Türkiye, Bahçeli'nin Öcalan çıkışını tartışıyor
Türkiye, Devlet Bahçeli’nin Öcalan'a yönelik "Tecridi kaldırılırsa gelsin TBMM’de konuşsun, örgütün lağvedildiğini haykırsın" çağrısını konuşuyor. Çağrıya kim ne dedi? Nasıl yorumlandı?
Fotoğraf: Raşit Aydoğan/AA
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, partisinin bugünkü Meclis grup toplantısında çarpıcı bir çıkış yaptı. Konuşmasına "Belki bugünden sonra tarihin akışı daha farklı olacaktır… Kitabın ortasından konuşacağım” diyerek başlayan Bahçeli, Abdullah Öcalan için "Şayet tecridi kaldırılırsa, gelsin TBMM'de DEM Parti grup toplantısında konuşsun. Terörün tamamen bittiğini ve örgütün lağvedildiğini haykırsın" çağrısında bulundu.
Bahçeli, "Bu dirayet ve kararlılığı gösterirse, 'umut hakkı'nın kullanımıyla ilgili yasal düzenlemenin yapılması ve bundan yararlanmasının önü de ardına kadar açılsın. Ne Kandil ne de Edirne, adres İmralı’dan DEM’e uzansın, bu ağır ve tarihi terör sorunu ülke gündeminden tamamen çıkarılsın. Hodri meydan, buna varız; vatan, millet, devlet, bayrak, ortak gelecek ve tam bağımsızlık için bunu dahi sineye çekmeye sonuna kadar hazırız" diye ekledi.
October 22, 2024
UMUT HAKKI
Bahçeli’nin ‘umut hakkı’ kavramını kullanması da dikkat çekti. 'Umut hakkı', ağırlaştırılmış ömür boyu hapis cezası gereği ömrünün sonuna kadar cezaevinde kalması kararlaştırılmış hükümlülerin şartlı tahliye olanaklarını içeren bir kavram olarak Kürt siyasi hareketi ve hukukçular tarafından uzun süredir Öcalan için de dile getiriliyordu.
Bahçeli'nin bu çıkışı ülke gündemine oturdu, konuya dair birçok açıklama ve değerlendirme yapıldı. Bahçeli'nin çıkışının ardından yaşananları ve söylenenleri derledik.
DEM'İN YANITI: KALDIRIN TECRİDİ, ÇIKSIN KONUŞSUN
Bahçeli'nin açıklamasına partisinin Meclis grup toplantısında yanıt veren DEM Parti Eş Genel Başkanı Tülay Hatimoğulları, "onurlu bir barış için" inisiyatif almaya hazır olduklarını vurgulayıp acilen tecridin kaldırılması için adım atılması çağrısı yaptı: "Tecrit kesinlikle kaldırılmalıdır. Fiziki olarak gelsin konuşsun diyoruz. Evet, bırakın tecrit kalksın. Sayın Öcalan çıksın, konuşsun. Ne konuştuğunu hep birlikte görelim. Vakit gerçirilmeden acil bir biçimde bu konuda adım atılmalıdır."
Hatimoğulları, Meclis grup toplantısı sonrası basın mensuplarına yaptığı açıklamada ise "Umut hakkı DEM Parti olarak bizim uzun zamandan beri ifade ettiğimiz, dillendirdiğimiz bir konu. Elbette umut hakkının uygulanması gerektiği fikrine biz de sahibiz ve bunun mücadelesini de veriyoruz" dedi.
Bahçeli'nin açıklamasının, bugün toplanan DEM Parti Merkez Yürütme Kurulu'nda (MYK) da değerlendirilmesi bekleniyor.
ÖZEL'DEN "MASA KURULSUN" TEKLİFİ
CHP Genel Başkanı Özgür Özel de partisinin Meclis grup toplantısında Bahçeli'nin açıklamasına geniş bir yer ayırdı. "Ne yapılacaksa TBMM'de yapılmalıdır" diyen Özel, çözüm için bütün partilerin içinde olduğu bir masa kurulmasını önerdi: "Tam bir toplumsal mutabakat olmadan sonuç olmayacak. Bu iş çözülecekse bütün partilerinin içinde olduğu bir masada konuşulmalı. Bu plan Türkiye'nin sorunu çözmek yerine Recep Tayyip Erdoğan'ın planını çözmek gibi görünüyor ve bu yüzden kötü kokuyor."
Özel, CHP olarak "annelerin gözünün yaşının silinmesine tam destek vereceklerinin" de altını çizdi ve "Asla barışa, kardeşliğe karşı çelişkili bir söz söylemeyeceğiz" dedi.
CHP Grup Başkanvekili Murat Emir ise "Bahçeli Öcalan için af istemiştir" dedi ve bu konuşmayı "Son derece talihsiz" diye niteledi. "Barıştan yana tutum doğrudur. Doğru olmayan, çözüm adresinin İmralı gösterilmesidir. Çözüm yeri TBMM'dir" ifadelerini kullandı.
ERDOĞAN: "KİŞİSEL HESAPLARA KURBAN EDİLMEMELİ"
AKP Genişletilmiş İl Başkanları Toplantısı'nda konuşan Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan ise yaşananları "Tarihi fırsat penceresi" olarak niteledi ve bunun "kişisel hesaplara kurban edilmemesini" umduklarını söyledi: "Cumhur İttifakı tarafından açılan tarihi fırsat penceresinin kişisel hesaplara kurban edilmemesini ümit ediyoruz. Siyaset kurumu, Meclis, sivil toplum, basın, akademi ve topyekun millet olarak hep beraber terörün ve şiddetin olmadığı bir Türkiye'yi inşa edelim istiyoruz."
EMEP: "LAFI BIRAKIP SOMUT ADIM ATIN"
EMEP Genel Başkan Yardımcısı ve İstanbul Milletvekili İskender Bayhan'dan ise "Beklenti yaratan lafları ve vaat siyasetini bırakıp somut adım atın" çağrısı geldi. Bayhan atılacak somut adımları ise "Operasyonları durdurun, tecridi kaldırın, kayyum ve kumpas siyasetinden vazgeçin, ayrımsız siyasi genel af ilan edin, Kürt sorununun barışçıl ve demokratik çözümü için Mecliste gerekli düzenlemelerin yapılması sürecini başlatın" şeklinde sıraladı.
YÜKSEL GENÇ'İN DEĞERLENDİRMESİ: "BAŞLANGIÇ GİBİ GÖRÜNÜYOR"
Sosyopolitik Saha Araştırmaları Merkezi Koordinatörü Yüksel Genç, Bahçeli'nin açıklamasını Evrensel'den Şerif Karataş'a değerlendirdi. Bahçeli’nin devlet adına bir süreç yürüttüğünü belirten Genç, "Bugünkü açıklamalardan bir tür ikna süreci duygusu edindim” dedi. "Başlayan şey henüz karşılıklı açık diyaloglu bir müzakere süreci değil, ama bir başlangıç gibi görünüyor" yorumunda bulundu.
Muhalefete düşen göreve de işaret eden genç, "Bu tartışma koşullarının gerçek anlamda açık muhataplarıyla bir müzakere sürecine dönebilmesinin koşullarını yaratmak muhalefete ve sivil topluma düşüyor. CHP’nin de çözüm önünde engel olmak bir yana çözüm destekleyici bir tutum benimsemesi halinde Türkiye hiç beklemediği bir biçimde tarihsel bir problemini hem çözmüş olacak hem önemli bir bölgesel güç olarak yeni bir vizyonla karşı karşıya kalabilir" dedi.
BARIŞ ANNELERİ ÇELİŞKİYE DİKKAT ÇEKTİ, "NET OLUN" DEDİ
İnsan Hakları Derneği (İHD) Diyarbakır Şubesinde açıklama yapan Barış Anneleri Meclisi üyeleri, 15-18 Ekim'de "Savaşa hayır, barış hemen şimdi" diyerek "Barış çadırı" kurmak istediklerinde asker ve polisler tarafından darbedildiklerini hatırlattı. Pankatlarının, içinde "Tecrit" kelimesi var diye ellerinden alındığını söyleyen Anneler, "Kelimeye bu kadar tahammülünüz yokken bugün yaptığınız açıklama çelişkilidir. Net olun" dediler ve "Müzakere yapmak istiyorsanız ve çözüm masası kurmak istiyorsanız öncelikle savaşınızı sonlandırın" çağrısında bulundular.
ÖCALAN'IN AVUKATLARI: OLMASI GEREKEN BU
Abdullah Öcalan'ın avukatlarından İbrahim Bilmez, tecridin hukuksuz olduğuna dikkat çekerek, "Bahçeli aslında olması gerekeni söylüyor. Türkiye’nin bir hukuk devletinin yapması gerektiği gibi AİHM kararlarının gereğini yerine getirmesi gerekiyor" dedi.
Öcalan’ın avukatlarından Cengiz Yürekli de Adalet Bakanı Yılmaz Tunç’un “Tecrit yoktur” açıklamasını hatırlattı ve "Bugün Bakanlığın bu açıklamalarının gerçekliğinin olmadığı ve İmralı’da tecrit uygulandığı doğrudan kabul edilmiş oldu” ifadelerini kullandı. Yürekli, atılacak samimi adımlardan birinin, aile ve avukat görüşlerinin sağlanması olduğunu vurguladı.
SİYASETÇİLERDEN TEPKİLER
Bahçeli'nin açıklamalarına dair diğer siyasetçilerden gelen açıklamalar ise şöyle:
YRP Genel Başkanı Fatih Erbakan: Böyle bir şey teklif değil, tahayyül dahi edilemez.
Zafer Partisi Genel Başkanı Ümit Özdağ: Allah böyle siyaseti kahretsin… İnanır gibi değil.
İYİP Genel Başkanı Müsavat Dervişoğlu: Atatürk’ün kurduğu meclisin kürsüsünden, teröristbaşları ve yardakçıları değil, ancak ve ancak Mustafa Kemal’in mirasçıları konuşabilir. Yarını bekleyin! Herkesin maskesini indireceğiz!
Alparslan Türkeş'in kızı İYİP Adana Milletvekili Ayyüce Türkeş: Kulaklarıma inanamadım… Devlet Bahçeli’yi kınıyorum. Kimse Başbuğ Türkeş’in koltuğunda oturup teröre yandaşlık yapamaz.
Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş: Huzurun ve barışın hakim olmasının yolu terörist başının Gazi Meclisimiz çatısı altında konuşturulması asla değildir. Millet de tarih de bunu affetmez.
BBP Genel Başkanı Mustafa Destici: Uzlaşma, çözüm süreci, helalleşme bunları kimin adına yapacağız? Binlerce şehidimiz var. Şehitlerimizin ailelerine sorduk mu?
Demokrat Parti Genel Başkanı Gültekin Uysal: "Bir ‘rütbe takıp Paşa yapalım’ dememiş Sayın Bahçeli. PKK ve lideri Öcalan’a alan tanıyarak milyonlarca vatandaşımızı ‘etnik bölücü’ siyasetin etki sahasına itmekle netice alınmaz."
Demokrat Parti Genel Başkan Yardımcısı Cemal Enginyurt: Apo denilen kanlı katil TBMM’de konuşsun deniliyor ya! Ben o Mecliste oldukça konuşmasına müsaade edersem gök girsin, kızıl çıksın.
AKP MKYK Üyesi Orhan Miroğlu: Sayın Bahçeli’nin grupta yaptığı çağrıyı, Türkiye’ye ve kardeşliğe duyduğum inanç ve güvenin bir gereği olarak yürekten destekliyor ve bu tarihi adımı atmak suretiyle 1071’i ve sonrasını en güçlü biçimde hatırlatan Sayın Devlet Bahçeli’ye şükran ve saygılarımı sunuyorum.
Eski AKP MKYK Üyesi Mücahit Birinci: Şu da bir gerçek. Biz bugün Sayın Bahçeli'den işittiklerimizi, Özgür Özel'den falan işitseydik, ince kıyıma başlamıştık.
(POLİTİKA SERVİSİ)