20 Ekim 2024 04:04

Gazeteci Musa Özuğurlu: Cihatçı grupların rant çekişmesi isyana dönüşebilir

Türkiye’nin kontrol etmek istediği grupların rant çıkarı üzerinden aralarında çatışmaların sürebileceğini anlatan Gazeteci Musa Özuğurlu, bunun isyana dönüşebileceğini de söyledi.

Fotoğraf: DHA | Musa Özuğurlu Fotoğraf: MA | Kolaj: Evrensel

Paylaş

Şerif KARATAŞ
İstanbul

Suriye’nin kuzeyinde Türkiye’nin kontrol ettiği bölgede son günlerde hareketlenmeler yaşanıyor.  İsrail’in saldırıları bölgeye yayılırken, Suriye’nin kuzeyinde Türkiye’nin de desteklediği cihatçı gruplar arasında çatışmalar yaşandığı basına yansıyor. Hatta Kilis’e düşen füze parçasının da bu çatışmalardan kaynaklandığı belirtildi.

Cihatçı gruplar arasındaki çatışmaların nedenlerini Suriye’yi takip eden Gazeteci Musa Özuğurlu, ve Suriyeli Gazeteci Sarkis Kassarjian’la konuştuk.

RANT ÇEKİŞMESİ ÇATIŞMA SEBEPLERİNDEN BİRİ

Suriye’yi takip eden Gazeteci Musa Özuğurlu, şunları söyledi: “Bu gruplar arasında tam bir rant çekişmesi var çatışmaların sebeplerinden biri bu. Türkiye bu grupları zapt etmeye çalışıyor kendi kontrolünde tutmaya çalışıyor ancak bu ‘milli ordu’ adı verilen bu oluşum irili ufaklı birçok örgütten meydana geliyor ve bunların her biri kendi kendisine bir yer tutmuş, dolayısıyla bu bölgelerdeki çıkarları zedeleneceği zaman karşı tarafla çatışmaktan çekinmiyor. İkinci sebep ise Türkiye’nin Suriye ile normalleşme ihtimali. Bu ihtimal daha önce de çeşitli grupların ya da şahısların protestolarına neden olmuştu. Bu örgütler ihanete uğrayacaklarını düşünüyorlar ve bu, bugüne kadar o bölgelerde oluşturdukları hakimiyet(ler)in sona ermesi demek.”

Özuğurlu, “Daha önce de Türk varlıklarına yönelik olarak birtakım yerlere yapılan saldırılar da bunun neticesinde olmuştu. Mesela M-4 Karayolu’nda Suriye’nin hakimiyet bölgesi ile silahlı grupların hakimiyet bölgesi arasındaki kapının kontrolu bundan birkaç ay önce Türkiye tarafından “gümrük zabıtasına” devredilmek istenmiş ve çatışmalar yaşanmıştı. Türkiye daha sonra örgütü feshetti ve durumu kontrol etti ancak bu örnek başka çatışmaların ve isyan hareketlerinin olabileceğini gösteriyor” ifadelerini kullandı. 

İSRAİL-İRAN GERİLİMİ PUSLU HAVA YARATIYOR

Buna benzer çatışmaların yeni olmadığını da söyleyen Özuğurlu, “Ancak İsrail’in saldırılarını genişletmesinin elbette bu gibi “boşlukların” büyümesinde etkisi var. Bölgedeki genel durumdan ayrı göremeyiz. Diğer taraftan o bölgelerde çatışmaların, rahatsızlıkların yaşanması İsrail’in Suriye’nin güneyinde daha rahat hareket etmesine yardımcı olabilir. Bu da İsrail’in destekleyeceği bir durum yaratıyor. Çatışmaları doğrudan İsrail tahrik ediyor demek istemiyorum elbette” diye konuştu. Sürecin İsrail-İran gerilimi üzerinden de okunabileceğini anlatan Özuğurlu, “Bu, ikilinin doğrudan Suriye topraklarında karşılaşması anlamında değil, iki ülke arasındaki gerilim kümülatif şekilde kırılganlığı arttırıyor. İran’ın doğrudan o bölgelerde varlığı bulunmuyor zaten. Ancak olası senaryolar puslu bir hava yaratıyor” dedi.

