19 Ekim 2024 14:45
Son Güncellenme Tarihi: 19 Ekim 2024 16:23

İstanbul Barosunda seçim zamanı

65 bin üyeyle dünyanın en büyük barolarından biri olan İstanbul Barosunda seçim maratonu başladı.

Fotoğraf: Eylem Nazlıer/Evrensel

Paylaş

Dünyanın en büyük barolarından biri olan İstanbul Barosunda seçim heyecanı başladı. 65 bin üyeye sahip baronun başkanlık koltuğu için 11 aday yarışırken, seçimlerin en dikkat çeken ismi Anayasa Hukukçusu Prof. Dr. İbrahim Kaboğlu oldu. Kaboğlu, yaklaşık 1200 imza ile yapılan güçlü bir çağrının ardından İstanbul Barosu başkanlığına adaylığını açıkladı. Farklı kesimlerin desteğini alan Kaboğlu, anayasa ve insan hakları alanlarındaki uzun yıllara dayanan deneyimiyle seçim yarışında öne çıkıyor. Kaboğlu’nun adaylığı, baronun demokrasi, hukuk devleti ve insan hakları konusundaki mücadelesine yeni bir ivme kazandırma vaadiyle dikkat çekiyor.

Kaboğlu’nun yanı sıra mevcut başkan Filiz Saraç, Önce İlke Çağdaş Avukatlar Grubu adayı olarak ikinci dönem için yarışırken,  Saraç'ın yönetim kurulunda yer alan ve aynı grup içinde geçen dönem birlikte hareket ettiği Ali Gürbüz de adaylar arasında.

İstanbul Barosu Genel Kurulunda İstiklal Marşı’nın okunması sırasında gergin anlar yaşandı. Baro üyelerine gönderilen mesajda, “Kamu hizmetini bölücülüğe perde edenlere bir cevap yetecek” ifadeleri dikkat çekerken, İstanbul Milliyetçi Avukatlar Grubu (İMAG) üyesi avukatlar, %10’luk imza şartı tamamlandıktan sonra başlayan Genel Kurulda İstiklal Marşı’nın gereği gibi okunmadığını iddia ederek kürsüye yürüdü. Tartışmanın büyümesi üzerine Divan Kurulu üyesi Bahri Belen, “Kimse bizi vatanseverlikle imtihan etmeye kalkışmasın” diyerek tepki gösterdi. Belen’in bu sözleri Genel Kurul salonunda büyük destek buldu. Yaşanan gerilim sonrası İstiklal Marşı yeniden okundu ve İstanbul Barosu Genel Kurulu çalışmalarına başladı. 

ADAYLAR

İstanbul Barosunun yeni başkanı olmak için yarışan 12 adayın isimleri şöyle: 

  • Filiz Saraç (Önce İlke Çağdaş Avukatlar Grubu)
  • Ali Gürbüz (Önce İlke Çağdaş Avukatlar Grubu)
  • Hasan Kılıç (Avukatın Yükselişi Hareketi)
  • Mert-er Karagülle (Değişim İçin Güçlü Baro)
  • Turgay Bilge (Avukat Hakları Grubu)
  • Türkan Kara (Genç Hukuk Hareketi)
  • Abdulhalim Yılmaz (Bağımsız Avukatlar)
  • Hakan Çatak (İstanbul Milliyetçi Avukatlar Grubu)
  • İbrahim Özden Kaboğlu (Değişim İçin Avukatlar)
  • A. Metin Uracin (İstanbul Avukatlar Birliği)
  • Savaş İşleyen (Bağımsız)
  • Yasin Şen (Bağımsız)

Genel Kurul, adayların konuşmalarıyla devam etti. İstanbul Avukatlar Birliği (İAB) adayı Metin Uraçin, avukatlara “Birbirimize saygılı olmalıyız. Bu mazlum halkın kimsesi yok” diyerek birlik ve beraberlik çağrısı yaptı.

AHG ADAYI BİLGE: BARO TOPLUMSAL ADALET MÜCADELESİNİ ÖNCÜSÜ OLMALI

Avukat Hakları Grubu (AHG) adayı Turgay Bilge, yaptığı açıklamada grubunun bağımsız ve siyaset üstü bir çizgide olduğunu söyledi. Bilge, özellikle genç avukatların mesleki sorunlarına çözüm bulmak için çalıştıklarını belirterek, baronun hukukun üstünlüğü mücadelesinde daha aktif bir rol üstlenmesi gerektiğini söyledi.

İstanbul Barosunun "siyasete alet edilmemesi" gerektiğini söyleyen Bilge, baronun görevini hukukun üstünlüğünü savunarak yerine getirmesi gerektiğini ifade etti. Bilge, “Baro siyasi partilerin etkisinde kalmamalı, aksine toplumsal adalet mücadelesinin öncülüğünü yapmalıdır” dedi.

Bilge, ayrıca avukatların giderek artan meslek sorunlarına da dikkat çekti ve İstanbul Barosunun bu konularda daha etkili adımlar atması gerektiğini belirtti.

Konuşmasında Avukat Selçuk Kozağaçlı ve diğer örnekler üzerinden grubun avukatların haklarını savunma konusundaki kararlılığını ifade eden Bilge, “Can Atalay’ın hakkını savunmak için milletvekillerine mektuplar yazdık. Balmumcu’nun tahliyesinde de biz önemli bir rol oynadık. Adliyeye tuvalet yapılmasını ve servis alanına durak yapılmasını sağlayan da bizim grubumuzdur” dedi. Bilge AHG’nin avukatların haklarını savunmak için kararlılıkla çalışmalarına devam edeceğini belirtti.

GHH ADAYI KARA: KADIN CİNAYETLERİNE SES ÇIKARMAYANLAR ELEŞTİRİLMELİ

Genç Hukuk Hareketi (GHH) Adayı Türkan Kara, “Biraz önceki aday, en iyi grubu selamlıyorum dedi. Diğer grupları yok saydı. Burada herkesin varlığı önemli” ifadelerini kullanarak Turgay Bilge’yi eleştirdi. Kara, İstanbul Barosunun kaderini değiştirmek için burada bulunduklarını belirterek, mevcut yönetime de meslektaşlarının sesini kısarak baro ile bağlarını kopardığı eleştirisini yöneltti.

“Bugün sesinizi yükseltmek ve bu ihticaba dur demek için buradayız” diyen Kara, konuşmasında geçmişteki yönetimleri de eleştirerek “Filiz Saraç yönetimi, Durakoğlu yönetimine rahmet okuttu. Sorunlara o kadar uzun ki…” dedi. Ekonomik zorluklardan bahseden Kara, “Tüm engellemelerimiz, uzayan duruşma süreleri ve genç avukatların yaşadığı sorunlar artık dayanılmaz hale geldi. Her birimiz bu sorunları çözmek için çalışmalıyız” ifadelerini kullandı.

Kara, katledilen kadınlara dikkat çekerek, “Kadın cinayetleri ve tacizler, üzerine politika yapılmıyor. Mevcut baro yönetimi, bu konularda sesini çıkarmaktan çekiniyor, çünkü oy kaybetme tehlikesi var” dedi.

Kara, bu konulara değinmeyen mevcut yönetimin eksiklerin üzerine kapatmak için Atatürk’ü ön plana çıkardığını belirterek, "Atatürk hepimizin kutsalı. Atatürk'ü sadece siz sevmiyorsunuz. Buradaki herkes Atatürk'ü seviyor" ifadelerini kullandı.

Baronun sadece bir hukuk kurumu değil aynı zamanda bir toplumsal sorumluluk taşıdığını belirten Kara, “Burada bulunan herkes, hukukun üstünlüğünü savunmalı ve kadın cinayetleriyle mücadelede aktif olmalıdır. Bu konuda yeterince ses çıkarmayanlar, bu meselelerle ilgilenmedikleri için eleştirilmeli” diye konuştu.

BAG ADAYI YILMAZ: AYM KARARLARI UYGULANMIYOR, BU DURUMU KABUL EDEMEYİZ

Bağımsız Avukatlar Grubundan (BAG) Abdülhalim Yılmaz, İstanbul Barosundaki mevcut durumu eleştirerek, “İstanbul Barosu neredeyse yok halde. Bu durumu kabul etmiyoruz. Mevcut yönetim var olmanın gerektirdiği sorumlulukları yerine getirmemekte, sadece Cumhuriyet’in belgeleriyle yetinmektedir” dedi.

Yılmaz, baronun işlevselliğinin giderek azaldığını vurgulayarak, “Anayasa Mahkemesi ve diğer mahkemelerin kararları uygulanmıyor. Kendi meslektaşlarımızın kararlarına bile saygı gösterilmiyor. Bu durumu asla kabul edemeyiz” şeklinde konuştu.

Cumartesi Annelerine yönelik desteklerinin önemine de değinen Yılmaz, “Kaybedilenlerin ailelerinin haklarını aramaktan çekinmemeliyiz. Cumartesi Anneleri İstanbul Barosunun hemen yanında eylem yapıyor. İstanbul Barosu neredeydi? Anayasa Mahkemesinin bu konulardaki kararları göz ardı ediliyor, bu adaletsizliktir” ifadesini kullandı.

Ayrıca, ülke genelinde adalet sisteminin zayıfladığını belirten Yılmaz, “Cezaevlerinde haksız yere tutulan birçok meslektaşımız var. Bu duruma sessiz kalamayız. Herkesin kendi mevkiini korumak için harekete geçmesi gerekiyor” dedi.

