22 Ekim 2024 04:17

Chris Nineham: İsrail dostlarına karşı halk hareketleri örgütlenmeli

İngiltere'de 28 Kasım’da Filistin ve Lübnan için iş bırakılacak. Çağrının sahiplerinden Savaş Karşıtı Koalisyonun Başkan Yardımcısı Chris Nineham: "Kitlesel halk hareketlerini örgütlemeliyiz."

Chris Nineham | Fotoğraf: Arif Bektaş/Evrensel 

Paylaş

Arif BEKTAŞ
Londra

İngiltere’de son bir yıl içinde en az 20 merkezi ve yüzlerce yerel eyleme imza atan, birçok örgütle birlikte hareket eden Savaş Karşıtı Koalisyon, 20 yıldan fazladır mücadele ediyor. Bunların başında İngiltere’nin dahil olduğu savaşlar ve saldırılar geliyor. İsrail’in Filistin ve Lübnan’daki katliamlarına karşı da sürekli eylemler gerçekleştiren Savaş Karşıtı Koalisyon kurucularından, şimdiki Başkan Yardımcısı ve Yazar Chris Nineham sorularımızı yanıtladı.

HÜKÜMETİN İSRAİL’İ DESTEKLEMESİ BİR KAZA DEĞİL

Britanya halklarının ezici bir çoğunluğu İsrail’e karşı çıkıyor ve savaşın durdurulmasını istiyor. Halka rağmen Keir Starmer hükümeti İsrail’i desteklemeye, silah vermeye devam ediyor. Bunu nasıl yorumluyorsunuz?

Açık söylemem gerekirse, bu durum sürpriz değil. Keir Starmer, başından itibaren bu konuda çok kötü bir tutum içinde. Her zaman İsrail destekçisi oldu. Parti içinde farklı bir politika izlemeye çalışan Jeremy Corbyn’e karşı kampanyalar yaptı. Bu kampanyaların başını çekti.

Britanya devletinin İsrail’i desteklemesi bir kaza ya da tesadüf değil. Ya da iktidarlardaki liderlerin politikalarıyla da ilgisi yok. Britanya dış politikasının kendisidir. Britanya, ABD’ye dünyada en yakın olan ülkedir. Dış politikada birlikte hareket ediyorlar. İki ülke için, Ortadoğu’da İsrail’i desteklemek son derece önemli. Çünkü İsrail üzerinden kendi çıkarlarını korumak, hatta daha da geliştirmek amacındalar.

Bu da Britanya ile İsrail arasındaki ilişkiyi tartışmasız hale getiriyor. Biz tarihi eylemler çok güçlü karşı koyuşlar örgütledik. Bu savaşa ve soykırıma karşı çıkmaya, en kısa zamanda bunu durdurmak için daha etkili eylemler yapmaya devam edeceğiz. Fakat Britanya’nın İsrail ve ABD’ye desteğini kesmemiz elbette zor olacak. Bizim burada yaptığımız, yüz binlerle ve milyonlarla bu Batı emperyalist politikaların karşısında durmaktır, gerçeği dünyaya duyurmaktır.

Keir Starmer’in ya da Britanya hükümetinin İsrail’e desteği devam edecek. Fakat bu arada, İsrail’le bazı anlaşmaları iptal ettirdik. Hatta Dışişleri Bakanı David Lammy, “Netanyahu Britanya’ya gelirse tutuklamak zorundayız” diye açıklama yapmak zorunda kaldı.

Hem İsrail’in savaş suçu işlediğini kabul ediyorlar ve hem de destek vermeye devam ediyorlar. Biz de yaptığımız eylem ve gösteriler sonucu bazı başarıları elde etmiş bulunuyoruz.

YENİ DEĞİL, 20 YILDIR ÖRGÜTLENİYORUZ

En az iki haftada bir, bazen her hafta Britanya’da büyük kitlesel eylemler yapılmaya devam ediyor. Her eyleme yüz binler katılıyor. Sayıda azalma olmazken bazı eylemler çok daha kitlesel geçiyor. Müslüman ülkeler dahil savaşa sokakta tepki göstermede Britanya halkı oldukça etkili. Bunu neye bağlıyorsunuz?