"ÇATIŞMALAR YAKINLAŞMAYI ETKİLEMEZ"

Suriye Türkiye yakınlaşmasının bu çatışmalardan etkilenmeyeceğini düşünen Özuğurlu, “Tam tersi çatışmalar olası normalleşme sürecinin sonucu, devamı sayılmalı. Türkiye Suriye arasındaki süreç çok daha üst düzeyde birtakım gelişmeler, aktörlere bağlı. Bölgedeki genel durum ve Türkiye’nin çeşitli senaryolara göre alacağı pozisyon Suriye ile ilişkilerde belirleyici olacak.  Bugünlerde Nusra ve diğer bazı örgütlerin Halep’e yönelik saldırı için hazırlandıkları iddiaları var. Burada ABD’ye bakmak gerekebilir. Bu da yine süreç ve olasılıklar ile ilgili” ifadelerini kullandı.

ÇATIŞMALAR TÜRKİYE’NİN KONTROL ETTİĞİ BÖLGEDE

Suriyeli Gazeteci Sarkis Kassarjian ise şunları söyledi: “Çatışma bölgesi Türkiye’nin kontrol ettiği bölgede oluyor. Çatışmaların sebebi şöyle; silahlı gruplardan birisi, Sukur el Şimal (Kuzey Şahinleri). Türkiye bu silahlı grubun, milli ordu içindeki gruplara katılarak kendisini feshetmesini istedi. Bu grup da bu emri reddetti. Türkiye bir aylık süre vermişti bu gruba. Bir aylık süre dolduktan sonra, bu grup da reddettikten sonra kendine doğrudan bağlı silahlı gruplara talimat vererek, kendilerine dahil olmalarını istedi. Hamzed, Süleyman Şah, Sultan Murat adlarıyla bilinen ve komutası ve savaşçıların büyük kısmı Suriye’deki Türkmenlerden oluşan bu gruplar, Kuzey Şahinlerine savaş açtı, ardından çatışmalar da başladı. Cebhe eş-Şamiye, (Şam Cephesi) de Kuzey Şahinlerine destek verdi. Böylece Türkiye'ye doğrudan bağlı olan bu gruplar arasında bir çatışma başladı. Şam Cephesi de sırasının kendilerine geleceğini düşündüğü için bu tavrı gösterdi. Bu iki grup milli ordu çatısı altında ama Türkiye'nin her istediğini ya da her emri yerine getirmiyor.”

SURİYE-TÜRKİYE YAKINLAŞMASINA TEPKİ GÖSTERİYORLAR

Türkiye’de iktidarın Suriye rejimi ile başlatmak istediği “normalleşme” söylemini dile getirmesiyle birlikte Şam Cephesi adlı grup buna karşı tepki gösterdiğini anlatan Kassarjian’a göre, Türkiye Suriye’de oluşturduğu “milli orduyu” yeniden şekillendirmek istiyor: “Öyle ki Ankara emirlerine ters gelen ya da yok diyen herhangi bir silahlı grup kalmaması için çatışmalar sürecek. Bu çatışmalar bu iki grubun bitişine kadar devam edecek.” Suriye’nin kuzeyindeki çatışmaların İsrail’in başlattığı saldırılarla bağlantılı olmadığını savunan Kassarjian, İdlib’deki hareketlenmenin İsrail’in başlattığı saldırılarla bağlantılı olabileceğini düşünüyor. Nedenini “İsrail’e mesaj vermek” olarak yorumlayan Kassarjian, “Çünkü İdlib’deki silahlı gruplar İsrail büyük saldırısı olduğunda kendilerinin hazır olduğu mesajı vermek istediler. Onun için de harekete geçip yeniden Suriye’nin kuzeyinde Halep’i ele geçirme planlarından söz etmeye başladılar” dedi. Kassarjian, Türkiye’nin gruplar üzerindeki kontrolü sağlamak istediğini işaret ederek, çatışmaların seyrinin, Ankara’nın Suriye politikasıyla bağlantı olduğunu yineledi.

TSK’NİN SURİYE’NİN KUZEYİNE YAPTIĞI SINIR ÖTESİ OPERASYONLAR

Türk Silahlı Kuvvetlerinin (TSK) ilk Suriye operasyonu “Şah Fırat” operasyonu oldu. IŞİD’in saldırıları sonrası Süleyman Şah'ın naaşı ve 38 personelin ülkeye getirilmesi için yapıldı. 22 Şubat 2015’te başlayan operasyon 23 Şubat 2015’te Süleyman Şah'ın naaşının Türkiye'ye getirilmesiyle sona erdi.

TSK Suriye’nin kuzeyine aralarında cihatçı gruplarında olduğu 2011’de kurulan “Özgür Suriye Ordusu” (ÖSO) ile birlikte yaptı. ÖSO 4 Ekim 2019’dan  bu yana varlığını “Suriye Milli Ordusu” (SMO) adıyla sürdürüyor.  Türk Silahlı Kuvvetleri (TSK) Suriye’nin kuzeyine ilk sınır ötesi operasyonu 24 Ağustos 2016’da yaptı. “Fırat Kalkanı” adı verilen operasyon kapsamında TSK, ÖSO ve tank birlikleri Suriye’nin kuzeyine Gaziantep'in Karkamış ilçesinden girdi. Sınır ötesi operasyon Cerablus ve çevresinden El Bab’a kadar uzandı. Söz konusu yerlerin Türkiye’nin desteklediği grupların kontrolüne geçmesi 29 Mart 2017'de tamamlandı.

TSK, Suriye’nin kuzeyine ikinci sınır ötesi operasyonunu 20 Ocak 2018’de “Zeytin Dalı harekatı” adıyla başlattı. ÖSO ile birlikte başlatılan sınır ötesi operasyonu Halep’in Afrin ilçesi ile Azez ilçesine bağlı Tel Rıf'at kentine yönelik başlatılan operasyon 24 Mart 2018'de Afrin ilçesinin TSK’nin desteklediği grupların kontrolüne geçmesiyle sona erdi. Suriye’nin kuzeyine TSK’nin üçüncü sınır ötesi operasyonu “Barış Pınarı harekatı” adıyla 9 Ekim 2019’da başladı. Haseke ve Rakka'nın kuzey bölgelerini kapsayan operasyonla Rasulayn ve Tel Abyad ilçeleri TSK ve desteklediği ÖSO’nun kontrolüne geçti. Sınır ötesi operasyon sırasında Türkiye, ABD ve Rusya ile ayrı ayrı mutabakatlar yaptı. Operasyon 25 Kasım 2019’da bitti. “İdlib” ya da “Bahar Kalkanı harekatı” adıyla yapılan sınır ötesi operasyon Rusya ve Suriye rejiminin çatışmayı azaltma anlaşmasına rağmen gerçekleştirdiği askeri ilerlemeyi durdurmak ve olası göçü engellemek gerekçesiyle yapıldı. 27 Şubat 2020’de TSK’nin, ÖSO ile birlikte yaptığı operasyon Moskova'da varılan antlaşmada ‘bölgede ateşkes” ilan etmesiyle 5 Mart 2020’de sona erdi.

ÖNCEKİ HABER

İsrail, Lübnan'ın doğusunda Bekaa ilinde bir eve hava saldırısı düzenledi: 4 ölü

SONRAKİ HABER

İzmir Barosu Genel Kurulu'nda ÖHD'li ve ÇHD'li avukatlara saldırı

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa