As Plastik işçileri için dayanışma şenliği düzenlendi
Grevdeki As Plastik işçileri için düzenlenen dayanışma şenliğinde, "Birlikte, dayanışma ile kazanacağız" diye seslendi.
İstanbul Arnavutköy'de Petrol-İş Üyesi As Plastik işçilerinin grevi devam ederken, işçilerin mücadelesini güçlendirmek adına dayanışma gecesi düzenlendi. Esenyurt'ta Şehit Erol Olçok Kültür Merkezinde "Birlikte dayanışma ile kazanacağız" çağrısıyla düzenlenen gecede işçiler söz aldı, şiir dinletisi, dans gösterimi ve Abdal Haluk Tolga İlhan'ın konseri gerçekleştirildi.
Sahnede "Direnen işçiler asla yenilmezler", "Yaşasın sınıf dayanışması", "İşçilerin birliği sermayeyi yenecek" pankartları asılırken, açılış konuşmasını grevdeki işçilerden Savaş Çakmak yaptı.
Fotoğraf: Evrensel
"MİLYONLARCA İŞÇİ KÖLELİK KOŞULLARINDA ÇALIŞTIRILIYOR"
Çakmak "Bizler yıllardır çalışarak alın teriyle ailesini geçindiren, çocuğunu yetiştiren, milyonlarca aileden birileriyiz. Onlarca yıl fabrikalarda çalışırken ne sendikalı olmuş ne de grev görmüştük. Memleketteki milyonlarca işçi gibi açlık sınırında ücret alıp ihtiyaçlarımızı gidermeye çalışmıştık. Milyonlarca işçi gibi zorunlu mesailerde işten eve evden işe giderken çocuklarımızın yüzlerine hasret kalmıştık. Milyonlarca işçi gibi iş yerinde işçi sağlığı ve iş güvenliği olmadığı için iş hastalıklarına yakalanmış iş kazalarıyla baş başa kalmıştık. Milyonlarca işçinin yaşadığı gibi hastalanma risklerine rağmen işe gitmiş, kar yağışlarında yolda mahsur kalmış, saatlerce yürüyerek evimize gitmiştik. Anlayacağınız memleketteki milyonlarca işçi nasıl kölece çalışıyorsa bizler de onlar gibi aynı kölelik koşullarında çalışmak zorunda kalmıştık" dedi.
"SORUNLARIMIZ AYNI, ORTAK HAREKET ETMELİYİZ"
İki buçuk yıl önce As Plastik'te milyonlarca işçinin aynı koşullarda kölece çalışıp patronları zengin eden düzene karşı insanca yaşayacak bir ücret talep ettiklerinde kendilerine kapı gösterildiğini belirten Çakmak, "Teker teker itiraz ettiğimizde sonuç alamadık. Madem aynı sorunları yaşıyoruz ve taleplerimiz birbiriyle aynı, o zaman ortak hareket etmeliyiz dedik" diye konuştu.
Devamında söz alan Petrol İş Şube Başkanı Erkan Zorlu ise, "İşveren maalesef bu çalışan arkadaşlarımızı görüyor, görmezden geliyor. Duyuyor, duymazdan geliyor. O patron bizi görse de görmese de, duysa da duymasa da As Plastik Petrol İş sendikasına üye olacaktır. As Plastik'te çalışan arkadaşlarımızın geleceği için, çocuklarımızın geleceği için birlik olacağız, beraber olacağız, hep birlikte Petrol İş sendikasına bu arkadaşları kayıt altına alacağız" dedi.
"SERMAYENİN, MESS'İN HİZMETKARI"
Fotoğraf: Evrensel
Gecede konuşma yapan Emek Partisi İstanbul Milletvekili İskender Bayhan da işçilerin kürsüsünden şöyle seslendi:
"Sermayenin saray iktidarının tek adamı MESS'in kürsüsündeydi. MESS Türkiye'de Metal Sanayicileri Sendikası'nın kısaltılmış ismi. 264 MESS üyesi sermayedar var. Erdoğan 'Benim sendikam, bizim sendikamız' diye konuştu. Yani 1 milyonun üzerinde işçinin emekçinin alın teriyle ve emeğinin üzerinde kurulmuş bir sermaye egemenliği, bir servet, şatafat, lüks iktidarının egemenliğinin kürsüsünden 'Bizim kürsümüz' diye konuştu. Kendisine de çok yakıştı. Çünkü o bu ülkede yerli ve yabancı sermayenin, MESS'in hizmetkarıdır ve onun kürsüsü Erdoğan'ın kürsüsüdür. Ama bu kürsü, As Plastik işçilerinin kürsüsü, emekçilerin kürsüsü, bizim kürsümüzdür. Bu kürsüde biz konuşacağız. Ve ona şunu hatırlatmak istiyorum. Ey Erdoğan; bu ülkenin fabrikalarında huzur yoksa, bu ülkenin fabrikalarında işçilerin emekçilerin alın teri ucuza sömürülüyor ve işçi ve emekçiler isyan ediyorsa bu ülkede huzur yok demektir. Bu ülkede hoşnutsuzluk, sömürü böyle devam ediyorsa senin kürsünde huzur olsa da bu ülkenin fabrikalarındaki huzursuzluk seni de huzursuz edecek! Bu ülkenin fabrikalarında işçilerin, emekçilerin sendikal özgürlükleri ayaklar altına alınıyorsa orda adalet yoksa, anayasa çiğneniyorsa, hukuk yoksa emin ol ki; bu ülkede de adalet yoktur. Bu ülkede de senin için hukuk ve adalet arayacağın günler yakındır.
"YARININ AYDINLIK GÜNLERİNİ İŞÇİ VE EMEKÇİLERLE BİRLİKTE KURACAĞIZ"
Bu ülkenin işçi ve emekçilerinin alın teriyle dönen çarklar bu ülkenin işçilerinin özgüveni ve birliği, bu ülkenin gerçek geleceğidir. Bu ülkenin güzel aydınlık yarınlarının müjdeleyicisidir. Ama o benim dediğin, bizim dediğin kürsü ne yazık ki bu ülkeyi, bu ülkenin yarınlarını uluslararası sermayenin karanlığının, karanlık geleceğinin temsilcilerinin, kürsüsüdür. Bu ülkeye bunu armağan etmiştir. Biz bugün Esenyurt'tan bu salondan bunu reddediyoruz ve yarının güzel aydınlık günlerini işçi emekçi kardeşlerimizle sömürülen ezilen halk kitleleriyle birlikte kurmaya var etmeye söz veriyoruz. Onun için hepimizin yolu açık olsun." (İstanbul/EVRENSEL)