7 Ekim’de, saldırıların yıl dönümünde dünya çapında büyük eylemler oldu. Sadece Britanya’da olmadı. Britanya’da sürekli büyük ve kitlesel eylemlerin olmasının en büyük nedeni, Irak savaşı döneminde oluşturduğumuz büyük halk koalisyonunun etkili ve örgütlü bir çalışma yürütmesiydi. Bu örgütlülük hâlâ devam ediyor. Sendikalar, sosyalist partiler, Müslüman örgütler, kampanya grupları ve diğer kitle örgütleri, savaşlar karşısında 20 yıldan fazladır bu birlikteliğini koruyor. Birlikte uyum içinde çalışıyoruz. Farlılıklarımız olsa da savaş karşısında aynı tutum içinde olduğumuz için hareket zayıflamadan devam ediyor.

Birçok ülkede savaş karşıtlığı oldukça fazladır. Ama savaş karşıtlığını örgütleyecek birlikler birçok ülkede oluşturulmadı. Bu birlikler çok önemlidir.

SAHTE FİLİSTİN DOSTLARI DA VAR

Birçok ülke lideri savaşın durmasını istiyor ya da İsrail’i kınıyor. Türkiye de bu ülkelerden biri. Örneğin Cumhurbaşkanı Erdoğan İsrail’i bir terör devleti olarak görüyor ve sürekli ona karşı demeçler veriyor. Ama aynı zamanda, Filistinlilerin etrafının sarıldığı dikenli tellerin de İsrail’e Türkiye’den satıldığı ortaya çıktı. Bu tür tutumları nasıl değerlendiriyorsunuz?

Ortadoğu’da ve diğer bölgelerde, yönetici sınıflar sözde İsrail’e karşılar. Ama pratikte hiçbir şey yapmıyorlar. Erdoğan bunların en bariz örneğidir. Arada bir devlet tarafından organize edilen yürüyüşler yapıyorlar. Erdoğan sık sık İsrail’in bir terör devleti olduğunu söylüyor. Bunları söylerken, asıl olarak kendi çıkarlarını da gözetiyorlar. Kendi kapitalistlerinin çıkarı doğrultusunda hareket ediyorlar. Benzer tutumlar Ürdün’de var, Mısır’da var, Katar’da var, Birleşik Arap Emirlikleri’nde var. Birçok ülkede var.

İsrail’in soykırımına karşı olduklarını söylüyorlar ama bu soykırımı protesto eden insanları hapse atıyorlar. Türkiye’de olduğu gibi.

Burada çıkarmamız gereken ders ise biz bu ülkelerin liderlerine güvenemeyiz. Ne söylediklerine değil ne yaptığına bakarak ne olduklarını görebiliyoruz.

Ama yapmamız gereken şey kitlesel halk hareketlerini örgütlemeliyiz. Katliamcı İsrail’e ve ona destek veren ülkelere karşı.

28 KASIM’DA BİR SAATLİK İŞ BIRAKMA

Biliyorum eylemler devam edecek. Bir sonraki planınız nedir? Nasıl eylemler planlıyorsunuz?

Bir sonraki etkili eylemimiz, ABD seçimlerinden 3 gün önce 2 Kasım’da yapacağız. Dışişleri Bakanlığı önünde toplanıp, ABD elçiliğine yürüyeceğiz. 28 Kasım’da da ülke çapında çok ciddi bir eylemimiz olacak. Filistin için bir saat iş bıraktıracağız tüm ülkede. Sendikalar da çağrımıza katılıyor. Hareketimizi tüm iş yerlerine sokmaya çalışacağız. Herkesin konuşmasını ve İsrail vahşetini anlamasını isteyeceğiz. Üniversiteler, kolejler, ilkokullar, fabrikalar, marketler ve başka birçok iş yerinde bir saat iş yapılmayacak ve eylemler örgütlenecek.

ÖNCEKİ HABER

Trabzonspor-Fenerbahçe maçı sonrası olaylara ilişkin 4 futbolcunun dosyası uzlaştırma bürosuna gönderildi

SONRAKİ HABER

Balıkçı esnaf: Yarım balık soranlar var

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa