Gıda Mühendisi Toprak: Yöresel Tanıtım Günlerindeki gıda satışı sıkı denetlenmeli

Ramis SAĞLAM
İzmir 

Tarım ve Orman Bakanlığının yayımladığı sağlıksız ürünler listesinin ardından gıda ürünlerinde yaşanan taklit-tağşiş yeniden gündeme geldi. Gıda ürünleri satan büfe ve mekanlar sıklıkla karşımıza çıkan "yöresel" gıda ürünlerinin satışı ise ayrıca denetlenmeli.

İzmir'deki yöresel tanıtım günlerinde gıda ürünleri satılan reyonlarda hijyen kurallarının ve gıda güvenliğinin uygulanıp uygulanmadığını TMMOB Gıda Mühendisleri Odası (GıdaMO) Genel Merkez Yöneticisi İ. Uğur Toprak ile konuştuk. Toprak, gıda denetiminin mutlaka eğitimli kişiler tarafından yapılması gerektiğini söyledi.

AÇIK ÜRÜNLERE DİKKAT

Gıda ürünlerinin saatlerce açıkta kaldığını ve uzun süre pişmeye maruz bırakıldığını belirten Toprak, döner, içli köfte, tantuni, sac kavurma vb. ürünlerde mikrobiyal üreme ve çevresel risklerinin/bulaşların kontrol edilememesinin tehlike oluşturduğunu ifade etti. Dökme olarak satılan ürünlerin baharat, salça ve kuruyemişin birçok tezgâhta ağzı açık olarak satışının yapıldığını ifade eden Toprak, "Etiketi olmayan ya da etiketleme tebliğine uygun olarak etiketlenmemiş, Tarım ve Orman Bakanlığı tarafından verilen işletme kayıt numarası olmayan ürünlere tüketicinin dikkat etmesi gerekiyor. Gıda maddelerinin alana getirilmesi, depolanması ve sunumu esnasında soğuk zincir uygulamalarına dikkat edilmesi gerekiyor. Gıda işlemesi ya da sunumu yapan personellerin kişisel koruyucu donanım olan bone, kolluk, maske ve eldiven kullanmaması önemli sorun" dedi. 

“KURALLARA UYMAYANLARIN SATIŞINA İZİN VERMEMELİ”

Yöresel panayırların önemli ürünlerinden olan dondurulmuş olarak gelen çiğ et ve et ürünlerinin çözündürme prosedürüne uygun olmayan bir şekilde açıkta çözündürüldüğüne dikkat çeken Toprak, çiğ etle temas eden bıçak, tezgah vb. ekipmanların; pişmeden tüketilen domates, marul, soğan ve hatta ekmek ile temas etmesinin birçok yerde olduğu gibi burada da karşılarına çıktığını gözlemlediklerini ifade etti. Son tüketim tarihi ve tavsiye edilen tüketim tarihi geçmiş veya çok yaklaşmış ürünlerin satış ihtimalinin göz önünde bulundurulması gerektiği bilgisini paylaşan Toprak, "Soğuk zincirle saklanması gereken et, tavuk, ayran, sütlü tatlı, soğuk sandviçlerin birçok reyonda soğuk dolapların olmadığını gözlemledik. Gezdiğimiz yöresel tanıtım günlerindeki tanıtım günlerinde Tarım ve Orman Müdürlüğünün geçtiğimiz günlerde denetim yaptığını tutanak tuttuğunu satıcılardan öğrendik. Fakat bugün yaptığımız tespitlerimizde değişen pek bir şey olmadığını gözlemledik. Bu konuda özellikle yerel yönetimler bu tür tanıtım günlerinin başlangıcında tespit yapıp, kurallara uymayanların satışına izin vermemeli” diye konuştu.

“DENETİM UZMANLARCA YAPILMALI”

Şehir içerisinde farklı dönemlerde organize edilen yöresel ürünler ve gastronomi fuarlarında da karşılaştıkları önemli sorunların başında denetimin geldiğinin altını çizen Toprak, "Toplumumuzun farklı yaş gruplarının, farklı kesimlerinin ve kültürlerinin bir araya geldiği bu tür etkinliklerde gıda kaynaklı hastalık ve zehirlenmelerin yaşanmaması için alınacak önlemler genel ve özel çerçevelerde belirlenmelidir. Belirlenen bu kurallar ve önlemler, toplum sağlığı için esnetilmeden uygulanmalıdır. İzmir Büyükşehir Belediyesi ve İl/İlçe Tarım ve Orman Müdürlükleri personellerinin sahada etkin denetim yapması gerektiğini düşünüyoruz. İstendiği koşulda Oda olarak her türlü desteği verebiliriz" dedi.

“KURALLARA UYUMAMIZ GEREKİYOR”

Yöresel Tanıtım Günlerine Kars Merkez İçme Köyü'nden gelen Muhammet Güngören, süt ürünleri satmak için geldiğini ifade etti. Soğuk zincire uygun koşullarda nakil ve satış yaptığını belirten Güngören, "Sattıklarım kendi imalatımız. Ürünlerimizde hiçbir katkı maddesi kullanmıyoruz. Geçen ay Karşıyaka Tarım İlçe Müdürlüğü tereyağımızı denetledi ve söylediğimi onayladı. Geçen gün yapılan denetimde birçok satış noktasına tutanak tutulurken bize teşekkür ettiler. Uymamız gereken kurallar var. Bunlardan biri buzdolabınız yoksa süt ürünlerini koruyamazsınız. Ürünleriniz paketlenmiş ve hijyenik olmalı. Benim -18 aracım var. Fakat benim ürünlerim 4 ile 0 derecede taşınması gerektiği için bu anlamda da soğuk zincire uyuyorum" dedi.

“SAĞLIKSIZ ÜRÜNLERİN SATIŞI YAPILMAMALI”

Alışverişe gelen ve hijyen konusunda çok dikkatli davrandığını söyleyen Felemez Çapar, etiketin içeriğine markasına baktığını söyledi. Çapar, "Marka ve içeriği yazmayan hiçbir ürünü kesinlikle almıyorum. Biraz önce önünden geçtiğimiz sucuk satış yerinde marka etiket yoktu. Yine özellikle açıkta satılan peyniri kesinlikle almıyorum. Karşılaştığım başka bir sağlıklı olmayan açıkta satılan çerezler gözüme çarptı. Buradan sağlıksız koşullar olduğu için hiçbir ürün almayı düşünmüyorum. Karşıyaka veya İzmir Büyükşehir Belediyesinin denetim yaparak sağlıksız ürünlerin satışına izin vermemesi gerekir" diye konuştu.