Konuşmasında, “Hukukun üstünlüğü, güçlülerin hukuku haline gelmemelidir. Bizler, adaletin her kesime ulaşması için mücadele etmeliyiz” diyerek sözlerini tamamladı.

AYH ADAYI KILIÇ: YARGI BAĞIMSIZ OLMALI

Avukatın Yükselişi Hareketinden (AYH) Hasan Kılıç, “Seçilecek yönetim, sorunları tespit edip çözüm önerileriyle İstanbul Barosunun rotasını belirleyecektir. Bu nedenle genel kurul büyük bir öneme sahiptir” dedi.

Kılıç, demokratik bir hukuk devletinin en temel unsurlarından birinin kuvvetler ayrılığı olduğunu vurgulayarak, “Devletin mutlak ve sınırsız iktidarını dengelemek için yargı bağımsız olmalıdır. Ancak ülkemizde hukuk devleti, siyasal iktidar tarafından bir araç haline dönüştürülmüştür” şeklinde konuştu.

Kadına yönelik şiddet ve cinayetlerin arttığına dikkat çeken Kılıç, “İstanbul Sözleşmesi’nin hukuka aykırı bir şekilde kaldırılması, bu sorunların artmasına zemin hazırlamaktadır. Bugün Türkiye’nin her kesiminde bu sorunlar devam etmektedir” dedi.

Anayasa Mahkemesi kararlarının yok sayıldığını belirten Kılıç, “Hukuk ve insan hakları ihlalleri her geçen gün büyümektedir. Bizim mücadelemiz, hukuk devletinin yeniden inşası için olmalıdır” ifadesini kullandı.

Kılıç, meslektaşlarına hitap ederek, “Ortak mücadele ile hukukun evrensel ilkelerini savunmalıyız. İstanbul Barosu, Cumhuriyet’in kazanımlarını korumaya devam edecektir. Savunma makamı, halkın hak arama mücadelesinin gerçek temsilcisi olmalıdır” dedi.

Kılıç, tüm avukatların birlikte hareket etmesi gerektiğini belirterek, “Sesini kısılmak isteyen avukatlar yalnız değildir. Bizler birlikte mücadele edeceğiz. Bu, sadece bir grup değil, hepimizin ortak mücadelesidir” şeklinde konuştu.

ÖNCE İLKE ÇAĞDAŞ AVUKATLAR GRUBU ADAYI: YAPTIĞIMIZ ÇALIŞMALARIN ARKASINDAYIZ

İstanbul Barosu Başkanı ve Önce İlke Çağdaş Avukatlar Grubu adayı Filiz Saraç, 34 yıllık avukatlık kariyerinde adliyelerin koridorlarında çalıştığını bellirterek, “Sadece İstanbul Barosu Başkanı olmakla kalmayıp, avukatlık camiasının sorunlarını çok iyi anlayan biriyim” dedi.

Saraç, İstanbul Barosu’nun bağımsız bir duruş sergilediğini vurgulayarak, “Hukuk ve adaletin sağlanması için sürekli çalışıyoruz. Geçmiş dönemlerde olduğu gibi bu dönemde de İstanbul Barosu’nun etkinliğini artırmak için projeler geliştirmeye devam edeceğiz” ifadelerini kullandı.

Saraç, avukatların çalışma koşullarının iyileştirilmesi gerektiğine dikkat çekerek, “Özellikle şirketlerde çalışan meslektaşlarımızın haklarının korunması için adımlar attık. Bu alanda mücadelemizi sürdürmeye kararlıyız” şeklinde konuştu. Ayrıca, İstanbul Barosu’nun pek çok farklı noktada varlık gösterdiğini ve baronun, özgürlüklerin savunulması için önemli bir platform olduğunu belirtti.

Saraç, “Özgürlük haklarıyla ilgili pek çok basın açıklaması yaptık. Hem İstanbul Barosu olarak hem de meslektaşlarımızla birlikte özgürlüklerin korunması için mücadele ettik. Yanlış bilgilendirmelerin önüne geçmek için çalışmalarımızı sürdürüyoruz” ifadelerini kullandı.

Saraç, kamuoyunda bazı yanlış anlaşılmaların olduğuna dikkat çekerek, “Biz sessiz kalmadık, her konuda tavrımızı ortaya koyduk. Yaptığımız çalışmaların arkasındayız” dedi. Saraç, yöneltilen eleştiriler hakkında “Eleştirileriniz doğal karşılıyorum bunlar bizim için yol gösterecektir” dedi. (İstanbul/EVRENSEL)

ÖNCEKİ HABER

Karpuzlu'daki feldspat madeninin yürütmesi durduruldu

SONRAKİ HABER

Aile hekimleri: Zulüm yönetmeliğini kabul etmiyoruz

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa