas geliştirici bir takviye] dışında artık onlara sunacak çok az şeyi olan bir çevredeler (…) İngiliz erkekleri erkekliği aşırı gerçekçi, çocuksu ve umutsuz bir şekilde yeniden hayal etmeye çalıştılar. Sahte kabadayılık ve gösteriş üzerine kurulu yeni bir tür maçoluk.

Bireyciliğin, rekabetçiliğin de olabildiğince propaganda edildiği toplumsal koşullarda, ekonomik ve toplumsal olarak ezilen toplumun unsurlarının koşullarına dair körlük ve kendisine dair yabancılaşmayla da beraber böylesi propagandalara açık hale getiriyor. Kadınlara dair nefretin bir yandan “beğenilmeme” kaygısıyla dayanak bulduğu yerde, beğenilerin tasdik ve tatmin edildiği sosyal medya da bu nefretin ifade edildiği yer oluyor haliyle. Tecavüzcülere, tacizcilere ve katillere “edit” yapacak kadar felce uğramış zihinsel yeti, suçlunun ve suçun muğlaklaştığı hukukun işlerliğinin zedelendiği yerde de kendine en az bu suçlar kadar meşruiyet buluyor.

Buraya ait tartışmalardaki sığlık, karşısındakinin de tartışma düzeyini belirleyebiliyor. Çözüme dair tüm tartışmalar bu kesimlerin kendisine dönük bir öfke ve saldırı halini alıp bir “cadı avı” çağrısına dönüşebiliyor. Halbuki onların semptomu oldukları toplumsal koşullara dair de daha çok şey söylemek ve değişmesine çaba göstermek belki de esas yanılsamanın ne olduğunu da ortaya koyacak, hakikati gün yüzüne çıkaracaktır.

ÖNCEKİ HABER

Ankara'da 2 öğrenciyi taciz etmekten gözaltına alınan şüpheli, serbest bırakıldı

SONRAKİ HABER

Muğla'da Yayla Köyü halkı krom madenine itiraz etti

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa